Catalog

2 8 ŞUBAT 2009 / SAYI 1194 Sandık kadınları bekliyor Esra Açıkgöz 1. Sayfanın devamı K ADER de 1997’den beri bu tabloyu düzeltmek, kadınların siyasette aktif rol oynayabilmelerini sağlamak için çalışıyor. Belediye başkanı, il genel meclisi, il ve ilçe belediye meclisi üyesi veya muhtar adayı olmak isteyen kadın siyasetçiler için Siyaset Okulları’nda eğitim veriliyor. Bugüne kadar açılan 10 okuldan 179 kadın aday sertifika aldı. Kılıç, 2009 yerel seçimleri için çalışmalara erken başladıklarını söylüyor. Anadolu’daki şubelerde lobi faaliyetleri yürütüyor. İstanbulKadıköy, Ankara, Bursa, Eskişehir, İzmir, Samsun, Adana ve Manisa şubelerinde yerel çalışmalar yapıyor, ortak çalışma alanları yaratmaya çalışıyorlar. Parti yönetimleri, kadın kolları özellikle kadın milletvekilleri ile sürekli iletişim halindeler... Yerel yönetim mekanizmalarında kadınların olması önemli, çünkü kadınlar ve erkekler mahalleyi, şehri, köyü aynı şekilde kullanamıyor; sorunları, ihtiyaçları, beklentileri farklı. Suları bağlanmamış beldeler, yolları yapılmamış köyler, doğalgazı olmayan evler, karanlık sokaklar... Bütün bunların çilesini en çok kadınlar çekiyor. Çeşmeden su taşımak, çamurlu ayakkabıları temizlemek, kömür indirip, kül dökmek... onların görevi çünkü. “Yaşanılan çevrenin sunduğu ekonomik ve toplumsal olanaklardan yararlanma fırsatları aynı değil” diyor Kılıç, “Bu nedenle, birlikte yaşadığımız çevreye yönelik politikalar (ya da politikasızlıklar) ve uygulamalar kadınlarla erkekleri farklı biçimlerde etkiliyor. Kadınların yerel yönetimlerde yer alması nüfusun yarısının sesini duyurabilmesini sağlayacak.” SADECE KADIN DEĞİL FEMİNİST ADAY Eğer 29 Mart’ta seçilenler çoğunlukta kadınlar olursa, neler mi değişecek? Yanıt yine Kılıç’tan: “Belediyelerin ‘rant’ değil, ‘hizmet merkezi’ olması yönünde umutlanacağız, çünkü kadınlar bu tür ilişkilerden daha uzaklar. Müteahhit yakına, rantçı eşedosta değil, insana hizmet edilebilecek. Geceleri, aydınlatılmış sokaklarda, güvenle yürünebilecek. Her saatte, her mahalleye düzenli toplu taşıma olanağı sağlanabilecek. Çocuk arabalarıyla kaldırımlarda gezilebilecek. Otoparklar değil, ‘çocuk’ parkları kurulabilecek. Çocuklar, yaşlılar için gündüz bakımevleri ve ilköğretim sonrası etüt merkezleri oluşturulacak. Engellilere destek merkezleri açılabilecek. Şiddete uğrayan kadınlara özel merkezlerde hukuksal ve psikolojik danışmanlık sağlanabilecek. Şiddet mağduru kadınlar için sığınaklar kurulabilecek. Dayanışma ve yardım örgütleri, tüketim, üretim ve pazarlama kooperatifleri oluşturulabilecek. Kadın ve çocuk ticaretinin engellenmesi için daha çok çalışılacak. Hesap verebilir, demokratik denetim mekanizmalarına sahip yerel yönetimler ortaya çıkacak”... Biz bu haberi yaparken, partiler yavaş yavaş kesin adaylarını açıklamaya başlamış, listelerdeki il belediye başkan adayı kadın sayısı ise, onu geçmemişti. Kuşkusuz 29 Mart seçimlerindeki adaylar arasında en çok dikkati çeken isim, Saime Ülfet Taylı KADER Genel Yönetim Kurulu üyesi Mine Kılıç. Taş. O Türkiye’nin ilk feminist kadın belediye başkan adayı. Kadın hareketinin bildiği, güçlü olduğu, belediyenin uygulamalarını takip ettiği bir mekân olduğu için Beyoğlu’ndan aday. Onu seçimlere taşıyan, Seçim İçin Feminist Kolektif’i oldu. Kolektiften Özlem Kaya, uzun zamandır feministlerin, kadın kuruluşlarının bir aday çıkarıp çıkarmama konusunda tartıştıklarını söylüyor, “Sonunda” diyor, “feminist hareketin artık bu alanda da söz üretmeye başlayabileceğini düşündüğümüz için aday çıkarmaya karar verdik. Kolektif, buna destek vermek isteyen bütün kadın kuruluşlarının ve bağımsız kadınların olduğu bir topluluk.” Niye mi Saime Ülfet Taylı Taş? Tartışmalar başladığında akla gelen ilk kadın olması, uzun süredir feminist hareket içinde yer alması, Mor Çatı’da gönüllü olarak çalıştığından yerel yönetimlerin ve devletin kadın politikalarını gözlemiş olması ve bütün bunlara karşı feminist söz üretmeyi bilmesi yüzündendi. Ülfet Taylı Taş için bu adaylık, feminist söylemi duyurma şansı. “Feministlerin 25 yıldır Türkiye’de sürdürdükleri bir mücadele var” diyor Taş; “Bu sürede gerçekten büyük başarılar elde ettiler. Başlarda kadın örgütlerinin sayısı azdı ve büyük Özlem Kaya ve Beyoğlu adayı Ülfet Taylı. Fotoğraf: Vedat Arık şehirlerde toplanmıştı, oysa şimdi çok yaygınlaştı. Dolayısıyla Türkiye’de feminist siyasetin sonuçları da görünür oldu. Feminist siyaset yapma biçimi, hali tanındı. O yüzden artık feministlerin belediyenin bir çok uygulaması kadınlara yardım düzeyinde ilk kez böyle bir seçimde politik bir özne olarak kendilerini destekler yapılması, kadınlara zarafet ve görgü kursu açılması ortaya koymalarının da zamanı gelmişti.” toplumdaki cinsiyetçi yaklaşımı yeniden üretiyor. Toplumsal Kadınların yerel politikaya dair söz söyleyebilmesi gerçekten cinsiyette duyarlı bütçe uygulaması deniyor, ancak bu konuda önemli çünkü bu alanda sorunları yaşayanlar onlar. Ancak bir adım yok. Kadınlara pozitif ayrımcılık uygulamalarının Taylı’ya göre, doğru sözü söylemek için kadın olmak yeterli mümkün olduğunca yaygınlaşmasını sağlayacağım.” değil, feminist bir gözle analiz edebilmek, feminist siyaset tarzını Her kararının, vaadinin altında Seçim için Feminist yerel politikalarda da uygulayabilmek gerekiyor. O, Kolektifi’nin imzası var. Taylı’nın diğer belediye başkanlarından Beyoğlu’nda kadınlar için iyi bir siyaset yapabileceğine inanıyor. bir farkı da, kadınlara dönük uygulamalarını projelerle Peki bu nasıl bir siyaset? “Kamu kaynaklarının kullanımı, verilen sınırlamaması, çünkü kaynak bittiğinde projeler sonlanıyor, hizmetler rant odaklarına, belediyelerin ilişkilerine göre oysa Taylı, proje değil, kadına yönelik politika üretmenin kalıcı erkekler tarafından şekillendiriliyor” diye yanıtlıyor, “biz bunları işler yapmanın peşinde. “Buradan” diyor, “kadınların kadınlardan yana bir bakış açısıyla örgütlemek niyetindeyiz. kurtuluşunu, özgürleşmesini örgütleyecek politikalar Kadınların aleyhine işleyen kentleşme politikalarına karşılık çıkabileceğini düşünüyoruz.” alternatif politikalarımız var. Beyoğlu’nun kadınlar açısından da Ne dersiniz, Türkiye böyle bir feminist adayı hak etmiyor gözden geçirilip, yeniden tasarlanması söz konusu. Şimdiki mu? C M Y B C MY B