Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
18 HAZİRAN 2006 / SAYI 1056 7 Yunanistan Samos adasındaki limanda insanları TürkYunan Dostluk Duvarı karşılıyor. 5. TürkYunan Dostluk Festivali Ege’nin iki yakası Esra Açıkgöz Denizli’deki bir parkta ise, Yunanistan ve Türkiye’yi vurgulayan bir heykel. Bunlar Defne/Daphne TürkYunan Derneği’nin “5. TürkYunan Dostluk Festivali”nde yaptığı etkinliklerden sadece birkaçı. Amaç, çok yakın ve uzak iki ülkenin Fotoğraflar: HÜSEYİN YILMAZ sokaklarını birbirine bağlamak. E ge’nin iki kıyısı kardeştir! Defne/Daphne TürkYunan Derneği, bu sözü hayata geçirmek için beş yıldır etkinlikler düzenliyor, Yunanistan ile Türkiye arasında projeler yapıyor. Sanatçıları, gazetecileri, akademisyenleri bir araya getiriyor. En önemli etkinliğinden biri de “TürkYunan Dostluk Festivali”. Bu yıl beşincisi düzenlenen festival, Denizli’de başlayıp, Yunanistan Samos adasında son buldu, ancak izleri duruyor, Denizli’deki Yunus Tonkuş’un iki ülkeyi vurguladığı heykel, Samos’ta Yunanlı ressam Maria Stefanaki'nin katkısıyla boyanan TürkYunan dostluk duvarı, ümitler ve yeni projeler... Denizli ve Samos belediyeleri ile Pamukkale ve Samos üniversitelerinin de destek verdiği festivalin sponsorluğunu ise Multi Turkmall & Multi Hellasmall üstlendi. Festival neleri değiştirdi? Daha neler değişmeli? Yanıtları derneğin genel sekreteri Nilüfer Tarıkahya’dan. O, dernek üyelerinin tabiriyle “iki ülke arasındaki motor”, “nabız tutan” kişi. Üç yıldır Atina’da yaşıyor. Atina Üniversitesi'nde ders veriyor. Defne/Daphne Türk Yunan Derneği’nin kuruluş hikayesi nedir? Ven (Varlık, Emek, Netice) Gönüllüleri Derneği olarak depremden sonra Adapazarı'nda iki sene kaldık. Çalışmalarımızla sadece ikiüç bin kişiye ulaşabiliyorduk. Üstelik biz bizeydik. Bu yüzden Türkiye’ye yapılacak en doğru yardımın AB entegrasyonu olduğuna karar verdik. Defne’yi kurduk ve TürkYunan Dostluk Festivalleri’ne başladık. Çünkü Türkiye AB’ye girmek istiyorsa, bu yolda ilk kapı Yunanistan’dı. Defne Türkiye’de, Daphne ise Yunanistan’da bulunan ikiz dernekler. İki tarafta da akademisyenler, sanatçılar, basından 30’ar üye var. En önemli kurucu üyemiz Atıf Yılmaz’dı. Dostluğu sadece 30 kişi mi istiyor, neden üye sayınız bu kadar az? Açıkçası şu anda fazla çoğalmak istemiyoruz. Temkinli davranmalıyız, çünkü bu hassas bir konu. O yüzden üye alırken çok seçiciyiz. Daphne ile sizin de Atina’daki yaşamınız ve Atina Üniversitesi'ndeki hocalığınız başladı. Doğru insanları getirmek, etkileyici etkinlikler yapmak istiyorsanız, iki tarafın yanında olmalısınız. Gözleriyle görmeleri, elleriyle dokunmaları lazım. Şimdiye kadar New York’ta ve Tahran’da yaşadım, Londra’da iş gereği çok bulundum, ancak hiçbir yerde kendimi Yunanistan'daki kadar evimde hissetmedim. Atina Üniversitesi’nde ders veren ilk Türk benmişim, başlarda “düşman sınıfta” huzursuzluğu oldu. Hepsi çok kibardı, ancak tedirginlik, negatif enerji hissediliyordu. Konuştukça beni anladılar, rektöre dersi sürekli almak istediklerini söylemişler. Aslında akademisyen, sanatçı, basın mensupları Türkiye’yi çok merak ediyorlar. İki ülke birbirine çok yakın ve çok uzak. Bunun değişmesi lazım. Nilüfer Tarıkahya Yavaş yavaş da değişmeye başladı. Artık iki ülke insanının çekinceleri eskisi kadar sert ve çok değil. Bu festivale nasıl yansıdı? Evet, eskiden iki ülke halkı da birbirinden daha çok korkuyordu, artık birbirimize daha çok saygı duyuyoruz. Mesela, Selanik'e girip orada da festival yapabildik. Yine de hala bazı yerlere girmek kolay değil, korku devam ediyor. Şunu unutmamak lazım, bir tane tarih yok. Yunanistan’dakiler Osmanlı dönemindekileri düşünüp, “egemen” ile olmanın zorluğunu yaşıyorlar. Her cümlenin sonunu, “Ama Türkler bizim kızlarımızı cariye, erkek çocuklarımızı da yeniçeri, ölüm makinesi yaptılar” diye bitiriyorlar. Varlık Vergisi ve 67 Eylül olaylarını yedi yaşındaki çocuklar bile biliyor. Bunlar, sivil toplum kuruluşlarının yardımıyla temizlenebilir. Mesela, eylül ayında Yunanistan'da vali seçimleri yapılacak. Bu düşmanlık üzerinden kazanılabilecek pek çok oy varken, Samos Valisi 5. TürkYunan Dostluk Festivali'ni yapmamız için bizi ağırladı ve halkına dostuz mesajı verdi. Bunu yapmak kolay değil. Türkiye için değişen bir durum da sivil toplum kuruluşlarının önem kazanması. Eskiden yöneticileri, festivali yapmak için zorla ikna edebilirdik. Şimdi onlar bizi davet ediyorlar. Asıl önemli olansa, halka ulaşmak, sokağa inmek. Bakkala, manava, kayıkçıya ulaşabildiğimizde bir şeyler olacağına inanıyoruz. Festivaller hem AB, hem de Selanik önünde konuşma hakkı elde etmek için iyi bir fırsat. Sizce etkinlikleriniz Türkiye’nin AB'deki konumunu ne kadar etkiliyor? Geçen sene festivalin AB İlerleme Raporu’na girdiği düşünülürse, etkili olsa gerek... AB Komisyonu beni, “Defne’ye nasıl yardım edebiliriz”i konuşmak üzere Brüksel’e çağırdı. AB ile birlikte uluslararası iki projeye başladık. Biri Etiyopya’daki “Türkiye ve Yunanistan, Afrika’da el ele, su için” projesi. Bir de AB Parlamentosunda Almanya’dan bir Türk bir de Yunan parlamenter var. Onlarla Almanya’da özellikle Türk ve Yunanlı işçilere yönelik projeler hazırlıyoruz. 30 dar gelirli Türkçe okuyan Yunanlı öğrenciyi Türkiye’ye getirerek, Türkçe ders vereceğiz. Yunanistan'dan gelen bir öğretmen, 50 üniversite öğrencisine Yunanca kursu verecek. Samos halkının isteği üzerine, ekimde bir Türkçe kursu açacağız. Neden Türkçe öğrenmek istiyorlar? Kimi dedesi Urlalı ya da annesi İstanbullu olduğu için, kimi Türk bir kıza ya da erkeğe âşık olduğu için, kimi de Türkçe öğrenerek daha çok para kazanacağını düşündüğü için... Derneğin bundan sonraki etkinlikleri neler? Akdeniz’e hiç inmedik, festivali seneye Antalya’da düzenleyebiliriz. Bu sene sosyal bir projeye girmek istiyoruz. Bunun için sponsorlara ihtiyacımız var. Sponsorlardan nakit para vermelerini değil, otobüs, otel harcamalarını ödemelerini istiyoruz. Girişimciler, destek olmaktan çekinebiliyorlar. CUMHURİYET 07 CMYK