22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Cumhuriyet IŞIK YENERSU Miyase İlknur Sayfa 3 ASLOLAN ÇİZGİDİR... VE JOSEPH * BEUYS Sayfa 4 AYÇA VARLIER Nilüfer Zengin Sayfa 16 Erdoğan'ın şöhretle imtihanı... Yılmaz Erdoğan, filmini beğenmeyenleri saldırganca yanıtladı: "Bilet parası kadar konuşun." Anlaşılan onun tek ölçütü artık para. Peki Erdoğan geride bıraktığı 20 yılda neleri iddia etti, nelerden vazgeçti? Özgür Erbaş dmaz Erdoğan yine gündemde. Öfkesini ifade etme biçimi sertleşirken, ses tonu da yükseliyor. Filmlerini eleştirenlere "Verdiğiniz bilet parası kadar, yani beş liralık konuşun" diyor... Bu kızgınlığı bir tek kişiyi, bir grubu değil, filmini beğenmeyen herkesi hedef alıyor... Ya susacağız, ya da beş liralık (eski para beş milyon) konuşacağız... Oysa bir zamanlar sadece mizahıyla agresifti. "Ben kızdıkça siz gülün istedim" diyordu. Kısa ya da uzun namlulu mizahını doğrulttuğu hedefleriyle, muhaliflerin kalbinde az ya da çok bir yer açmıştı kendine. Başlarda onu izleyenlerle arasında ortak bir şifre vardı. Sanki onlan "mizahıyla koruyup kolluyor"du. Manikliğini onlara, depresifliğini "ortak düşman"a, iktidarlara ve iktidar meraklılarına saklıyordu. Sokaktan besleniyor, halkla yaşıyordu. Sonra dengeler bozuldu, araya "şöhret ve para" girdi, o ikisiyle de baş edemedi, huzursuzlandı, koşulsuz onaylanmanın peşine düştü. Şimdi, dönüp geçmişe bakmalı. Yılmaz Erdoğan kim? Oyunlarla geçen 20 yılda, neler yaptı, neler iddia etti, nelerden vazgeçti? 1967'de Hakkâri'de doğdu. Pin Y Kapak: Süleyman Abay yaniş aşiretinden. Akrep burcu. Babası öğretmen. 7 yaşında Ankara'ya yollandı, okusun diye. Yolculuğunu anlatırken, yanlış biletler alıp, yolda kalmasını, sonra bavuluna el konulmasını, bavulunu alabilmek için koca koca adamlarla nasıl kavga ettiğini anlattı, gülerek ve güldürerek. Sonra uzun yıllar Ankara. Hem de "ç harfinden orak çekiç yapılan, duvarlara Türk Dil Kurumu'na inat bir Türkçeyle yazılar yazılan" dönemler. O dönemde yaşadıkları, Aydınlıkevler semtinde gittiği kahvede öğrendikleri, Mükremin Çıtır denen adamın hikâyesinden çıktı sonraları. Spartakist işçileri de gördük, kahvede erkeklerin neler konuştuğunu da. Babası bu kez onu daha da uzak bir diyara gönderdi. Yıl 1985'ti. îstanbul'da, ÎTÜ'de "inşaat" okuyacak, mühendis olup Hakkâri'yi imar edecekti. Filmlerdeki gibi, Haydarpaşa Garı'nın merdivenlerinden inip vapurla karşıya geçti. Kocamustafapaşa'da bakkal dükkânından bozma bir evde, döşeği alınmış bir somyanın üzerinde ilk uykusunu uyudu. Ardından, 20 kişiyle paylaştığı bir tencereye kırılan 40 kadar yumurtadan oluşan yemek Istanbul'daki ilk kahvaltısı oldu. Devamı 2 sayfada ARMAĞANLI BULMACA | DİJİTAL DÜNYA | SATRANÇ i BRİÇ | ANKET DEFTERİ ] MODA | HAYVANLAR j DEKORASYON | LABİRENT Anne benimle bebekçe konuş Size cevap veremeyecek kadar küçük de olsalar çocuklarınızla konuşun... Komik görünse de onlara bebekçe seslenin, çünkü... Sayfa 5 Yepyeni bir dünya yaratacağız Porto Alegre'deki Dünya Sosyal Forumu'na 200 bini aşkın insan katıldı. Türkiye'den katılan olmadı, ama bu yazı küreselleşme karşıtlarının dayanışmasının kanıtı... Petros Constantinou Sayfa 7 Biber gazı yeter mi? Kapkaç ve cinsel saldırılardan korunmak isteyen kadınların ilk tercihi biber gazı ve... Esra Açıkgöz Sayfa 15
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear