Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Months
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
(2 HAZİRAN 1840 / 11 OCAK 1928)
Öncesiz zamanlar, kırsalın sesi ve
Thomas Hardy!
Viktorya döneminin kadın erkek ilişkileri, ahlaki ikiyüzlülük, derinlikli bölgesini öylesine incelikli resmeder ki uydurduğu köy ve
lirizm, yer yer tarih, en çok da İngiltere’nin taşra betimlemeleri... Ve
kasabaların adlarıyla birlikte tasarladığı bölgenin haritasını çıkarır.
bunların tümünü tek bir çatı altında toplayan usta bir romancı ve şair:
Ancak Güney İngiltere’nin sadece kır yaşamına sözcülük yapmaz Hardy.
Thomas Hardy (2 Haziran 1840 / 11 Ocak 1928).
Özellikle 1000’e yaklaşan şiirinde bireysel sorunlara ve ilk eşinin ölümü
Benliğinde iki Hardy yaşatan yazar, madalyonun bir yüzünde özellikle
sonrası travmalarına bolca değinse de devrinin trajedilerine ve yakın
ilk eşi Emma’nın ölümü üzerine yazdığı ağıt biçimde haykırışlar içeren
dönem dünya tarihine de tepkisiz kalmaz. Örneğin, 1912’de yazdığı
şiirleri dile getirirken diğer yüzünde yakın dönem Britanya toplum
“Titanik’in Kaybı Üzerine Dizeler”de, insanlığın teknolojik yeniliklerle
yapısındaki çürümüşlüğü, entrikaları ve yozlaşmayı tokat gibi çarpan
doğal dünyanın gücünü aşma girişimlerini eleştirir.
romanlardan duyurur.
“Taştaki Gölge” şiirinde, evinin yakınındaki Roma dönemi kalıntılarına
19. yüzyılın gelenekçi yapısından 20. yüzyıl modernitesine köprü olan
göndermede bulunur. “Hanedanlar” adlı yapıtında, Bonapart’ın İngiltere’yi
Hardy için doğduğu, fakir ve geri kalmış Dorset’teki taşra yaşamı,
işgal etmesinden duyduğu korkudan söz eder.
kentleşme ve endüstriyelleşme dönüşümlerinin hızlandığı bir
Hardy, yapıtlarında derinlikli kahramanlarına karşın olayları oldukça
dönemde yapıtları için önemli bir malzemedir.
melodramatik bir havada sunar. İçsel yolculuğunun ve düşsel
Hardy için belirli ölçüde taşralılık hissi paha biçilemezdir. Yapıtlarında
Wessex’in köylerinde ilerlenirken sahte ışıltıların içinde tuzaklar ve
kimi zaman yinelenen temalarla da olsa Dorset ile özdeşleşir. Dahası
Dorset’i düşünerek yarattığı düşsel Wessex geçici mutluluklarla dolu yaşantılar evrensel yazınında yerini alır.
rının egemen olduğu, erdemin “iffetli olmak” Gelenekler ile mutluluk arayışları arasındaki çatışmaları iş-
ile eş tutulduğu yıllarda yazılır ve toplumdaki lediği diğer romanı Çılgın Kalabalıktan Uzak (Çeviren: Nihal
egemen normları, sınıf sistemini, evliliği, di- Yeğinobalı / Can Yayınları), başlığını Thomas Gray’in “Bir
ni, cinselliği tartışmaya açar. Köy Mezarlığında Yazılan Ağıt” şiirinden alır.
İyiliğin kötülüğü sonsuza dek yok edemedi- Hardy, Gray’in şiirine göndermeler yaparak sanayileşmenin
ğinin bir kanıtı olarak yazılan Tess’te, kadın ve elinde yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmış kırsal kül-
türün sözcüsüdür bir kez daha. Romanda insanın doğal dün-
erkeğe uygulanan çifte ahlak standardına, din-
sel mezhepçiliğin büyümesine, Hıristiyan mit- yayla bağlantısının ve onu anlamasının önemi temalaştırılır.
tosundaki boşluklara ve pagan inancına kadar Güzel Bathsheba Everdene, miras kalan büyük ve bakım-
Z. DOĞAN KORELİ pek çok unsura dikkat çekilir ve anlatı, Tess’in sefil tükenişiyle sız çiftliği çekip çevirmek için Weatherbury köyüne gelir.
noktalanır. Suat Ertüzün, çevirisinde devrin toplumsal koşulla- İçgüdülerine göre hareket eden ve özgür ruhlu Bathsheba,
homas Hardy (2 Haziran 1840 / 11 Ocak 1928), ya- üç erkek; atılgan ama sorumsuz çavuş Troy, saplantılarının
rı ve eylemcileri sesini dilimizde de özgünce duyurmaktadır.
pıtlarında salt bir şair olarak değil, bir yazar olarak
Adsız Sansız Bir Jude’da da (Çeviren: Taciser Belge / İleti- tutsağı çiftçi William Boldwood, sadık ve becerikli Gabriel
T da merceğini toplumuna ve tarihine çevirir. 88 yıllık
şim Yayınları) karakterler olayları kendi ellerine alma beceri- Oak arasında bocalarken duygusal bir eğitimden geçecektir.
