Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
K~\ Cumhuriyet K^ı CLnkarCL Cumhuriyet Ankara 293/12 Şubat 2010 avi Sahne, neyzen, şair Neyzen Tevfik'in yaşam öyküsünü konu alan "Hiç/Neyzen Tevfik" adlı oyunu sahneliyor. Sedat Demirsoy'un yazıp yönettiği, Ziver Armağan Açıl'm rol aldığı oyun, "Zaman hiçtir. Hiç, bir zaman..." sözleriyle başlıyor. Neylerle ve tamburlarla süslenmiş bir sahnede oynanan oyun, Neyzen Tevfik' in yaşamı üzerinden günümüz Türkiyesi'ndeki siyasi olaylara da göndermelerde bulunuyor. Mavi Sahne'nin yeni sezon oyunu "Hiç/Neyzen Tevfik", aslında tek kişilik bir oyun. Ancak Ziver Armağan Açıl, oyunda farklı roller üstleniyor. Oyun bu yönüyle de izleyicilerin dikkatini çekiyor. Örneğin oyunun giriş sahnesi: Bu sahnede Açıl, önce Neyzen Tevfik olarak çıkıyor izleyicinin karşısma ve şu sözleri söylüyor: "Zaman hiçtir. Hiç, bir zaman... Ömür, rakı şişesinde zamandır. Azar azar da içsen, birden de içsen biter. Zaman hiçtir, hiç, efsanedir zamanda yaşayan. Hayaüm ne kaleme gelir ne kelama. Madem ki çok ısrarhsın hayatımı yazmaya, yaz o zaman evlat, hacet yok fazla lafa..." Giriş sahnesinden sonra da Açıl'ı, Neyzen'in yaşamını kaleme almak isteyen bir "çnak" olarak görüyor izleyici... Ondan sonra da sırasıyla, "Çocuk Neyzen", "Anlatıcı" gibi rollere bürünüyor Açıl sahnede. Oyun, günümüz Türkiyesi'nde yaşanan siyasi olaylara da göndermelerde bulunuyor. Gerçek yaşammda olduğu gibi oyunda da Neyzen, "bir hürriyet aşığı" olarak nitelendiriliyor. Özelikle oyunun final sahnesinde yer alan şu sözler, bugüne vurgu yapıyor: "Evlat, unutma: 'Hafizai beşer, nisyanla maluldür.' İnsanoğlu unutur. Özellikle dünü çok tez unutur. Padişahın vatan lıaini, vezirin halk düşmanı olduğunu unuttu, üç beş yobazın peşine düştü, Cumhuriyet düşmanı kesildi, şeriat istedi. Menemen'de, Maraş'ta, Sıvas'ta masum insanları katletti. Anlamadığım; neden hâlâ millet obnayı sindiremiyorlar ? Neden inatla ümmet olmak istiyorlar? Bilemiyorum evlat, bilemiyorum..." Zaman hiçtir. Hiç, birzaman...' M • Selda GÜNEYSU Sedat Demirsoy'un yazıp, yönettiği oyun sezon boyunca Mavi Sahne'de izleyicilerin beğenisine sunulacak. Mavi Sahne, Neyzen Tevfik'in yaşamını konu alan oyunu sahneliyor 'Oyunculuk açısından zor bir oyun' açmaz/TürJai ^ngaraammenfaatinoGrekdamgasuüz/er karas\J' OYUNCU Ziver Armağan Açıl, "Hiç" için çok çalıştıklanm çünkü oyunun "oyunculuk açısından zor" olduğunu kaydetti. Açıl, "Oynaması zor bir oyun. Neden? Öncelikle Neyzen Tevfik adında biri yaşamış bu ülkede. Üstelik bu kişi İstibdadı, Meşrutiyeti ve Cumhuriyeti görmüş bir diyojen. Çağdaş. Bu nedenle sizler böyle bir kişiliği düzgün bir şekikle izleyidye anlatmak zorundasınız. Örneğin bir izleyici geldi geçenlerde oyuna. Neyzen Tevfik'le tanışmış. Hatta onunla ilgili bir anısı var. Böyle bir oyun sahnelendiğini duyunca da gelmiş izlemeye. Dolayısıyla onun zihninde canlandırdığı bir Neyzen figürü var ve siz bu figüre bir çentik bile atamazsınız. Bu nedenle tehlikeli bir oyunculuk... Ayrıca oyunun belli bir dramatik öyküsfi yok. Oyunda Neyzen'in yaşam öyküsü, belli bir dramatiköykü olmadan anlatıyorsun. Böyle olunca seyirciyi tutmak ve oyuna bağlamak da zorlaşır. Bu bir risktir. Ancak bu riskler beni heyecanlandırıyor" diye konuştu. Açıl, oyundaki Çakaralmaz sahnesinin izleyicileri olduğu kadar kendisini de çok etkilediğini çünkü kendisinin de "Çapkın" adında bir köpeği olduğunu belirtti. Açıl, "Bu sahne beni de içine alıyor çünkü bu sahnede görüldüğü gibi Çakaralmaz' daki vefa duygusu Neyzen'i çok etkilemiş. Bunun üzerine Neyzen,' Çakaralmaz, bir hayvan olarak dostluğun değerini bildi de ben insan olarak bilemedim' diyor. Yani kendisini bu noktada bir köpekten bile daha alt sınıf olarak görüyor. Hangimiz bugün bu kadar büyük davranabiliyoruz? O nedenle etkiliyor bu sahne. Bir de bildiğiniz gibi Neyzen kendisini 'hiç' olarak tanımlamış. Ancak o kendisini ne kadar 'hiç' olarak tanımlasa da ashnda bir 'hep' Neyzen. Hiçlikten hepliğe yol almış bir kişi..." görüşünü dile getirdi. Dostluk üstüne... Oyunun dikkat çeken sahnelerinden biri de birinci perdedeki "Çakaralmaz" sahnesi... Bu sahnede yenidenNey zen Tevfik kimliğine bürünen Açıl, Neyzen'in Mısır'da yaşamını etkileyen bir köpeğin, Çakaralmaz'ın öyküsünü anlatıyor: "Sana Çakaralmaz'ı anlattım mı evlat? Yaz o zaman. Bir gün açlıktan bitkin düşüp bir ağacın altına uzandım. Bir köpek geldi, ağzında bir ekmek. Taal, taal, gel kuçu kuçu... Niyetimi anlamadı yan yan yanaştı. Aha yakaladım... Korkudan beş metre öteye kaçtı, ağzınclaki ekmeği düşürmüştü, hemen kaptım. Dişlediği kısmı koparıp ona verdim, gerisini ben yedim. Sonra aramızda yavaş yavaş bir yakınlaşma oldu. Adını Çakaralmaz koydum. Benimle dergâha geldi ve bir daha yanımdan ayrılmadı... (...) Çakaralmaz, bir hayvan olarak dostluğun değerini bildi de ben insan olarak bilemedim. Yüzüm kızardı, gözlerine bakamadım..." 16