Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
16 OCAK 2005 / SAYI 982 Lezbiyen olduğumu söylersem! Ece Görür E vli bir kadın, bir başka kadına âşık oldu. Evi terk etti, kocasından ayrılmak istedi... Birbirini seven iki kadın yeni bir hayat kurmak istediler, pek çok kişinin cesaret edemediği bir işe kalkıştılar. Hıkâye bir cinayetle son buldu. Öfkeli koca, kendisine rakip olan kadını öldürdü. Olay manşetlere "namus cinayeti" olarak yansıdı. Kendi olmayı seçen bir kadın öldürüldü, cinayetin cezası dörtte üç indirime uğradı. Kurbanımızdan daha şanslı bir eşcinsel kadınla hem eşcinselliği hem de bu cinayeti ve kararı konuştuk... Bize kim olduğunuzu anlatır mısınız? Geçen hafta Kadın sevgilisiyle aynı evi bütün gazeteler paylaşan ama yine de eşcinselliğini açıkça yaşamaktan kaçışu habere yer nan bir kadınım. tlk eşcinsel verdi. Karısının ilişkimi üniversite birinci sınıfta yaşadım. O yıllarda kendimi lezbiyen dünyadaki tek eşcinsel zannesevgillslni öldüren diyordum ve sapkın bir şey yaşadığımı düşiinmenin ağırlığı bfr erkek ceza altında eziliyordum. Ustelık bu indirimiyle ağırlığı biriyle paylaşamıyordum da. Kendime dair bu koödüllendirilmişti. caman sırrı daha fazla taşıyamaBu, yasaların ve dım ve depresyona girdim. Bir psikiyatra başvurdum. Sıkıntıuygulayıcıların larımı, sorunlarımı anlattım. cinsiyetçi bakışını Bana, "Neden etek giymiyorsergiliyordu. Bir sun? Neden örgü örmüyorsun ? " gibi sorular sordu. O anlezbiyen avukat da, onun bu sözlerinden yanlıhem yaşadıklarını şın bende değil bu zihniyette olduğuna karar verdim. Bana anlattı, hem bu böyle bir yararı oldıı. Kulakla konuyu rını da çınlatmış olduk. Yıllar sonra Lambda'daki toplantıla değerlendirdi. ra katıldığımda eşcinselliğini fark eden gey arkadaşların da dünyada kendilerini, "Bir Bülent Ersoy, bir ben" diyecek kadar yalnız hissettiklerini göfdftm. Bense, lezbiyen olarak bir rolmodel bile olmadığı için kendimi tümden yalnız hissediyordum. Benim bir Bülent Ersoy'um bile yoktu. Hayatıma birkaç kişi girdikten sonra kendi cinsime olan eğilimimin sandığımdan çok daha önce başladığını, o çok kalpten sevdiğim kız arkadaşlarımın cinsellik barındırmayan birer aşk olduğunu fark ettim. Yaşınız? Mesleğiniz? 36 yaşındayım. Avukatım. Peki eşcinsel kimliğinizden dolayı gündelik yaşamda, mesleki alanda zorluk yaşıyor musunuz? Kardeşinı ve yakın arkadaşlarım dışında eşcinsel olduğumu bilen yok. tş çevreme karşı böylc bir açıklığa sahip değilim. Cinsel yönelimim açık olmadığı için herhangi bir sorun yaşamıyorum. Ama zaten bu gizlilik başlı başına büyük bir sorun. Sizi açık olmaktan alıkoyan nedir? Türkıye'de genel olarak insanların farklı cinsel yönelimlere duydukları önyargılar kuşkusuz. Peki sevgilinizle aynı evi paylaşıyormuşsunuz... Zor olmuyor mu? Eğer Türkiye'de yaşayan bir eşcinselseniz ve cinsel kimliğinizi şu ya da bu sebeple saklıyorsanız iyi bir oyuncu olup çıkıyorsunuz. Bizim toplumumuz kadınla rın aynı cvde yaşamasını çok normal karşılıyor. Zaten bence lezbiyenlerin görmezden gelinmesi de başlı başına bir sorun. Ama bizim gibi saklanmak istcyenlere de iyi bir kılıf oluyor bu durum. En fazla evde kalmış kadın muamelesi görüyor insan. Yani kadın eşcinsellerin, erkek eşcinsellere göre, bir çift hayatı sürmesi daha mı kolay? , Evet... Topluma karşı açık olan lezbiyen arkadaşlarım gay arkadaşlarımdan daha az sorun yaşıyorlar. Çok fazla bir problem yaşamadıklarını söylüyorlar. Ama toplumsal konum ve aile ilışkilerine göre bu durum değişebiliyor. Mesela ben açıkça lezbiyen olduğumu söylesenı ah laka aykın davranıyor diye baroya bile şikâyet edilebilirim. Ve bu şikâyetin akıbcti tümüyle orada bu konuyu inceleyeceklerin şahsı dünya görüşlerine göre şekillenecektir. PARA VE STATÜ VARSA... Toplumun en sevdiği ve dokunulmaz kıldığı sanatçılardan biri de Zeki Miiren... Bu nasıl oluyor? Anneanneme göre eşcinsellik günah ve iğrenç bir şeydir. Toplum bize karşı anneannemle aynı noktada duruyor. Ama en sevdiği sanatçı da Zeki Müren'dir. Karşılarına medya yoluyla çıkan kişilerin cinsel kimlikleri hakkmda herhangi bir düşünce geliştirmiyor insanlar. Yani onun kısa etekli ve payetü bluzlu halini, makyajlı yüzünii cinsel kimliğinin bir yansıması olarak değil de, mesleğinin bir gereği olarak görüyorlar. Aile dışından birinin eşcinselliği daha kolay kabul edilebiliyor.Bır de, belli bir güce sahip insanlar kendilerini daha rahat ortaya koyabiliyorlar. Para ve statüye bir şekilde eriştikten sonra bazı şeylerle baş etmek daha kolay olabiliyor. Böyle örnekler çok var. Bir avukat olarak bu son olaya ne diyorsunuz (eşi lezbiyen ilişkide bulunduğu için işlediği cinayetin cezası indirime uğrayan adanı)? Olayı sadece medyadan takip ettim. Dava dosyasını incelemeden çok kesin konuşmak doğru olmaz aslında. Ama, eğer sanığa karısınm lezbiyen ilişki içinde olması nedeniyle ağır tahrik indirimi uygulanmışsa, bir kez daha yargı önünde, eşcinsel olmanın neredeyse kişinin yaşam hakkının elinden alınmasının bir mazereti olduğu görülüyor. Ama bizim yargı sistemimizde kadının başka bir erkekle gay ri meşru ilişlusi de ağır tahrik sayılmaktadır. Bu nedenle olayla ilgili kesin bir yorumda bulunmak için, gerekçeli kararı okumak lazım. Ceza kanunu tasarısı çalışmaları sırasında Türkiye'deki eşcinsel sivil toplum kuruluşlart cinsel yönelime karşı ayrımcılığın da diğer ayrımcılıklar gibi tanımlanarak suç sayılması için çok çalıştılar, hatta önce tasarıda bu haliyle yer aldı, ama daha sonra son şekil verilirken tasarıdan çıkarıldı. Oysa, o girmek için çok uğraştığımız Avrupa Birliği'nin şardanndan biri de eşcinsellere tüm haklarının teslim edilmesi ve her türlü ayrımcılığın ortadan kaldırılması. Örneğin Romanya'da eşcinsellik suçtu. Avrupa Birliği üyeliğine giden yolda Romanya bile eşcinsel ilişkiyi tanıdı. Türkiye önümüzdeki süreçte kendi eşcinsellerini tanımak, eşcinsellere haklarını teslım etmek ya da en azından bu konuları tartışmak zorunda... • tki kadının aynı evde yaşaması Türkiye'de akla hemen lezbiyenliği getirmiyor, bu da saklanmak isteyen lezbiyenler için