23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

R PAZAR 9 7/2/08 16:36 Page 1 PAZAR EKİ 9 CMYK 10 ŞUBAT 2008 / SAYI 1142 ADINA BAKMAYIN, BU BİR ALBÜM: Rock Sınıfı Rock müziğinin sevilen sesleri bir araya gelip isimlerini derslerden alan 12 şarkıyı seslendirdiler. Yani şarkılar arasında geometri de var, Türkçe, biyoloji, tarih, coğrafya da. Hayır, dinlerken ders yapmayacaksınız, keyif alarak da öğrenilebileceğini göreceksiniz. Cahit Berkay. Aylin Ünal ock Sınıfı, Türk rock müziğinin sevilen seslerinin biraraya gelip dersleri notalara döktüğü albümün adı. Böyle olunca albümdeki şarkılar da isimlerini derslerden alıyor. Albümdeki 12 şarkıyı Cahit Berkay, Replikas, Aylin Aslım, Özge Fışkın ve Nejat Yavaşoğulları’nın da aralarında olduğu pek çok müzisyen seslendirmiş. “Rock Sınıfı”, bu ay içinde “Akıllı Seçim” ve “Taxim Edisyon” imzasıyla yayımlanacak. Projenin yaratıcıları Ozan Baysal ve Çağla Aydın göre bu albümün amacı eğitim değil, göstermek istedikleri öğrenmenin de eğlenceli olabileceği... “Rock Sınıfı” projesi nasıl doğdu? Türkiye’de yaşayan Amerikalı bir ailenin oğluna ders verdiğim sıralarda bir teklif geldi. Anneleri Amerika’da 80’li yıllarda yapılmış “School House Rock” isimli bir çalışmanın R Aylin Aslım (üstte) ve Özge Fışkın (altta). Ozan Baysal ve Çağla Aydın... kopyasını verdi ve “Böyle bir şeyi Türkiye'de yapmak istiyorum” dedi. Biraz “Muppet Show” havasında bir çalışmaydı, Amerikan folk müziğine yakındı. Ben de Türkiye’de de modern soundları kullanıp böyle bir şey yapmanın güzel olacağını düşündüm ve işe koyulduk. Parçaları söz yazarı Çağla Aydın ile birlikte yaptık. Osman Coşkun ile kendi stüdyomuzda kayıtları tamamladık. Ünlü isimlerin de yer aldığı, daha profesyonel bir hale getirmeye karar verince proje MİAM’a kaydırıldı. Proje MİAM’da nasıl bir değişime uğradı? Proje, MİAM’a kaydırıldıktan sonra ilk yapılan kayıtlar demo sayıldı. Onların üzerine baştan kayıtları yapıldı. Prodüktörlüğü Pieter Snapper ve Reuben de Lautour üstlendi. İlk kayıtlarda bilgisayar destekli davul sesleri kullanmıştık, yeni kayıtlarda bagetler Utku Ünal’daydı. Bas gitarları Demirhan Baylan çaldı. Daha sonra toplam 12 parçayı, Replikas, Cahit Berkay, Nejat Yavaşoğulları, Aylin Aslım, Özge Fışkın, Tolga Futacı, Cenk Yüksel, Tuğçe Özkara gibi sevilen isimler seslendirdi. Parçaların adı da, Geometri, Türkçe, Tarih, Coğrafya, Kimya şeklindeydi. Çocuklar için müzik yapmak daha mı zor daha mı kolay? Ozan: Ben aynı zamanda eğitimciyim. Bu sayede de çocuklarla sık sık çalışma imkânı buluyorum. Söz yazarı Çağla da Amerika’da gelişim psikolojisi üzerine doktora çalışmalarına devam ediyor zaten. Yani biz zaten hep çocuklarla birlikteyiz. Akademik çalışmalarınızın bu çalışmaya faydaları oldu mu? Çağla: Öğrendiğim temel prensipleri burada kullanmamak elbette imkânsız. Yine de akademik bakış Nejat Yavaşoğulları. açısını kenarda tutmaya çalıştım. Tomris Uyar bir söyleşisinde; “Çocuk edebiyatı diye bir şey yoktur, çocukların okuduğu edebiyat vardır” diyordu. Biz de o izi sürmeye çalıştık. Ozan: Çocuklar aslında çocuk parçaları sevmiyorlar. Sekiz yaşında bir öğrencim vardı, onunla başlangıç seviyesinde basit çocuk parçalarını çalıyorduk. Ona akor gösterirken bana “hocam ne zaman Metallica’ya geçeceğim?” diye sordu. Yani şimdiki çocuklar, televizyon ve internet sayesinde her türlü bilgiye ve yeniliğe ulaşabiliyorlar. Bizim tek kanal dönemimizdeki gibi saf büyümemişler. Bunun kötü yanı, her şeyi çok çabuk tüketiyorlar. Projeyi tamamlamak ne kadar sürdü? Ozan: Söz ve besteleri beş aylık bir sürede tamamladık. İlk kayıtlar 2005 yılının Kasım ayında başladı. Temmuz 2006’da da MİAM kayıtları bitti. Animasyon, videoklip, websitesi gibi eklemelerle albüm şimdiki halini aldı. “Rock Sınıfı” albümü neyi amaçlıyor? Ozan: “Rock Sınıfı” amacı eğitim olan bir albüm değil. Öğrenmenin eğlenceli bir şekilde olabileceğini gösteren bir albüm, yani sonuçta, coğrafyada Türkiye’nin yedi bölgesini nasıl bir şarkıya sığdırabilirsin ki… Sadece ilham alırsın ve bir adım atarsın, “Bu iş eğlenceli de olabiliyormuş” dersin, önemli başlıkları akılda kalır. Ayrıca “Rock Sınıfı” tam bir rock albümü, çünkü arkasında bir rock grubu, yani rock soundu var. Çağla: Biz çocukların dikkatini çeksin, ondan sonra istiyorlarsa üstüne söz ekleyip çıkarsınlar, yeni baştan yazsınlar istedik. Sonuçta konulara aşinalar, şarkıların birçoğunda da ilköğretim seviyesi okul kitaplarındaki konu başlıkları var. Kalbi ses tellerinde... Zekeriya S. Şen İ spanya’dan 1492 yılında sürülen Museviler, yeni yurtları Osmanlı İmparatorluğu’na tüm kültürleri ile birlikte Ladino (Judeo Espanyol) dilini de getirdi. İspanyolcanın Museviler tarafından konuşulan bir lehçesi Ladino dili. Her ne kadar İspanya’daki dil değişimlerinden etkilenmeyip 15. yy’dan günümüze değin taşınmış olsa da bugün yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Özellikle müzik ile mükemmel bir uyum içerisinde olan dili yaşatmaya çalışan, daha geniş kitlelere ulaştıran sanatçılar var. bunlar arasında biri var ki hem gençliği hem de büyüleyici vokalleri ile ön plana çıkıyor. 2000’den beri dünya müziği camiasında olan bu sanatçı Yasmin Levy. Şimdi de sanatçının son albümü “Mano Suave” yayımlandı. Otuz üç yıl önce Kudüs’te doğan Yasmin Levy Ladino ve Sefarad müziği ile genç yaşta tanıştı. Daha bir yaşındayken kaybettiği babası Yitzhak Levy’nin Ladino müziği üzerine yaptığı uzun ve derin araştırma sayesinde ister istemez bu tarzın içine çekildi. Ayrıcalıklı ve duygusal sitili ile Yasmin Levy, Ortaçağ Ladino ve Sefarad müziğine yeni bir çehre verdi. 2000 yılında çıkan ilk albümü “Romance and Yasmin” ile dünya müzik camiasında bir canlılık yarattı, albüm aynı yıl BBC Radio 3 tarafından verilen Dünya Müziği Ödülleri’nde yeni yetenek kategorisine aday gösterildi. Bu albümü 2005 tarihli Flâmenko ezgileri ile süslenen “La Juderia” takip etti ve şimdi sanatçı yeni albümü ile pürüzsüz bir biçimde Ladino müzik geleneklerine uzanıyor. Yeni albümü dinledikten sonra ilk iki çalışmasında sanatçının tam potansiyelini yansıtamadığı hemen fark ediliyor. Zira yeni albümde Yasmin Levy performans coşkusunu ve aranje hassasiyetini çok başarılı bir şekilde yakalamış. Albümde yer alan müziksel stiller birbirleri ile inanılmaz bir etkileşim içerisinde, örneğin Ortadoğu geleneksel müziğinin arka fonunda Akdeniz ritimleri üzerine Flâmenko ezgilerinin serpiştirildiğini duyabilirsiniz. Albüm, dünya müziğinin en önemli kişiliklerinden BBC radyo programcısı ve müzik editörü Lucy Duran’ın kanatları altında, Şubat 2007’de Londra’da kaydedilmiş. Levy, albümde İran’dan, Ermenistan’a, Yunanistan’dan, Paraguay’a, Türkiye’den, İspanya’ya kadar çok geniş bir coğrafyaya yayılmış olan sanatçılar ile çalışmış. Böylece Sefaradların çokkültürlülükle iç içe olan tarihleri, şarkılarda da art arda gelen canlı ve sürekli ritimlerle yeniden yaşatılıyor. Şarkıların düzenlemelerinde Ortadoğu, Balkan ve Yahudi unsurları ise tek kelime ile birbirine karışıyor. Tüm kargaşaya rağmen hâlâ ve ısrarla Kudüs’te yaşayan sanatçı “Mano Suave”de ses sentezini bir önceki çalışmalarına kıyasla derinleştirerek zengin bir melankoli ve hüzünlü bir atmosfer yaratıyor. Böylece vurgularını kuvvetlendiren sanatçı, çevrelendiği ud, kanun, gitar, perküsyon ve flüt gibi enstrümanlar ile etkileyici bir altyapı oluşturuyor. Albümün en büyük sürprizi Yasmin Levy ve Mısır kökenli Natacha Atlas ile kaydedilen eski bir Bedevi şarkısı “Mano Suave”. Parçada her iki sanatçı adeta tatlı bir rekabet içerisinde seslerini kapıştırıyor. Yıllar boyunca Natacha Atlas ile bir parça kaydetmeyi isteyen Yasmin Levy, yeni albümünde bu fırsatı yakalamış ve ortaya çıkan çalışma büyüleyici. Kemençe ve piyanonun melodik flörtü ile ortaya çıkan “Komo La Roza” ve “Si Veriash” adlı besteler aşina olunmayan bir perküsyon yapılanması ile açılıyor ve dinleyeni melodisiyle savuruyor. Katalan bestesi “Mal De L’Amor” ise Paraguaylı bir arpın eşliğinde Mali’ye kadar uzanan derin bir işlemeli ritim yumağı. Sert zurna çığlıkları ve seken goblet (kadeh biçiminde) davul vuruşları ile şahlanan “Una Ora” parçası, yavaş yavaş albümün kapanışında yer alan ikinci bir düet olan “Odecha”ya dinleyenleri sürüklüyor. Bu düette Yasmin Levy’e İranlı neyci Amir Şahsar eşlik ediyor. Yasmin Levy normal koşullarda her an dinleyebileceğiniz bir sanatçı değil, zira kendinizi bedenen ve ruhen onun atmosferine teslim etmeye hazır olmalısınız. Ancak bu tutkulu vokal sizleri baştan aşağı yıkadıktan sonra, bir daha kopmanız mümkün değil. Yani “Mano Suave”, melodik lezzeti tartışılmaz, bol yürek acısı ve yoğun ilgi bekleyen bir şölen. Yasmin Levy, müziği aracılığıyla, ülkesi, kültürü ve geçmişi hakkında göz kamaştıran bir ışık saçıyor. muzik@tikabasamuzik.com Ladino ve Sefarad müziğine yeni bir anlayış getiren Yasmin Levy’nin yeni albümü “Mano Suave” çıktı. Bu albüm çok kültürlü bir çalışmanın ürünü. Dinleyicileri ise zengin bir melankoli ve hüzünlü bir atmosfer bekliyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear