28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

20 ŞUBAT 2011 / SAYI 1300 3 Kadın öldürülüyor devlet seyrediyor Resmi Gazete’de 2006’da kadına karşı şiddete yönelik yapılması gerekenlerle ilgili bir genelge yayımlandı. Öyle ki park ve caddelerin bile kadının tek başına yürüyebileceği şekilde aydınlatılmasını öngörüyordu. Peki aradan geçen beş yılda ne kadar yol gitmişiz? Son günlerde yaşanan kadın cinayetlerine bakılırsa bir arpa boyu bile değil. DEN Z ÜLKÜTEK N Ayşe Paşalı’nın kızı Burcu Yetkin hayatının en zor anlarını annesinin davasında tanıklık yaparken yaşadı. Aliye Kavaf’ın yaklaşımı kabul edilemez SHÇEK’in 183 Alo Şiddet hattından vatandaşların haberdar olmadığı açık. Peki bu hat arandığı zaman ne kadar işlevsel? 183 sadece kadınlara yönelik bir hat değil. Kadınların yanında engelliler ve çocuklara yönelik de bir hat. Yeni bir hat konusunda çalışma olduğuna ilişkin somut bir bilgim yok. Fakat bakanlığın böyle bir çalışması olsaydı duyardık. Ancak sorun yeni ve özel bir hattın açılmasından çok, bu hattı arayanlara ne kadar yardımcı olunabildiği ile ilgili. Yeterli sığınma evi olmayan, danışma merkezi bulunmayan bir ülkede hayati tehlike altında olan kadınlar için nasıl bir yönlendirme yapılabilir ki? Bir de Aliye Kavaf’ın şiddet olayları hakkında yaptığı “münferit” açıklaması var. Böyle bir bakış açısıyla yasalardaki düzenlemeler de anlamsızlaşmıyor mu? Tam da dediğiniz gibi oluyor. Bütün söyledikleri anlamsızlaşıyor ve kadın cinayetlerini bir sorun olarak görmediğini gösteriyor. Siz bu ülkede her gün üç kadın öldürülürken “münferit bunlar” diyemezsiniz. Bakan Kavaf sürekli aynı şeyi söylüyor. “Bunlar münferit, yasal düzenlemeler yeterli, daha ne yapalım?” Böyle bir yaklaşım kabul edilemez. Kadınlar bu kadar çok ve kolay öldürülüyorsa demek ki ortada bir sorun var. Bakan kabul etmese de yasalar da yeterli değil, uygulama da eksik. G şin hukuki boyutunda ne gibi aksaklıklar var? davalarının yıllarca uzamasına sebep oluyor. Tecavüz kriz adın cinayetleri, tecavüzler art arda gündeme Bu alanda kadın örgütlerinin kitle örgütlerinin sınırlı merkezleriyle kadının yaşadığı travmayı olabildiğince aza düşmeye devam ediyor. Açıkça söyleyebiliriz olanakları ile yaptığı çalışmalar mutlaka ki var ancak esas indiren bir sistem yaratılmalıdır. Tecavüze uğrayan kadın yaşanan adı konulmamış bir vahşet. Neden mi bu görev devletin ve bahsettiğimiz genelgede bu görevler için yargı sürecinin işkenceye dönüşmemesi, üstelik kadar açık konuşabiliyoruz. Çünkü basına yansıyan Arzu sayılmıştır. Sistemimiz ne yazık ki tecavüz davalarında sanıkların yargılansa da ceza almayacağını düşünmemesi Yıldırım, Ayşe Paşalı cinayetleri ne kadar korkunç olsa da tecavüze uğrayan kadının yaşadığı travmayı en aza gerekir. Çok acı bir örnek; Fethiye’deki toplu tecavüzün ilk sadece buzdağının görünen yüzü. Polise yansıyan ama indirmeye bile çalışmıyor. Sanıkların bulunması, ifadelerin duruşması ocak ayında yapılabilmiş, dava tecavüzün basına yansımayan, ne polise ne basına yansıyan, aile ya da alınması, kadının duruşmada tecavüzcüyle karşılaşmak dördüncü yılında açılabilmiştir. aşiret içinde üstü örtülen belki binlerce kadına yönelik Polise suç duyurusunda bulunmasına karşın korumaya durumunda kalması gibi birçok sorun sayabiliriz. şiddet girişimi içinde sonu ölümle bittiği ya da hikâyeler alınmayıp öldürülen Arzu Yıldırım’ın başvurusunun Halihazırda Yargıtay kararları sebebiyle tecavüz davalarında “dramatik” bulunduğu için öne çıkan birkaç istisna. Oysa bürokrasiye takıldığı yönünde bir açıklamanız oldu. üniversite hastanelerinden alınan raporlar kabul edilmeyip beş yıl önce devlet içinde birileri bugünleri görmüş ve bir stanbul Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alınması isteniyor. Bu Arzu Yıldırım, cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda genelge hazırlamış. “Çocuk Ve Kadınlara Yönelik Şiddetin da hem kadının yaşadığı travmayı arttırıyor hem de tecavüz bulunduktan üç gün sonra öldürülüyor. Nejla Yıldız da suç ve Namus Cinayetlerinin Önlenmesi çin Alınacak Tedbirler” başlığıyla 12 Haziran 2006’da Resmi Gazete’de yayımlanan genelgede yapılması gerekenler birbiri ardına sıralanmış. Beş yılda bu genelgenin ne kadarı mı uygulanmış. Cevap verebilecek bir isim var. Ankara Kadın Platformu’nda avukat lke Işık Sağdıç. Kadınlara yönelik şiddetin Beklendiği gibi karamsar bir önüne geçilmemesinde yetkili tablo çiziyor. kişilerin bakış açısı ne kadar rol 2006’da çıkarılan oynuyor? genelgede kadın ve Olayların tümünde önemli rol çocuklara yönelik şiddete oynuyor. Mahkemelerdeki haksız karşı çok ciddi önlemler tahrik indirimlerini uygulayan, 4320 alınması öngörülmüş. sayılı yasaya göre yapılan Bunların ne kadarı başvurularda tedbir kararı uygulanabildi? lke Işık Sağdıç. Fotoğraf: NECAT SAVAŞ vermeyen, suç duyurularını Genelgede sayılanlardan incelemeyen zihniyet burada hangileri yapıldı, hangileri kendisini açığa çıkarıyor. Cinsiyetçi yaklaşım toplumun her yapılmadı dersek daha kolay olacak sanırım. Yapılanlardan kesiminde olduğu gibi yoğun olarak yargıda da var. O yüzden biri TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu kadınlara yönelik şiddet ve cinayetle ilgili yasal düzenlemelerin kurulmasıdır. Ancak komisyonun 2009’da kurulduğunu ve yoruma olanak tanımayacak kadar net ve açık olması genelgede belirtilen “KadınErkek Eşitliği Komisyonu” adını gerekiyor. Aksi takdirde o yorum hep kadınların aleyhine almadığını da belirtmek gerek. Yapılmayan adı dahi yapılıyor. anılmayan o kadar çok nokta var ki. Çerçeve Eşitlik Yasası 4320 sayılı yasada ne gibi değişiklikler yapılmalı? çıkarılmamış, kadın örgütleri tarafından açılan sığınma Yasa adından başlayarak değişmeli. Mevcut adı kadını evlerinde kalan kadınlara ayni ve maddi yardım konusunda değil de aileyi korumaya işaret etmektedir ki kadını aileden düzenleme yapılmamış, sağlık kuruluşlarında şiddet bağımsız bir birey olarak görememenin ifadesidir. Sadece mağduru kadınlara yönelik özel birimler oluşturulmamış, eşi değil, eski eş, sevgili, nikâhsız birliktelik bunların hepsini kadın ve erkek arasındaki ekonomik eşitsizliğin ortadan kapsamalı, Ayşe Paşalı örneğinde olduğu gibi eski eşi kaldırılması için hiçbir şey yapılmamış ve işe alınmada yüzünden koruma isteyen hiçbir kadın bu uygulamadan eşitliği sağlayıcı önlemler alınmamış. mahrum kalmamalı. Yasa şu an şiddete uğramış olmayı Yine genelgede ensest ve tecavüz gibi tabu olarak görülen konular hakkında çalışma yapılması öngörülmüş. esas alıyor. Oysa şiddete uğrama ihtimalini yani tehdidi Bu alanda hem devlet hem de STK’ler açısından çalışmalar özellikle de ölümle tehdidi içermeli, bu durumun çok net ne durumda? olarak yasada belirtilmesi lazım. Savcılıkların kadına yönelik Evet genelgede aynen bu biçimde ifade ediliyor “hatta şiddete ilişkin dosyalarda hemen koruma kararı için aile bu anlayışla mücadele edilmeli” deniyor. Ancak 2006’da mahkemesine başvurması zorunluluğu açıkça ifade böyle denilmesine rağmen öyle şeyler yaşanmaktadır ki edilmeli ve koruma kararının ihlal edilmesi durumundaki bahsedilen mücadelenin ne mücadelesi olduğunu soruyor hapis cezası arttırılmalı. Son olarak da kadına tedbir insan. Mardin’deki N.Ç. davası, Siirt’ten, Tunceli’den, nafakası bağlanmasına ilişkin düzenleme netleştirilmeli, Kayseri’den gelen tecavüz haberleri ve daha bir dolu olay. nafakanın devlet tarafından ödenmesi, daha sonra tedbir Enseste geldiğimizde ise tam bir kapalı kutudan söz kararı verilen erkekten geri alınması biçimde ediyoruz. Bu konuda bir istatistik verebilmek çok zor. düzenlenmelidir. G Bunda devletin çocukları korumak üzere geliştirdiği bir sistemin olmaması çok etkili bence. K duyurusundan bir ay sonra öldürülmüştü. Bürokrasi dediğim savcılıkların “öldürüleceğim” diye başvuran kadınlara herhangi bir suç duyurusuna yaklaşır gibi yaklaşması. Kadın cinayetleri artık o noktadır ki birkaç gün gecikmeye bile tahammül yoktur. Kadına yönelik şiddete ilişkin suçlar özel ve nitelikli bir suç olarak ele alınarak bu alanda özel cumhuriyet savcıları görevlendirilse sürecin daha hızlı işlemesi mümkün olabilir. Nejla Yıldız dosyasında ölümle tehdit edildiğini söyleyen Nejla, ifadesi savcılıkça alınmadan öldürülmüştür. Savcının elinde halen beklemekte olan dosyada şikâyetçilerden biri suç duyurusunda bulunduğu kişi tarafından öldürülmüş, kızı ise şans eseri hayatta. G Önce yasanın adı değişmeli C M Y B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear