28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

2 5 HAZİRAN 2011 / SAYI 1315 ‘Ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi’ G azından yirmi yalan söylediğini düşünüyorum. arkadaşına, sevgilisinin onu aldattığını söyledim. enç gazeteci Jürgen Schmieder bir gün yalan Böylece günün sonunda iki yüz yalana kolayca Arkadaşım sinirden çıldırdı, mideme bir yumruk söylememek adına bir karar alır. Pembe ulaşmış oluyorsunuz zaten, fazladan bir çaba salladı ve iki kaburgam kırıldı. Anlayacağınız, bu kırk yalanlar, beyaz yalanlar, zarar vermek için ya gerekmiyor. gün boyunca hayatım oldukça zordu. da üşengeçlikten söylenen tüm yalanlar için hem de... Sanırım hayatı sürdürebilmek için yalana Sanırım insanlar artık yalanlarına inanıyor ve bu Evet, bu cesur kararıyla ihtiyacımız var? yüzden her şey olağanlaşıyor. Peki bu çemberi heyecanlı bir hayata başlar. kırmanın yolu nedir? Çünkü pek fark etmese de Bana kalırsa insanlar yalan söyleme mefhumunu kendisi de sıkı bir yalancıdır. Bence, yavaş yavaş başlamak lazım. Projeme çok kanıksamış; başka biri oyunu kurallarına göre Araştırmalara göre her gün hızlı başladım ben. Mesela karımın bikinisi oynamadığında şaşırıp kalıyorlar. Deneyimlerimizden ortalama 200 yalan söyleyen meselesinde aslında onu kırmak istememiştim, ona öğreniyoruz bunu; yalan söyleyen kişi her zaman insanoğlunun doğasına karşı başka bir bikini alma kararı vermesinde yardım etmek daha iyi bir işe, daha güzel bir sevgiliye, daha büyük çıkması ona pahalıya patlar. istemiştim. Tabii “Hayatım, başka bir bikini denesene, bir eve kavuşuyor. Siyasetçiler yalan söylüyor, ünlü Dayak yer, karısını bunalıma bu sana yakışmamış” da diyebilirdim. Hem doğruyu oyuncular yalan söylüyor, futbolcular yalan söylüyor; sokar, vergi beyannamesine söyleyip hem de insanları kırmaktan bu yüzden de yalan söylemek normal bir şey ALİ DENİZ doğru bilgiler vermek zorunda kaçınabileceğimize inanıyorum. Ama yalan söylemeyi sanıyoruz. USLU Her aklınıza geleni söylemek aslında yalandan kaldığı için Alman hazinesine kesinlikle bırakmamız gerekiyor. Anlamamız gereken kaçmanın bir yolu değil. Bazen gerçekleri istememesine rağmen 1700 şu: Gerçek, aslında sandığımız kadar acı değil. söylememek de yalan söylemek demek sanırım. Peki ya bu söyledikleriniz doğru mu? Ne de olsa euro bağışlar. Hem de bunlar yalansız hayatının artık yalan söyleyebilirsiniz... yalnızca ilk 12 gününde başına gelenler. Jürgen Tabii, bu da yalan söylemektir. Eğer gerçeği Schmieder yalansız 40 gününü “Yalan saklıyorsanız ya da gerçekten başka bir şey Tabii, şu anda yalan söylesem ruhunuz duymaz! Söylemeyeceksin” isimli kitabında Ama niye yalan söyleyeyim ki? Bunun anlatıyor. Bir okuyun, bakalım, bırakın bana ya da size ne yararı olacak? Gazeteci Jürgen Schmieder bir gün yalan 40 günü, bir gün bile yalansız adım Okuyucunuza, bu deneyimden söylememe kararı alır. Çünkü pek fark etmese de atabiliyor musunuz, görün? Ama yine de öğrendiklerimi aktarmak istiyorum. Can Yücel’in “Sevgi Duvarı” şiirinde Eğer hoşlarına gider de kitabımı kendisi de sıkı bir yalancıdır. Doğasına karşı dediği gibi; “ne kadar yalansız yaşarsak okurlarsa, âlâ! Hoşlarına gitmezse o kadar iyi.” de, pekâlâ. Yalan söylemek için çıkması ona pahalıya patlar. İşte o günleri “Yalan Nasıl başladınız bu “dürüstlük hiçbir sebebim yok, röportaj Söylemeyeceksin!” isimli kitabında anlatıyor projesine”, ilk kıvılcımı ne yaktı? boyunca dürüst olacağıma söz veriyorum! O kadar çok yalan söylenmişti ki Schmieder. “Gerçek, aslında sandığımız kadar acı Şimdi hayatınız nasıl peki? bana ve o kadar çok kez kırılmıştım ki bir karar verdim; bu yalan söyleme işine değil” diyor, “yalan söylememeyi deneyin. Hayatınız Hayatım iyi, çünkü doğruyu bir son vermek gerek! Sonra iş söyleyerek hangi iş arkadaşıma zenginleşecek!” arkadaşlarımla konuştum ve onlara güvenip hangisine güvenmemem birkaç gün boyunca yalan gerektiğini öğrendim. İşin en zor söylemeyeceğimi anlattım. Hepsi aynı kısmı, beraber çalıştığım insanlara cevabı verdi: “Mümkün değil!” Böylece, kırk gün yalan söylememekti; sonuçta bu insanlarla samimi söylüyorsanız, yalan söylüyorsunuz demektir. Hatta boyunca yalan söylememenin mümkün olduğunu değilim. Arkadaşlar kötü sözlerinizi kaldırabiliyor, ama bana kalırsa, birinin “Allah’ın cezası” olduğunu ispat etmek istedim. iş arkadaşları öyle değil işte. düşünüyorsanız ve ondan “hoş biri değil” diye Önceleri en çok hangi yalana başvururdunuz? Yalan söylememek size neye mal oldu? bahsediyorsanız bile yalan söylüyorsunuz. Ortalama iki yüz yalandan bahsediyorsunuz. Çok En çok beyaz yalanlar söylerdim. Hani, aslında Yalan söylememe süreci boyunca 1700 euro değil mi? gününün kötü geçmesini istediğiniz biri olur; yine de kaybettim. Kitabı okusanız iyi olur! Çeviriye kurban gittik sanırım! Duygusal olarak “Günaydın!” dersiniz… Ya da anneniz bir yemek Ben bu testi cebime bir kayıt makinesi koyarak neye mal oldu demek istemiştim. yapmıştır, tadı felakettir ama siz yine de “Harika gerçekleştirdim. Sonuçları paylaşayım. Birinci gün: olmuş!” dersiniz. Bunun gibi şeyler işte... 207 yalan. İkinci gün: 198 yalan. Üçüncü gün: 202 Anlamamışım demek, çok komik! Yalan İlişkilerde kullanılan yalanlar sizi nasıl zorladı? yalan... Düşünün bir, hangi sıklıkla istemeden söylememek çok şeye mal oldu tabii; en iyi arkadaşım birilerine iltifat ediyorsunuz? Hangi sıklıkla bana yumruk attı, birkaç arkadaşımla aram bozuldu, İnsanları şoke ettim! Birine bir kere dedim ki, “Tanıştığıma memnun oldum,” diyor ama aslında hiç babamla kavga ettim, karım beni cezalandırdı… Diğer “Hayır, sana günaydın falan yok, çünkü sana de memnun olmuyorsunuz? Ya da mesela, bir kadınla yandan o kadar çok şey öğrendim ki… Hayatımın en katlanamıyorum!” Şaşkınlık dolu bakışlarla karşılaştım yemeğe çıktığınızda ona dünyanın en güzel kadını ilginç dönemiydi, o yüzden sadece şunu salık tabii, ne diyeceklerini bilemediler. Bir kere eşime, olduğunu, onu asla aldatmayacağınızı, onun veriyorum size: Yalan söylememeyi deneyin. Bir gün doğrudan, “Bikinin poponu kocaman gösteriyor!” aradığınız kişi olduğunu söylemiyor musunuz? ya da bir hafta sonu boyunca… Hayatınız dedim. O kadar kızdı ki beni dört gün boyunca yatağa Sadece bir akşam yemeğinde bile bir erkeğin en zenginleşecek! G almadı; koltukta yattım. Sonra, en iyi arkadaşımın kız GAZETECİ GERÇEĞİ ARAMALI Yalan orucunuz bittikten sonra ilk hangi yalanı söylediniz? Anneme çorbasının çok lezzetli olduğunu söyledim; aslında acayip kötüydü tadı. Annem çok iyi bir aşçıdır, çok da iyi bir insandır. O sefer beğenmemiştim çorbasını işte, ama onu kırmak istemedim; o yüzden de yalan söyledim. Meslektaşız, gazetecilik de aslında zor bir meslek. Yalanla ilişkisi nasıl bu mesleğin? Haber atlatmak için yalanı kullandığınız oldu mu? Aslına bakarsanız kullandım. Bir futbol oyuncusunun doping aldığını öğrendim. Bilgiyi ikinci bir kaynaktan doğrulayamadığım için, masum olduğunu yazdım. Tabii bir yandan da, içten içe, onun masum olmadığından adım gibi emindim. Hakkında haber yazdığım o kadar çok insan, siyasetçi veya futbol oyuncusu bana yalan söyledi ki bazen öfkeden kuduruyorum. Bana kalırsa bir gazeteci her zaman gerçeği aramalı; çünkü okuyucu bize güveniyor. Hatta şöyle söyleyeyim: Gazeteciler, yalan söylememek için ellerinden geleni yapmalılar! Pişman olduğunuz yalanlar neler ya da pişman olduğunuz doğrular mı demeli? Şu en iyi arkadaşımın kız arkadaşına aldatıldığını söylediğim zaman vardı ya… O olaydan, dürüstlüğün çok önemli olduğunu; ama arkadaşlık ve güven gibi başka önemli değerler de olduğunu öğrendim. O anda, arkadaşıma ihanet etmek yerine yalan söylemem gerekirdi. Bir insanın hayatında aileden sonra en önemli şey, arkadaşları… Bu yüzden de onları korumak için elimizden gelen her şeyi yapmamız gerekiyor. Arkadaşıma, bir daha ona asla ihanet etmeyeceğime söz verdim; tekrar en iyi arkadaş olduk. G Amargi Kitabevi kapısını yeniden açtı Adını Sümercede hem kadına dönüş hem de özgürlük anlamına gelen sözcükten alan kitabevi, Amargi Kadın Kooperatifi bünyesinde 2007 yılında kuruldu. Ancak yıllar içinde büyüyen sorunlar nedeniyle kapanma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Neyse ki yardımına yine feministler koştu. SİBEL ÇORBACIOĞLU lışveriş merkezleri, zincir mağaza ve kitabevlerinin anacaddeleri işgaline karşılık, ara sokaklarda bizi bekleyen güzel süprizler var hâlâ. Bu sürprizlerden bir tanesi, Türkiye’nin tek feminist kitabevi olan Amargi Kitabevi. Adını Sümercede hem kadına dönüş hem de özgürlük anlamına gelen sözcükten alan oluşum, Amargi Kadın Kooperatifi bünyesinde 2007 yılında kuruldu. Ancak yıllar içinde büyüyen sorunlar nedeniyle kapanma tehlikesiyle karşı karşıya kalan Amargi Kitabevi, kooperatifin yoğun işleri nedeniyle i ‘işletilemez’ hale geldiğinde, yardımına yine feministler koştu. Kitabevi, 15 Nisan’da yenilenerek kapılarını bir anlamda tekrar açtı. Her salı, kadın yazarların okurlarıyla buluştuğu, cumartesi günleri Kadın Kooperatifi’nin yürüttüğü Feminizm Tartışmaları’nın yanı sıra kafede film gösterimleri, konserler, atölyeler gibi pek çok etkinlik gerçekleştiriliyor. Yenilenen yüzüyle kitabevini ve yaşanan sorunları Amargi Kadın Kooperatifi üyesi Hilal Esmer, kitabevinin işletmesini üstlenen Özge Gözke ve Pınar Büyüktaş ile konuştuk. Kitabevinin kapanmasını düşündürten süreçte neler yaşandı? Sorunlar neydi kısaca bahseder misiniz? Hilal Esmer: Amargi kooperatifinin gelir ve giderlerini karşılayacak bir fonu yok. Biz de buranın geliriyle kooperatifi beslemeyi, bu mekânın da kadınları besleyeceğini düşündük. Ama bunun bu kadar kolay olmadığını zaman içerisinde deneyimledik. Amargililer zaten kooperatifin faaliyetleriyle uğraşan, çalışan, okuyan kişilerdi, bu yüzden kafe ve kitabevini hakkını vererek işletemedik. Belli bir noktadan sonra da derlenip toparlanmaya, yenilenerek işletmeyi devretmeye karar verdik. İşletmeye kendi çevremizden feminist arkadaşlarımız talip oldu. Zaten bu kadar özel bir kitabevini ancak sizin gibi düşünen birilerine emanet edebilirsiniz. Böylece bu feminist arkadaşlarımızdan bir kısmı kafeyi, bir kısmı da kitabevini işletmeye başladı. Bu yenilenmeyle ikinci bir açılış yapmış olduk. Feminist bir kitabevi olmanın getirdiği ekstra sorunlar oldu mu, kitabevini kapanma noktasına getiren nedenlerden birisi de bu muydu? Özge Gözke: Feminist bir kitabevi olmaktan ziyade, küçük bir kitabevi olmanın zorlukları yaşandı. İnsanlar artık zincir mağazalara, alışveriş merkezlerine gitmeyi tercih ettikleri için, bu kadar büyük bir rekabet ortamında küçük ve özel ö bir kitabevi olmak gerçekten zor. Ama bu ‘özel’liğin bize avantaj sağladığı durumlar olduğuna da inanıyoruz. Büyük kitapçılarda bulamayacağınız bir atmosfer, katılamayacağınız etkinlikler burada mevcut. Zaten kitap okunmayan bir ülkede spesifik bir konuda kitabevi açarsanız işletemezsiniz gibi bir yaklaşım var ama kadınlar çok üreticiler. Özellikle feminist yazın ve kadın çalışmaları son yıllarda oldukça fazla kitap yayımlanan ve ilgi gören bir alan. Feminizm hayatın pek çok alanına dokunuyor ve burada bu çeşitliliği görmek de mümkün. Bu ikinci açılışla kitabevinde neler değişti, neler yenilendi? Özge G: Aslında açılış demek çok da doğru değil, çünkü tam bir kapanma olmadı kitabevinde. Pıpar Büyüktaş: Bizim işimiz sıfırdan bir arşiv oluşturmak olmadığı için biraz daha kolaydı. Eksikliklere rağmen kooperatifin savunduğu şeyler doğrultusunda, ince elenip dokunarak oluşturulmuş bir arşiv vardı. Biz bu arşivin üzerine eklecek kitapları bulup ekledik. Şimdi çok daha güncel bir arşive sahibiz. Hilal E: Kitabevi ilk açıldığında maddi imkânsızlıklar nedeniyle çok fazla konsinye ve hibe kitap da aldık. Dolayısıyla çok alakasız kitaplar da vardı, kim ne verirse almıştık neredeyse. Şimdi bu karışıklık ortadan kalktı, kendi çevremizin ihtiyacı olan kitapları getirtebiliyoruz. Ayrıca mekân kullanımı ve dekorasyon yenilendi. Kafe de vejeteryan mutfağıyla tam bir işletme oldu. Ortadaki bölümde kooperatifin arşivi yer alıyor, dosya, belge ve kitap arşivi. Mekânın hareketli, geçişken olmasını sağlamaya çalıştık, bunun için de her bölüm işler hale getirildi. Peki, neler hâlâ eksik diye sorsam? Pınar B: Arşiv yenilendi, Türkçe kaynakları toparladık ilk olarak, ama yabancı kaynakları da getirtmek durumundayız. Sahaf bölümünde de kitabımız kalmadı. Bize destek olmak isteyenler kitaplarını ikinci el olarak satmamız için bize getirebilirler. (www.amargi.org.tr) G A C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear