Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
18 TEMMUZ 2008 CUMA irkaç gün sonra, 22 Temmuz 2007 genel seçimlerinin birinci yıldönümü... “Kutlayacağız” diyemeyeceğiz. Eskiden, “idrak edeceğiz” denirdi kutlama gerektirmeyen, hatta bu sözün ters düşeceği, yanlış olacağı yıldönümleri için. “İdrak” etmek, anlamak da demek. Neler olup bittiğini anlıyoruz iyice. Yeni AKP iktidarının ilk yılı, ülkemize bazı yararlar sağlayabilecekken, çeşitli bakımlardan zararlı oldu. Seçmenlerin yüzde 47’sinin oyuyla gelen bir iktidar, rahat çoğunluğunun verdiği olanaklarla tam bir istikrar gerçekleştirebilirdi. Bu sayede büyük başarılara ulaşarak memlekete önemli hizmetlerde bulunabilirdi. Oysa daha bir yıl olmadan iktidar sallantıda, ülke sarsıntılarda... Yüzde 47, istikrar ve ilerleme uğruna tek bir partiyi desteklemişti. O özlem boşa çıktı. İktidar, zafer sarhoşluğu yüzünden sistemi bozdu. Muhalefet de umarsızlığa kapıldığı için bocaladı. AKP’nin hubris’i Yunan trajedilerindeki nemesis’e dönüştü. Aşırı ‘erk’e karşı çıkan toplumsal güçler ve sektörler, sözlerinde ve eylemlerinde ölçüyü kaçırdılar. Ne kadar acıklıdır ki olumlu işler sayesinde mükemmellik yolunda hızla ilerleyebilecek olan ülkemiz, siyasal tarihinin en keşmekeşli dönemlerinden birisinin içine sürüklendi. 22 Temmuz 2007 gecesi, seçim sonuçları kesinleşince, AKP genel merkez binasının önünde Recep Tayyip Erdoğan, siyasal yaşamının en güzel konuşmalarından birini, belki de en iyi niyetlisini ve güçlüsünü yapmıştı. Ne yazık ki o konuşmadaki ruh ve hoşgörü, geçen bir yılın icraatına yeterince yansımadı. Hatta çok aykırı tavırlar sergilendi, taban tabana zıt bazı işler yapıldı. Recep Tayyip Erdoğan’ın 22 Temmuz 2007 konuşmasındaki ruh keşke B ANKARA Talât Halman ANKARA AKKARA Yeni Bir Ruh gerçekleşseydi. O konuşmanın “can alıcı” kısımlarını hatırlatmak için alıntılıyorum: Sandıktan, birlik ve beraberliğimiz, demokrasimiz ve Cumhuriyetimiz daha da güçlenerek çıkmıştır. Milletimiz önemli bir çoğunluğu ile oylarını AK Parti’de birleştirmiştir. Bu çok önemli bir tespittir. Çok partili siyasi hayatımızda rahmetli Menderes’ten sonra ilk defa milletimiz, iktidarına devam kararı vermiştir. 52 yıllık süreç içinde hiçbir iktidar, iktidarda iken oylarını artırarak iktidarda kalamamıştır. Milli irade hür ve şeffaf bir ortamda sandıklara yansımıştır. Vatandaşlarımızın huzur ve güven içinde demokratik tercihlerini ortaya koymuş olmasından büyük bir memnuniyet duyduğumu özellikle ifade etmek istiyorum. Demokrasimiz, önemli bir sınavını, dünyaya örnek olabilecek şekilde başarıyla vermiştir. ‘MİLLETİMİZ KAZANDI’ Şimdi hizmet zamanıdır. Kapımız herkese açıktır. Bizim sevincimiz, başkalarının üzüntüsü olmamalıdır. Bu seçimde kazanan, milletimiz olmuştur, geleceğimiz olmuştur, güven ve istikrar olmuştur. Milletimiz güven ve istikrar içinde AK Parti ile ‘durmak yok, yola devam kararı’ vermiştir. AK Parti’yi tercih etmeyenlerin mesajlarını anlıyorum. Hiçbir ayrım yapmadan, Türkiye’yi bir ve bütün olarak kucaklamaya söz veriyoruz. Yeni dönemde Meclis’te temsil edilecek bütün siyasi partilerimizi kutluyorum. Herkesi bu yeni sayfanın gereklerine göre hareket etmeye davet ediyorum. Ben şahsım ve partim adına kimseye kırgın değilim. Kapımızı demokratik nezaket içerisinde herkese açık tuttuğumuzu bilhassa ifade etmek istiyorum. Nihayet, hepimiz Türkiye için, milletimiz için varız. Kaybeden rakiplerimize de bundan sonrası için başarılar diliyorum. Milletimiz, kararını verdi. Seçim bitti. Ama unutmayalım ki sınavımız devam ediyor. Sakın ola ki sizin sevinciniz başkalarının sevincine gölge düşürmesin. Biz siyasi rekabeti geride bıraktık, yeni bir döneme girdik. Yeni dönemde Meclis’te temsil edilecek bütün siyasi partileri kutluyorum, herkesi bu yeni sayfanın gereklerine göre hareket etmeye davet ediyorum. Milletimizden aldığımız güçle değerli vatandaşlarımıza seslenmek istiyorum. Sizin sandıkta verdiğiniz mesajı anlıyoruz. Lütfen müsterih olun. Kime oy verirseniz verin, oylarınız bizim için değerlidir. Tercihlerinize saygı duyuyoruz. Farklılıklarımızı demokrasinin gereği olarak görüyoruz, Demokrasi, farklılıkları esas alan bir tercihtir. Seçimlerde daha güçlü çıkan parti olarak bu zenginliği korumak bizim görevimizdir. Rahat olunuz, Çünkü milletimizin emanetine bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da sonuna kadar sahip çıkacağız. Bize verdiğiniz görevi yerine getirmek için çalışacağız. Hepimizi birleştirmek için hedeflerimiz var. Demokratik laik devletimizi daha da ileriye getirmek için hedeflerimiz var. Cumhuriyetin temel ilkelerinden asla ödün vermeyeceğiz. Ortak hedefimiz, güçlü ve müreffeh bir Türkiye idealidir. Bu hedefe ancak birlik ve bütünlüğümüzü her şeyin üstünde tutarak ulaşabiliriz. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün gösterdiği muasır medeniyeti aşma hedefimizi Cumhuriyetimizin 100. kuruluş yıldönümü olan 2023’te yakalamak temel önceliğimiz olacaktır. Nihayet bugün sandıkta tecelli eden millet iradesi de bize ‘değişim ve gelişmeye devam’ demiştir. Bugüne kadar sizlerle başardık, bundan sonra da sizlerle aşamayacağımız hiçbir engel yoktur. Buna inanıyorum. Milletimizin bu seçimlerde ortaya koyduğu güçlü onayla Cumhuriyetimizin hedefi olan AB hedefini yerine getirmek için çalışacağız. Milletimizin yüksek karakteri yine rehberimiz olacaktır. ‘BİRLİK SİYASETİ’ Teröre karşı verdiğimiz mücadele, milletimizin sarsılmaz vatan sevgisinden aldığımız güçle sürecektir. Uzun soluklu bu mücadelede gereken her adımı, doğru zamanda atma kararlılığında olduğumuzu buradan bir kez daha ilan etmek istiyorum. Çeteler, başta olmak üzere ulusal güvenliğimizi, vatandaşlarımızın can emniyetini ve huzurunu hedef alan her türlü tehditle, kararlılıkla mücadelemizi sürdüreceğiz. Gördüğünüz gibi çeteler bir bir çöküyor, mafya bir bir çöktü, çöküyor. Cumhuriyetimizin çağdaşlaşma hedeflerinin takipçisi olacağız. Halkımızın yaşam standartlarının yükselmesi için ekonomik kalkınmayı ve demokratik reformları azimle sürdüreceğiz. Bugüne kadar izlediğimiz onurlu dış politika aynen devam edecektir. Dikleşmeden, dik durmak ve düşman üretmek değil, dost kazanmak ilkelerimiz belirleyici olacaktır. Bugüne kadar birlik siyaseti yaptık, bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz. Aslolan Türkiye’nin kazanmasıdır, milletimizin kazanmasıdır dedik. Bundan sonra da bunun için çalışacağız. Öyleyse durmak yok. Türkiye’nin önü aydınlıktır. Allah yolunuzu, yolumuzu açık etsin. Allah yar ve yardımcınız olsun. Her şey Türkiye için. Ülkemize yeni bir “siyasal ruh” gelmesi, yaşamsal bir zorunluluk. Liderlerden “yurtta barış” ruhu bekliyoruz. 19