Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
17 EKİM 2021
5
Antalya Altın Portakal Film Nihal Yalçın: Oyuncu yönetmen ilişkisi müthiş bir güven ilişkisi...
“Zuhal’e gelen
Festivali’nde bu yıl en iyi kadın oyuncu
eleştirilerden
ödülünü alan Nihal Yalçın, hepinizin
çok mutlu
malumu, hiç de istemediği bir tartışmanın
oldum. Yaptığın
içine çekildi geçen hafta boyunca.
şeyin anlaşılmış
Güvenirsem
“Zuhal” adlı filmdeki rolüyle festivalin
olması o kadar
en dikkat çekici performansını sunan
kıymetli
Yalçın ile tören öncesi bir araya geldik.
bir şey ki...”
hiçbir şeyden
afta boyu süren ve olmadık yerlere çeki-
len o tatsız tartışmayı ve Nihal Yalçın’a sah-
nede yapılan terbiyesizliği hiç anmaya-
lım mümkünse. 58. Antalya Altın Porta-
H kal Film Festivali’nin Ulusal Uzun Metraj
Yarışması’nda yer alan 10 film içinde kadın yönetmen (Naz-
lı Elif Durlu) imzası taşıyan ve bence festivalin en güzel
çekinmem
filmlerinden biri olan “Zuhal”in başoyuncusu Nihal Yalçın
öyle incelikli, öyle beklenmedik bir performans sundu ki,
bazı yurtdışı festivallerinde olduğu gibi kadın erkek ayrımı
olmaksızın tek bir oyuncuya ödül vermek gerekse rahatlık-
Bir masadan
la alırdı, almalıydı bence. Yine de onunla konuşmadan önce
yarışmadaki tüm filmleri izledim ve onun kadar ağırlıklı bir
role sahip ikinci bir kadın oyuncu olmayışına hem şaşırdım
farkın yok!
hem üzüldüm. Zaten Yalçın’ın ödül konuşmasında sarf etti-
ği “Güçlü rakiplerim yoktu anlaşılan” sözü de bu eksikliğe
“Oyuncu yönetmen ilişkisi
dikkat çeken bir cümleydi; kibir ve narsisizm (ki her oyun-
müthiş bir güven ilişkisi. Eğer
cu biraz narsisisttir) değildi sebebi. Uzatmayalım, Su Otel’in
ben güvenirsem hiçbir şeyden
EMRAH
bahçesinde bir araya geldiğimiz Nihal Yalçın ile kahkaha-
çekinmem. Ama çok kontrol-
KOLUKISA
nın eksik olmadığı keyifli bir sohbete oturduk ve bakın ne-
cü ve çok garantici yönetmen-
ler konuştuk.
ler var. O gene bence bu topra-
ğın alışkanlığı yani kimse eleş-
uAntalya’daki ulusal yarışmada 10 film izledik ama iç-
Yalçın, ödül
tirilmek istemiyor, kimse risk
lerinde bir kadın karakterin merkezde olduğu tek bir film
vardı: “Zuhal”. Neden böyle sizce? almak istemiyor... Hayır ya, bir
alan filmi için
şey deneyelim… Bence yönet-
Çünkü erkekler kadınları genel olarak başlarına gelen şey-
“ Sanki iyi bir
lerin müsebbibi olarak görüyorlar ya, o yüzden onlar yani menlerin kafalarının değişme-
si gerekiyor. Çünkü Türkiye’de restoranda
kadınlar hep arkada dolanıyorlar. Haliyle de, herhalde yö-
netmenlerin bu kadar erkek olması ve filmleri daha çok er- yönetmenler oyuncuyu na-
tadım mönüsü
sıl yöneteceklerini bilmiyor-
keklerin çekiyor olması belki genel alışkanlıktan yani bu ül-
gibi… Yalnız
kenin alışkanlığından... Erkekler anlatıyor… Kadınların an- lar. Hâlâ oyuncuya ton veren,
‘Buradan gel, dön, böyle bak’
lattıkları hikâyelerde de erkekler oluyor. Belki kadını kurban
çok yemediniz
gibi görmekle ilgili olabilir diye düşünüyorum. Çok da dü- diyen… Mesela cast yaparken
mi? Valla
işini kolaylaştırır diye ‘Nihal
şünmek istemiyorum açıkçası, erkek yönetmenler, kadın yö-
hiçbir şey
netmenler; erkekler, kadınlar değil, yapabilme fırsatlarının bunu oynar’ diyor, benden za-
ten başka bir şey beklemiyor.
