Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
06 Hırvatistan’dan Avustralya’ya lezzet yolculuğu... 10 Haziran 2011 Cuma 362 DünyamutfağınaTürktadı C innah’tan Atakule’ye çıkarken, Afganistan Büyükelçiliği’ne gelmeden hemen sol köşede yeşilliklerin sakladığı şirin bir mekân göreceksiniz. Mönüde modernize edilmiş Türk yemeklerinin yanında dünya mutfağı da sunan bir restoran Marijela. Mekân sahibi Emine Marijela Pernar, aslen Hırvat ama Avustralya’da büyümüş. Dünya mutfağına dair edindiği deneyimi ve birikimi Türk mutfağı ile harmanlayarak oluşturduğu lezzetli mönüyü 6 aydır damak zevkine düşkün Ankaralılara sunuyor. TADIMLIK ELİF EROL ri tarafından özellikle öğlenleri rağbet görüyor. Fast food yerine ev yemeği Kapılarının canlı ılımlı ve huzurlu bir atmosferde lezzetli, hafif ev yemekleri yemek isteyen herkese açık olduğu mekânda Avustralya’da büyüyen Hırvat bir ailenin geçmişden bugüne taşıdığı lezzetler, hem geleneksel hem de çağdaş mutfaklardan örneklerle bezeli. Karnınız acıktığında fast food yerine ev yemeğini tercih ediyorsanız hem tok hem de memnun kalkabileceğiniz, üstelik bunun için makul bir rakam ödeyeceğiniz bir mekân. Dünya mutfağı ile Türkiye’nin yöresel tadlarını buluşturan mönüde zeytinyağlılar, salatalar, makarnalar, ızgaraların yanı sıra geleneksel Osmanlı mutfağının vazgeçilmezleri de var. Burada her güne özel 6 farklı mönü hazırlanıyor. Çeşit bol ve her gün yeni seçenekler bulabiliyorsunuz. Marijela, çevrede bulunan işyerleri ve semt sakinle Vakti olmayanlara... Evde yemek yapacak vakti olmayanlar, vakti olup da yapmayan veya yapamayanların Marijela’ya uğraması yeterli. Sempatik ve temiz havasıyla ufak bir yer olan Marijela mönüsünde kahvaltıdan ızgaralara, salatalardan, böreklere, tatlılardan hamur işlerine birçok yemek bulabiliyorsunuz. Piliç sarma, lazanya, domates dolması, karnıyarık, mantar sote, ızgaralar, makarnalar, salatalar… Sabahları kahvaltı yapmak isteyenler için kahvaltı kategorisinde yer alan kahvaltı tabağı, omletler, yumurta ve menemen çeşitleri günün her saati servis ediliyor. Ayrıca küçük atıştırmalıklar da var. Krep ve omlet çeşitleri, kol böreği, çiğ börek de seçenekler arasında. Yemeğin üzerine de çay, Türk kahvesi... İster kahvaltı, ister yemek isterseniz sadece bir bardak demli çay için gidin iyi ağırlanacağınız kesin. Cinnah Cad. No:82/15 Çankaya Tel: 440 14 10 Mönüden I Ana yemek (günlük olarak değişiyor) I Sulu yemek mönü I Çorba, ana yemek, pilav, yoğurt/salata, tatlı/meyve: 12 ve 14 TL I Çorba/günlük: 5 TL I Sebzeli yemek: 7 TL I Çiğ börek (3 adet): 5 TL I Krep: 2 TL I Kahvaltı tabağı: 10 TL Aynı zamanda catering servisi veren mekândacateringservisiklasiklerden farklı,kendinehashizmetlersunuyor. Burada standart bir mönü yok. Mönüler ihtiyaca ve organizasyonun tipine göre şekillendiriliyor. Tadım Notları Prof. Dr. Ertan ANLI ünyada ve ülkemizde yazın sıcak günlerinde pembe şarap tercihi giderek artıyor. Neden mi? Tabii ki kadınlarımızın itici gücü.. Pembe şarapların zerafeti ve zengin aromatik yapısı onları cezbediyor. Türkiye’de uzun yıllar üvey evlat muamelesi gören, mönüde kendine doğru dürüst yer bulamayan pembe şarap tüketiminde son yıllarda önemli artış görülüyor. Peki pembe ne zaman ve nasıl ortaya çıktı? Asma kültürü çok eskilere uzansa da, şarap üretiminin bilinen tarihi bizim de içinde bulunduğumuz bölge olan Mezopotamya’da M.