Catalog

Cumhuriyet Ankara 327/8 EKİM 2010 AtatürkHastanesi’ndetehlikeüçgeni NKARA Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yemekhane, atık deposu ile morga ait kapıların aynı alanda bulunması “rahatsızlık yaratıyor.” Bu durumun “mimari hatadan” kaynaklandığını savunan hastane yetkilileri ise şu an için bir şey yapamayacaklarını, ayrıca bu durumun sağlık açısından “sorun” yaratmayacağını ileri sürüyor. Bilkent Yolu üzerinde bulunan Atatürk Hastanesi, 2004 yılında faaliyete geçti. Başkentin en önemli sağlık merkezlerinin başında gelen hastaneye, her gün yüzlerce “hasta” tedavi arayışıyla geliyor. Ancak, Atatürk Hastanesi’nde sıkıntı yaratan Yemekhane, atık deposu ile morg kapıları birbirlerine sadece birkaç mesafede bulunuyor A ? Alican ULUDAĞ bir durum gözlerden kaçmıyor. Hastanede; yemekhane, atık deposu ve morgun çıkış kapıları aynı alanda yer alıyor. Bu üç kapı, binanın arka cephesinde içeriye doğru yapılan koridorda karşılıklı tasarlanmış. Yemekhane ile atık deposunun girişleri birbirine bakarken, morg çıkışı ise daha içeride bulunuyor. Atık deposundan her gün onlarca torba çöp, kamyonlarla götürülüyor. Bunlar arasında tıbbi atıklar başı çekiyor. Buradan çöpler çıkarılırken, bazı torbalardan çeşitli sıvıların damladığı gözleniyor. Çöpler kamyonlara yüklendikten sonra, atık deposu ve önü hortumlarla yıkanıyor. Temizlik sırasında kullanılan su da, deponun önündeki kanallara akıyor. Atıkların kamyonlarla dışarıya taşınması işlemi yapılırken, yaklaşık 10 metre karşıda bulunan yemekhaneye de araçlarla dışarıdan gıda malzemesi taşınıyor. Taşınan bu malzemelerle, hastane personeli ve yatılı hastalar için yemek yapılıyor. Bu arada bazı yemekhane personelin de alana çıkarak “sigara molası” verdiği gözleniyor. Hastanedeki “tehlike koridoru”nu sadece buralarda çalışan personel kullanmıyor. Hastanenin ön kapısından giren bazı hastalar, arka bölümde bulunan Nükleer Tıp’a gitmek için bu koridorundan yararlanıyor. Hastanenin arka bahçesinde yer alan alana araçlarını park eden doktor ve diğer görevliler de içeriye bu koridoru kullanarak geçiyor. Hastane yetkilileri ise söz konusu durumun “mimari hatadan” kaynaklanığını belirtiyor. Kendilerinin de oluşan görüntünün farkında olduklarını belirten yetkililer, buna karşın konunun sağlık açısından sıkıntı yaratmayacağını savunuyor. Tıbbi atıkların özel kutularda dışarıya çıkarıldığını anlatan yetkililer, görevli personelin her gün deponun önünün yıkadığını ve buradan çıkan suların kanallara aktığını kaydediyor. Yemekhanenin başka bir alana ta şınması konusunda çalışma olduğunu belirten yetkililer, konunun bir yıl içinde netliğe kavuşacağını dile getiriyor. Yetkililer, şu an için yapacakları bir şeyin de olmadığnı kaydediyor. Yemekhanede çalışan üst düzey bir yetkili ise, kapıların karşılıklı olmasında bir sakınca olmadığını anlatırken, “Ona bakarsanız yemekhaneden çıkan sular ile atık deposundan çıkan sular aynı kanalda birleşiyor” demesi dikkat çekti. NKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Üniversitesi’ne bağlı (AÜ) Çocuk Üniversitesi, Ankaralı çocukları sanatla buluşturdu. Çocuklar Cermodern’de resim ve heykel yaparak sanat eğitimi aldılar. Ankara’nın yeni seçkin modern sanat merkezi Cermodern, Ankara Üniversitesi Çocuk Üniversitesi, DTCF Sanat Tarihi Bölümü’nün organizasyonuyla, A Ankara Üniversitesi eğitimler gerçekleştirdi Çocuklaramüzedesanateğitimi algılamayı öğrenerek zihinlerinde canlandırdığı estetik imgeleri tuvale aktarması dünyalarına yepyeni bir boyut taşımaktadır. Bu proje Ankara Üniversitesi Rektörlüğü, Spor Kulübü, Çocuk Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Fakültesi ve Cermodern’in işbirliği ile gerçekleşmiştir. Çocuklarımızın bir müze mekânıyla karşı karşıya gelmeleri, bu mekânda resim yapma şansını elde etmeleri ve sanat eserini betimlemeyi, çözümlemeyi öğrenmeleri onların estetik algısını geliştirmeye yardımcı olmuştur. Ayrıca kendi iç dünyalarından yansıyan yorumlar yapmaları çocuklara katkıda bulunacağı gibi bize de yepyeni ufuklar açacaktır. Çocuklarımızın sanat eserleriyle doğruPollock gibi resamlarla çağdaş sanat yolculuğuna çıktılar. Toplam 16 çocuğu kapsayan bu proje, dünyanın en ünlü sanatçılarının eserlerinin görsel ve bilgi olarak çocuğa aktarılmasını bunun yanı sıra çocuğa eğlenebileceği bir ortamda keyif alarak resim, heykel ve tasarım yapmalarının yolunu açtı. Bu projeyle çocuk tanıyacağı, algılayacağı sanat müzesi mekânını, eserini çözümlemeyi ve kendine göre yorumlamayı öğrenirken kendi duygularını tuvale aktardı. Çocuklar, izlenen program ve yapılan çalışmalar sonucunda Ankara Üniversitesi Çocuk Üniversitesi sertifikasını almaya hak kazandı ve çalışmaları Ankara Cermodern’de 2 Ekim tarihinde yapılan sertifika töreninden sonra sergilenmeye başlandı. kapılarını bu kez çocuklara açtı. Sanat eğitimi, 3 Ağustos’tan itibaren başlayarak toplam bir ay sürdü. Eğitimlere Sanat Tarihi Bölüm Başkanı Kıymet Giray danışmanlık yaptı. Giray bu projenin amacını şöyle özetledi: “Geleceğin yaratıcısı çocuklarımızın Ankara Üniversitesi gibi seçkin bir eğitim kurumunun kanatları altında, Cermodern gibi Ankara’nın çağdaş ve elit bir sanat mekânında sanatla buluşması, sanatı Annekızınelişisergisi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 16. El Sanatları Fuarı, 917 Ekim günleri arasında Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilecek. Fuar kapsamında emekli memur Nursen Erkal, kızı Gamze Tuncer ile birlikte el işi ürünlerinin yer aldığı stand açacak. “Kime ne” adlı stand fuar boyunca açık kalacak. Nursen Erkal kızı ile birlikte 67 yıldır el işi ürünleri yaptıklarını ve fuarlarda sergilediklerini söyledi. Geçen yıl da fuara katıldıklarını anlatan Erkal, kız meslek lisesi mezunu olduğunu, emekliliğinin ardından da hobi olarak el işleri ile uğraştığını belirtti. dan bir bağ kurması ve sanat eserine saygıyla yaklaşması böyle bir bilincin meydana getirilmesiyle sağlanabilir.” Çocuklarla çağdaş sanat yolculuğu Projede, genç sanat tarihçilerin kuramsal fikirleri, sanatçıların teknik ve uygulamayla ilgili bilgileri çocukların eğitimlerinin temelini oluşturdu. Programda Karel Apel, Alexander Calder, Ömer Uluç, Jackson 2