daha çok olmasıyla ilgili olabilir. Film yapmak da öyle baş-
anlamadık
ka bir sürü şey de öyle… Ama bir yönetmen oyuncudan
(gülüyor)…
onun bile bilmediği bir şey çı-
BEN HİÇ EV ALMADIM
karmalı, büyüsü o, işime hay-
Her şey çok
ran olmamın nedeni o. O ka-
uFilmde annenizi de Nur Sürer oynuyor. Nasıldı onun-
lezzetliydi ama
dar çok senaryo okuyorum ki,
la anne-kız oynamak?
acaba o etten
diyorum ki ben bunu oynasam
Nur Abla’yı çok severim ve bir oyuncu olarak da başka
ne olacak? Ben yaptım bunla-
biraz daha
bir hayranlığım var politik olarak duruşuna da ayrı bir hay-
rı. Gel bir köylü kadın oyna…
ranlığım. Bana mesafe konusunda çok yardım etti... Aslın-
mı yeseydik
Yaparım, şive de yaparım, ağ-
da anne ve kızlar arasında mesafesiz bir mesafe vardır ya...
larım, acı da çekerim ama be-
falan gibi bir
Kaybetmekten korkmadan birbirine istediğin her şeyi ya-
“Kendimi çok beğeniyorum, çok hoş ni orada hâlâ gıdıklayan hiç-
pabilirsin çünkü o ilişki bozulmaz. Orada saygının da say-
his. Ama hayır
bir şey yok. Beni zorlayın… O
bir kadın olduğumu düşünüyorum,
gısızlığın da sınırları yoktur. Bence birçok kadın, annesini
yani güzel bir
yetenekli bir kadınım ama kime ne da yönetmenin işi. Dert sadece
çok net anlıyor, hak veriyor ama bazen hak vermemek bel-
hikâyeyi anlatmaya kaldığında
filan durumundayım. Standardın
yemek yedik,
ki de bizi besliyor mu onu düşünüyorum... Ben de annemle
dışında bir algısı olan yüzüm, kimse oyuncuyla uğraşmıyor,
çok didişirim, hâlâ... Yani annemden ne istediğimi bilmiyo-
güzel bir şarap
oyuncu genel olarak biraz kos-
gözüm var. Bazen çok çirkinim,
rum ve Zuhal’in de öyle bir durumu var. Annenin kendi ha-
hatta insanların ‘Allah Allah hoş tüm muamelesi görüyor. Zeki içtik ve tadı
yatını kurmuş ve kurgulamış bir kadının evine hâlâ anahtar-
(Demirkubuz) bana öyle diyor-
görünüyor ya’ dedikleri bir tipim.
la girip onun mutfağına ondan çok hâkim olma hali aslında
damağımızda
Aslında ben tam bir Türkiyeliyim, du: ‘Bu masadan farkın yok!’
Zuhal’in neden böyle bir kız olduğunu da bize gösteren bir
kaldı… Bence
Sana göre yok. Benim o masa-
o yüzden çok isterim bir makyaj
hal. Anne de zaten şöyle geliyor: “Kızım dikkat et komşu-
reklamında oynamak… dan farkım yoksa masayı oy-
herkes bunu bir
larınla ilişkilerine…” Tam da hepimizin sürekli
nat (gülüyor).”
(gülüyor)”
bu ülkede yaşadığı şey, el âlem ne der...
düşündü.”
uZuhal size yakın bir karakter
rı sordum: “Sen kimsin Nihal? Ne-
mi peki, çok bilerek oynuyor gi-
lerden hoşlanırsın?” “Seni beğe-
bisiniz…
nen, seven, yetenekli bulan bir
Çok yakın. Birçok kadı-
Hayali, makyaj reklamı!
sürü insan var ama (çok sıkıl-
na çok yakın. Hepimiz yolda
dığım anlar oluyor kendim-
tercihler yapıyoruz ve ya-
den) sen bu kadar eğlence-
şam hakikaten sürekli ken-
uOyunculuk fikri ne zamandan? konservatuvara girebilecek parayı top-
li bir kadın değilsin. Niye
dini dönüştürmeye çalış-
Hep çok taklit yapan, eğlenen bir ço- ladım, yani kayıt ücretini, eğer kazanır-
eğlenceli görünüyorsun in-
tığın bir yer ya… Bence
cuktum. Ama alt sınıf bir aileden, alt sınıf sam diye harç parasını falan denkleştir-
sanlara?” deyip içeriden bir
özellikle kadınlar için da-
bir mahalleden gelip oyunculuk nedir bil- dim. Sonra girdim, kazandım. İyi ki dene-
yerden kendimi çok kurca-
ha da performansa daya-
miyordum. İlk, babam dedi mesela, “Be- mişim. Sonra konservatuvarda da çok an-
ladığım bir döneme denk
lı bir hal alıyor. Tabii ki
nim kızım oyuncu olacak” diye… Herkese lamadım oyunculuğu çünkü Yıldız Kenter,
geldi “Zuhal”, o yüzden de
oyuncu hep önce kendinden
söylüyordu bunu. Ama oynamayı çok sevi- hiç bilmediğim bir aura, bir atmosfer…
onu çok anladığımı düşünü-
yola çıkıyor... Zuhal’e ya-
yordum, okulun bütün tiyatro gösterileri- Ben gerçekten yolda öğrendim oyunculu-
yorum.
kın hissettiğim yer şuydu, 6-7
ni ben yaparım, 23 Nisan koreografilerini ğun ne demek olduğunu.
sene önce gerçekten evde otu-
ben yaptırırım filan… Annem beni ha - uGaliba oyunculukta öğrenmek
uKendini kurcalamak oyun-
rurken şöyle bir hal geldi: “Biz
berim bile olmadan belediyenin ti- bitmiyor hiç…
culukla mı alakalı?
neden bu kadar eşyaya ihtiyaç du-
yatro kursuna yazdırıyor… Sonra Yok, hiç. Hayatta da bitmiyor
İyi bir oyuncu konservatuvar oku-
yuyoruz? Benim bir eve ihtiyacım var
lisede Kartal’daki Kartal Sanat ki…
malı, tiyatro yapmalı… Bütün bu “-malı,
mı?” Ben hiç ev almadım, hiç ihtiyaç duy-
İşliği’nde tiyatro yapmaya başla- uKeşke onun rolünü oyna-
-malı, -malılardan” sonra, bir de şöyle oyna-
madım, çünkü hem mülkle ilgili derdim hem de
dım, bir sene falan takıldım. Ama saydım dediğiniz oyuncular var
malı. Mış gibi oynadığım çok performansımın olduğu-
köklenmenin öyle bir şey olmaması… Niye bir eve ihtiyaç
oyuncu olma aşkım hiç yoktu. Ben mı?
nu hissediyorum kendimi izlerken, çok razı olmadığım per-
duyayım? Ya da hiç çocuk yapmak istemedim, bir mal var-
hukukçu olacağım derdim daha çok. Çok beğendiğim insanlar oluyor
formanslar var. Burada tabii ki çok baskın yönetmenlerle ça-
lığını bir şeye aktarmak durumunda da hissetmiyorum. Son-
uNeden hukuk? tabii, ama keşke dediğim bir şey yok, oy-
lışmış olmamın etkisi de var. Konservatuvarda da çok bas-
ra “Ben neden bir koltukla, yatakla bağ kuruyorum” deyip
Gene çok iyi konuşabileceğimi düşü- nanmış oluyor çünkü. Ama mesela Cate
kın ve tek tipleştirici bir eğitim sistemi olduğu için ben hep
evi kapattım.
nüyordum yani. Yırtarım, alırım filan gi - Blanchett’a çok bayılıyorum. Umarım tıp-
oradan yırtmaya, daha gerçekçi, daha inandırıcı nasıl olunur
bi. Bizim Kartal’da herkes deniyordu kon- kı ona olduğu gibi bana da iyi bir firma -
üzerine çalışıyorum. Olduğun halinle ne kadarsın ve oldu-
uCiddi ciddi?
servatuvara girmeyi ve olmuyordu… Şöy- nın parfüm reklamı, fondöten reklamı ge-
ğun halini reddetme üzerine bir süredir çalışıyorum. Mesela
Evet. Sonra kendime eşyalı bir ev tuttum. Tabii o eşya-
le bir muhabbet dönüyordu: “Torpilsiz al- lir diye düşünüyorum (gülüyor). Tek ha-
artık oyunculuğu çok daha kolay ve eğlenceli bir hale getir-
lı evde “Bunlarla daha önce kim yattı, ne oldu” filanlar baş-
mıyorlar, giremezsiniz…” Allah Allah de- yalim o. Çünkü ben televizyonda da sine-
dim kendim için. Filmde mesela doğaçlama yapmadık ama
ladı. Bu sefer daha büyük bir eve çıkıp daha çok eşya aldım
dim ve ilk sene girmedim sınava, liseyi bi- mada da işini yapabilen şanslı azınlıkta-
bizim 30 kez aldığımız sahneler oldu. Ben şöyleydim hep:
yıllar sonra (gülüyor). Zuhal gibi işte… Yeni evimde bir
tirdikten sonra da çalışmak zorundaydım, nım, bu büyük bir lüks bence. Nazlı’nın
“Nazlı bir daha alalım mı burayı?” Çünkü o kadar keyif alı-
şeyler alırken hep kendime şunu sordum: “Bu koltuğu ni-
işe girdim. ÖSS’ye de girmedim, başvu- Zuhal’i bana vermesi bile kendimi şanslı
yordum ki oynamaktan. Ne yoruldum ne mutsuzlaştım, hep
ye istiyorsun? Gerçekten rahat edeceğin için mi, yoksa evine
ru param bile yoktu. Gittim çalıştım ettim, hissettiren bir şey.
bir şey daha denemek istediğim için tekrar ettik bir sürü sah-
gelen arkadaşların ‘Ya ne güzel döşemişsin evi, ooo zevkli
neyi. Nazlı da çok açıktı. Bana çok alan açtı.
de kızsın’ diyecekler diye mi?” Kendime bir sene hep şunla-
OTOBÜSTEKİLER
Kemal Urgenç
pazar.dergi@cumhuriyet.com.tr
17 EKİM 2021 SAYI: 1649
n Yayın Koordinatörü
İmtiyaz Sahibi:
HİLAL KÖSE ÖZTÜRK
CUMHURİYET VAKFI adına
n Görsel Yönetmen
ALEV COŞKUN
MÜNEVVER OSKAY
Genel Yayın Yönetmeni
n Editör DENİZ ÜLKÜTEKİN
AYKUT KÜÇÜKKAYA
n Sayfa Tasarım EMİNE BİLGET
Sorumlu Müdür
n Reklam Genel Koordinatörü
HAKAN AKARSU
ESRA BOZOK
Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof.
Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74
(20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 e-posta: reklam@cumhuriyet.com.tr
Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş.
Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Dağıtım:
Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Yaygın süreli yayın
Yazının
tamamı
PAZARTESİ
cumhuriyet.
com.tr’de
Fotoğraf: Cansu Boğuşlu