Ö. 3000’li yıllarda başlıyor. Antik Çağ’da Mısır ve Roma’da büyük bir gelişim gösteriyor. Tarihi kaynaklar Romalıların açık renkli kırmızı şarapları ayrı bir sınıfta ele aldıklarını belirtiyor. Aslında, açık şarap, ya da bugünkü anlamda “pembe şarap” tanımını ilk kez, bizim de bir yerde atalarımız olan, Hititler yapıyor. Hitit kaynaklarında açık, saf, şarap şarabı tanımlamada “gestin parkui” ifadesi kul Pembe Şaraplar: Kadınların Tercihi lanılıyor. Romalılarda ise pembe şarabın adı “vinum clarum.” Sonradan bu gelenek Fransa’da, açık renkli şarap anlamındaki “claret” veya “clairet” olarak şarap literatürüne yerleşiyor. Fransa/Bordeaux’da XIII. yüzyıl kaynakları üretilen toplam kırmızı şarapların yüzde 87’sinin “claret” , sadece yüzde 13’ü kırmızı (vinum rubeum) olduğunu söylüyor. Sonraki yıllarda, pembe şarap geleneği Fransız ve İngiliz saraylarında önem kazanıyor ve özellikle Hollanda’ya ticaret yoluyla ulaşıyor. Günümüzde, dünyada üretilen toplam şarabın yüzde 910 kadarı pembe şarap. Avrupa’da özellikle Fransa, Almanya ve İtalya hem üretim hem de tüketim açısından roze şarabı tercih eden ülkeler. Kuşkusuz, iklimleri de buna uygun. Yeni Dünya’da ise roze şarabın en önemli ülkesi Güney Afrika. Türkiye’de bu oran biraz daha düşük. Ancak, son yıllarda artış önemli. Fransızların ünlü yayım organı “Le Figaro”ya göre, büyük marketlerde pembe şarap alımını ABD’de yüzde 80, Almanya’da yüzde 70 oranında kadınlar yapıyor. Kuşkusuz, bu rakamlar kadın zerafetiyle uyumlu. Büyük roze şaraplar denildiğinde öncelikle aklımıza Fransa/Rhone Vadisi’nin güneyinde üretilen “Tavel” şarapları geliyor. Harmanın çoğunu “Grenache” üzüm çeşidinin oluşturduğu “Tavel” pembe şarapları artık bir klasik. İtalyanların “Pinot Noir” üzümlerinden ürettikleri “Banfi Rosé Regale” ve Avustralya’da, İtalyanların “Sangiovese” üzüm çeşidi ile üretilen “Robert Outley Rosé” iyi örnekler olarak karşımıza çıkıyor. Fransızların “Pinot Meunier” ve “Pinot Noir”dan ürettikleri rosé Şampanyaları ve Kalforniya’nın ünlü üreticisi Domaine Carneorus’un Pembe Şampanya’ları (Méthode Champenise) unutulmamalı… Bizde de başarılı pembe şarap örnekleri son yıllarda giderek değer kazanıyor. Kavaklıdere Şarapları’nın SyrahGrenach harmanı ile ürettiği “Egeo Roze 2009”, Doluca’nın “Doluca Verano 2009”, “Büyülübağ”ın Adakarası’ından ürettiği “Büyülübağ Irıs 2010” ve “Mey”in Kalecik KarasıShiraz ile ürettiği “Leona Blush Roze 2009” örnekleri hatırı sayılır yerli şaraplar. Unutulmamalıdır ki, pembe şaraplar mutlaka genç ve serin içilmeli (68 °C). Bazı istisnai örnekler hariç, pembe şaraplar eskidikçe değer kazanmaz. Yanlarına sek veya tatlı oluşuna göre yaz meyveleri, peynir tabağı, hatta pasta ve kekler de alabilirsiniz. Önümüz yaz... meyve tabakları ile yaz keyfini pembe şaraplarla yakalamalısınız... D