Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet Ankara 239/30 Ocak 2009 ÖNCE SAĞLIK Uzm.Dyt.MehtapErsinBAYRAK BeslenmeveDiyetetikBölümYöneticisi email: mbayrak@mesa.com.tr V BağışıklıkSistemininDoğalKoruyucuları: ProbiyotiklervePrebiyotikler ücudumuzda çeşitli hastalıklara yol açan bazı bakteriler vardır. Bunun yanında vücudu bu zararlı bakterilere karşı koruyan, enfeksiyonların önlenmesine yardımcı olan, bağışıklığınızı güçlendiren “dost bakteriler” vardır. Bunlara “probiyotik” adı verilir. Bağırsaklara yararlı canlı bakterileri içeren besinler ise “probiyotik” besinlerdir. Vücudumuzun savunma gücünü artıran hücrelerin büyük bir kısmı sindirim sisteminde yaşamaktadır. Geçirdiğiniz bazı hastalıklar bu faydalı bakterileri azaltırlar. Bu faydalı bakterilerden yararlanmak için probiyotik ihtiva eden gıdaları tüketmek gerekir. Erişkin bir insan bağırsağında 100 trilyon (1.5 kg) faydalı bakteri ve mantar bulunur. Faydalı bağırsak mikropları (probiyotikler) çeşitli yararlarının yanında dış ortamdan gelen zehirli maddelerin kana geçmesini engelleyen koruyucu bir bağırsak tabakası oluştururlar. Bağırsaktaki sağlıklı mikrop dengesinin, zararlı mikroplar lehine değişmesi, yani dengenin bozulması hastalıklara yol açabilir. Karbonhidrattan zengin gıdalar, rafine gıdalar, çeşitli toksinler ve antibiyotikler bağırsak florasının bozulmasına neden olur. Un ve şekerden fakir, sebze, meyve, et ve yumurta gibi doğal gıdalardan zengin bir diyet bağırsak florasının koruyuculuğunu artırır. Probiyotiklerin bağırsak mukozası üzerinde oluşturduğu koruyucu tabakanın ortadan kalkması bağırsak geçirgenliğini artırdığı için yeteri kadar sindirilmemiş protein parçacıkları, yiyecek maddeleri ve toksinler kan dolaşımına geçer. Bağışıklık sistemi aşırı bir şekilde uyarılır ve iyi/zararlı yapıları ayıramaz. Dolayısıyla “oto immün/öz bağışıklık” hastalıkları oluşur. Doğal korumaya yardımcıdırlar Probiyotikler doğal korunmaya yardımcı olurlar. Bir bakterinin probiyotik etkisinden bahsedilebilmesi için bulunması gereken ilk özellik, bağırsağa kadar canlı olarak ulaşabilmesidir. Midedeki güçlü asitlere ve safra tuzlarına dayanıklı olup bağırsağa kadar canlı ulaşabilmeli ve de bağırsak iç zarına yerleşip burada koloni oluşturabilmelidir. Klasik yoğurtlarda kullanılan maya bakterileri (streptococcus thermophilus ve lactobacillus bulgaricus), mide asitine dirençli olmadığı için bağırsaklara canlı ulaşamadıklarından dolayı probiyotik etkileri yoktur. Tam bu noktada anne sütü ile beslenmenin çocuklarımız için olan önemini bir kez daha hatırlatmamız gerekebilir. Çünkü probiyotikten en zengin gıdalar anne sütü, yoğurt ve kefirdir. Anne sütü ile beslenen çocukların bağışıklık gücü artarken, bağırsak hareketleri de rahat ve sağlıklıdır. Mama ile beslenmesi gereken bebeklerde de probiyotik içeren mamaların seçimi iyi bir tercihtir. Bir başka önemli probiyotik kaynağı olan kefir ile yoğurt; sütün fermantasyonu sonucu elde edilir. Yoğurt prebiyotiktir, yani probiyotiklerin üremesini artırır. Altıncı aydan itibaren ek besinlere başlanmasıyla evde yapılan yoğurtlar önerilmektedir. Bunun nedeni pastörizasyon işleminin probiyotik etkiyi azaltmasından, hatta yok etmesinden kaynaklanır. Oysa ki evde yapılan yoğurtlar çocukların bağırsaklarındaki koruyucu tabakanın oluşmasını destekler. Kefir probiyotiktir, yani kendisi yararlı mikroorganizmadır. Kefir içindeki mikroorganizmalar bol miktarda vitamin (K ve B1 vitamini, pantotenik asit, niasin, folik asit B12 ve biyotin) sentezi yaparlar ve B vitaminlerinin emilimini de artırır. Probiyotik maya ile yapılan yoğurt ve özel sütlü içeceklerin içindeki faydalı bakteriler bağırsağa canlı olarak ulaşırlar. Bağırsak duvarına yapışarak, zararlı bakterilerin tutunmalarına engel olurlar. Böylece; biyolojik değeri yüksek süt ve süt ürünleri ile probiyotik ve prebiyotik içeren gıdalar sindirimi kolaylaştırır ve çocukların bağışıklık sistemini güçlendirirler. Probiyotik bakterilerin sindirim üzerinde yararlı etkilerinden bir diğeri; süt şekeri olan laktozun parçalanmasını sağlayıcı olmaları nedeniyle, süt ürünlerini sindirmekte zorluk çeken çocuklarda olumlu etkiler göstermeleridir. Ayrıca, sindirime yardımcı olması nedeniyle özellikle proteinli gıdaların sindirilmesi sırasında ortaya çıkabilen ve çoğu kanserojen etkili olan toksinlerin oluşmasını da engelleyebilir. I Probiyotiklerin görevleri; bağışıklık sistemini güçlendirmek, yiyeceklerin sindirimini kolaylaştırmak, vitaminlerin sentezini yapmak (K vitamini, biyotin, B12, niasin vb.), bağırsak duvarını korumak ve bağırsak geçirgenliğini azaltmak, toksinlerin kan dolaşımına geçmesini engellemek, besin allerjilerini ve egzamayı önlemek, kronik enflamatuvar (iltihabi) hastalıkların oluşumunu engellemek, ishali önlemek ve tedavi etmek, idrar yolu iltihaplarını önlemek, kabızlık sorununun giderilmesine destek olmak, böbrek taşlarının (okzalat) oluşumunu azaltmaktır. I Prebiyotikler ise; vücudumuza yararlı bir veya daha fazla türden mikroorganizmanın çoğalma ve/veya aktivitesini seçici olarak artıran ve sindirilmeyen besin bileşenleridir. Bunlar bir bakıma liflerdir ve suda çözünürler. Sindirime pozitif etki göstermeleri sayesinde bağışıklık sistemi güçlenir, hastalıklara karşı direnç artar. Sindirim sisteminin florası; stres, iklim, ruhsal değişiklikler, çeşitli antibiyotikler ve diyet değişkenliklerinden etkilenir. Prebiyotikler bağırsak reseptörlerine (yakalayıcı hücre) bağlanarak zararlı mikroplara fırsat vermezler. Onların gaita ile atılmalarını sağlarlar. Günlük beslenmelerinde lifli gıdalara yer verilmesi gereklidir. Günlük lif ihtiyacımız ortalama 2530 gram kadardır. Bunu için sebze, meyve, kepekli ürünler ve kuru baklagiller tüketilmelidir. Bu yiyeceklerde doğal olarak bulunan lifler de bağırsaktaki yararlı bakterilere uyarak prebiyotik etki sağlamaktadır. Bu sayfa Mesa Hastanesi tarafından hazırlanmıştır. / www.mesahastanesi.com.tr 292 99 00 21