Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
18 TEMMUZ 2008 CUMA üzerine dolu dolu bir söyleşi yaptık Mesela; Mogan Gölü’nde doğa fotoğrafı çekersiniz; tabii bu doğadan ne anladığınızla ilişkili. Fotoğrafçılık yapmak demek, düğün, aile, hatıra fotoğrafları çekmek değildir. Bir amacınız olmalı, örneğin; doğanın kirlenmesine karşı çıkıyorsanız, bunu karelerinizde yansıtabilmelisiniz ya da kentsel dönüşüm projelerinin doğal yapıyı nasıl tahrip ettiğini göstermek isteyebilirsiniz. Ankara fotoğraflarını çekerken, manzara fotoğraflarındaki kompozisyonu yakalamak güç oluyor mu? Elbette. Kent fotoğraflarının üretilmesi 1900’lü yıllarda başlar. Kentlerin oluşmasıyla birlikte biçimler oluşmuştur. Bakış perspektifleri değişmeye başlamıştır çünkü sizin görme perspektifinizden yüksek yapılar oluşmuştur. Doğrusal bir bakışta görüntü çekmeniz mümkün değildir. Kent olgusu bakış yüksekliğinizi değiştirmiştir. Daha önceleri kentler elbette ki bu kadar yoğun kirlenmeye maruz kalmamıştı. Fotoğrafa ait olmayan birçok öğeyi fotoğraf kadrajından ayırmak mümkündü. Bugün bu biraz daha zor; heryerde çöp bidonları, teller vs... Eğer manzara fotoğrafı çekiyorsanız ve neden çektiğinize dair bir düşünceniz yoksa, o fotoğraf kötü bir fotoğraftır. Unutulmamalıdır ki çektiğiniz şeyle sizin konunuz ilişkilidir. Yani siz çıkıp, kaleden bütün bir Ankara’yı ya da Nato Yolu’ndan Ege Mahallesi’ni çekebilirsiniz... ‘Fotoğraf, ortak dil’ Sizce popüler kültürün dayatmaları fotoğrafçılığa olan ilgiyi artırıyor mu? Son on yıldır belgesel fotoğrafçılığına bir yönelme söz konusu. Çünkü bilgi daha kolay elde ediliyor ve kollektif paylaşılıyor. Fotoğraf makinalarındaki teknolojik değişimleri genç arkadaşlar daha çabuk algılıyorlar. Fotoğrafın popüler kültür yanı elbette ki var. İnsanlarda, bir şey yapamazsam bari fotoğraf çekeyim düşüncesi hakim. Bilmiyorlar ki düşünceleri resmetmek zor bir uğraşıdır. Estetik, grafik, ışık, kompozisyon, resim, renk gibi birçok bilgiye sahipseniz ancak iyi bir fotoğraf ortaya çıkarabilirsiniz. Unutulmamalıdır ki fotoğraf çekmek sancılı bir süreçtir. Peki hiç, ‘Bu kareyi ben çekmiş olmalıydım’ dediğiniz fotoğraflar oldu mu? Kesinlikle oldu. “Bu fotoğrafı ben çekmeliydim, nasıl kaçırdım” dediğim anlar vardır. En son, Sıvas’ta anma etkinliğinde onlarca insan Cumhuriyet Meydanı’ndan Madımak Oteli’ne giderken, o derinliğin görkemini gördüm; “Keşke araçların üzerine çıkıp çekebilseydim” dedim. Fotoğrafta şehir ve insan temasını nasıl vurguluyorsunuz? Yüksel Sokak’ta bile çok temel şeyler var. Örneğin; banklarda oturan insanlara bakın, bir kentin öyküsünü okuyabilirsiniz. Hadi onu da bırakalım; iki sokak ötede heykellerin üzerindeki tahribata bakın, kentteki şiddeti görebilirsiniz. Aslında öyle bir an vardır ki çekeceğiniz fotoğrafta, aslında siz kendiniz varsınızdır. Fotoğraf benim için yaşamın türküsünü söylemek gibi... Fotoğrafla kurulan ilişki, yaşadığının kanıtıdır. Fotoğraf ve şiir, yaşamı savunmanın ve yeniden üretmenin en etkili silahı. Tüm insanlıkla kullandığım ortak dil. Atatürk heykeli restore edildi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın, Etnografya Müzesi’nin bahçesinde yer alan, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün at üzerinde asker üniformasıyla betimlendiği heykeli için başlattığı temizlik ve koruma amaçlı çalışma sona erdi. Müze genelinde yapılan çevre düzenlemesi çalışmaları ise sürüyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde başlatılan, Atatürk’ün naaşının Anıtkabir’in tamamlanmasına kadar geçici olarak 15 yıl korunduğu Etnografya Müzesi’ndeki Atatürk heykelinin onarılarak güçlendirilmesi çalışmaları tamamlandı. 1927 yılında İtalyan heykeltraş Pietro Canonica tarafından yapılan Atatürk heykelinde, artık görünmez hale gelen rölyefler ve kirlenmeler temizlendi, oluşan çatlaklar onarıldı ve mermer bloklar arasında açılan boşluklar dolduruldu. Müzenin işlevini daha fazla genişletmek amacıyla başlatılan çevre düzenlemesi çalışmaları ise sürüyor. Koruma ve temizlik amaçlı yapılan çalışmada dayanıklı malzemeler kullanıldığını belirten Etnografya Müzesi Müdürü Yücel Kumandaş, yaklaşık bir ay süren Atatürk heykeli onarım ve temizleme çalışmasının amacının var olan yapıyı gelecek kuşaklara daha iyi bir şekilde aktarmak olduğunu söyledi. Kumandaş, müzenin işlevini daha fazla genişletmek amacıyla başlatılan çevre düzenlemesi çalışmalarıyla ilgili olarak da “Bu çalışma ile resim, heykel gibi açık hava sergilerinin yapılabileceği, heykeltraşların, ressamların çalışmalarını açık havada gerçekleştirebileceği, müzeye gelen ziyaretçilerin dinlenip, yapılan çalışmaları izleyebileceği bir alan oluşturmak istiyoruz” dedi. Ankara CUMOK’tan Cide’ye kitaplık ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Cumhuriyet Okurları (CUMOK), geçen hafta Kastamonu Cide’ye konuk olarak, ilçeye bir kitaplık kazandırdı. Kastamonu’nun Cide ilçesinde 11 13 Temmuz tarihleri arasında “13. Rıfat Ilgaz Sarı Yazma Kültür ve Sanat Festivali” gerçekleştirildi. Festival kapsamında çeşitli etkinlikler düzenlenirken, Yazar Rıfat Ilgaz’ın doğduğu ev de müzeye dönüştürüldü. Festivale, başta Ankara ve İstanbul’dan olmak üzere yurdun dört bir yanından gelen CUMOK’lar katıldı. Okurlarımızın bağışları ile Rıfat Ilgaz Müze Evi içinde bir “CUMOK Kitaplığı” da oluşturdu. Festival süresince Cide halkı ile kaynaşma olanağı yakalayan CUMOK’lar, Cide Belediye Başkanı Necdet Demir’den de yakın ilgi gördü. Cide’yi gezip gören, Rıfat Ilgaz’ı anan CUMOK’lar, “Atatürk Cumhuriyeti aydınlarından Rıfat Ilgaz’ın anısı, Cumhuriyetçilerce yaşatıldı, hep de yaşatılacak” görüşünü vurguladı. CUMOK’lar, etkinlikler kapsamında, Cide Halk Eğitim Merkezi Salonu’nda düzenlenen konferansa da katıldı. Dolu dolu geçen 3 günlük festivalin ardından başkente dönmek üzere yola çıkan Ankara CUMOK, dönüşte Kastamonu il merkezini de gezdi, kent halkıyla sohbet etti, “Gençlik için Cumhuriyet aboneliği” kampanyasının duyurularını dağıttı.(Ankara CUMOK İletişim: www.ankaracumok.org) 5