23 Kasım 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

21 Ekim 2011 Cuma 381 13 GÖRÜNÜM A. Celal BİNZET Türk ve Rus işadamları destek verdi... AnkaralıGezginler’den Moskovasergisi G Duruer’in Sergisi ve Bir Etkinlik NKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankaralı Gezginler, yurtdışında açtıkları ikinci fotoğraf sergisini Rusya’nın başkenti Moskova’da gerçekleştirdiler. Sergi, Türk temsilcilikleri ve işadamlarının yanı sıra Rus siyasetçilerden de yoğun ilgi gördü. Moskova’da Rus Türk İşadamları Birliği (RTİB), her yıl düzenle A diği Nâzım Hikmet’i anma etkinliklerine bu yıl yeni bir etkinliği ekledi. RTİB’in desteğiyle Moskova’da geçtiğimiz hafta “Senin Gibisi Yok... Türkiye!” başlıklı bir fotoğraf sergisi açıldı. Sergide Ankara Gezginler Grubu’ndan 38 sanatçının çektiği, Türkiye’nin doğal ve tarihi zenginlikleri konulu 60 fotoğraf sergilendi. Moskova’nın iki ayrı alışveriş merkezinde birer hafta ile gösterime sunulan fotoğraflar için bastırılan katalog da büyük ilgi gördü. Ankaralı Gezginler Grubu yöneticisi Timur Özkan, sergilenen fotoğrafların titiz bir çalışmayla 500 fotoğraf arasında seçildiğini kaydetti. Sergiye Moskova’da yaşayan Türk işadamları Hüseyin Altun ve Semih Altındağ’ın sponsor olduğunu anlatan Özkan, açılışa yoğun katılım olduğunu söyledi. Özkan, katılan Rus parlamenterlerin beğendikleri fotoğrafların DUMA’nın duvarlarında, Rus Dışişleri Bakanlığı bürokratlarının beğendiklerinin de kendi makam odalarında sergilenmesi için hediye edildiğini söyledi. Ankara Gezginler Grubu, Ankara’yı ve gezmeyi sevenler tarafından oluşturuldu, şu an 500 üyesi bulunuyor. Grup daha önce ilk yurtdışı sergisini ABD’de açtı. Grup üyeleri gezip gördükleri yerleri dünya, Türkiye ve Ankara adlarıyla kitaplaştırdı. Gezgin Gözüyle başlığı altında da Rusya, Çin ve Mısır kitapları çıkaran grup üyeleri, halen Hindistan ve Afrika konulu iki kitap üzerinde çalışıyor. NKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kent içinde trafiğin sıkıştığı noktalar, yollarda yapılan bakım çalışmalarına göre değişiklik gösteriyor. Hoşdere Caddesi’nde açılan kanalların üzeri asfaltlanmayı beklerken yeni tıkanıklığın adresi Bağlar Caddesi oldu. Kolej’deki Ahmetler Postanesi’nin önünde başlatılan çalışma bu sefer bölgenin trafiğini felç etti. Ankara’nın en işlek caddelerinden biri olan Bağlar Caddesi’nden Kolej’e çıkmak isteyen araçlar uzun dakikalar ilerleyemeden beklemek zorunda kalıyor. Kolej’deki Ahmetler Postanesi’nin önünde başlatılan doğalgaz çalışması zaten yoğun olan trafiğin daha da kötüleşmesine neden oldu. Anakent Belediyesi Fen İşleri Daire Başkanlığı’ndan alınan bilgiye göre, tehlike oluşturduğu gerekçesiyle, çelik boru olan doğalgaz hatlarının yenilenmesi için başlatılan çalışma 15 gün sonra sona erecek. Açılan çukurların ne zaman asfaltlanacağı ise bilinmiyor. Kolej’e trafikpiyangosu A eçtiğimiz günlerden birinde dostlarla söyleşirken, Daver Darende’nin Işık Kansu’ya bir gün önce gördüğü sergi izlenimlerini anlatmaya geldi sıra. Söz konusu sergi 7 yıl önce kaybettiğimiz Hikmet Duruer’in (19262004) resimlerinden derlenmişti. Ercüment Kalmık’ın öğrencisi olmuş, mimar kökenli sanatçı, suluboyaya getirdiği yorumlarıyla tanınmıştı. Geçmiş yıllarda çizgi roman çalışmaları yaptığı da biliniyordu. Ailesinin elinde kalanlardan yapılan derleme Medya Sanat Galerisi salonlarında gün yüzüne çıktı. Gerek galerici gerekse sanatçı ailesinin yakınması açılışta yalnızca 56 kişinin bulunmasıydı. Bu ilgisizliğin yarattığı ortam içinde sanat yapmaya çalışmanın kolay olduğu söylenebilir mi? Zaten uygulamalar sanatı ortadan kaldırma yolunda hızlanırken, ilgili kişilerin duyarsızlığını nasıl açıklayabiliriz? Toplumca içine düştüğümüz bu umursamaz ve sorgulamaz duruşu, dalga dalga bizi kuşatan görünmez eğitim sisteminde aramak doğru olacaktır. O sistem ki bizlere, hangi konularda nasıl davranmamız gerektiğini reçetelerle veriyor. Onların çizdiği sınırlar dışında kalan her şeyin kötü olduğuna inandırıyor toplumu. Kısaca aklımızı başkalarına emanet ederek yaşayıp gidiyoruz. Nasılsa mutluluk bir başka dünyada var! Dönüp dolaşıp kısa bir yazıya takılıyorum. Anayasa Hukuku konusunda Maurice Duverger’i bilmeyen yoktur sanırım. Kuşkusuz, yazdıklarıyla, düşünceleriyle kendi alanındaki yeri herkesin belleğinde capcanlı duruyor. Bir sanat köşesinde onun adını görmek kimileri için şaşırtıcı olmaz mı hiç? Çünkü ilk anda bu iki kavramı yan yana getirmek anlamlı görünmeyebilir birilerine. Onun düşünceleri üzerine yorum yapmak gibi bir sav bu yazıyı fazlaca aşar. Ama “Politikaya Giriş” kitabında yer alan bir ibaresinin günümüz pratiğine nasıl uyduğunu görmemek de olası değil. Şöyle diyor: “Halkın ahmaklaştırılması teknikleri çoktur. Sinema, spor!.. Bu yollardan halk gerçek dışı, hayali, sanal ve çocukça bir dünyaya daldırılır. Dikkati de böylece gerçek sorunlardan başka yana çekilir.” Tam da uyuyor bugüne! Bu tekniklerin arasına, dizileri ve neredeyse her mahallede bir önderi türeyenlerin dogmatik söylemlerini kattığımızda ortaya çıkan havanın nasıl uyuşturulmuş bir toplum yarattığını görmemek olanaksız. Sanat adına o denli olumsuzluğun kaynağını kendimizde aramanın sırası değil mi sizce? * Bugün başlayıp yarın devam edecek olan “Dünden Bugüne Koruma Toplantısı”nın ilki Ankara’ya ayrıldı. Ankara Üniversitesi’nin (AÜ) Tandoğan’daki Yüzüncüyıl Toplantı Salonu’nda gerçekleştirilecek etkinlik, Koruma ve Restorasyon Uzmanları Derneği (KORDER) ile AÜ Ankara Araştırmaları Merkezi’nin (ANKAMER) ortaklaşa çabasının ürünü. Ankara’nın tarihsel ve kültürel varlıklarının değerlendirileceği toplantı, yaşadığımız kentin kimliğini yeniden anımsamamız açısından oldukça önemli. AKMAYAN TRAFiK ÇiLEDENÇIKARIYOR
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear