22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

8 O şimdi kabadayı... Leonardo DiCaprio, "Aviator" filmindeki Howard Hughes rolüyle Oscar'a aday. Hollywopd'un en kalburüstü senaryoları önce DiCaprio'ya gidiyor. O ise artık sanatsal yönü ağır basan filmlerde oynamak istiyor. eonardo DiCaprio Kaliforniya'ya özgü o sıkıcı ve tekdüze ses tonuyla, "Oyuncu olmak, önünde sonunda, matah bir şey değil. Asıl güç olan, bu mesleği yüzünüzün akıyla sürdürebilmek. Bu da, birtakım seçimler yapmakla ilgili. Bu meslekte ne denli dikiş tutturabileceğinizı ve nasıl bir oyuncu olduğunuzu yaptığınız seçimler belirler. Bu yüzden de gözünüzü açık tutmanız ve akılcı seçimler yapmanız gerekiyor" diyor. 30 yaşındaki oyuncu 17 yıldır bu ışin içinde. Mesleğinde oldukça başarılı olduğunu bilmesine karşın, başarının yalnızca yetenekten kaynaklanmadığının da bilincinde. "Titanik filmine çok şey borçluyum. Bu film yolumu çizmede L etkili oldu" diyen DiCaprio artık mesleğinde gönlünden geçeni yapmasma olanak tanıyacak beceriye ve tam olarak ne yapmak istediğini kavrayabilecek yeteneğe sahip olduğu noktaya ulaştı. "Bundan böyle sanatsal yönü ağır basan filmlerde oynamak istiyorum. Tek amacım, insanların değerini 50 yıl sonra da fark edecekleri türde filmler çekmek" diyor. Doğal olarak kimse beş para etmez bir yığın film çekmek üzere bu işe bulaşmıyor. "Titanik" filminin gösterime girmesinden bu yana DiCaprio dört filmde oynadı. Bunlardan ilki olan "The BeachKumsal" berbat bir filmdi. Bunu "Gangs of New YorkNew York Çeteleri", "Catch Me If You CanSıkıysa Yakala" ve son olarak da geçen günlerde tüm Avrupa'yı kasıp kavuran, üç dalda Altın Küre ödülü alan, on bir dalda Oscar'a aday gösterilen ve Howard Hughes'un yaşamöyküsünü konu olan "Aviator" izledi. DiCaprio'nun geleneklere meydan okuyan sıradışı tarihsel kişilikleri canlandırdığı bu üç filmin tümü de Steven Spielberg, ya da Martin Scorsese gibi usta yönetmenlerin elinden çıkmış büyük bütçeli filmlerdi. Bu filmlerin üçünü dört yıla sığdıran DiCaprio uzun bir süre ortalıktan yok oldu. DiCaprio'nun önerisiyle "Aviator" filminin yönetmenliğini üstlenen Scorsese'ye göre, Leo böylesine renkli ve karmaşık bir kişiliği inandırıcı bir biçimde yansıtacak "duygusal birikıme sahip" birkaç oyuncudan biri. Daha önce çevirdiği "This Boy's LifeBu Çocuğun Hayatı" (De Niro ile birlikte), "Mar vin's RoomMarvin'in Odası" (Meryl Streep ile birlikte) ve "Romeo&Juliet" gibi filmler sayesinde gençlerin gönüllerinde taht kuran DiCaprio "Titanik" filmiyle sıradan bir oyuncudan dünya çapmda bir olguya dönüştü. Bu filmden sonra Brezilya'ya bir gezi yapan DiCaprio artık yağmur ormanlarında yaşayan yerlilerin bile tanıdığı bir oyuncuydu. Söylentilere bakılırsa, Kaliforniya'nın Camarillo bölgesinde DiCaprio'nun pazar ayinine katıldığı yönündeki bir haber de cemaat üyelerinin sayısında yüzde 30'luk bir artış meydana gelmesine neden olmuştu. CanSıkıysa Yakala" filminde DiCaprio elindeki milyonlarca dolarla yaşamın tadını çıkartmak yerine bambaşka bir şeyin peşinde koşan sıradışı bir adamı canlandırıyor. Howard Hughes ise bu karakterin daha yaşlı ve çok daha çılgın bir başka örneği. "Hughes bu dünyada sahip olunabilecek her şeyi olan, adı bu ülkede gerçekleştirilmiş en ilginç projelerin başında yer alan, oldukça da kabadayı tavırlı bir adam. Ne var ki, tüm bunlara karşın mutluluğu yakalayamamış biri. Yaşamında oldukça şanslı sayılabilecek benim gibi biri için böyle bir örnek, ders alınması gereken bir şey olmasa bile, son derece ilginç" diyor DiCaprio. DiCaprio, filmin yapımcısı olarak, Hughes'in obsesif kompülsif bozukluğunun aşırı duygusallıktan kaçındıp anlamlı bir biçimde yansıtılmasına çalıştı. Bu nedenle Scorsese ve senaryo yazarı John Logan'a (Gladyatör, Kazanma Hırsı) sü SIKIYSA YAKALA... Hollywood'un en kalburüstü senaryoları 40 yaşm altındaki öteki gözde yıldızlardan önce DiCaprio'nun önüne seriliyor. Aklını çelen senaryolar pek de şaşırtıcı türde şeyler değil. "Catch Me If You rekli öneriler getirerek senaryonun 15 kez değiştirilmesini sağladı. "O toplantılardan müthiş birkeyif alıyordum" diyen DiCaprio Hughes'in yaşamöyküsüyle ilgili binlerce yazı okudu. Televizyonda yayımlanan film kayıtlarını izleyen ve ruhsal rahatsızlığını günlerce Dr. Jeffrey Schvvarz ile birlikte tartıştı. DiCaprio kişiliğini bastırmaya kendisini öylesine koşullandırmış ki, bu konuda herhangi bir yorum yapmaktan kaçınıyor. DiCaprio, "Şu anda beni en çok ilgilendiren şey kayda değer bir filmde, kayda değer bir kişiliğe bürünüp yok olmak" diyor. Tabii ki, o tümden yok olamayacak denli zengin, hoş ve ünlü biri. Gelgelelim, hiçbir zaman bir karakter oyuncusu olamasa da, en azından kişilikli bir oyuncu olma yolunda ilerleyen biri. • Time'dan çeviren: RİTA URGAN Leonardo DiCaprio... +•• Komedi kralı: Jerry Lewis Aslı Selçuk J erry Lewis, 2O.yüzyılın sahne ve perdelerinin yıldızı, komedi dünyasının kralı. Ona göre "Bir düşünceyi komik olarak yansıtıp çekmek karmaşık, çok ama çok zor bir şey". Şöyle ekliyor: "Üstelik bunu sessiz yapabilmek on kat daha zordur çünkü o an espriyi görsel olarak eksiksiz açıklamanız gerekir". Popüler, çılgın komedilerin yaratıcısı Jerry Lewis'in komcdyen olması dışında film yapma eğılimi, yoğun sanatsal yanları da vardı. Görsel, yaratıcı gagların, vücut kullanımının bir ustası olan Lewis, Charles Chaplin'den sonra her şeyı ken di yapan, üreten ikinci sinema adamıydı: Filmlerini yönetti, senaryolarını yazdı, yapımcılığını üstlcndi, oynadı, şarkılarını söyledi, dans etti, tanıttı. Baş döndüren, durdurak bilmcz hareketliliği, şa^ırtıcı bir içsel denge yoksunlu ğunu yansıtma, baş kalarının gereksini mini hiçe sayması onun yorumunu daha da özelleştirip eşsizleştirdi. Onun makine ve eşyalarla özel bir ilişkisi vardı: Bir düğmeye dokunduğunda ya da bir çalar saate bastığında makineler susmak bilmiyorlardı. Ne zaman yanlış bir nota söylese pencere camları kırıhyordu. Flaşla fotoğraf çektiği anda gece bir anda gündüze dönüşüyordu. DEAN MARTİN 16 Mart 1926'da Newark, New Jersey'de doğan yahudi vodvil oyuncuları RaeDanny Lewis çiftinin oğulları Jerry Lewis (Joseph Levitch) daha bcş yaşındayken sahneye çıkıp şarkı söyledi. 1941'de ünlü oyuncuları başarıyla taklit etmeye yöneldı. 1942'de Paramount Şirketi'nin sinemalarında film öncesi gösterilere çıkan Jerry, 1946'da Dean Martin'le karşılaştı. Mesleklerinin başında olan Lewis'le Martin birlikte çalışma kararı aldılar. Ikilinin şovu romantik, yakışıklı Martin'in şarkılahnın çılgın soytan Lewis'ce bölünmesi, sataşmalan ve sakar şakaları üstüne kurulmuştu. Birlikte 16 film çeviren ikili 1956'da yollarını ayırınca Lewis komedi sanatına daha profesyonelce yaklaştı. 1957'de oynadığı "The Delicate Delinquent" (Yaman Hafiye, Yön: Don McGuire) filminin yapımcılığını da üstlendi. Komedi ögesinin zor bir anlatımla yansıtılabildiği suçluluk duygusunu yorumlamadaki başarısı Avrupa'da, özellikle Fransa'daki sinema dergileri "Positif" ve "Cahiers du Cinema"nın eleştirmenlerince övgüyle karşılandı. François Truffaut ve JeanLuc Godard, "The Nutty Professor"u (Aşk Hocası/1963) bir başyapıt diye tanımladılar. SONUNDA BAŞARDIM... "Çocukken Spencer Tracy'nin oynadığı 'Dr.Jekyll ve Bay Hyde' filmi beni çok eddlemişti. Komik olanla olmayanı yan yana getirerek bir müzikal yapsam ne hoş olur diye düşünmüştüm" diyen Le\vis artık yönetmen.senarist ve yapımcı olarak da karşımızdaydı. "The Nutty Professor"un tüm zamanların en komik 100 Amerikan filminin seçiminde ilk sırada yer aldığını öğrenince "Sonunda başardım" diyerek rahat bir soluk aldı... 1984'te insani nıtelıklerinden ve cdmertliğinden ötürü Fransız Şeref Nişanı ile onurlandınldı. 1999'da Venedik Film Festivali'nde sinemaya katkılarından dolayı "Altın Aslan"la ödüllendirildi. Jerry Lewis, sinema tekniğine de önemli yenilikler getirmiş bir sinemacı. Setlere video monitör yaptırarak bunu çekimlerde ilk kez kullanan oydu. "The Total FilmMaker" adlı sinema kitabı 1971'de yayımlandı. Yönetmen Leo McCarey'in "şov dünyasının kavalcısı, Chaplin ve Keaton'ın gerçek mirasçısı" diye tanımladığı Jerry Lewis, 1949'dan beri kas erimesi hastalığına karşı savaşan yardım kurumlarında çalışıyor. 80'lerden sonra film çalışmalarını seyrekleştirse de Martin Scorsese (Komedi Kralı/1983), Emir Kusturica (Arizona Düşü/1993) gibi ünlü yönetmenlerle çalışmayı sürdürdü. Sayısız hünerleri olan J. Levvis'in "The Delicate Delinquent", "The Bellboy" (Asansörcü/1960), "Cinderfella" (1960), "The Ladies Man" (1961), "TheErrandBoy" (1961), "The Nutty Professor", "The Patsy" (1964) filmlerinin DVD ve VCD kopyaları Palermo Şirketi'nce çıkarıldı. Jerry Lewis hayranları elbette bu kopyaları edinmenin peşine düşecek. • Jerry Lewis popüler, çılgın komedilerin yaratıcısıydı. Ona göre bir düşünceyi komik olarak yansıtıp çekmek karmaşık bir işti... Ama en komik 100 Amerikan filminden birincisi onundu... Levvis'in filmleri şimdi DVD ve VCD olarak piyasada.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear