01 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

PAZAR EKİ 14 CMYK 14 19 KASIM 2006 / SAYI 1078 Genç kalmanın bir yolu: Antiaging İfade kırışıklıkları artık çözümsüz değil... Vichy’nin yeni ürünü Myokine Fusio Gece, uygulamayı izleyen ilk sabahtan başlayarak cildin pürüzsüz hale gelmesini sağlıyor, ciltteki izleri hafifletiyor, küçük kırışıklıkları düzeltiyor. Dört haftalık uygulama sonrasında ise cilt çok daha diri bir hale geliyor, esnekliği artıyor, kırışıklıkların görünümü azalıyor. Cildin altında bulunan yüz kaslarının kasılması, cilt kasılmaları ve lif ağının aşırı kasılması, ciltte ince yatay çizgilenmelere neden olur ve ifade çizgileri oluşur. Myokine Fusio Gece Serumu, kas kasılmalarını azaltıp düzenliyor, lif ağını güçlendirerek, cildin dolgun görünmesini sağlıyor. Vichy’nin diğeri ürünü FusioFilm ise ne yama ne de serum, bütünüyle esnek ve en yüksek düzeyde ince bir filmden oluşuyor. Gündüz kremine göre 10 kat daha konsantre olan FusioFilm kırışıklık bulunan bölgeye yerleştirildikten sonra cildin üzerinde 10 saniyede eriyor ve saf Adenoxine konsantrasyonunu kırışıklığın kalbine aktarıyor. 50 yaş üzeri kadınlara... Cildin birbirinden ayrılmaz parçaları dermis ve epidermis, temel bir matriks tarafından bir arada tutuluyorlar. Bu matriks, cildin sıkılığını ve renk tonunun bütünlüğünü belirliyor. Ta ki 50 yaşına kadar, çünkü 50 yaşından itibaren bu matrikste bozulmalar ortaya çıkıyor. Cilt değişiyor, daha kuru ve ince, daha az elastik ve ışıltısız bir görünüme bürünüyor. Lancôme’un yeni ürünü Absolue Premium ßx, içeriğindeki Besleyici Bio Y ılların izlerini taşıyan cilt, kırışmaya mahkum. Yaşlanmanın önüne geçmek ise kadın ya da erkekherkesin hayali. Antiaging formülüyle üretilmiş kremler de yaşlanmayı önlemenin yöntemlerinden biri. Kremlerle ilgili merak ettiklerimizi Vichy firması ürün müdürü İlknur Kuzuimamlar’a sorduk. Antiaging ürünlerinin kullanımına ne zaman başlanmalı? Kırışıklıkların oluşmasını geciktirmek için 25 yaşından itibaren bakım ürünleri kullanılmalı. Bu kremleri mimik kırışıklıkları belirginleşmeden kullanmaya başlamak gerekiyor. Erken ve düzenli kullanım kasların tansiyonunu düşük bir seviyede tutacağından kırışıkların oluşmasını geciktirebilir. Bu ürünler yaşlanmayı ne kadar engelliyor? İfade kırışıklıklarının geri dönüşümü var. Üstelik de cerrahi müdahale olmadan mimik kırışıklıklarının önüne geçmek mümkün. Kırışıklık bir kasılma değil, adale kasılmalarının etkisi ile oluşan bir iz. Günden güne tekrarlanan yüz hareketlerimiz ile Network ve ProXylane molekülü ile zamanla bozulan bu matriksi onarıyor. Ürün serisi, Absolue ßx Creme (Gündüz Bakım Kremi), Nuit (Gece Bakım Kremi), Yeux’ten (Göz Bakım Kremi) oluşuyor. Yedi günde, cilde yüzde 98 oranında elastikiyetini, 28 günde temel hayati fonksiyonlarını geri kazandıran ürün, daha sıkı, yapılanmış cilde sahip olmak isteyenlere hitap ediyor. çizgiler oluşur ve bunlar zamanla ifade kırışıklıklarına dönüşür. Bu konuda önlem alınmazsa, kırışık görünüm derinleşerek belirgin bir hal alır. Cilt kasılmalarınının gevşemesini, dokunun homojen bir biçimde yeniden organize olmasını sağlamak için gündüz ve gece için ayrı ayrı içeriklerde hazırlanmış kremler, düzenli olarak kullanılmalı. Kremleri gece kullanmak neden önemli? Gece, yüz kaslarının en hareketsiz olduğu zaman, cildin bütün enerjisi yeniden yapılandırmaya veriliyor. Hücre çoğalması geceleri son derece yoğundur; ayrıca altderinin farklı unsurlarının yenilenme süreci de geceleri tepe noktasına ulaşıyor. İyileşme süreci daha hızlı oluyor. Antiaging ürünlerinin yanı sıra yaşlanmayı önleyici başka yöntemler var mı? Mimik kırışıklıkları çeşitli yöntemlerle tedavi edilebiliyor. En yaygın yöntem ise botox uygulaması. Gözle görünür sonuçlar için Janson Beckett’in AlphaDerma CE ürün grubu artık Türkiye’de. Sadece yetkili eczanelerde satışa sunulan AlphaDerma CE ve ürün grubu, DermaExcel 7, Vitamin C&C, Facial Skin Prep'ten oluşuyor. Antiaging cilt bakımında enjeksiyonlu botox'a alternatif olan Argireline bu ürün grubunda kullanılıyor. AlphaDerma CE, cilt yaşlanmaları ve diğer nedenlerle oluşan tüm kırışıklıkları, çatlakları, güneş lekelerini, yara ve akne izlerini yok ediyor. M. Asam’dan üzüm çekirdeği ekstresi... Alman kozmetik firması M. Asam’ın bütün cilt bakım ürünlerinde yer alan antiaging mucizesi üzüm çekirdeği ekstresi ile OPC’yi nanoparçacıkları birleştirerek, 40 yaş üstü cilt bakımına yönelik Vinolift serisini geliştirdi. Vinolift Sıkılaştırıcı Krem, içeriğinde bulunan nanoparçacıkları, liposome, Lecithin, OPC (üzüm çekirdeği ekstresi), vitaminler (A, E, C, Q10) ve Hyaluronikasid sayesinde 40 yaş üstü kadınların sıkı ve pürüzsüz ciltlerine yeniden kavuşmalarını sağlıyor. Vinolift Yüz Serumu cildinizde görünen minik çizgilerin ve mimiklerden oluşan kırışıklıkların azalmasını, cildinizin nemlenmesini, elastikleşmesini ve sıkılaşmasını sağlıyor. Vinolift'ın göz çevresine uygulanan serumu ise, göz çevresindeki çizgileri ve kırışıklıkları azaltarak, göz çevresine nem kazandırıyor. Ürünlerin fiyatları 53 ile 65 YTL arasında değişiyor. Antiaging fondöten... Carmina Creme de la Mousse adlı köpük fondöteni kırışıklıkları önlüyor. Uzun süre kalıcı olan ve cildi koruyucu özelliğe sahip Creme de la Mousse, hücre yenileyici özelliği ile de fark yaratıyor. Hafif içeriği ile ciltte kolay dağılımı sağlıyor, yumuşak saten parlaklığı, mat pudra görünümü ile tazelik hissi uyandırıyor, doğallıktan uzak, kalın tabaka görünümlü makyaj yerine cilde ışıltı yayıyor. Şık kavanozlarda satışa sunulan Creme de la Mousse yüzün ortasından dışa doğru uygulanınca daha etkili sonuçlar elde ediliyor. Ürün, altı farklı renkte. Fiyatı ise 19 ile 23 YTL arasında. SOFRA Aylin Öney Tan Aztek topları A rmut piş, ağzıma düş. Bu deyiş avokado için söylense yeriymiş. Şeklen armuda benzeyen avokado meyvesinin adeta pişmiş gibi bir kıvamı var. Ancak avokado ağaçtan koparıldığında o benzersiz yemeye hazır yumuşaklığını henüz kazanmamış oluyor. Ağaçta taş gibi olan olgun avokado meyveleri ancak dalından koparılınca yumuşamaya başlıyor. Aylarca dalında bozulmadan bekleyebilen avokadonun koparıldıktan sonra ideal yenme noktasını ayarlamak her zaman kolay değil. Genellikle bir iki hafta içinde yenilebilir hale geliyor, ısı ortamına, cinsine ya da koparılma sırasındaki “olgunluk” durumuna göre direnç gösterip uzun süre taş gibi kalabiliyor. Avokadoyu bu olgunlaşma sürecinde buzdolabında tutmamak gerek, zira hücre yapısı etkilenebiliyor ve bir daha asla istenilen tereyağımsı yumuşak kıvama gelmiyor. Beklemeye sabrı olmayanların ise yumuşamayı hızlandırmak için yapabilecekleri bir iki basit numara var, bir kese kağıdına ya da aluminyum folyoya sarmak sıkça kullanılan bir yöntem. Geleneksel yöntemde ise ham meyveler pirinç ya da un çuvalına gömülüyor. Amaç kapalı, korunaklı bir ortam oluşturmak. Daha da iyisi avokadoyu sarıp sarmalarken yanına bir de muz koyuvermek. Muzun yaydığı etilen gazı olgunlaşmayı çabuklaştırıyor. Avokado Ezmesi 2 olgun avokado, 1/2 limon suyu, 3/4 tatlı kaşığı tuz, 2 adet çok ince doğranmış yeşil soğan Avokadoyu boyuna ikiye kesip çekirdeğini çıkarın. Kaşıkla etini kabuğundan sıyırın. Diğer malzemelerle karıştırarak çatalla ezin. Dilerseniz azıcık ince doğranmış taze kişniş, taze tarhun ya da dereotu ekleyebilirsiniz. Bir tatlı kaşığı kadar limon rendesi de farklı bir tat katacaktır. Ezmeyi meze olarak servis yapabileceğiniz gibi kraker veya ekmek üzerine sürüp kanape gibi ya da cipslerin yanına batırılmış olarak sunabilirsiniz. Kabuğuna basınca yumuşak gelen ideal tereyağı kıvamındaki avokadonun tadına en çok boyuna ikiye kesip bol limon suyu ve tuz ile kabuğu içinden kaşıklanarak varılıyor. Avokadoyu pişirmek gerekmiyor, hatta kaçınmakta yarar var. Zira ısıya maruz kalınca yumurtamsı tuhaf bir koku kazanabiliyor. Aztek kökenli avokado Meksika mutfağının ağır toplarından. Avokado kelimesi Azteklerin Nahuatl dilindeki “Ahuacatl/Ahuakatl” kelimesinden türemiş. Anlamı ise tuhaf bir çağrışımla bizdeki “koç yumurtası”. İspanyollar kelimeyi “Aguacate/Aguakate” olarak değiştirmişler. Bilinen en meşhur avokado yemeği olan ve ezilmiş avokadonun limon suyu, ince doğranmış domates, yeşil biber ve soğanla karıştırılmasıyla yapılan “Guacamole/Guakamole” ise eski bir Aztek yemeğine dayanıyor. Avokado sosu anlamına gelen “ahuacamolli” zamanla dönüşerek bugünkü ismini almış. Meksika’da çok lezzetli ve değişik avokado çeşitleri yetiştiriliyor. Ancak Meksika ürününü en büyük alıcı olabilecek Amerikan pazarına satmakta zorlanıyor. Amerika 1914 yılından beri Meksika avokadolarının satışına izin vermiyor. 1997’de gevşetilen bu yasağın görünen sebebi Akdeniz sineği (Medfly) olarak bilinen meyve sineği korkusu. Ancak artık herkesin bildiği asıl neden avokadoyu oldukça pahalıya satan Florida, California ve Hawaii’deki üreticilerin kendilerine ucuz ve lezzetli rakip istememesi. Bu nedenle bu eyaletlerde satışa izin çıkmıyor, geri kalanında ise yılın sadece yarısında ithalat yapılabiliyor. Kökü MÖ 3500 yılına dayanan avokado yeni tanınan yönleriyle şaşırtıyor. Mutfak dünyasında yükselen yıldızı avokado yağı, zeytinyağına benzer yemyeşil rengiyle hem etkileyici hem de değişik tadıyla yeni kullanım alanları buluyor ve şeflerin gözdesi haline geliyor. Meksika’da yetişen bazı türlerin yaprakları ise baharat gibi kullanılıyor. Defnegillerden olan avokado ağacının Meksikalı cinslerinde ise tarhuna benzer anasonumsu bir rayiha bulunuyor. Avrupa pazarında son zamanlarda ilgi çeken yeni moda lezzetlerden biri ise minik çekirdeksiz avokadolar. Parmak büyüklüğünde biraz tombulca bir salatalık gibi olan çekirdeksiz avokado sanıldığının aksine yeni geliştirilmiş genetik bir buluş değil, hava koşullarının bir cilvesi. Mevsim sonuna doğru havaların biraz ters gitmesiyle gelişmemiş ve döllenip çekirdek oluşturamamış meyveler bunlar. Eskiden üreticilerin pazarlayamadığı defolu kabul edilen bu güdük avokadolar bugün sürekli yeni tatlar peşinde koşan dünya pazarını heyecanlandırıyor. Dünyanın peşine düştüğü çekirdeksiz lezzeti burnumuzun dibindeki Alanya pazarında bulduk. Senelerdir yetiştirilip satıldığını öğrenince daha da şaşırdık. Güney illerimizde bolca yetişen Aztek asıllı lezzet toplarını bir de siz deneyin, seveceksiniz. ? [email protected] Taksim abidesi Maarif Vekaleti tarafından şehrimize davet edilen İtalyan heykeltıraşı sinyor Pietro Kanonika dün refakatinde (beraberinde) mimar sinyor Monçeri olduğu halde Beyoğlu Belediye Dairesi’nde ictima eden (toplanan) heykel komisyonuna gitmişlerdir. İctima saat 12’de olmuş ve ictimaya İstanbul mebusu Hakkı Şinasi Paşa’nın riyasetinde (başkanlığında) olarak İstanbul mebuslarından Edip Servet, Muhtar beylerle, şehremini Muhiddin, Beyoğlu Belediye Dairesi müdürü Hamid, Bozok mebusu Salih, Beyoğlu mıntıkası Cumhuriyet Halk Fırkası mutemedi Ziyaeddin, İstanbul Ticaret ve Sanayi Odası reisi Hüseyin, Osmanlı Bankası direktörlerinden mösyö Keresteciyan, Union Sigorta kumpanyası müdürü mösyö Kayserliyan, Deutsche Orient Bank müdürü mösyö Post, Bomonti Bira Fabrikası müdürü mösyö Paul, Beyoğlu Cumhuriyet Halk Fırkası kaza mutemedi Kâmil, muteber tacirlerimizden Namlızade Mithat ve Sanayii Nefise Encümeni reisi İsmail Namık beyler iştirak etmişlerdir. İctima saat 14.30’a kadar devam etmiştir. Bu müddet zarfında Taksim’de dikilecek heykelin abideye tahvili Pietro Kanonika. (dönüştürülmesi) mevzubahis olmuş ve kabul edilmiştir. Şehremini Muhiddin Bey’in arzusuna binaen heykeltıraşın Cumhuriyet bayramında Ankara’da bulunarak Gazi Paşa hazretlerinin birçok vaziyetlerinin görülmesinin, yapılacak abidenin hazırlanmasına mukaddime (başlangıç) olacağı fikri ileri sürülmüş ve bu fikir umumiyet itibariyle kabul edilmiştir. Sinyor Pietro bu fikre iştirak ettiğinden Perşembe günü Ankara’ya hareketi temin edilmiştir. Heykeltıraş, komisyona Gazi’nin abidesinin ne şekil ve cesamette (büyüklükte) yapılması istenildiğini ve bunun için ne miktar bir meblağ verilebileceğini sormuş ve her kısım için ayrı ayrı teferruat zikretmiştir. Komisyon azası bu abidenin 150 bin Türk lirasına inşa ettirileceğini sanatkâra söylemişlerdir. Sanatkârın bugünkü ilham ve düşüncesine göre abide kıymetli bir maddeden yapılacak ve Gazi, resmi üniformasıyla at üzerinde tasvir olunacaktır. Abidenin dikileceği ve temelinin atılacağı mahal de Emanet (Belediye) tarafından verilen kroki üzerine heykeltıraş tarafından dün tesbit edilmiştir. ? 26 Ekim 1926 Salı
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear