01 Temmuz 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

R PAZAR 8 18/1/07 16:27 Page 1 PAZAR EKİ 8 CMYK 8 21 OCAK 2007 / SAYI 1087 Kebabın Avustralya’daki sultanları... Yazı ve fotoğraflar: Kerem Saltuk Avustralya’da sayıları 300’ü MANLY SEASIDE KEBABS&PIZZAS aşan Türk döner salonları ve büfelerinin patronları ve çalışanları çoğunlukla kadınlar. Çocukluk yaşlarında aileleriyle birlikte Anadolu’nun çeşitli bölgelerinden bu uzak ülkeye göç ettiler. Önce dil sorununu yendiler. Ardından kültürel ve sosyal sıkıntıları alt ettiler. Sonra kendi işyerlerini kurdular, ABD ve Kanada’da Yunanlıların sahiplendiği döner kebabın Avustralya’daki tartışmasız tek sahibi oldular. Pek çok Avustralyalının tatillerinde Türkiye’ye gitmesini sağladılar, hem lezzet hem de kültür elçisi sayıldılar. OZ TURK KEBAB Sydney’in ana caddesi olan, bir ucunda tren istasyonu, diğer ucunda Sydney Limanı bulunan George Street üzerinde, Haymarket mağazası girişinde çok işlek bir yere kurulan Oz Turk Kebab Salonu’nun sahibi 42 yaşındaki Fatma Bozoğlu. Amasya’nın bir köyünde çiftçilik yaparak zar zor geçinmeye çalışan anne ve babası ile Avustralya’ya geldiğinde 12 yaşındaymış. Sydneylilere ve turistlere 24 saat kebap servisi yapan Oz Turk Kebap’ta günün 12 saati kız kardeşi Semra ile beraber çalışıyor. Geceleri de Kayseri doğumlu olan, onun gibi çocukken Avustralya’ya gelen kocası Nafi’ye devrediyor işi. Dil konusunda başta zorluk çekmişler. “Dilim az olduğu için sözlüğe bakıp kelime kelime İngilizce konuşuyordum. Müşterilerle konuşarak öğrendim. Kızımı da üniversitede okuttum. Şimdi bir hastanede röntgen uzmanı olarak çalışıyor” diyor Fatma Bozoğlu. Evet, Avustralya’da imkânlar çok iyi, ama insanlar yalnız ve burada mutlu olabilmek Türkiye’ye göre çok daha zor... Böyle düşünüyor ve Amasya’yı özlediğini söylüyor. Altı yıl içinde ünlenen Bozoğlu’nun müşterileri arasında Avustralya milli rugby takımının oyuncuları da var. Oz Turk Kebap’ın en büyük özelliği Avustralya’da kanguru etinden kebab yapılan ilk ve tek yer olması. Bu fikir kızından çıkmış. Kanguru etini üretici çiftlikten satın alıyorlar. Dürümü yedi Avustralya doları olan kanguru eti dönerin tadı ve sertliği biftek eti gibi ve oldukça lezzetli. Hülya Arslan Gaziantep’te ünlü bir kadın kuaförüydü. 18 yıl önce Avustralya’da yaşayan eşi ile tanıştırıldı. Evlenip Sydney’deki Türklerin yoğun yaşadığı Auburn semtine yerleşti. Üç kızı, bir de oğlu oldu. Eşi 1966’da, üç yaşındayken ailesiyle birlikte kıtaya gelen Memet Arslan IBM firmasının Sydney’deki bilgisayar programlama bölümünde şefti. İşinden ayrıldı ve bir kebap salonu açtı. 7 yıldır karısıyla birlikte Sydney’in en gözde plaj kasabası olan Manly’de, plajın hemen yanındaki Manly Seaside Kebabs & Pizzas’ı işletiyor. Çalışkanlıkları ve güler yüzlü halleri dikkat çekiyor, işyerindeki Türkiye posterlerinden etkilenip Türkiye’de tatile gidenler oluyor. Kebaplarını ve pizzalarını Türkiye’den getirttikleri baharatlar ve kendi buldukları özel soslarla daha da lezzetli kılan Arslan çifti kazandıklarıyla iki ev yaptırmışlar. Avustralya’daki yaşamlarından oldukça memnun olan çiftin tek sıkıntısı Sydney’de hayatın 2000 yılı olimpiyat oyunlarından sonra pahalılaşması. KİNGS KEBAB İzmir’de memurdu Şengün Dinç. Çeşitli nedenlerle eşinden ayrılmak zorunda kaldığında yıl 1982’ydi, kızı Aylin henüz yedi yaşındaydı. Genç ve eşinden boşanmış bir anne olarak sosyal açıdan çeşitli güçlüklerle karşılaştı. Türkiye’den ayrılmaya karar verdiğinde dayısı Avustralya’ya çağırdı. Kızı Aylin’i elinden tutup, tek bir bavul ile hiç bilmediği bu uzak kıtanın yolunu tuttu. Çok az İngilizce biliyordu. İlk yıllarında bir fabrikada temizlik işçisi olarak geceli gündüzlü çalıştı. Evde vakit bulunca hem kendisi İngilizce çalışıyor hem de yeni okulunda başarılı olması için kızına öğretiyordu. En büyük merakı yemek yapmaktı. Yaptığı güzel yemeklerin beğenilmesi hoşuna gidiyordu. Bu işi profesyonel yapmaya karar verdi ve para biriktirmeye başladı. Melbourne’un en büyük ve en lüks alışveriş merkezlerinden Broadmeadows Town Center’ın yiyecek alanındaki (foodcourt) bir Türk işyerini satılığa çıkarmıştı. 2003’te orayı satın aldı ve hayalini kurduğu kendi işinin sahibi oldu. Çalışkanlığı ve işini sevmesi onu bir yıl içinde en ünlü kebapçılardan biri yaptı, bugün de önünde kuyruk eksik olmayan tek yiyecek yeri onun kızı Aylin ile beraber yönettiği Kings Kebab. Aylin yılın 10 ayı annesi ile beraber yaşıyor ve çalışıyor, diğer iki ayda ise sırt çantasını alıp tek başına Asya’da uzun yolculuklara çıkıyor. Vietnam’dan Nepal’e, Kamboçya’dan Hindistan’a kadar pek çok ülkeyi dolaşmış Aylin. Kings Kebab’da bu örnek anakıza yaklaşık 20 bin Türk’ün yaşadığı Broadmeadows bölgesinde oturan üç Türk kadın da yardımcı oluyor. Hafta sonları günde ortalama 1500 kişiye kadın elinden çıkan Türk kebabının benzersiz lezzetini sunuyorlar. A LA TURKO Zincir işletme olarak birkaç şubesi bulunan “A La Turko” Adanalı bir aile olan ve 25 yıldır Avustralya’da dönercilik yapan Canan ve Yılmaz Boğa çiftine ait. Yılmaz Boğa Galatasaray Yüksek Okulu ve İTÜ Makine Mühendisliği bölümünü mezunu. Avustralya’daki Türk dönercileri bir dernek çatısı altında toplamak için 5 yıl çaba harcamış ama kültür ve eğitim farkı nedeniyle başaramamış. Umudu üçüncü neslin bir gün köklerini merak ederek kültürlerine daha çok sahip çıkmaları, Avustralya’da birlik oluşturarak daha bilinçli ve dayanışma içinde çalışmaya başlamaları. i tç Avustralya’nın Sydney, Melbourne, Canberra, Brisbane, e y r Perth gibi büyük şehirlerinde toplam büfe ve restoran sayısı â la k i n 300’ü aşan Türk dönercilerden tek şikâyetçi olanlar Mc Ş la o Donald’s, Burger King, Kentucky Fried Chicken gibi zincir fastfood restoranları işletenler. Bir dönem afişler ve basın bültenleri ile Türk dönerini karalama kampanyası yapmışlar. Fakat bu kampanya Türk dönerciler için olumlu bir reklama dönüşmüş, ürünlerini onlardan çok daha sağlıklı, çok daha temiz, halkın gözü önünde hazırlayıp, gerçek ve taze et sunduklarını belirterek güven tazelemişler. SYDNEY KEBAB Züleyha Musa 34 yaşında. Avustralya’ya 10 yıl önce yerleşti. Amasyalı. Eşi ise Kıbrıs Türk’ü. George Street üzerinde küçük bir döner büfesini beraber işletiyorlar. İki kişinin yan yana ancak durabildiği bu büfedeki döner ocakları onları gün boyu fırın işçisi gibi ter içinde bırakıyor. Züleyha’nın en büyük derdi bu değil. Sabah 8’de evden çıkıp, akşam 11’de dönmekten şikâyetçi. Üç çocuğu var ve onları Türk komşuları büyütüyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear