Catalog
                    Publication
                
                - Anneler Günü
 - Atatürk Kitapları
 - Babalar Günü
 - Bilgisayar
 - Bilim Teknik
 - Cumhuriyet
 - Cumhuriyet 19 Mayıs
 - Cumhuriyet 23 Nisan
 - Cumhuriyet Akademi
 - Cumhuriyet Akdeniz
 - Cumhuriyet Alışveriş
 - Cumhuriyet Almanya
 - Cumhuriyet Anadolu
 - Cumhuriyet Ankara
 - Cumhuriyet Büyük Taaruz
 - Cumhuriyet Cumartesi
 - Cumhuriyet Çevre
 - Cumhuriyet Ege
 - Cumhuriyet Eğitim
 - Cumhuriyet Emlak
 - Cumhuriyet Enerji
 - Cumhuriyet Festival
 - Cumhuriyet Gezi
 - Cumhuriyet Gurme
 - Cumhuriyet Haftasonu
 - Cumhuriyet İzmir
 - Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
 - Cumhuriyet Marmara
 - Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
 - Cumhuriyet Oto
 - Cumhuriyet Özel Ekler
 - Cumhuriyet Pazar
 - Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
 - Cumhuriyet Sokak
 - Cumhuriyet Spor
 - Cumhuriyet Strateji
 - Cumhuriyet Tarım
 - Cumhuriyet Yılbaşı
 - Çerçeve Eki
 - Çocuk Kitap
 - Dergi Eki
 - Ekonomi Eki
 - Eskişehir
 - Evleniyoruz
 - Güney Dogu
 - Kitap Eki
 - Özel Ekler
 - Özel Okullar
 - Sevgililer Günü
 - Siyaset Eki
 - Sürdürülebilir yaşam
 - Turizm Eki
 - Yerel Yönetimler
 
                        Years
                    
                    
                
                    Our Subscribers Can Login And Read Original Page
                    I Want To Register And Read The Whole Archive
                    I Want To Buy The Page
                
            
                KRESSMANN TAYLOR (19 AĞUSTOS 1903 / 14 TEMMUZ 1996)
Kötülüğe yazıyla karşı koymak: 
‘Adresi Bilinmiyor’
tarafından bu çılgınlığa 
FERDA FİDAN
sürüklenemezsin.” 
Büyük olasılıkla, bütün 
İKİ KADİM DOSTUN MEKTUPLARI!
yazışmalar polis tarafından 
Amerikalı Kathrine Kressmann Taylor (19 Ağustos 1903 / 14 
denetlendiği için Martin’in 
Temmuz 1996), tek bir yapıtla dünya edebiyatına adını yazdır-
Nazi propagandasına bağlan-
mayı başarmış ender yazarlardan biridir. 
mış gibi yaptığını umsa da 
1938’de yayımlanan Adresi Bilinmiyor adlı kısa romanı (ya 
çok geçmeden eski dostunun 
da uzun öyküsü), 12 Kasım 1932 ile 18 Mart 1934 tarihleri ara-
artık Hitler rejimine kayıtsız 
sında 40 yaşlarındaki Max ve Martin adlı iki arkadaşın birbiri-
şartsız biat etmiş olduğunu, 
lerine yazdıkları 19 mektuptan oluşur.
geri dönüşü olmayan karan-
Bu mektuplar aracılığıyla, İkinci Dünya Savaşı’nın eşiğinde 
lık bir yola sapmış olduğunu 
Almanya’nın nasıl yavaş yavaş totalitarizmin uçurumuna 
idrak edecektir. 
yuvarlandığını, bunun sonucu olarak iki dostun ilişkilerinin giderek 
gerginleştiğini ve engellenemez bir trajediye doğru gittiğini görürüz.
MARTIN: ‘EVET, BİZ 
Martin Schulse, eşi ve çocukları Almandır. Bekâr arkadaşı 
GADDARIZ’
Max Eisenstein, Alman kökenli bir Amerikan Yahudisidir. San 
Her türlü kuşkuyu Max’ın 
Francisco’da ortaklaşa kurdukları bir sanat galerisini işletirler. 
kafasından silmek ister gibi 
Birbirlerine derin bir dostlukla bağlıdırlar. Hatta Max’in kız 
18.8.1933 tarihli mektubunda 
kardeşi Griselle’in bir ara Martin’le duygusal bir ilişki yaşamış 
yani Hitler’in iktidara gelişin-
olduğunu öğreniriz. 
den 6.5 ay sonra Martin; dış-
1932’de Martin ailesiyle birlikte Almanya’ya geri döner ve 
lanan, ezilen, hunharca katle-
iki arkadaş düzenli olarak mektuplaşmaya başlarlar. İki kadim 
dilen masum insanları Alman 
dostun mektuplarıdır bunlar. 
toplumunu kemiren habis bir 
Ancak kısa sürede, Almanya’ya dönmüş olan Martin, Nazi 
tümöre benzeterek artık tüm 
propagandasının etkisi altına girmeye ve Yahudi dostuna karşı 
ruhuyla bağlandığı Nazi partisinin merhamet kavramıyla hiçbir ortadan kaldıran, marazi, salt bir fikre odaklanmış, ve hoşgörüsüzlüğü 
gittikçe soğuk bir tavır almaya başlayacaktır. 
ilişkisinin kalmadığını kıvançla ilan eder: insanlık dışı boyutlara ulaşan bir durum olduğunu ortaya koyar. 
“Kanseri ameliyatla yok eden bir cerrah aptalca bir duygu- Öykünün zihinlerden uzun süre silinmeyecek çarpıcı sonu ise 
DERİN YANILGILAR...
sallık gösterir mi hiç? Vicdan azabı duymadan, acımasızca vu- fanatizme karşı yazının ne denli güçlü bir direniş yolu oluşturduğunu 
İlk mektuptan itibaren, nasıl bir yanılgı içinde olduğunu 
rur neşteri. Evet, biz gaddarız.” ustalıkla gün ışığına çıkarır.
fark etmeksizin Max Eisenstein, Almanya’ya dönen arkadaşı 
İki arkadaşın mektuplarında ele aldıkları konular git gide 
Martin’i kutlar: “Dönüş yaptığın Almanya artık demokratik bir 
SAF KÖTÜLÜK NASIL BAŞLAR?
değişmiş, tartışmaları sertleşmiş, artık birbirlerini anlamaz 
ülke, harika bir siyasal özgürlüğün yerleştiği bir kültür diyarı.” 
Adresi Bilinmiyor başlangıçta pek önemli gözükmese 
hale gelmişlerdir. Sonunda Martin Schulse, Max’a artık bir 
Martin de aynı görüşü paylaşarak “Çok beğendiğim büyük 
de saf kötülüğün her zaman sadece şiddetle değil, aksine 
Yahudiyle yazışmasının imkânsız olduğunu söyleyerek ona bir 
bir liberal” diye tanımladığı Cumhurbaşkanı Hindenburg’a 
vurdumduymazlık, sessiz kalma içgüdüsü ve küçük tavizlerle 
daha yazmamasını ister.
övgüler dizer. 
de başladığını anlatır. 
Hitler’in adı ise ilk kez 1933’ün ocak ayında, şansölye 
Sıradan bir insanın kendini nasıl nefrete dayalı bir ideoloji-
YAPITI ‘BİR KADININ İMZASIYLA 
atanmasından kısa süre önce Max tarafından anılır: 
nin kollarına atabileceğini, en yakın dostuna ihanet edecek ve 
YAYINLAMAK İÇİN FAZLA GÜÇLÜ’ 
“Almanya’da büyük ihtimalle iktidara gelecek olan şu 
en kan|ı cinayetleri meşrulaştırmaya çalışacak kadar değişebile-
BULUNAN YAZAR: KRESSMAN TAYLOR!
Adolf Hitler de kim? Hakkında okuduklarım beni epey 
ceğini gösterir. 
Kathrine Kressmann Taylor evli, üç çocuk annesi bir 
endişelendiriyor.” 
Martin Schulse’nin temelde canavar ruhlu değil, uygar görünüşlü ve 
kadındır. Bazı gerçek mektuplardan esinlerek yazdığı öyküsü 
donanımlı bir birey olması, bize Nazizmin iktidara gelmesinde aydın 
editörü tarafından “Bir kadının imzasıyla yayınlamak için 
HATİP BİR FANATİĞİN GÜCÜ!
insanların da bir kesiminin önemli bir rol oynadığını hatırlatması 
fazla güçlü” bulunduğu için eşinin adı olan Kressmann Taylor 
Martin’in 25 Mart 1933 tarihli cevabında artık Hitler, Hin-
nedeniyle öyküyü daha da korkutucu bir hale getirir. 
imzasıyla Story Magazine’de yayımlanır. 
denburg tarafından şansölye atanmış, iktidarın iplerini topye-
Kendi ifadesine göre Kressmann Taylor, Max Schulse’nin 
Ve öylesine görülmemiş bir ilgiyle karşılanır ki dergi bir 
kün eline geçirmiştir, ama Martin’in ilk izlenimleri henüz ger-
dönüşümüyle Amerikan toplumunu uyarmaya çalışmış, 
hafta içinde tükenir ve okuyamayanlardan gelen inanılmaz 
çeklikten kopmamış olduğunu gösterir: 
fanatizmin yükselişi karşısında pasif kalmamaya davet ederek 
talep karşılanamaz. 
“Hitler’in Almanya için iyi bir şey olduğu sanıyorum ama 
tarafsızlık arzusunun başlı başına bir suç teşkil edebileceğini 
Yalnızca öykünün kısaltılmış bir versiyonu 3 milyon abonesi 
pek emin değilim” dedikten sonra şunları ekler: 
göstermek istemiştir. Kitapta dışsal bir anlatıcı olmadığından 
olan Reader’s Digest dergisinde yayımlanır. Film yapımcıları 
“O, ancak büyük bir hatip ve bir fanatiğin sahip olabilece-
hiçbir açık yorum yoktur ve olaylar salt iki karakterin yazdığı 
da kitabın yayın haklarını satın almak inanılmaz bir hareketlili-
ği bir güce sahip. Ancak merak ediyorum: Akıl sağlığı tama-
mektuplar üzerine örülmüştür. 
ğe geçmiş, İngiliz yayınevleri çoktan devreye girmiştir. 
men yerinde mi?”
Yazarın özellikle seçtiği bu dolaylı biçem güçlü bir gerçeklik 
Öykü kısa zamanda birçok dile çevrilir ve günümüze 
Ne var ki yazışmaları ilerledikçe, Max dostu Martin’in yavaş 
ve çarpıcı bir dramatik gerilim yaratır: 
kadar sürecek olan ünü yavaş yavaş tüm edebiyat dünyasına 
yavaş bu çekincelerinden sıyrılarak toplum üzerindeki baskısını 
Böylece okuyucu, karakterlerin gelişimine ve bir dostluk 
günden güne arttıran Naziler hakkında olumlu yorumlar yayılırken Almanya’da hemen yasaklanır. 
ilişkisinin iğrenç bir ihanete kadar giden dönüşümüne 
yapmaya başladığını gözlemler. Uzun yıllar sonra, 1995 yılında, Kressmann Taylor 91 yaşın-
doğrudan tanıklık etmiş olur. 
Martin, Yahudiler üzerinde başlatılan yasaklar ve dayken Story Press, toplama kamplarının serbest bırakılması-
Kressman Taylor, Nazi Almanya’sını bir edebi konu 
zulümlerden ilk günlerde belli belirsiz bir rahatsızlık duymuş nın 50. yıldönümü anısına Adresi Bilinmiyor’u yeniden yayım-
haline getiren ilk birkaç yazardan biridir. Avrupa’da savaş 
ama bu konuyu enine boyuna düşündükten sonra Almanya’nın ladığında, öykü yeni bir üne kavuşarak 20 dile çevrildi ve Fran-
çanlarının çalmaya başladığı 1938’de, ABD hâlâ tarafsız ülke 
sızca versiyonu 500 bin adet satarak yeni bir rekor kırmış oldu. 
menfaati ve gelişimi için kaçınılmaz bir politika olduğuna 
konumundayken Amerikan kamuoyunun çok ilerisinde cesur 
Almanya’da ise uzun sürmüş bir yasaklamadan sonra nihayet 
kesinlikle karar vermiştir. 
bir öngörü sergiler çünkü Hitler rejiminin oluşturduğu tehlikeyi 
2001’de yayımlandı. İbranice baskısı İsrail’de en çok satan 
ADIM ADIM IRKÇILIĞA SÜRÜKLENİŞ! meslektaşlarının büyük çoğunluğundan önce sezmiştir. 
kitaplar arasına girdi ve sahneye uyarlanarak aylarca kapalı 
Öyle ki Max’a şu cümleyi yazmaktan hiç utanç duymaz: Adresi Bilinmiyor, İkinci Dünya Savaşı’nın başlamasından 
gişe oynandı.
“Yahudi ırkı ona kucak açan her millet için açık bir yaradır.” bir yıl önce, Hitler rejiminin kısa süre sonra uygulamaya başla-
O kadar korkunçtur ki bu yorum, Max dostunun bunu FANATİZMİN ANATOMİSİ VE YAZININ GÜCÜ! yacağı korkunç katliamları toplumun henüz aklına bile getire-
samimiyetle ve kendi iradesiyle yazdığına inanmak istemez: Kressmann Taylor kısa olmasına karşın okuyucuyu derinden meyeceği bir tarihte yazılmış, sıradan insanların korkudan, kö-
rü körüne ya da fırsattan istifade nasıl insanlık dışı bir ideoloji-
“Sen liberal bir insansın, Martin (…) Biliyorum ki, ne kadar sarsan öyküsünde, Martin Schulse’nin kısa sürede meydana gelen 
güçlü olursa olsun, temelde ölümcül olan bir halk hareketi dönüşümü aracılığıyla fanatizmin, her türlü eleştirel düşünceyi ye biat ettiklerini anlatan vizyoner bir anlatıdır. 
n
6 21 Ağustos 2025
            
    
