Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA 10 İrfan YalıN 6 MAYIS 2018, PAZAR Popüler tarih İcat edilmeseydi bugünkü siyasi dünya haritası bile değişik olurdu Konserve Napolyon’la geldi Konserve deyip geçmeyin! Medeniyetin bugüne gelmesinde onun payı büyük. Eğer konserve icat olmasaydı, bırakın bazı şeyleri mevsimi dışında yiyebilme lüksünü, bugünkü siyasi dünya haritası bile değişik olurdu. Hatta belki Amerika bile böylesine gelişemeyebilirdi! Ne alakası var diye düşünenler olabilir. Ama ben size konservenin ardındaki diğer az bilinen hususu söyleyeyim; o da konservenin Napolyon’un isteği ve teşvikiyle icat edilmiş olması! ciliği bir basamak ileriye taşıdı ve süt gibi çabuk bozulan gıdaların raf ömrünü uzattı. Ve bilimsel gelişmeler peşi sıra devam etti. Önce kolay kırılan cam şişe yerine teneke kutu kullanıldı. Ancak bu defa da gıdaların metalle teması sonrasında asitleşmesi sorunu ortaya çıkmıştı. İnsan sağlığını tehdit eden bu durum John Hall ve Bryan Donkin isimli iki İngiliz demirci ustasının galvanizli teneke kullanması sonrasında ortadan kalktı. İlginçtir, uzunca bir süre konserveler bıçakla açılmış, çünkü konserve açacağının icat edilmesi de tam 50 yıl almıştır. Konservenin bulunuşu Amerika ve Asya yolunda tarifeli seferlere başlayan buharlı gemileri sık sık karaya çıkma zahmetinden kurtardı. Askeri yayılmacılık daha da güçlendi, dünyanın ücra kö şelerinde kendi ağız tatlarına uygun yiyeceklerle beslenmek orduları güçlü ve moralli kıldı. Bu yazıyı okuduktan sonra açacağınız ilk konserveye bir de bu gözle bakın! Tarihsel süreç içinde, lezzetten ekonomiye, uzak topraklara hükmetme isteğinden merak güdüsüne kadar insana özgü nitelikler bakalım konservenizin lezzetine katılmış mı?! Konservenin icadı sanayi devrimi yolunda ilerleyen Batı dünyası için önemli bir üretim alanı oldu. Aslında bildiğiniz gibi konserve dışında da saklama teknikleri var. Güneşterüzgârda kurutma, dumanda tütsüleme, kar altında saklama, mağara içlerinde depolama, toprak altına gömme şekilleri ile kavurma ve tuzlama yoluyla yiyecekleri saklama teknikleri binlerce yıldan beri hep var olmuş. Hatta bu yöntemlerin tamamı hâlâ da kullanılıyor. Ama et gibi, süt gibi kısa sürede tüketilmesi gereken besinlerin saklama tekniği arayışı 1795 yılında, bizzat Napolyon tarafından açılan bir yarışma ile ilan olunmuş ve kazanana da 12.000 frank servet verilmesi kararlaştırılmış. Yayılmacılık, konserveyi tetikledi Napolyon’un bu konudaki ısrarını, onun uzaktaki coğrafyalara ve özellikle de okyanus ötesindeki yayılmacı planlarına bağlamak gerekiyor. Çünkü konservenin bulunuşu öncesinde, kıyıları takip etmeksizin açık denizlere açılmak zordu. Uzun yolculuklarda ilk günlerde yenebilen sebze ve meyveleri saymazsak, kuru bakliyatlar, tuzlanmış ya da kurutulmuş gıdalar ile ihtiyaç anında sofralara taşınmak üzere canlı olarak gemiye bindirilen hayvanlar ve tutulan balıklar dışında yenebilecek bir şey yoktu. Meyvesebzesiz beslenme sonucu ortaya çıkan, özellikle A ve C vitamini eksikliğine bağlı skorbüt, pellegra gibi hastalıklar, uzaklara yelken açan denizcilerin kara göremeden hastalanmasına yol açıyordu. Tekdüze beslenme, sadece yelken ve kol gücü ile okyanusları aşmaya çalışan gemidekileri güçsüz kuvvetsiz kılmakta, ayak bastıkları topraklara ya cansız ya da hasta olarak ulaşmalarına yol açmaktaydı. Mucidi Nicolas Appert İşte Napolyon, Amerika’ya sahip olma nın yol boyunca dengeli beslenmede ol duğunu görmüş. Zaten sık sık tekrarladığı “Ordu midesi üzerinde yürür” sözü ile bel li ki askeri başarılarda beslenmenin önemi ni iyi bildiğini gösteriyor. İşte bu neden le de 1795 yılında besin maddelerinin uzun süre dayanmasını bulana 12.000 frank ve receğini ilan etmiş! Bu para ödülü devrin bilim adamlarına, amatör araştırmacılara, hatta simyacılara bile zengin olma rüyala rı gördürmüş olma lı! Türlü deneyler, farklı araştırma lar yapılmış, akıl lara düşen tüm yol lar denenmiş. So nuçsuz kalan ça lışmalar, başarısız deneyler herhalde çok kişiyi arayıştan Nicolas Appert. vazgeçirmiştir. Ama biri yılma mış ve çalışmasına devam etmiş. Tam 15 yıllık bir çalışmanın sonunda da her türlü gıdanın bozulmadan saklanabileceğini is pat eden ve gündelik hayatımıza büyük ko laylık sağlayan konservenin mucidi Nicolas Appert olmuş! Bozulmadan saklamak iste diği besinleri, ağzını gevşek olarak kapat tığı bir kapta kaynatması ve sonrasında da içinde hava kalmayacak ve hava almayacak şekilde sıkıca kapatması ona ilk konserve yapan kişi unvanını getirmiş. Açacağın icadı 50 yılı buldu Tam 15 yılda gelen bu başarı, bu konuda çalışacak bilim adamlarının da yeni buluşlara yönelmelerini sağlamıştır. Louis Pasteur bulduğu pastörize yöntemi ile konserve C MY B