Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
4 26 EKİM 2008 / SAYI 1179 Kriz muskaları... Selçuk Erez Kriz gelme bize! Buralara uğrama, Git, İzlanda’ya git, orada kal Ya da yeşil bir kart alıp Fethullah misali Amerika’da otur.. Wall Street’de dolaş! Bak birçok giden memnun ki New York’tan, Miami’den Seneler geçti fakat, dönen yok seferinden. Git, Benden yollara doğru, Yollar sana dönmeden! Gelip de ne yapacaksın kriz? Burada bir şey yok! Sadece büyük bir hicran, Zincirleme elektrik kontakları, Kıvılcımlar dökülüyor sokak lambalarından. Sık sık cereyanlar kesiliyor, Arada borular patlıyor yeraltında, Sular tenhalara akıyor.. Her gün televizyonda zırvalıklar izliyoruz, Sabah spikerler bize Yalanlar okuyor gazetelerin ilk sayfalarından. Doğru yazanları? Almayın diyor başbakan.. Hakkı var: Keyfin kaçar Âdetten kesilirsin kadınsan, Meselelerin aslını anlarsan! Global Kriz ABD’yi temelinden sarsıyor, Tokyo’da Nikkei, Singapur’da bilmem ne indeksleri tepetaklak, Avrupalılar ne yapacaklarını şaşırmışlar... Bizimki ise “Temellerimiz sağlam. Paramızdan sıfırları atarak dünyada az sıfırlı memleketler arasında yer aldık. Bize bir şey olmaz!” diyor, “kriz gelir” diyenlere de kızıyor. Demokrasi için ’a Deniz Yavaşoğulları acebook’u kimi eski arkadaşlarını aramak, kimi sevgili veya eş bulmak kimi de sadece zaman geçirmek için kullanıyor. Bunda neredeyse bilgisayar kullanan herkesin facebookta profili olmasının uyandırdığı merak da var… Kim kimi arasa orada bulabiliyor. Facebook’un en büyük özelliği, profil yaratırken gerçek isim kullanmanız. Eskiden bu gibi arkadaşlık sitelerinde gezenler kendileri hakkında doğru bilgileri kullanmaz, bunları sadece tanışmak istedikleri kişilere sunar, forumlarda ise takma isimleriyle ve sahte mail adresleriyle istedikle görüşü, istedikleri şekilde açıkça ortaya koyarlardı. Bu rahatlığın altında yatan, sanal bir ortamda bulunuyor olmanın yanı sıra gizlilik hissiydi. Facebookla birlikte internetteki mahremiyet büyük ölçüde yok oldu. Sitede profili olanlar katıldıkları veya açtıkları gruplar sayesinde siyasal görüşlerini de açıkça ortaya koyuyor, bu şekilde kendi düşüncelerindeki insanlara ulaşarak veya seslerini duyurup yandaş kazanarak bir Facebook bir çeşit “sanal” demokrasi platformu haline dönüştü. Aynı fikre sahip insanlar, sitede kolayca tanışıyor, örgütleniyor. Herkes gerçek ismini kullansa da kimse protest grup açmaktan veya gruba üye olmaktan çekinmiyor. Ancak eylemler sanal ortamdan gerçek hayata taşınmaya da başladı, bu durum devam ederse üyelerin başlarına neler geleceği meçhul... F çeşit örgütlenmeye gidiyorlar. Facebook’taki bu gruplar sayesinde pek çok protesto da gerçekleşiyor. Bu açıdan bakılınca Facebook bir çeşit “sanal” demokrasi platformu. Örneğin Tayyip Erdoğan hakkında yüzlerce grup var, bu grupların onundan dokuzu olumsuz, aralarında Tayyip Erdoğan’ın dava açtığı karikatürlerden daha ağır resimler (komik foto montajlar, karikatürler vs.) ve espriler bile var. Grupların üye sayılarına bakınca kimsenin gerçek isminden veya gerçek bilgilerinin yer almasından çekinmediği de ortada. Üstelik Tayyip Erdoğan dahil, hiçbir devlet adamı hâlâ facebook’taki hiçbir grup üyesine veya gruba dava açmadı, nedeni belki de her eylemi internette tutma çabası... Gerçi Facebook’un protest grupları, eylemlerini gerçek hayata, sokağa taşımaya da başladı. Facebook’u dünyada 64 milyon kişi kullanıyor, Türkiye network’üne bağlı olan kişi sayısı ise 4,2 milyon. Hergün kullanıcılarına ortalama 250 bin kişi daha ekleniyor. Yani herhangi bir eylem veya protesto gösterisi için bir duvara bir poster asacağınız yerde, facebook’a siyasi grup açmak, bildirileri mesajla göndermek çok daha fazla insana ulaşmayı sağlıyor. Bu Türkiye’deki hayvan ihlalleri Avustralya’da bile kınandı. Moda İskelesi’ndeki içki yasağına karşı yapılan eylemleri facebook’taki “Işığını da Al Gel” grubundan takip edebilirsiniz. erezs@superonline.com “AKP’yi darbeciler değil işçi sınıfı durduracak” 528 kişi C M Y B C MY B Biz o kadar emin değiliz: Onlar önlem almazlarsa iş bize düşecek, krizi savacak çareleri bizim düşünmemiz gerekecek... Bu yolda üstüme düşenleri yapmak istiyorum: Önce Attilâ İlhan, Hilmi Yavuz ve Yahya Kemal gibi şairlerimizden bir DJ miksi yaptım. Bunu dört dile çevirip tüm gümrük kapılarına asmak yararlı olacaktır. Her yer böyle cayır cayır yanarken bizim rahat, ferah bir ekonomik durumda bulunmamız doğal olarak dehşetli kıskanılmamıza yol açacaktır: Merkel’inden Sarkozy’sine, Obama’sından Brown’nına kadar bütün yabancıların nazarları değmesin diye hemen önlem almalıyız: Kabine üyelerimizi nazar boncuğu ve muskalarla donatmamız gerekecektir. Nazar değmemesi ve krizin gelmemesi için gerekli muska şöyle hazırlanmalı: Yarasa kanı, yedişer kere okunmuş incir çekirdekleri ve biraz neftyağına batırılmış çöregen, üçgen bir meşin kese içinde omuza dikilecektir; yanına bir demet soğan ve bir de at nalı da eklense iyi olur. Bütün bu önlemler yeter mi? Yetmez, ayrıca milletçe şu hususlara en az bir yıl IMF isterse daha uzun süreuymamız gerekir: Gece ev süpürmeyeceğiz, kara kedilere taş atmayacağız, kesilen tırnakları sobaya dökmeyeceğiz, düğünlerimizi asla iki bayram arasına getirmeyeceğiz, boş yere makas açıp kapamayacağız, karanlıkta ıslık çalmayacağız., elbise üzerimizdeyken sökük, düğme diktirmeyeceğiz. Nüfusumuzun çoğu değil, yüzde 47’si bile boş bulunup uğursuzluğa yol açan herhangi yanlış bir harekette bulunursa kriz hemen geliverir, hepimiz yanarız ha! G FACEBOOK’TAKİ PROTEST GRUPLARDAN BAZILARI... Ankara’da Toplu Taşıma Ücretlerine Yapılan Zamları Protesto Edenler!!! 1, 056 Bir köpeği aç bırakarak öldüren ve buna sanat diyen zihniyeti kınıyorum.. 25,118 16 Haziran’da, Türkiye TUZLA Olsun! 2,516 Sigara Yasağını Protesto Ediyorum!!! 1,315 ÖSYM Resimleriyle Hazırlanan Öğrenci Kimliklerini Protesto Ediyoruz 9,793 Deniz Feneri “Yüzyılın Hırsızlık Hareketi”4,076 ‘Huysuz Virjin’in ekrandan yasaklanması bir saçmalıktır!’ diyenler. 1,336 Tersanelerde ölümleri durduralım. Tersanelerde genel grev. 338 Turist rehberleri eylem yapıyor... 12 Kadınları Taciz Etmeyi Eğlence Sananlar İnsanım Diye Sokakta Gezmesin 5,046 Türkiye’de taciz bu kadar mı ucuz (57YTL) AYIP 20 SSGSS Yasa Tasarısı Reform Değil, Kazanılmış Haklara Saldırıdır 334 Sivas’taki Madımak Faciası’nı Kınayanlar!48,200 “İddiaya girerim Tayyip Erdoğan’a gıcık olan 250 bin kişi bulabilirim” 175,976 kişi “AKP ÇEK ELLERİNİ KIZIMIN GELECEĞİNDEN!!!” 14,643 members “AKP’ye inat sokakta içerim” 11,223 kişi “Recep Tayyip Erdoğan da türban taksın!“ 4,218 kişi “tayyip erdoğan emo olsun...xD” 1,461 kişi “Ne Şeriat Ne Darbe, Kafası Güzel Türkiye...” 1,642 kişi yüzden eylem düzenlemek isteyenlerin ilk adımlarından biri facebookta bir grup açmak... Bunun pek çok örneği var, en bilinenlerinden biri Moda İskelesi’ndeki içki yasağına karşı yapılan eylem. Bu eylemin facebook’taki grubunun üye sayısı ise her geçen gün artıyor, bu artışın ne kadarının eyleme yansıdığı tartışma konusu olsa da hareketin bu vasıtayla duyurulduğu ve daha fazla destekçiye ulaştığı bir gerçek. Facebook’ta en başarılı örgütlenme örneklerini hayvan hakları savunucuları ortaya koyuyor. Gruplar açıyor, hayvanlara yapılan eziyetleri gösteren resimleri sansürsüz koyuyor ve bu sayede hayvan sevmeyen insanlara dahi yapılanların bir insanlık suçu olduğu kabul ettiriyorlar. Facebook’la birlikte bu konuda uluslararası birliktelik dahi sağlanabiliyor. Bunun en yakın örneği geçen 4 Ekim Dünya Hayvan Hakları Günü’nde yaşandı; tüm dünyada Türkiye’nin hayvan hakları ihlalleri protesto edildi, özellikle de sokak köpeklerine yapılanlar. Hayvan hakları aktivistlerinden ve konuyla ilgili gruplardan konuyla ilgilenenlere öyle çok mesaj geliyor ki dünyada nerede hangi hayvana ne yapılıyorsa anından haberdar olunuyor. Mesajların çoğu da imza kampanyalarına yönlendiriyor. Finlandiya’daki ördeklerle ilgili bir kampanyadan tutun da, Çin’de hayvanların kürkleri için canlı canlı yüzülmesine kadar pek çok protestoya imza attım. İşin tuhafı Finlandiya, Çin, Yunan, Ukrayna ve daha hatırlamadığım pek çok ülkenin hükümetine gidecek bu imza kampanyalarında artık benim imzam, hatta “haydi imzala” diye üstelediğim arkadaşlarımın da imzaları var! Facebook örgütlenmelerinin en çok ses çıkaranı ise geçen mayıs ayında gerçekleşti. Ürdün’lüler, düşük ücretleri ve artan gıda fiyatlarını protesto etmek amacıyla genel grev çağrısı yapan Mısır’daki bir kampayaya destek olma kararı aldılar ve eylemlerini onlarla birlikte facebook’tan sürdürdüler. Arap ülkelerinde toplanma yasağına karşı, eylemler için internet her ne kadar çok kullanılan bir yöntem olsa da, bu protestoyu gerçek isimlerin kullanıldığı facebook’tan yapmak büyük bir cesaretti. Türkiye’deki protest gruplara bakınca da insanların cesaretine şaşırmamak elde değil. Facebook sayesinde kimin kime oy verdiği, ne düşündüğü devlet için ne kadar tehlikeli olduğu vb. herşeyin bilgisini elde etmek mümkün. Amerika’da pek çok kişinin facebook’taki eylemleri yüzünden işten atıldığı biliniyor. Henüz bu nedenle hapse gireni, gözaltına alınanı duymadık. Ancak eylemler gruplardan, hayata taşınmaya devam ederse belki bu tip olaylarla da karşılaşacağız... G NECMİ ZEKA SERGİSİ Yedinin sırrı... ecmi Zeka, “Kafiyeler ve Haftalar” isimli sergisini Nişantaşı’ndaki Dirimart Galerisi’nde açtı. Figürlerin oluşunu ve “eğer varsa” işleyiş düzenini sorgulayan Necmi Zeka’nın işlerinde görsel ve sözel imkanlar eşdeğerli kullanılıyor. Kafiyeler ve Haftalar, iki ayrı dizi. Kafiyeler, imge ve gerçeklik karşıtlığını, rastlantıya dayalı farklı bir ikilik düzlemine taşıyor. Dizinin temel mantığı, figür ve tekniğin yarattığı görsel beklentileri göz ardı etmesi ve edebi müdahaleyle yeni gelişme ve çatışma alanları açması. Haftalar ise yedi sayısının sınırları içinde Kafiyeler’e benzer bir mantıkla ayrılık ve farklılık sorununa dikkat çekiyor. Zaman birimleri olarak gün ve haftanın bağlayıcılığından yola çıkıyor, evrensel sabitliğin karşısına adlandırma pratiğini koyuyor. Kafiyeler ve Haftalar, Necmi Zeka’nın dördüncü kişisel sergisi. Dirmart’ta 1 Kasım’a kadar ziyaret edilebilir. G N