Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet Ankara 251/24 Nisan 2009 Ulaşımpahalılığında Ankarailksırada elih Gökçek yönetimindeki Anakent Belediyesi, otobüs ücretlerinde pahalılık sıralamasında, 16 büyükşehir belediyesi arasında birinci sırada yer alıyor. Ulaşım pahalılığında rakip tanımayan Ankara’da, tam bilet 1.70 TL’den indirimli bilet ise 1.15 TL’den satılıyor. Cumhuriyet Ankara’nın 16 büyükşehir belediyesi arasında yaptığı derlemeye göre, Anakent Belediyesi, otobüs ücretlerinin en pahalı olduğu il konumunda ve pahalılık konusunda diğer büyükşehirlere fark atıyor. Ankara’da EGO otobüslerinin ücretleri 1.70 TL iken diğer büyükşehirlerin ücret tarifeleri şöyle: İstanbul’da tam bilet 1.30 TL in OKUR MEKTUBU M ? Ali ÖZTÜRK dirimli bilet 85 kuruş, İzmir’de tam bilet 1.35 TL indirimli bilet 67 kuruş, Adana’da “Kentkart” ile tam bilet 75 kuruş indirimli bilet 65 kuruş, Antalya’da “Antkart” ile tam bilet 1.30 TL indirimli bilet 70 kuruş emekli ise 1 TL, Bursa’da tam bilet 1.65 TL indirimli bilet 1.10 TL, Erzurum’da tam bilet 1.25 TL indirimli bilet 90 kuruş, Eskişehir’de tam bilet 1.15 TL indirimli bilet 85 kuruş, Diyarbakır’da tam bilet 1 TL indirimli bilet 75 kuruş, Gaziantep’te tam bilet 1.20 TL indirimli bilet 90 kuruş, Kayseri’de tam bilet 1.20 TL indirimli bilet 75 kuruş, Kocaeli’nde tam bilet 1.20 TL indirimli bilet 80 kuruş, Konya’da tam bilet 90 kuruş indirimli bilet 65 kuruş, Mersin’de tam bilet 85 kuruş indirimli bilet 65 kuruş, Sakarya’da tam bilet 90 kuruş indirimli bilet 45 kuruş, Samsun’da tam bilet 1.25 TL indirimli bilet ise 1 TL’den satılı yor. Belediye otobüsü ücretlerindeki ucuzluk sıralamasında diğer 15 büyükşehir belediyesini geride bırakan Adana’da tam bilet fiyatı 75 kuruş. Adana’da, Ankara’daki bilet ücretinin yarısından daha az bir tutarla, bir yerden başka bir yere gitmek mümkün. İndirimli bilet tarifesinde ise en ucuz il Sakarya. Sakarya’da indirimli bilet ücreti 45 kuruş. Ankara’daki indirimli bilet ücretleri, Sakarya’dakinin yaklaşık 2.5 katı. Ankara’da iki binişlik EGO kartları 3.40 TL iken on binişlik EGO kartları 14 TL’den satılıyor ve pahalılık konusunda en yakın rakiplerine fark atıyor. İzmir, Antalya ve Sakarya gibi illerde indirimli bilet, tam biletin yarısı. On binişlik biletlerden yapılan bir hesaplamayla Ankara’daki indirimli bilet, tam biletin yaklaşık yüzde 80’ine karşılık geliyor. Bu uygulama, öğrencilerin tepkisini çekiyor. ‘İstanbulbileAnkara’danucuz’ TÜKETİCİ Hakları Deneği Genel Başkanı Turhan Çakar, Ankara’nın, Türkiye’nin en pahalı kenti olduğuna dikkat çekti. Çakar, şunları söyledi: “Bu da yetmiyormuş gibi AŞTİ’deki şehirlerarası servisler kaldırıldı. Bu da yolculuk maliyetini arttırıyor. Belediye otobüsleri ve dolmuşlar çok pahalı. Dolmuşların ücretini de belediye ayarlıyor. Bir ve beş binişlik EGO kartları vardı. Gökçek, onları da kaldırdı. Bunlar da, yurttaşların ‘kazanılmış haklarını’ ortadan kaldırdı. Tüketicinin haklarını ve temel gereksininmlerini karşılamak adına çok yanlış bir tutum. En temel kamusal haktır ulaşım. Yoksulluğun yoğun olduğu ve on binlerce öğrencinin yaşadığı bir kentte belediye otobüs biletleri zaman zaman bedava verilmelidir ve ucuzlatılmalıdır. Böyle yapılması gerekirken tam tersi yapıldı. İstanbul gibi bir anakent buradan daha ucuz. Ankara Anakent Belediyesi’nin tutumu, kamu ahlâkına, tüketici haklarına, belediyecilik anlayışına ve sosyal devlete aykırı. Yurttaşlar mağdur bırakılmıştır. Ankara ulaşımını bu hale getiren Melih Gökçek, 4. kez başkan seçildi. Bu da ‘trajikomik’ bir olaydır.” altepe semtindeki Maltepe Camisi’nin alt tarafı, GMK Bulvarı’nda kalan ender yeşil alanlardan biriydi. Zaman içerisinde rantın kurbanı oldu. İnsan boyunu aşan reklam panolarının, kocaman kocaman büfelerin konuşlandığı bu alanda yeşili, ağacı görmek, toprağın kokusunu duymak olanaksız şimdi. Daha önceki yıllarda buradan geçerken biraz soluk alıp, ağaçların gölgesinde otururduk. Anakent Belediyesi tarafından yaptırılan şelalesiyle halka açık olan bu güzel alan, sadece büfe işletmeciliği ve çay bahçesi gibi ticari kuruluşların egemen olduğu paralı bir alana dönüşmüştür. Çevre ve mimariye duyarsız bu anlayış daha da gelişmekte, Ankara’nın birçok yeşil alanının önüne sürekli, büyük reklam panoları dikilmektedir. Artık, Ankara caddeleri hükümevi avlusu, yayalar, volta atan hükümlüler gibi. Petrol ürünlerini dünyada en pahalı kullanan ülkeyiz. Asfalta yatırım yapmanın mantığı anlaşılmaz. Çağdaş belediyecilik anlayışında, yayalar odak noktasına alınmışken, Anakent Belediyesi’ni anlayamıyorum. Rant için, şehrin kültürünü, hafızasını oluşturan alanları yok etmektedir. Yeni meydanlar yapmak yerine, sayıları az olan meydanları her geçen gün yok ederek, “Ne kadar beton, o kadar geliştik” anlayışıyla, Ankara caddelerinin köprülü kavşaklarla çevrelendiği, hız tuzaklarına dönüştürüldüğü, caddelerin yayalar için sürekli açık tehdit haline getirildiği bu belediyecilik anlayışı, diğer bir deyişle, doğayı ve çevreyi sadece bir kazanç aracı olarak gören bu bakış, insanı kötü şehirleşmenin kıskacına hapsetmektedir. Bir şehrin yaşanabilir olmasının en büyük ölçütü, insanın, o şehrin caddeleri, sokakları, binaları ve yeşil alanlarında, güven ve huzur içinde yaşadığını hissetmesidir. Yaşadığımız ülkenin demokratikleşmesi, birbirine güç ve üstünlük algısı içerisinde değil, eşitlikçi, hak ve özgürlükleri temel kabul ederek, sürekli tehdit algısı, sürekli canlının kendini korumaya alması değil, nesneleşmek yerine, insan ve birey olduğunu hatırlatan bir algı içinde yaşamasını özgürce şekillendirmelidir. Belediyelerin görevi, bireyi yalnızlaştıran ve yabancılaştıran, sıradan bir tüketiciye indirgeyen şehir yaşamları yerine, bireyin yeşillikle ve doğayla buluşmasını sağlayan, kültürel açılımlar yaratan, asfaltı olabildiğince az kentler yaratmaktır. Bu bağlamda, hukuk devleti ve sosyal devlet kavramlarının özü de budur. İçimize çekecek temiz havamız, içecek temiz suyumuz kalmadığında, toplanacağımız büyük meydanlar, özgürce adım atacak caddelerimiz, sokaklarımız kalmadığında, sözde daha iyi şehirleşme adına yapılan köprülü kavşaklara bakıp bakıp kandırıldık diyemeyiz. I Yusuf Ziya KARAKELLE M ‘Reklampanoları yeşiliörtüyor’ 2