Catalog

10 Haziran 2011 Cuma 362 19 na fotoğraf sanatıyla ilgili. Hollanda’nın Leiden Üniversitesi’nde fotoğraf eğitimi aldı. Aynı üniversitede 6 haftalık kısa film atölyesine de katıldı. Beler, fotoğrafın yanı sıra çeviriler de yapıyor. Son ise İletişim Yayınları’ndan çıkan çevirisi Stephen Kinzer’in “Darbe” adlı eseri. Sergi 18 Haziran’a değin gezilebilecek. (441 26 34) SERGİ 20102011 sanat sezonu sona erse de, başkentteki çeşitli galerilerde resim ve fotoğraf sergileri hâlâ ilgi çekiyor. Bu sergilerden ilki, Zeynep Beler’in Sevgi Sanat Galerisi’nde açtığı “Bir Gün Bildiğin Her Şeyi Unutacaksın” başlıklı fotoğraf sergisi... Beler, aslen Ankaralı genç bir sanatçı. 26 yaşında. Bilkent Üniversitesi Güzel Sanatlar, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi’nin Grafik Tasarımı Bölümü’nden mezun. Küçük yaşlardan bu ya YANSIMALAR ŞeŞk KAHRAMANKAPTAN seŞk@kahramankaptan.com / www.kahramankaptan.com David Helfgott’un Ankara Pırıltısı... CUMHURiYET ANKARA’NIN SEÇ TiKLERi TİYATRO Pir Sultan Abdal Derneği’nin Mamak Şubesi, Ankaralıları yeni bir tiyatro oyunu ile selamlıyor. Mamak Sanat Tiyatros u’nun (MST) hazırladığı “Deli Derviş” adlı oyun, Alevi kültüründe düşkünlük, müsahiplik, kadının yeri, sazın önemini anlatıyor. Semahlarla bezeli oyunun müzikleri Kenan Şahbudak ve Ali Erbay’a ait. Sadık Şahin’in yönetmenliğini üstlendiği oyunun oyuncuları ise şu isimlerden oluşuyor: Elif Öztürk, Mustafa Öztürk, Elif Kılıç, Haney Polat, Aşır Güzel, Kibriye Odabaşı, Dilek Yıldırım, Hüseyin Yıldırım ve Sadık Şahin. Oyun 29 Haziran’da, saat 19.30’da, Çankaya Belediyesi’ne ait Maltepe’deki Yılmaz Güney Sahnesi’nde sahnelenecek. SERGİ Gazetelerde, özellikle son dönemde, kadına yönelik şiddete ilişkin haberler ciddi artış göstermeye başladı. Eski eşi tarafından 11 yerinden bıçaklanarak öldürülen Ayşe Paşalı gibi... Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nin öğretim üyeleri, kadına yönelik şiddeti ve şiddet haberlerinin medyada nasıl yer aldığına ilişkin bir sergi açtı. “Yüzde 1400, Kadın, Şiddet ve Medya” isimli sergide, kadınlara yönelik şiddetin boyutları fotoğraflar ve yazı eşliğinde anlatılıyor. Sergi, “kadınları katletmeyi kendilerinde hak gören erkeklerin egemenliğine karşı, erkekleri kollayan yasalara karşı, kadınlara karşı önyargıları her gün her saat yeniden yayan medyaya karşı, bu sergiyi yaşama hakları ellerinden alınan tüm kadınlara” adanmış. Toplumsal gerçekliği sanatın diliyle anlatması bakımından da önem taşıyan sergi, bugün sona erecek. Sergi Ankara Üniversitesi Cebeci Yerleşkesi’ndeki öğrenci yemekhanesinde. (319 77 14) M KONSER KONSER İlhan Şeşen, Romantist Latino grubu ile birlikte Ankara’ya konuk oluyor. Romantist Latino, Balkanların hüznünü ve coşkusunu Latin danslarıyla bir araya getiriyor. Türkiye’nin pek çok yerinde çeşitli projelerle sanatseverlerle buluşan grup, Tuna Çokçağlayan (vokalgitar), Hakan Çetinkaya (davul), Tolga Soyhan (bas gitar), Ümit İçke (klavye), Nusret Kalmuk (trombon), Metin Can Sarı (saksofonklarnetakordeon), Mustafa Kılıç (perküsyon) ve Sear Dearo’dan (trompet) oluşuyor. Konser, 17 Haziran akşamı, ODTÜ Mezunları Derneği Vişnelik Cim Amfi’de saat 20.30’da başlayacak. Bilet fiyatı ise 30 TL. (287 75 00) Rock müziğe gönül veren Yaşar Kurt’un en bilinen şarkıları, “Korku” ve “Haydi Erkekler Savaşa.” Kurt, Türkiye’de sesini ilk kez 1994 yılında çıkardığı “Sokak Şarkıları” adlı albümü ile duyurdu. O dönem çok satanlar arasında yer alan albümün ardından, müzik ve tiyatro dışında fabrika işçiliği, gazete dağıtımı gibi işlerde de çalıştı. Kurt, bugün, SSK İşhanı’nda yer alan Sinek Rock Bar’a konuk olacak. (433 67 75) üzik tarihi, kendi yapamadıklarını çocuklarına yaptırtmak için çaba gösteren babalarla doludur! David Helfgott da, böyle bir babanın baskılarıyla ruh sağlığını giderek yitirmiş, ilk evliliğini yürütememiş ve tam 12 yıl müzikten kopuk biçimde yaşamını tımarhanede geçirmiş bir piyanist. Bu denli ünlenmesinde, tımarhaneden çıkınca çalmaya başladığı barda tanışıp evlendiği Gillian Murray’ın sevecen ama disiplinli Helfgott yaklaşımıyla, David’in sıradışı yaşamının “Shine” filmine konu olmasının büyük etkisi var. Dünya müzik piyasasındaki Yahudi dayanışmasını da unutmamak gerek. Ünlü sanatçılar İstanbul’a getirtiliyor, Ankara dikkate alınmıyor diye hayli yakınırız. Bu kez öyle olmadı ve David Helfgott’u (d.1947) İzmir ve Antalya dinletileri öncesinde Ankara’da dinledik. Avustralya’nın Ankara Büyükelçisi Ian Biggs, ülkesinin önemli sanat elçisi, David ve eşi Gillian Helfgott onuruna bir akşam yemeği verdi. Helfgott’a şizofreni teşhisi konulmuş ve elektroşok bile yapılmış, ama aynı zamanda otistiklerde rastlanan bazı özellikleri de gösteriyor. Ellerini sürekli ileri uzatarak hızlı hızlı konuşan, görüştüğü herkesin adını sorup unutmayan, etrafına enerji saçan bir insan. Evdeki piyanonun başında yaptığımız kısa sohbette bir yandan çalarken, bir yandan da Rahmaninof’un müziğinden büyük zevk aldığını anlattı. CSO salonundaki dinletisinde üstün yetenekliler için klasikleşmiş “deli mi, dâhi mi?” sorusuna en uygun yanıtın “ikisi de” olduğunu gördük. Sahneye koşarak girip çıkan, hiperaktif, yumruk yapıp başparmaklarını kaldırdığı ellerini ileri uzatarak alkışlara karşılık veren, ama yan gözle kulis kapısının ardındaki eşinden gelen işaretleri dikkate alan, sempatik bir piyanist. Hem çalıp, hem konuşuyor, bazen çaldığını şarkılıyor, arada bestecinin adını tekrarlıyor, burnunu çekip hafifçe homurdanıyordu. Helfgott, Bach’ın İtalyan süitiyle başlayıp, Lizst, Mendelshonn ve Chopin’le tamamlanan bir program çaldı. Üç bis yaptı. Son noktayı, “Shine” filminin bar sahnesinden, Korsakov’un “Bal Arısının Uçuşu”yla yaptı. Parçalardaki hızlı yükselişler (kreşendo) ve inişlerdeki (dekreşendo) becerisi, salonu avucunun içine alıverişiyle belleklerde yer edecek olan Helfgott, Türkiye turnesinden sonra Avustralya’da “vaat edilmiş topraklar” adlı vadideki evine çekilip, sonbahar için yeni programlara hazırlanacak. 2012’de Avrupa’da Rahmaninov 3. Konçerto’yu çalacak. Helfgott’a “Bunu saymayız, gene bekleriz” diyoruz...