Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
U
D
R
U
K
A
R
E
S
,
İ
D
17 EKİM 2021
3
Yemek anıları kitaplarda
Önce erkek kardeşi kendini adadı arıcılığa şimdi
Büyükelçiliğin
de onun başarısından ilham alan ablası... Artvin’in
doğa harikası yerleşimi Maçahel’de arıcılık yapan
sofraları
Fatma Yıldız “Yıllarca bahçemde hep arı kovanım
vardı ama bu bana yetmedi. Kovan sayımı da
VECDİ SEVİĞ
teknik bilgimi de artırmaya kararlıyım. Çünkü
vecdi.sevig@gmail.com
arıları çok seviyorum” diyor.
fganistan-Türkiye diplomatik
ilişkilerinin başlamasının yü-
züncü yılındayız. 1 Mart 1921
iki ülke arasındaki ilk antlaş-
A manın imza tarihi. Aradan ge-
çen sürede yaşanan birçok yemek anısı, kitap ve
dergi sayfalarında kaldı.
Bu anılardan biri 1928 yılının 18 Mayıs gü-
nü yaşanmıştı. Sivastopol Limanı’ndan hare-
ket eden İzmir gemisi Türkiye Cumhuriyeti’nin
devlet başkanı düzeyinde ilk konuğunu getir-
mekteydi. Afganistan Kralı Amanullah Han, ga-
zetecilerle sohbet ederken Türk yemeklerine
hayran olduğunu o gün söylemişti. Bu sohbetin
ardından girdiği kamarasında sayfalarını karış-
tırdığı kitapta küçük fotoğrafları görmekte zor-
landı, görevliyi çağırdı, “zerde beyin” istedi.
HHH
Görevli, az önce kralın gazetecilerle Türk-
çe sohbetine uzaktan tanık olmuştu. Lütfü kap-
tana durumu iletti, aşçı ambara koştu, zerde için
Maçahelli Fatma Yıldız, yörenin kadınlarına ilham veriyor
safran bulmaya çalışırken gerçek isteğin ne ol-
duğu anlaşıldı. Kral hazretleri büyüteç istemek-
teydi. Uzağı gören aygıt “dür-bin” ise yakındaki
minicik fotoğraflara da “zerre-bin” ile bakmak
gerekir diye düşünmüş, bu da telaşa yol açacak
yanlış anlamaya kaynaklık etmişti. Öykü yıl-
Arılar sevgiyi
lar sonra gemide görevli polis şeflerinden Nu-
rettin Tengüz tarafından anlatılmış, Hayat Tarih
Mecmuası’nda yayımlanmıştı.
HHH
Zamanın Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri
Yusuf Hikmet Bey, o yılın ilk aylarında başken-
tin yeni binası Ankara Palas’ın yapımının nisan
fazlaca hak ediyor
ayında tamamlanacağını Atatürk’e haber verdi-
ğinde, “Buna çok sevindim. Afgan Kralı’nın ge-
lişine yetişecek demek ki…” karşılığını almıştı. rikası... Neredeyse yılın 12 ayı yağmur alan, eylül Yıldız, bu işe arılara olan sevgisi nedeniyle baş-
FİGEN YANIK
Bu görkemli bina iki devlet başkanının aynı sof-
ayıyla birlikte karın da kendini göstermeye baş- lamış. Tam bir yöre kadını Yıldız, toprakla uğ-
figenyanik13@gmail.com
rayı paylaştıkları yer olmuştu.
ladığı bu benzersiz ama yaşam koşulları açısın- raşmayı, üretmeyi seven, çalışkan bir Karadeniz-
Afganistan Kralı, mutlu biçimde yurduna
li… Yıllarca evinin ihtiyacı olan balı elde etmek
arla kaplı uzun kış aylarından dan bir o kadar da zorlu coğrafyada, arıcılıkla uğ-
döndü. Ancak kısa süre sonra iktidar mücade-
için de bahçesinde hep arı kovanı bulundurmuş.
sonra bahar, kestane ağaçları- raşmak adanmışlık istiyor. Yöre halkının hemen
lesi nedeniyle makamını ve ülkesini terk etmek
nın çiçeklenmesiyle gelir Doğu hepsi, bahçesindeki birkaç kovanla kendi yıllık TEMA’nın yıllar önce yörede başlattığı Kafkas
zorunda kaldı. Günümüzde Kâbil’deki Türkiye
arıcılığı projesinde aktif rol alan, bal üretimi üze-
Karadeniz’e... Yaylalara uzanan bal ihtiyacını karşılıyor. Ihlamur, kestane ve dağ
Büyükelçiliği, Amanullah Han’a ait av köşkü-
K patika yollarda dağ gülleri renk- rine sürekli araştırmalar yapan kardeşi İbrahim
güllerinin çiçeklerinin aromasıyla zenginleşen
nün bahçesinin üçte ikilik bölümüne o tarihler-
Kahya’nın da desteğiyle kovan sayısını artırmaya
lenmeye başlar, ıhlamur ağaçlarının kokusuy-
ballara diğer bölgelerden talep geldikçe de üretici
de kurulmuştu.
la kısa yaz mevsimi şölene döner. Kara kış koşul- karar vermiş. İki yıl önce Maçahel bölgesinde bin
sayısı artıyor. Her yıl şenlikler düzenlenerek ya-
HHH
larına dayanıklıdır yöre insanı ama güneşin izin arılı kovan hibe projesine başvurmuş ve kriterlere
pılan bal festivaliyle o yılın en kaliteli balını üre-
Kâbil Büyükelçiliği’nin bahçesi uzun yıllar
verdiği ölçüde sürdürebilir tarımsal üretimini de uyarak 20 kovan elde etmiş. Böylece kovan sayısı
ten arıcılara ödülleri veriliyor.
Türk misyonu ve bu kentteki yabancılar için hoş
hayvancılığı da... 30’a ulaşmış. Pandemi koşullarında hem bir sera
zaman geçirilen bir yer oldu. 1990’ların ilk ya-
YÖRE KADINLARINA ÖRNEK
Artvin’in Borçka ilçesinin Camili (Maçahel)
kurup sebze yetiştiren hem de kovanlarının sayı-
rısında bu ülkede Türkiye’yi temsil eden Büyü-
Vadisi, ülkemizin tek biyosfer rezerv alanı ola- Maçahel’in Maral köyünde arıcılık yapan na- sını artırarak bal elde eden Yıldız, yörenin kadın-
kelçi Aykut Çetirge’nin eşi Yurdanur Çetirge,
rak literatürdeki haklı yerini koruyan bir doğa ha-
dir kadın üreticilerden biri 46 yaşındaki Fatma larına örnek olmayı başardı.
bahçe için anılarına, “Tam kırk dönüm. Üste-
lik büyük kısmı doğal bırakılmış” diye not düş-
müştü. Bir saatlik yoldan bisikletle görevine ge-
Kardeşim bana ilham verdi
len, “Garsonluk işini çok benimsemiş, mükem-
mel masa hazırlayan Fazıl Efendi” Yurdanur
rı ve arıcılığa ilgim küçük çahel bölgesinde bin arılı kovan hibe pro-
Çetirge’nin her zaman yardımcısı olmuştu.
yaşlarda başladı. Benim jesi vardı. Kriterlere uyan ailelere 20’şer
için her zaman diğer gün- adet kovan dağıttılar. Bunlardan biri de
“A lük işlerden daha önemli ve ben oldum. Kovan sayım 30 adete çıktı.
özel bir yeri vardı. Arıları her zaman çok Teknik yöntemlerden yararlanarak birkaç
sevdim ve sevmeye de devam edeceğim. tane daha elde ettim. Kardeşim İbrahim
Bu hayvanlar çok güzel özelliklere sahip. Kahya’nın arıcılık konusundaki tecrübesi
Sevgiyi fazlasıyla hak ediyorlar. Yıllar- ve başarısı bana ilham oldu, hevesimi ar-
dır bahçemde 8-10 civarında arı kovanım tırdı. Önümüzdeki yıllarda daha fazla arı
vardı. Ancak bu bana yeterli gelmiyor- kovanıyla daha güzel ve verimli bal üreti-
du. Bunu artırmalıydım. İki yıl önce Ma- mi yapmak istiyorum.”
“Ev işlerimin yanı sıra toprak-
la uğraşmayı, bir şeyler yetiştirmeyi çok sevi-
yorum. Seracılıkta acemi olmama rağmen çok güzel
sebzeler yetiştirdim. Bazı ürünlerimi dondurarak kışın kulla-
nırım. Bazılarını da reçel, marmelat, kuruyemiş, pekmez, konser-
Afgan mantısı
ve, meyve suyu, turşu gibi ürünlerde değerlendiririm. Ben pek boş vakit
nedir, bilmem. Çalışmayı ve üretmeyi çok sevdiğim için koşar dururum. Bu
yörede kış, biraz daha ağır ve uzun geçtiği için toprakla birkaç ay mesafeli kalı-
HHH
yorsunuz. Kış aylarında da ev işlerimin dışında yeni yuva kuracak kızlarımıza çe-
Büyükelçi Çetirge’den sonra aynı ülkede
şitli çeyizler hazırlayıp satışını yaparım.”
Türkiye’yi temsil edecek olan Bilge Cankorel
de yıllarını diplomatlara hizmet ederek geçiren
Fazıl Efendi’nin, “Kendine has nefis Türkçesi
ve zarif jestleriyle” yaptığı servisi anılarına ak-
taracak ve ondan “Kâbil’deki yaşamımda en ya-
Onlar varsa yarın var
kın can yoldaşım olacaktı” diye söz edecekti.
Cankorel, 31 Aralık 1995 akşamı Taliban’ın
İbrahim Kahya / Maçahelli bal üreticisi: emekleri boşa gitti. Birçoğu arılarından hiç ürün
“Hıristiyanlara özgü” gecenin yaşandığı hatır-
alamadı, balsız kaldı. Bırakın arıdan bir ürün ala-
ugün iklim değişikliği dediğimiz,
latmasına benzer roket sesleri arasında elçilik-
bilmeyi, ‘Arılarımız aç kaldı’ diye dert yanıp arıla-
hepimizi kaygılandıran bir du-
te elli yaşını tamamlıyordu. Yabancı dostlarının
rının ölmemesi için devletten arı yemi desteği ta-
rumla karşı karşıyayız. Bu durum
da aralarında bulunduğu küçük bir grupla yayla
lebinde bulundular. Bu olumsuz iklim şartlarına
“Bsadece insanları değil, gezegen-
çorbası, Afgan mantısı, mevsim salatası, şatob-
rağmen, doğanın korunmuş ve flora bakımından
de yaşayan tüm canlıları olumsuz etkiliyor. Bu etki-
riyan, meyve salatasından oluşan yemekle ye-
zengin olması sayesinde Maçahel Vadisi’nde yük-
yi şimdilik kimileri belki hiç, kimileri az, kimileri de
ni yılın mutluluk getirmesi için kadeh kaldırdı-
sek verim elde ettik.
ciddi şekilde hissediyor. Bu olumsuzlukları gerçek-
lar. O gecenin mönüsünü emektar Fazıl Efendi
Kovan başına ortalama 25-30 kg bal alabildiysek,
ten hissedenler, milyonlarca kişinin, özellikle de bü-
hazırlamıştı.
doğanın bizi ödüllendirdiğini söyleyebilirim. İklim
yük şehirlerde yaşayanların beslenme ihtiyaçları-
HHH
koşullarına bağlı olarak arılar artık eskiye göre da-
Sokağa çıkma yasağının başlama saatinden nı karşılayan, tarım ve hayvancılıkla uğraşanlar. 23
ha fazla ilgi, bakım, kusursuzluk ve daha önemlisi
önce konuklar elçilikten ayrıldı. Görevli Af- yıldır arıcılıkla uğraşan biri olarak son zamanlar-
damızlık hattı seçimi istiyor.
gan personelin büyükelçilerine “Yeni yılın ülke-
da bu olumsuz iklim şartlarının etkisini yaşıyorum.
Arıcılık alanında başarılı olan yakın arkada-
ye barış ve huzur getirmesi” dileklerini ilettikle-
Yine de ülkemizdeki birçok arıcıya göre daha şans-
şım Ersin Dalkıran ile kendi bahçemde kurduğu-
ri sırada Kâbil ve çevresinde roket sesleri duyu-
lıyım. Çünkü doğası iyi şekilde korunmuş, flora ba -
muz ortak küçük işletmemizde geçmişe göre çok da-
luyordu. Aradan çeyrek yüzyıl geçti, o akşamın
kımından çok zengin, ülkemizin tek biyosfer rezerv
ha dikkatli şekilde üretim yapıyoruz. Her şeye rağ-
barış dilekleri sonuçsuz kaldı. Çatışma ortamın-
alanı olan Camili-Maçahel Vadisi’nde yaşıyorum.
İbrahim Ersin
men yarınlar için çalışmaya devam edeceğiz. Çün-
da görevini yapan Türk diplomatlarına “mon-
Bugün Türkiye’de ve dünyanın birçok yerinde do-
kü arı, ekolojik dengenin odağında. İnsan yaşamı- Kahya Dalkıran
şer” yakıştırması yapıldı, işin mutfağında olgun-
ğa intikam alıyor.
na sunduğu mucizevi besinlerin yanı sıra doğadaki
laşmamış “lokanta tipi kişiler” etrafı sardı.
Ege ve Akdeniz’deki yangınlar yüzünden ne
denge açısından da kilit role sahip. Arılar varsa ya-
yazık ki ülkemizdeki çoğu arıcımızın bir yıllık rınlar var.”
E
M
T
E
Y
E
Ç
H
A
B