Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
PAZAR EKİ 4 CMYK 4 PAZARIN PENCERESİNDEN 19 KASIM 2006 / SAYI 1078 Solun Latin Amerika’daki yükselişi sürüyor, ama Chiapas yerlileri ve melezlerden oluşan Zapatistaların yeri ayrı... Maskeleri, yürüyüşleri ve eylemleriyle... 17 Kasım, Zapatista Ulusal Kurtuluş Ordusu’nun (EZLN) 23. kuruluş yılıydı. Yeraltında altı kişiyle kuruldu EZLN, yerüstüne 4500 silahlı militanla çıktı. Zafer artık onundu. 13 yıldır Zapatistalarla yaşayan Meksikalı kadın gazeteci yazar Gloria Muñoz Ramirez onları ve Marcos’u anlatıyor... Nerede o eski tanrılar? Selçuk Erez S addam kimdi? Son yirmi yıl içinde ülkesinde sadece bir cumhurbaşkanı değil adeta yarı tanrı gibi bir şeydi: Irak’ın tüm kentlerinde meydanlar, binaların boyunu aşan heykelleriyle, resimleriyle donatılmıştı. O, bu heykel ve resimlerinde, bazen bir komutan ya da bir folklor takımı davulcusu, bazen de şık giyinmiş bir Batılı kıyafetinde halkını selamlar, çocukları sever, bazen de felakete uğramış yaşlı bir kadını kucaklardı. Ona karşı çıkmak, muhalefete yeltenmek insanların ölümüne yol açardı. Saddam’ın ilk duruşması sona erdi; yaşamının yakında bir darağacında sona ereceği anlaşılıyor. Bu acıklı sona varılmayabilinir miydi? Evet! Irak’ta yeterli bir muhalefet bulunsaydı, bu muhalefet, cumhurbaşkanlığına doğru yol alan, yoluna çıkanı mahvedeceğini defalarca göstermiş, kendisini bir süpermen olarak görmek ve göstermek isteyen bu kompleksli kimseye etkin bir muhalefeti gerçekleştirebilseydi, biz bu iç burkan sonuca şahit olmazdık. Demokrasisi güdük Yakın ve Uzakdoğu ülkelerinin, Afrika’nın, Balkanlar’ın, Latin devlet büyüklerinin hepsi darağacında son bulmamış olsa bile yaşamöyküleri hep böyle dehşetli bir parlamayı izleyen ve memleketlerine çok pahalıya mal olan bir çizgide yol alıyor ve dramatik sonlarla noktalanıyor. Böyle olguların yaşanmaması için ne yapmalı? Bu sıradan vatandaşların ezildiği, sıkıntılar çektikleri ve fakirleştikleri devrelerin sonunda asılan, ömrü hapislerde sonlanan ya da yurtlarından uzaklara kaçıp rezil olan başkanlar mı tek başlarına Öteki yoldaşlar bu köprüden geçecek! Alper Turgut C hiapas, çoğu yerli nüfusa sahip, Meksika’nın en uç köşesinde, Guatemala sınırındaki yoksul bir eyaletin adı... Zapatista Ulusal Kurtuluş Ordusu (EZLN), 23 yıl önce 17 Kasım 1983 günü üçü melez üçü yerli altı kişi (biri kadın) tarafından Lacandon Ormanları’nda kuruldu. Hareketin lideri ve sözcüsü durumundaki Marcos, 9 ay sonra onlara katıldı. İlk işleri köylülerle irtibat kurmaktı, bıkıp usanmadan onlara planlarını anlattılar. Kamplar çoğaldı, savunma mevzileri kazıldı, açık hava tuvaletleri inşa edildi, hamaklar yatakhanelere çevrildi ve ocaklar tütmeye başladı. Milisler ve isyancı birlikler, geceleri yürüdüler, gerilla yaşamına ayak uydurmaya çabaladılar. Yeraltında geçen 10 yılı aşkın sürenin ardından altı kişiden 4 bin 500 silahlı adama ulaşıldı... Zapatistalar, 1 Ocak 1994 günü, Chiapas’ın yedi belediyesini ele geçirmek için baskınlar düzenledi. Önce Meksika sonra tüm dünya fark edilmek için yüzlerini kapatan bu adam ve kadınları şaşkınlıkla, en çok da hayranlıkla tanıdı ve izledi. Chiapas, uzun zamandır dünyaya “öteki siyaseti” tanıtıyor: Hükümetle görüşmeler, ulusal ve uluslararası toplumla dayanışma, Zapatur, Toprağın Rengi Yürüyüşü, COCOPA (Uyum ve Barışçı Geçiş Komisyonu), Marez (Zapatist İsyankâr Otonom Belediyeler) CCRI (Devrimci Yeraltı Yerli Komitesi), İyi Meclisler ve elbette yeni bir dil, Zapatista… görevden alınmasını talep ettikleri federal hükümetin valisi Ulises Ruis’in şiddeti hiç eksik olmadı. Paramiliter gruplar çığ gibi büyüdü. Yerlilerin topraklarına el koyma ve bunları ulusal şirketlere peşkeş çekme olayları meydana geldi. Bir süre sonra bütün kentin etrafına barikatlar kuruldu, ateşler yakıldı. Geçen ayın sonunda barikatlara saldırıldı. Amerikalı gazeteci Brad Will’in de aralarında bulunduğu üç kişi öldürüldü. İki gün sonra 3 bin 500 askeri polis, bölgeye girip, barikatları kaldırdı. Üç kişi daha katledildi. Ancak amaçlarına ulaşamadılar, kenti ele geçiremediler. Hâlâ halk merkezi kuşatılmış durumda. Direnişçilere ulusal ve uluslararası destek var. En son polis, üniversiteye sığınan eylemcilere operasyon düzenledi. Radyodan direniş çağrısını duyan beş bin kişi üniversiteye koştu. Polis, kararlı kitleyi görünce geri adım attı. Çünkü bunun ötesi katliam olacaktı. Son seçimlerde başa gelen iktidar aşırı sağı temsil ediyor. Bu olayların Meksika’da daha çok yaşanacağına işaret ediyor. EZLN’nin buna karşı tavrı ne oldu? Zapatistalar, kardeşlik bağıyla hareket etti. 1 Kasım günü yüzün üzerinde ara ve ana yola barikatlar koydular. Marcos’un başında olduğu kalabalık bir grup ise birleşik devletlere giden ana yolu bir saat süreyle kesti. Zapatistlerin çağrısı üzerine 18 ülkede eylemler gerçekleştirildi. 20 Kasım günü (yarın) ise tüm Meksika’da genel grev yapılması için sivil topluma çağrıda bulunuldu. ATEŞ VE SÖZ Saddam. suçludurlar? Böyle kendilerini süpermen sananları zamanında tanıyacak, tanıtacak, bu insanların sıra dışı yetkilerle donanarak en yüksek mevkilere tırmanmalarını engelleyecek muhalefeti oluşturamamış olan halk da, o halkı bu konularda yeterince aydınlatamamış olanlar da sorumludurlar aslında! Peki, bugün birçok ülkede demokrasi hâlâ yarım yamalaksa, geleceğin Saddam’larının belirme olasılığını azaltacak bir şeyler yapılamaz mı? Yapılabilir! Çin, Suudi Arabistan, Libya ve ABD gibi ülkeler artık muhalefetlerini sürdürmeseler de Birleşmiş Milletler bünyesinde “İnsanlık Suçu” işlemişleri yargılayacak bir mahkeme kurulabilse yararlı olur. Miloşeviç’in bir mahkemede yargılanmış olması böylelerini frenlememiş midir? Saddam’ın iktidardan düşüp saklandığı yerde yakalandığında, ağzının el feneriyle yoklandığının görüntüsü değil midir mesela Kaddafi’yi yumuşatan? Bir de, her bayramda bu kompleksli ve kompleksli olduklarından tırmandıkları tepelerde başlarına böyle olumsuzluklar gelebileceklere, bütün bu mevkilerin gelip geçici olduğunu anımsatan atasözleri ve şiirler okumak gerekir: Siz neyin tanrısıydınız Sayın Telepinu? Ne muhteşemdiniz.. Ananız yeryüzünün bereketine, Babanız da meteoroloji işlerine bakmaz mıydı? Şimdi nerelerdesiniz, ne zaman yittiniz? Cenazenizi kim kaldırdı, kim nereye gömdü sizi? Sonra, Titan Kronosoğlu Zeus, Siz Olimpos Tepelerinden yönetmez miydiniz dünyayı, Bazen kuğu, bazen boğa olup Neler yapardınız zamanınızın en güzel kızlarına.. Kim bilirdi bir gün Size ne adak adayanın, ne de kurban kesenin kalmayacağını? Toprağınız bol olsun Hafaestos ve Theseus, Sizin de suyunuz Sayın Okeanos! Bizim de başımız sağ olsun bari! ? Gloria Muñoz Ramirez, Mexico Cityli bir gazeteci. 39 yaşında. Meksika gazeteleri Punto ve La Jornada ile Amerikan gazetesi La Opinion ve Alman haber ajansı DPA adına çalıştı. 13 yıl önce herşeyi bırakarak Zapatistalar ile birlikte yaşamaya karar verdi. Tam yedi yıl otonom bölgeden hiç çıkmadı. Ramirez, “Kitap yazmak gibi bir amacım yoktu. ‘Ateş ve Söz’ü yazma fikri içerde doğdu. Kitap, Zapatist hareketin kolektif bir üründür. Konuşmaya karar verenler, bana kendi hikâyelerini anlattı” diyor. Ramirez, bugün de otonom cemaatler içinde yaşıyor. Son üç yıldır radikal bir gazetede köşesi var. O da Marcos gibi bir melez ve ülkedeki yerli meseleleri üzerine yazıyor. Ramirez, kitabını yayımlayan Ayrıntı Yayınları’nın davetlisi olarak İstanbul’daydı. Zapatistalar seslerini Marcos’la duyurdular, EZLN içinde lider kültü var mı? Zapatistalar’ın bel kemiği binlerce insan... Onlar olmasaydı Marcos da olmazdı. O bir sözcü. Teorisyen. Kurduğu bağlantılar inanılmaz ve müthiş bir konuşmacı. Ancak o kendini silmek istiyor. “En büyük hatam Marcos gibi bir aktörün çıkmasına izin vermek. Bu artık asla olmayacak” diyor. Ya Marcos’tan sonrası? “Öteki yoldaşların geçeceği bir köprü gibiyiz” diyor Marcos… Sözleri yerli halkın sözleri ve alttakiler kendi davasına sarılmış durumdalar. Marcos maskesini çıkaracağını söylediği zamanlarda bile herkes biliyor ki, bu bir şaka. Ramirez’e göre ise, herkes maske giyince yüz yüz olmaktan çıkıyor ve geriye lider değil, bir sözcü kalıyor... Gazeteci Ramirez Marcos’la... Kitap Zapatistalar’ın ilk 20 yılını anlatıyor. Peki, son üç yılda neler yaşandı? Altıncı Lacandon Ormanları Deklârasyonu yayımlandı. Duyurunun arka planında ise ulusal bir proje ve anayasa var. Deklarasyon şunu söylüyor “Yeni örgüt iktidar için mücadele etmeyecek, ancak siyaset yapmanın yeni yollarını arayacak. Bu örgüt barış yanlısı, antikapitalist ve solcu olacak”... Güncel olduğu için soruyorum, ChiArtık onlar da birer gerilla. Devrimci kadın yasası da var... apas’ın komşusu Oxaca’da son dönemde yaşananları anlatır mısınız? Çoğu yerli bir nüfusa sahip Oxaca eyaletinde ilkokul öğ Zapatistalar, Orta ve Güney Amerika’da yükselen sol retmenlerinin 26 yıllık bir hareketi var. Bu yılın mayıs ayındalga konusunda neler hissediyor ve ne düşünüyor? da işçi hakları için kürsü kurdular. Hükümet güçleri, haziEZLN bir hareket yukarıdan mı aşağıdan mı ona bakıyor. ran ayında kürsüye saldırdı. Bunun üzerine çok daha geniş Kendini sol olarak tanıtanlara karşı net bir ayrım yapıyorlar. bir katılımla hareket büyüdü. Yünü ateşe attılar (Yangına köArjantin, Brezilya, Uruguay ve Şili’yi insani olan neoliberalrükle gitmenin benzeri) ve karşılığında halk meclisleri oluşler olarak görüyorlar. Çünkü tabanda bir değişiklik ve hatu. 350 yerel örgüt ve binlerce insan bunu destekledi. Ayreketlilik yok. Venezüella ve Bolivya ayrı bir kategoride delarca süren eylemler neticesinde kenti ele geçirdiler. Ancak, ğerlendiriliyor. Çünkü bu iki ülkede halk hareketi var. Marcos, yalnızca Meksika’nın değil bütün Latin Amerika’nın gelecekteki öyküsünün aşağıdan kurulacağını düşünüyor. Küba? Zapatistalar’ın Küba ile ilişkileri oldukça yeni. Çok açık bir şekilde, “Küba halkı ve Küba hükümeti iki ayrı şeydir” diyorlar. Bugüne dek EZLN yönetimi ve Fidel Castro arasında hiçbir diyalog yaşanmadı. Zapatistalar, bu yıl ilk kez uluslararası dayanışmasını Küba ile yaptı. Sembolik de olsa Küba’ya tonlarca benzin ve mısır yolladılar. Bu eylem tartışma yarattı. Zapatist harekete sempati duyanlardan tepki geldi. EZLN liderleri, yardımın direnen bir halkla dayanışma adına yapıldığını söylediler. Chiapas’da Zapatista kadınlarının mücadelesi ne durumda? Zapatista kadınları, mücadele içinde mücadele veriyor. Zapatista erkekleriyle mücadele de buna dâhil. Bu bağlarını tarihte bulan bir direniş. Çünkü bu süre içerisinde kadınlara kötü muamele çok, miras hakkı ise yoktu. Hiçbir şekilde seçimlere politik katılım sağlayamazlardı. Böyle bir gelenek var. Örneğin 13 yıl önce devrimci kadın yasası çıkarıldı ve kadınlar 13 yıldır bunun hayata geçirilmesi için uğraşıyor. Yüzlerce yıllık yöntemi değiştirmek hiç de kolay değil. Ama göze alınan hadise ve bu karşı koyuşun anlamı büyük. ?