yaşamı boyunca Birinci Dünya Savaşı da dahil olmak üzere
sinden mahrumdur; çaresiz, güçsüz ve kaderlerinin tutsağı ha- Nihal Yeğinobalı’nın başarılı çevirisiyle yayımlanan ro-
tanık olduğu çok fazla çalkantı, kaos ve sıkıntı karamsar ruh
line getirilmiştir. Roman acıklı bir ilişkiyi konu etmesinin yanı manda üzüntü, hayal kırıklığı, trajedi, neşe ve mizah iç içedir.
dünyasını tetiklemeye yeter ve bu kasvetli durum tüm anla- sıra sıkışmış bir varoluşun hatta varolamayışın öyküsü olarak Hardy, Orman Sakinleri’nde (Çeviren: Taciser Belge /
tılarına bir gölge gibi çöker.
Hardy’nin belki de en sert, en ümitsiz, en etkileyici yapıtıdır. İletişim Yayınları) ise bir orman köyünde yaşayan Grace
19. yüzyıldan 20. yüzyılın ilk yarısına gelişen yazınında, ar- Melbury ile ona ilgi duyan fakir ve eğitimsiz Giles Winter-
Akademiye girme hayalini, yoksulluk ve üniversite yet-
tan makineleşmeyle kırsalın geleneksel değerlerinin kaybolu- kililerinin umursamazlığı yüzünden gerçekleştiremeyen taş borne yerine babası tarafından baskıyla evlendirildiği Dok-
şunun senkronize işlendiği bir zamanı ve insan çaresizliğine
ustası Jude Fawley, mutluluğu kuzeni Sue’da aramaya ça- tor Edred Fitzpiers arasındaki ilişkiyi konu edinir.
yansımalarını imler. Kırsaldaki kabulleniş ve elindekiyle ye- lışır. Başarısız evlilikler yaşamış bu iki karakterin sınıfla- Ne var ki kırsal yaşamın âdetlerine ayak uydurmakta zor-
tinme anlayışından doğan sadelik ve kader olgularına eğilir.
ra, topluma ve çağa kafa tutan kenetlenişi, iç burkan bir olay lanan Fitzpiers, eşine ihanet edip Felice ile flört etmeye baş-
Karakterlerini yazgıya boyun eğme teslimiyetinde kimlik- sonunda çözülecektir. lar. Bu kaçamak köydeki sosyal yaşamın dengesini bozacaktır.
lendirir ve onları yaşamlarını biçimlendiren güçlerden kaçmak Taşralı olmayı ardında bırakamayan bir adamın hikâyesi Hardy, anlatı boyunca hemen her yapıtında ısrarla ele al-
için mücadeleye sokmaz. Örneğin Tess’te (Çeviren Suat Er-
olarak en kişisel Hardy romanı denebilecek Adsız Sansız Bir dığı evlilik, ihanet, hastalık ve ölüm temalarını doğaya özgü
tüzün / Can Yayınları) romanında, fakir köylü kızı Tess’i so- Jude, modern dünyanın kırsal İngiltere’nin eteklerinde gezin- unutulmaz sesler, görüntüler ve renklerle bezeyerek insan
runlarla savaştırmaz ve başkalarının eylemlerine kurban eder.
diği dönemin bir anlatısı olarak bir sosyal tarih yapıtıdır da. doğasının kırılganlığını burada da somutlamaya çalışır.
1891’de yayımlandığında konusunun ağırlığı nedeniy- Romanın pek çok Hardy yapıtında da işlenen ve Jude’da Fitzpiers’in ihaneti ve sadakatsizliği, salt kalp kırıklığıy-
le eleştirmenlerce bir süre dışlanan bu romanında, bir taraf- apaçık şekilde ortaya konulan dini inanç ve gelenek eleşti- la değil toplumsal statüde yer edinebilmek için yapılan ileti-
ta kendisini bekleyen acıklı sona karşı yalnız ve savunma- şimsiz ve yanlış evliliklerin ürkütücü yankısıyla sona erer.
risi, cinsel ilişkileri ve evlilik kurumunu ele alış biçimi Vik-
sız genç kadın Tess Durbeyfield’in yaşamı çerçevelenirken torya dönemi İngiltere’sini sarsar; yazarın romancılık kari- Bu noktada Hardy, dokunaklı bir soru da ortaya atar:
diğer yanda Viktorya döneminin katı cinsellik anlayışına yerinin de sonunu getirip yeniden lirik duygular içinde kay- Toplumsal hiyerarşide yer edinebilmek için yapılan duygu-
önemli bir eleştiri de getirilir. Roman, keskin ahlak kuralla- bolduğu dizelere yönelmesine neden olur. sal fedakârlıklar, gerçekten mutluluk getirebilir mi?
n
6 9 Ocak 2025