26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Ankara’daYaşam ? Özlem OKTAR VAROĞLU Ankara Caz Derneği ozlemvaroglu@hotmail.com ANKARA’DA CAZ Cumhuriyet Ankara 302/16 Nisan 2010 Başkent Ankara? U zun bir aradan sonra yine merhaba. Ankara Caz Derneği olarak sürdürdüğümüz yazılarımıza seneler önce başlamıştık. Zaman içinde İmge (Özbek) Reyhan ve Güneş Bayrak güzel yazılarıyla sizlerle birlikte oldular, Ankara’dan caz ve müzik haberlerini verdiler. Ben de bu haftadan başlayarak size kentimizde ve zaman zaman da ülkemizde müzik ve sanat ile ilgili haber ve yorumlarımı elimden geldiğince vermeye çalışacağım. Bazen de çok sevdiğim Ankara ile ilgili anılarımı, görüşlerimi, projelerimi ve düşlerimi satırlarımda sizlerle paylaşmaya çalışacağım. Kent, renkler, duygular, sanatçı ve sanatseverler de yazılarımda cazla harmanlanacak. Ankara’nın nesi meşhur? Nereden başlasam? Bu kenti niye sevdiğimi, neden burada yaşamayı tercih ettiğimi sizlerle nasıl paylaşsam? Beni ben yapan, zaman içinde yaşadıklarım arasından bu kenti sevmeme yol açan ve iç içe geçen birçok anımı paylaşacağım sizlerle. Ankara’yı siz de daha iyi tanıyın, sahip çıkın ve sevin diye. Çünkü ozanın dediği gibi “Sevmekle başlayacak her şey”. Bu kentin nesi meşhurdur? Hemen yanıtlarımız hazır; kedisi, keçisi, tavşanı. Ama onlar da şehir, hatta ülke dışına çıkınca kıymetleri daha iyi bilinir. Çoğumuz onların zarif özelliklerini bilmeyiz bile. Ankara’nın harika bir armutu vardır, o sert ve albenisi olmayan görüntüsünün ardında dayanıklı ve leziz, mis kokulu bir armuttur kendileri ve tam da mevsimidir şimdi. Manavlarda ısrarla arayınız! Ankaramızın bir de başkent olma özelliği var ki bu bize bile unutturulmaya çalışılan bir özellik. Cumhuriyetimizin başkenti Ankara, zamanla başka kentlerin zenginliğine ve pırıltısına yenik düşüyor, düşürülüyor. Zorlukla elde edilmiş değerlerini birer birer yitiriyor. Bu konulara da çokça değineceğim yazılarımda. Kent şövenizmi yapmıyorum gerçekten. Ben Ankara’da doğmadım. Hatta Ankara’da büyüdüm de denemez. Sonradan sevdim bu kenti. İlkokula Esat’ta, Yalım Sokak’taki bir okulda başladım ancak sonra Mersin’e taşındık. 3 sınıfta “İlle de konservatuvar okuyacağım” diyerek geri geldim, Ankara Devlet Konservatuvarı’nın sınavını kazandım ve parasız yatılı olarak başladım Cebeci’deki o devasa ve harika yapıda yaşamaya. Okulumda gerçekten çok yetenekli arkadaşlarım vardı ve çoğu şimdi dünyanın ve ülkemin güzel yerlerinde güzel müziklerini, sanatlarını icra ediyorlar. Bazıları Ankara’da kalmayı tercih ettiler ve onlarla halen görüşüyorum. Ara ara sizlere hayatımda çok özel yerleri olan bu insanlardan da söz edeceğim. Sonra hayat bana müziği dinlemeyi, çalmaktan daha çok sevdiğimi hissettirdi ve ben kendime başka yollar keşfettim. ODTÜ’de lisans ve lisansüstü programları bitirip “kent plancısı” oldum. Sanat hayatın her alanına dokunduğu gibi kent için de yaşamsal bir öneme sahiptir. Bu yüzden yazılarımda kentin sanatla var olduğu noktalara da değinmeye çalışacağım. Sanatçısı da meşhur... Ankara konusunda düşünce birliğine vardığımız konulardan biri de bu kentte çok ve kaliteli sanatçı yetiştiğidir. Sanki topraklarında kedinin zerafeti ve sevecenliği, tav şanın narinliği ve hassas algıları ve keçinin de sarp yaşam koşulları ile başa çıkma becerileri sanatçıların da oluşmasına katkıda bulunurmuş gibi. Bu nadide insanlardan söz edeceğim size. Onların yaptıklarından, eserlerinden ve bana hissettirdiklerinden. Ne yazık ki ülkemiz ve özellikle de Ankara sanat alanında giderek kan kaybediyor, yetiştirdiği sanatçılarını sılaya gönderiyor. Bu sanatçılarımız uzun yıllar İstanbul gibi metropol şehirlerde kendilerini geliştirmeye, zorlu şartlarda sanatlarını ilerletmeye, eserlerini üretmeye uğraşıyorlar. Birçoğu bu kargaşa içinde kendine özgü sanatını özgürce sunamayıp yaşamak için popüler kültürün dayattığı çeşitli “ekstra”lar ile ayakta kalmaya çalışıyor. Sanatçılar için hayat çok zor ve giderek de zorlaşıyor. Onlara daha yakından bakıp anlamaya çalışacağım ve sizlerle paylaşacağım. Çoğu çok sevdikleri ve önemsedikleri Ankara izleyicisine ancak festivaller ve sa nat etkinlikleri sayesinde kavuşabiliyor. Karşılıklı özlem gidermeye çalışıyoruz, “elimizde büyümüş” sanatçımız “ne güzel de serpilmiş, gelişmiş” gibi yorumlarla bir yakınımızı uzun aradan sonra görmüşcesine duygulanıyoruz. Bu festivaller de çok zor koşullarda çeşitli özel ve sivil toplum kuruluşlarının inatçılıkları sayesinde devam edebiliyor. Keçilik de var serde.. Size kentimizde olup biten etkinliklerden ve onları yapan ve destekleyenlerden sıklıkla söz edeceğim. İşte özetle size yazılarımda elimden geldiğince kentimizi, sanatı ve sanatçılarımızı tanıtmaya, yeniden keşfetmeye, belki de daha çok sevdirmeye çalışacağım. Sevmek için bilmek, tanımak ve dokunmak, koklamak ve keşfetmek, sahip çıkmak, destek olmak ve hep daha iyi olması için uğraşmak gerek. Festival zamanı 27. Ankara Müzik Festivali’ni izlemeye devam ediyoruz. Yenilenen sitelerinden güncel bilgileri takip edebilirsiniz: http://www.ankarafestival.com Bu güzel festival için Sevda Cenap And Vakfı yöneticilerine ve destek veren tüm kuruluşlara teşekkürler. Haftaya cuma görüşmek dileğiyle, sağlıkla ve sanatla kalın. AFSAD’DAN KARELER BULMACAYANITLARI 1 1 2 3 4 5 6 7 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 Fotoğraf: CEMAL DAŞ 8 9 10 11 12 13 14 15 A B O I R K A Ö Z M A E N R O A K M A A R T Ö N R A D Ü R T M M E E R R Ç E S M Ü M A E N N G Z A L C A A L R P Z S D E A N M E T A R A I R K I A N B A Z L E M A K O Y Y E R A V E T O P A L S E Z A M N E D A K O N S R S L A K A L A V A B A N A N A T A Ç T A D U R U N T H L E E K A T U T R E U K M A Ç K O N V A T N A T A R A T U O K S U K O A T SedatYaşayan 10
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear