Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
16 IŞIN KARACA 16OCAK2005/SAYI9& AŞK ONUN İÇİNDE Özlem Altunok I şın Karaca'nın ikinci ve yeni albümü "lçinde Aşk Var" bir bağımsızlık albümü. Albüm prodüktörlüğü ve ilk bcs tesi de bunun göstergelcri. "Büyüdüm" diyor Karaca. Bu yeni sorumluluklar onu korkutmuyor. Çünkü yaptıklarından emin. Hedefi yine, 80'lerin pop müziği çizgisini devam ettirmek. îçindeki aşk öyle söylüyor. tngiltere'de büyüdünüz, 18yaşında buraya döndünüz, ama hîç yabancıhk çekmiş bir haliniz yok. Öyle tni gerçekten? Aslında kolay adapte olan bir kadınım. In giltere'deyken oranın koşullanna özenmektense, içinde bulunduğum durumu yaşadım. Bizim ailc yapımızda da, âdetler, gelenekler hcp vardı, önemliydi. Kendi içimde de o yapıyı korudum. Peki, orada yabancı mıydınız? Orada biraz daha yabancıydım. Senin dünyan, senin evin, içinde kurduğun dört duvardır. Orada da bunu kurmayı başardım sanırım. Zaten oldum olası hareketli, neşeli bir hayatım vardı, kendi içimde. Dönüş, bilinçli bir tercih miydi? Tamamen bilinçli. "Türkiye'de şarkı söyleyeceğim, orada başlayacağım" düşüncesiyle buraya geldim. Bir de ailem yaptığım herşeyin arkasında durdu, benim hayallerimin peşinden onlar da koştu. Bu da işimi kolaylaştırdı. tngiltere'de tiyatro okurken, Kıbrıs'ta keşfedilmeniz ve şarkı söylemeye başlamanız gerçekten tesadiif müydii? Yoksa öniinde sonunda bu işi mi yapacaktınız? Iki yaşından beri şarkı söylüyorum, hep bir şarkıcı olma hevesi taşıyordum. 1617 yaşındayken bu bilinç oturdu. Belki de hayatın sertlikleriyle biraz daha erken tanıştığım için yolumu çizmek daha kolay olmuştur. Yatılı okulda okudum. Mücadele etmeyi, idare etmeyi, geçinmeyi, para kazanmak için ufak tefek işler yapmayı öğrendim. Ama tesadüf tabiı... Annemin doğum günüydü, "benim için sahnede şarkı söyle" dedi, bir otelin genel müdürü de oradaymış, gördü ve teklif yaptı. O olmasaydı da başka bir tesadüf olurdu. Peki, tiyatro aşkı... Ben aslında müzikalleri çok seviyordum ve müzikalde rol almak istiyordum. Sonuçta aldığım tiyatro eğitimi, başka bir işe yaradı. Sahnedeki duruşumu, performansımı, iki saat boyunca kendimi nasıl adımlandırmam gerektiğini öğretti. Sahnede bir yolculuğa çıkıyorsunuz, zaten bir albümü dinlerken, bir filmi seyrederken de bir yolculuğa çıkarsınız. Türkiye'de sahnede şarkı söylemek, in, çık, söyle ve git şeklinde. Ben sahneye çıkıyorsam, paylaşmak için, insanları o durumun içine aiabilmek için çıkıyorum biraz da. Tiyatro eğitimi, hem işin şov kısmına, hem de sahnede yapmak istediklerime faydalı oldu. KONUŞMAK DAHAZOR "Şarkı söylemenin ruhunu bilmek, öteki yüzünü keşfetmek lazım"... Bu sözler size ait. Şarkı söylemek, nasıl bir ruh hali? Bir iki ay sahneye çıkmadığım için mutsuz olduğumu bilirim. Sanırım ben şarkı söylemenin bir tek bana değil, dinleyenlere dc iyi geldiğini anladım. Bana o kadar doğal geliyor ki... Konuşmak şarkı söylemekten daha zor. Karşında birkadın, belki kavga etmiş biriyle, gözünden bir damla yaş süzülmüş. () sen oluyorsun o anda. Nasıl anlatayım ki, şarkıyla anlatayım, daha kolay olur. Peki şarkı söylemek aynı zamanda yorucu değil mi, kendi sesinizden kaçmak istediğiniz olmuyor mu? Artık kendi sesim gibi dinlemiyorum o sesi. Yeni yeni dışına çıkabiliyorum kendimin. Bu duygusal anlamda böyle. Fiziki anlamda ise son bir sene içinde bütün işlerımle kardeşim ilgilendiği için yorulmuyorum. Artık sadece şarkıcılığımla ilgilenebiliyorum. Müzik dinliyorum, müzik icra ediyorum, yeni keşifler yapıyorum. Arabesk, pop, caz... Her şarkıyı söyleyebilecek, her tarza uyabilecek bir sesiniz var... Haddim olmayan şarkıları ya da tarzları denemem, söylemem. Mcsela bana "Keskin Bıçak'ı söyle" dediler. Kabul etmedim. Çünkü öğrendiklerime, biriktirdiklerime uygun değil ve bana bir beden büyük gelir. Bu anlamda katı kuraUarım var. Türk sanat müziği dersi almadan, özünü bilmeden, yani eğitimini almadan hiçbir işi yapmam. Zaten yapmaması gereken bir sürü ınsan bu işi yapıyor. Ticari pop ve Türk popu ayrı şeyler. Biri anlık, geçıci, oysa ben 40 yıl sonra da şarkı söylemek istiyorum. Yeni jenerasyonun en iyi kadın vokallerinden biriyim ve bu bana daha iyi şeyler yapmak için yol açıyor. Müzik bir çarktır, yeni efektler, teknoloji üstüne gelecektir, ama özünü değiştiremezsiniz. Ben 80'lerden, 90'lardan kalan Türk pop müziği çizgisini devam ettireceğim. Hiçbir şey bcni yolumdan şaşırtamaz. Albümün adı "tçinde Aşk Var". Peki ilk albümden bu yana geçen 3 yılın içinde ne var? tlk albüm de bir Işın Karaca albümüydü, ama o albüm bana yapılmış bir projeydi. Yorumcu kimliğimle oradaydım. Yeni albümün prodüktörlüğünü yapmak beni başka bir yere taşıdı. Bunu da Sezen Aksu'ya borçluyum. Bunu Sezen'i seyrederek, ondan öğrendiklerimi kendime göre yorumlayıp, kendimi su narak yaptım. BEN DE GÜZELİM, NOKTA. Meşhur Sezen Aksu ekolünden olma durumu, aynı zamanda tehlikeli de değil mi? Üzerinizde Sezen Aksu'nun öğrencisi etiketi, farklı ama başarılı olmak zorundasınız. tlişkinizi dengelemek, kendinizi var etmek, hayal kırıklıkları... Gerçekten çok zor ama, sanırım kurduğunuz ilişkiyle ilgili bu. Benim onunla müzikal bir ilişkim var. Sezen'le 8.5 yıl aynı sahneye çıktım. Tek başıma ayakta durmamı isteyen beni bu anlamda zorlayan da oydu. Bu avarc tajı tepenleri de gördü ve benim bunu yaşamamı istemedi. Bir usta ve bir çırağın beraber çalışması da böyle bir şeydir. O gösterir, almak isteyen, gören de alır. Sadece bir yorumcu olmak yerine beste yapmayı, prodüktörlük yapmayı seçtiniz? Bunun önemi ne sizin için? Büyüdüm. Uşenmedim saydım, 5500 şarkı dinlemişim. Beni içermeyen, taşıramayacağım şarkıları almadım. Ortaya akustik, nefes alan bir albüm çıktı. Aynen yaşamak istediklerimle ilgili; şeffaf, öz, yaşayan... tki albümün adında da aşk kelimesinin geçmesi tesadüf olmasa gerek... Aşkla çalıştık, aşkla yaptım bu albümü. Ayrıca ben çevreme böyle bir enerji yaydığıma inanıyorum. Benim içimde aşk var çünkü. Size dair siirekli gündeme getirilen konulardan biri de şişmanlığınız... Hem şişmansınız, hem de seksapel pozlar veriyorsunuz gibi bir soruya, "Zaten şarkı söylemek seksi bir şey" demişsiniz... Giizel tanımı nedir sizin için? Dünyada iyi şarkı söyleyen bir kadın kadar, seksisi yoktur. Güzel, alıınlı, olmak ne demek? Ben kronik troir hastasıyım, hayatım bununla mücadeleylegeçti. 1.70boyum var, evet, hükümet gibi kadınım. Bunun ebatlarla bir alakası yok, saçtığını enerjiyi önemsiyorum. Şişmanlığın kullanılması çok çirkin geliyor, sıkıldım bu mevzudan. Dünyada yeterince güzel kadın var zaten. Ayrıca ben de güzelim, nokta. • Işın Karaca önce Sezen Aksu'nun kanatları altında "Anadilim Aşk'la sesini duyurdu. Şimdi "İçinde Aşk Var "la kendi ayakları üzerinde durmayı deniyor. Şişmanlığı eleştiriliyor ama o aldırmıyor. Çünkü ona göre iyi şarkı söyleyen kadın kadar seksisi yok... Pembe, modayı rahat bırakmıyor... H Fatma Ovacık er sezonda ön plana çıkan ve kendini birkaç sezon daha taşıyan eğilimler oluyor. Bunun en güzel örneği pembe ve tonları. Tam dört sezondur farklı tonlarla güncelliğini koruyan pembe renk, kadınlar tarafından çok sevilince erkeklerin de ilgisini çekti. Bugün erkek reyonlarında göz gezdirirseniz gözünüze bir çok pembe çarpar. Kravatlar, gömlekler, trikolar... Kadın mağazalarında da aynı durum gözlenebilir. Kahve ve pempe tonları, pembegri ekoseler, siyahbeyaz ve pembe kombinleri... 20042005 kışında da pembe, güncelliğini yitirmeden yoluna devam ediyor. Kış sezonundan, yaz sıcaklarına taşıyacağımız renk ise yeşil. Bu sezon başında "yeşil'i konu almıştık. Fakat o günlerde yeşil henüz çok taze bir eğilim olduğundan biraz çekingen yaklaşmamıza sebep olmuştu. Geçen 56 ay içinde yeşile ısındık. Hatta sevdik ve sıkça kullanmaya başladık. Görünen o ki hem yaz sezonunda , hem önünıüzdeki kış sezonunda yeşil tekrar tekrar karşımıza çıkacak. Bu sezonun diğer bir onemli yeniliği baklava desenleri. Baklava desenleri ne kadar klasik olsa da bu sezon farklı modern formlarla üzerindeki tozları silkeledi. Hem erkek hem kadın koleksıyonlarında sıkça karşılaştığımız baklava desenleri eteklere, gömleklere hatta iç çamaşırlarına da taşındı. Farklı üçgen formlar ile kabanlarda, pardesülerde kullanıldı. Tahminimce yaz sezonunda tişörtlerde, mayo ve bikinilerde karşımıza yeniden çıkacak. Ama gelecek kış için hazırlık yapmak isterseniz bu sene indirime giren baklava desenli kazakları kaçırmayın derim... Sezonun en dikkat çeken modeli ise dar paça pantolonlar. Aslında eteklerde, paltolarda hatta gömleklerde bile bu sezon dar kesimler kullanıldı. Biraz rejim yaptık, biraz kamuflaj uyguladık ve bu dar kıyafetlerin içine girmeyi başardık. Ve sanınm yaz sezonu boyunca benzer kıyafetler giyeceğiz. Nitekim yaz sezonu tiriltiril kumaşlar, dar kesimler ve beyaz tonları ile geliyor. 80'li yıllarda aldığınız dar kesim jeanler, yüksek belli pantolonlar bu kış oldukça işinize yaradı. Onümüzdeki kış sezonunda da bu kıyafetlere sıkça eliniz gidecek gibi gözüküyor. Hazır sezon indirimleri tüm hızıyla vitrinlere düşmüşken, bu bilgiler eşliğinde gelecek sene alışverişi yapabilirsiniz. Hem bu sene havaların değişiminden yararlanıp birkaç ay da ha giyebilirsiniz, hem de gelecek sene için ön çalışmanızı tamamlamış olursunuz. • Cumhuriyet DERGÎ* îmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına îlhan Selçuk Genel Yayın Yönetmeni: Ibrahim Yıldız Editör: Berat Günçıkan Görsel Yönetmen: Aynur Çolak Sorumlu Müdür: Mehmet Sucu Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncıhk AŞ Baskı: Ihlas Gazetecilik AŞ 29 Ekim Cad. No: 23 Yenibosna/lstanbul Idare Merkezi: Tiirkocağı Cad. No: 3941 Cağaloğlu, Pembe farklı tonlarıyla tam dört sezondur kadınların olduğu kadar erkeklerin de gözdesi. 34334 îstanbul. (0212) 512 05 05 Cumhuriyet Reklam (0212) 512 41 19/512 48 30 512 47 78 *Cumhurtyet Gazetesi'mn parastzpaıar ckıdır Yerehürelı yayın. cumdergi@cumhuriyet.com.tr