iyi bir kılıf ama... OSMAN BAHADIR bahadirosman@hotmail.com 8O71I once Validol İmali Şerefi Kimyager Tahsin Rüştü Bey'e mi aittir? İki kimyagerin muvaffakiyeti D arülfünun kimyayi uzvi ve tahlili (organik ve analitik kimya) eski müderris muavini Zihni Bey ile kimyayi uzvi asistanı Kudsi Bey epeyce bir müddetten beri devam eden müşterek mesaileri neticesinde validol imaline muvaffak olmuşlardır. Asabi buhranlar (sinir krizleri) esnasında sinirliler tarafından istimal olunan (kullanılan) validol bütün dünyada yalnız Alman Zimmer müessesesi tarafından imal edilmektedir. Yalnız bir Fransız müessesesi validolü taklit ederek bir müstahzar imal etmekte ise de valeryan kokmaktadır. Şimdiye kadar yapılan bütün tecrübelerde bu fena kokuyu izale (gidermek) mümkün olamamıştır. Elyevm (şimdi) rüsumat (Gümrük Idaresi) kimyagerlerinden olan Zihni G Kudsi Bey ve Zihni Bey... Bey ile Kudsi Bey yaptıkları ilacı tamamen kodekse muvafık (uygun) olarak hazırlamışlardır. Takdim ettikleri birçok örnek tamamiyle takdır eylenmiş ve Zimmer fabrikasının mamulatından fark edilememiştir. Genç ve azimkâr mütefenninlerimiz (fen adamlarımız) yaptıkları ılacı validol kullananlara vermek suretiyle de tecrübeler yapmışlardır. 1 lastalar da validolün eczacı müstahzarından farksız olduğunu söylemişlerdir. Kudsi ve Zihni beyler bu son muvaffakiyederi ile iktisadiyatımıza da büyük bir hizmet etmişlerdir. Zira harıçten memleketimize giren validollerin 10 gramlık şişeleri 180 kurıışa satılmaktadır. Kimyagerlerimiz resmi müsadelerini almak üzere yarın Sıhhiye Vekâleti'ne müracaat edeceklerdir. Müsaadesi alındıktan sonra validol ecnebi müstahzarının tiyatından bir lira noksanına satılabilecektir. eçenlerde iki Türk kimyagerinin validol imaline muvaffak olduklarını yazmıştık. Bir iki gün evvel aldığımız bir mektupta Sivas Numune Hastahanesi ser (baş) eczacısı kimyager Tahsin Rüştü Bey, ilk validol imal edenin kendi olduğunu iddia etmektedir. Bitarafhğımız (tarafsızlığımız) hasebiyle bu mektubu aşağıya aynen derc ediyoruz, Bittabi Zihni ve Kudsi beyler lazım gelen cevabı vereceklerdir. "Muhterem Efendim, Gazetenizin 29 Mayıs 341 (1925) tarihli nüshasında ilk sahifede, Darülfünun kimyayı uzvi ve tahlili eski müderris muavini Zihni Bey ile kimyayı uzvi asistanı Kudsi Bey, epeyce bir müddetten beri devam eden müşterek mesaileri neticesinde validol imaline muvaffak olmuşlardır vs. denilmektedir. 29Mayısl925 Meselenin aşağıdaki gibi tashih buyurulmasını (düzeltilmesini) rica ederim; Validol adlı ilacı Istanbul'da bundan altı ay evvel ilk defa imal eden, istihsalini yazan ve eczacı gazetesinde neşrolunmak üzere eczacı cemiyeti umumi kâtibi Nahit Bey'e veren, âcizleridir. Şeref vc ticarete sevk etmek hakkı bendenize aittir. Bu hususa birçok meslektaşlarım şahittirler. Binaenaleyh kimyager bcylerin bu istihsalini (üretimini) kendi eserim addeder ve izabatımın gazetenizin aynı sütun ve sahifesinde neşrini rica ederim efendim..." Sıvas Numune Hastahanesi Ser Eczaası Tahsin Rüştü 19 Hazıran 1925