Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
R PAZAR 4 14/12/06 16:37 Page 1 PAZAR EKİ 4 CMYK 4 İki Şili vardı, Şili’de geçen hafta, Pinochet’nin ölümünü kutlayanlar ve yas tutanlar... Sosyalist lider Allende’yi devirdiği 1973’ten iktidarda olduğu 1990’a kadar Şilililerin büyük çoğunluğu için bir “hain”di Pinochet. Binlerce kişinin ölümünden, ekonominin çöküşünden sorumluydu. Pek çok ülkede resmen yargılandı, aklanmadı, ama aldığı tek ceza ev hapsi oldu... 17 ARALIK 2006 / SAYI 1082 Şili yeniden doğdu Pınar Savaş ünyada darbe geçirmiş bütün ülkelerin, mağdurlarının, darbecilerin, darbeyi destekleyenlerin gözü üzerindeydi. Augusto Pinochet geçen hafta öldü ve bu seyir bitti. Artık herkes kendi darbesiyle ve darbecileriyle başa çıkmayı “modelsiz” sürdürecek… Elbette Pinochet’nin ölümünü bir son olarak görmeyenler, yargılamanın devamını, darbenin neden olduğu sonuçların, mağduriyetlerinin telafisini isteyenler var… Yine de bir ölümü kutlamanın nasıl bir şey olduğunu bütün dünya Pinochet sayesinde gördü. Şilililer coşkuyla meydanları doldurduğunda aralarında yazar Ariel Dorfman da vardı ve şöyle yazdı: “Ne kadar adi olursa olsun bir insanın ölümünü bir sevinme vesilesi haline getirme teşebbüslerine hep ihtiyatla karşılamışımdır, fakat bu olayda, sevinçle karşılanan şeyin bir adamın ölümü değil, bilakis, yeni bir ulusun doğuşu olduğunun farkına vardım”. Eğer bu bir doğuşsa da, bunun ve Pinochet’nin yasını tutan Şilililer de yok değil… Politikaraştırmacı Alberto Vial, bu yasa bakıp Şilililerin hem anlayışının kıt hem de belleklerinin zayıf olduğunu söyledi. Çünkü yas tutanlar Pinochet’nin işlediği insanlık suçlarını ve yasadışı edindiği serveti göz ardı etmekle kalmıyor, ülkeye başkanlık ettiği dönemde ekonomik açıdan son derece başarılı temeller attığını iddia ediyorlar. Bu da yetmiyormuş gibi devlet töreniyle gömüleceğinin hayalini kuruyorlar... Onlara göre Pinochet hâlâ 11 Eylül 1973’te, sosyalist başkan Salvador Allende’yi dizginlerini ABD’nin yönettiği bir askeri darbeyle devirerek ülkeyi mutlak bir komünizmden kurtaran bir “kahraman”. Bu grup Pinochet’nin ekonomik yönetimine de toz kondurmuyor, yargısız infazları, kayıpları, işkenceleri komünizmle savaşın bir parçası olarak görüyor… D Pinochet’nin suç listesi... Bütün darbeciler, darbenin meşruiyetini anayasayla garanti altına alıp, kendilerine bir dokunulmazlık zırhı yaratırlar. Pinochet de öyle yaptı. İlk kez yasal olarak ülkesinde değil, İngiltere’de tutuklandı. Darbe döneminde katledilen İspanyol vatandaşlarının ailelerinin ve Latin Amerika İnsan Hakları Örgütü’nün çabalarıyla yakalandı, 11 ay İngiltere’de tutuklu kaldıktan sonra Şili’ye gönderildi ve evinde göz hapsinde tutuldu. Sonra suçlamaların arkası geldi ve 19731990 yıllarının kara sayfaları açıldı. Sorumlu tutulduğu olaylardan biri Allende’nin darbe sırasında kaybolan 15 korumasının akıbetiydi. İki korumanın dört hafta sonra kurşuna dizilerek öldürüldüğü saptandı. Bu suçun karşılığı olarak Pinochet ikinci kez ev hapsine mahkum edildi. Aynı tarihlerde, Santiago’nun doğusunda Villa Grimaldi adı verilen gizli polis merkezinde yapılan işkenceler, ölüm, kaçırma ve kayıplar nedeniyle de Yargıç Alejandro Solis tarafından hakkında davalar açıldı. Vergi kaçırma ve Banco Riggs ile Karayipler’deki “vergi cennetleri”ndeki hesapları bankalarda en az 27 milyon dolarlık bir serveti bulunduğu saptandınedeniyle yaptığı pasaport sahtekârlıkları, Hırvatistan’dan yapılan bir uyuşturucu kaçakçılığı soruşturması sırasında Albay Gerardo Huber’in ve diktatörlüğü döneminde İspanyol din görevlisi Antonio Llidó’nun öldürülmesi suçlarıyla da yargılandı. Pinochet hakkında açılan davalar ülkeden ülkeye sıçradı, Ölüm Karavanı, Colombo ve Şahin Operasyonlarıyla insanlık suçu işlediği gerekçesiyle pek çok ülkede hakkında dava açıldı. Pinochet hem Şili’de hem de başka ülkelerde hakkında açılan davaların hiçbirinden hüküm giymedi. Ettiği zulmün biricik cezası ihtiyar yaşında kısa süren bir ev hapsi oldu! Oysa ABD’nin Pinochet’yi başa getirmesinin nedeni dün de ortadaydı, bugün de: Şili’nin başlıca gelir kaynağı olan bakır madenlerini kamulaştıran Allende’nin çabalarını boşa çıkarmak. Darbenin hemen arkasından Chicago Boys ve üstatları Milton Friedman’ın parasal himayesinde ekonomik dönüşüm politikaları başlatılmış, kamu harcamalarında sarsıcı bir kısıtlamanın ardından binlerce insan işten çıkarılmış, onlarca yıl boyunca Şilililer bunun sosyal bedelini ödemişti… 1976’ya gelindiğinde nüfusunun yüzde 40’ı işsiz, yüzde 60’ı yoksulluk sınırının altında yaşayan bir ülkeydi Şili. Resmi rakamlara göre 30 bin kişi işkenceden geçirildi, 3197 kişi öldürüldü, 1102 kişi kaybedildi, ama tarihe ve Şilililerin belleğine sinen gerçek, 350 bin kişinin Pinochet döneminde öldürüldüğü oldu. ABD onun sayesinde bütün bir Latin Amerika’yı avucunun içine aldı. Pinochet, Arjantin, Bolivya, Paraguay ve Uruguay’da iktidarı elinde bulunduranlarla işbirliğine gitti. Birlikte kurdukları “Konder/ Akbaba” örgütü tüm Latin Amerika’da on binlerce yurtseveri faili meçhul cinayetle yok etti. Bugün Şili’nin altın ve gümüş gibi yeraltı zenginlikleri tükenmiş durumda. ABD Şili bakırını işlenmiş olarak satın almamakla kalmıyor, kendi işine gelen kotaları uyguluyor. Sağlık hizmetleri yetersiz, parasız olan kısmında eğitimin "e"si bile yok… Asgari ücret 115 ABD Doları civarında ve büyük bir gelir uçurumu yaşanıyor… Bütün bunların temeli Pinochet döneminde atıldı ve pek de kısa sürmeyen bir sürgünden sonra 1999 yılında ülkesine dönen diktatörü coşkulu kutlamalarla çoğunlukla zenginlerin karşılaması bu yüzden pek şaşırtıcı olmadı… 17 yıllık iktidarını, iktidardan uzakta yaşadığı 16 yılda unutturamadı Pinochet. Ne şiddeti, ne yol açtığı yoksulluk silindi belleklerden. Şilililerle birlikte dünyanın tüm mağdurları da onun izini sürdü. Pinochet’nin ölüm haberini alır almaz Santiago meydanına çıkan binlerce Şilili arasına katılan yazar Ariel Dorfman’ın kulağına bir kadının sözleri çalındı: “La sombra de Pinochet se fue,/ Pinochet’nin gölgesi kalktı... Anlaşılan dünyanın bütün ülkelerinde darbenin ve darbecilerin gölgesinin kalkması için umuttan ötesi gerekiyor… Nasıl diktatör oldu? Pinochet’nin doğum yılı 1915, doğum yeri ise Valparaiso. Orduda lojistik, jeopolitika ve istihbarat öğretmenliği yaptı. 1943 yılında Lucia H. Rodríguez ile evlendi ve beş çocuğu oldu. 1941’e kadar ordudaki rütbesi teğmendi, 1948 yılında Harp Akademi’sine girdi. Burada askeri coğrafya ve jeopolitika konularını seçti, ama 1953’te bölüğüyle birlikte ülkenin en kuzeyindeki Arica’ya gitmesi gerektiğinde eğitimine ara verdi. 1956’da askeri bir görevle gittiği Ekvador’da yaklaşık dört yıl yaşadı. 1963’te Harp Akademisi’nin başkan yardımcısı, 1968’de Santiago İkinci Bölük Komutanı oldu; daha sonra generalliğe terfi eden geleceğin diktatörü, bir kez daha ülkenin kuzeyine giderek bu kez Iquique’de bölge komutanlığı yaptı. 1971 yılında Santiago Garnizonu generalliğine yükselen Pinochet’yi askerlik mesleğinin zirvesine, 23 Ağustos 1973 tarihinde, Başkan Allende kendi eliyle taşıdı. Onu Silahlı Kuvvetler Komutanlığı’na atadı. Pinochet topçu birliğinin göze batmayan bir askeri olarak başladığı kariyerine, darbeden sonra kendi kendini tüm ordunun generalissimo’luğuna atayarak devam etti. Bu o zamana dek yalnızca Şili’yi özgürlüğüne kavuşturan Bernardo O’Higgins’e verilen bir payeydi! Pinochet 1978’de darbe koşullarında yapılan seçimde yüzde 75 oy aldı, 1980’de halkoylamasında onaylattığı anayasayı 1981’de uygulamaya soktu. Sekiz yıl sürecek devlet başkanlığını ve ikinci kez seçilme hakkını anayasayla garantiledi. Pinochet yönetimine ilk başkaldırılar 198283 ekonomik krizi sırasında yaşandı. 1984’te gerilla hareketi başlayınca sıkıyönetim ilan edildi, iki yıl sonra düzenlenen suikastten ise yara almadan kurtuldu. 87’de sıkıyönetim kalktı ve partiler yeniden açıldı, Pinochet yine aday oldu, Şilililerin yüzde 56’sının “hayır” oyuna rağmen iki yıl daha iktidarda kaldı. 1989 seçimlerini 17 partinin oluşturduğu Demokratik İttifak kazandı ve Pinochet 1990 Mart’ında iktidardan çekilmek zorunda kaldı. İktidarı döneminde yaklaşık 350 bin kişi öldü. Şili giderek yoksullaştı. Diktatörün kişisel serveti ise 27 milyon dolara ulaştı. Çoğunluk için Allende’nin yası belki de şimdi bitti, yani Pinochet öldüğünde...