10 Ocak 2025 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

MERHABA u hafta kapağımızda üç büyük usta ile selamlıyoruz sizleri. B İlki, 19. yüzyılın gelenekçi yapısın- dan 20. yüzyıl modernitesine köprü kurmuş, Britanya toplum yapısındaki çürümüşlüğü, entrikaları ve ilişkilerde- ki yozlaşmayı tokat gibi çarpan yapıtlarla Yayın pazarı, yazınsal onur… duyurmuş romancı ve şair Thomas Hardy (2 Haziran 1840 / 11 Ocak 1928). Anısına Yazınsal birikim, duyarlık, sağduyu derken bunların yazınsal bilinç, onur temelinde salt yazara özgü saygıyla... Z. Doğan Koreli’nin yazısı... tutumlar halinde alınması olası mı? Evet, yüksek içgücüne sahip taşıyıcılık yaptığını biliyoruz yazarın, “Şiir dil işidir. Dilde yangınlar yaratmak sanatı… Türkçe bilenin işi rast gider” tamam, ne ki tüm zamanlarda birey insan kalması değil midir ona bu niteliği kazandıran. demiş, “Şair, şiir yazan kimse demek değil onun ötesinde bir varlık. Şair, bu tavırdır ve şiirinin de üstünde bir yerdedir” ünel’deki Metro Han’da Cumhuriyet- demiş, şiiri yaşamla, aşkla, toplumsal so- İBB işbirliğiyle gerçekleştirilen söyle- runlarla yoğuran öncü şair Cemal Süreya T şide sıra karşılıklı konuşmalara kaydı- (1931 / 9 Ocak 1990). Anısına saygıyla... ğında Cafer Hergünsel, “Yazar yazarı oku- Öner Yağcı’nın yazısı... muyor” deyiverdi birden. Sırtım ürperme- di değil ama şaşırmadım da. Tüm romanlarında Doğu-Batı sentezini Oktay Akbal yaklaşımıyla küçük harf- savunmuş, tutkulu aşklarıyla idealize et- lerle içlenip şikâyet ediyormuş görünse tiği, kendi ruhunun yansımalarını da taşı- de dünyayla barışıklık içinde hep sev- yan kadın karakterlerini güçlü, etkin tipler giyi dillendiren bir öykücü Cafer. Onun olarak yüceltmiş, yazdıklarıyla Türk femi- Emirgân’ın Muhteşem Kadınları’ndaki nizminin öncüsü kabul edilmiş Cumhuri- (Artshop, 2023) satırları da içindeki bu yet tarihimizin en önemli romancılarından yangını ele veriyor bir bakıma: Halide Edib Adıvar (1884 / 9 Ocak 1964). “İnsanlar takdir duygusundan uzak, ba- Anısına saygıyla... Öner Yağcı’nın yazısı... şarıları gizlemekte mahir ve kurnazdır, kıs- yazarı yazar yapan duyguya, yazınsal onura geçebiliriz pekâlâ. Üçüncü sayfamızda, “Yazınsal birikim, kançlık had safhadadır. Birbirimizin kuyusunu kazarız, yakın- Muhsin Beylerden Aziz Bey’e göz atılırken Muhsin Bey- duyarlık, sağduyu derken bunların yazın- larımızın başarısını küçümseriz, yok sayarız. Kibir ve ego ta- Ali Nazik ilişkisi “yazınsal onur” için, “onursal yaralanma”yı sal bilinç, onur temelinde salt yazara özgü van yapmıştır.” (7) kesitleyen odaklamasıyla buna dönük içten, sıcak bir eğre- tutumlar halinde alınması olası mı? Evet, tileme bağlamında alınabilir pekâlâ. yüksek içgücüne sahip taşıyıcılık yaptığı- YAZARLAR, KİTAPLAR… René Èeetiemble’ın Güzin Dino’nun yapıtında “ön roman” nı biliyoruz yazarın, tamam, ne ki tüm za- Ona göre yazarlar, salt yazdıklarını okuyor demek. Şükür, nitelemesiyle kaleme aldığı “Önsöz”de, söz konusu döne- manlarda birey insan kalması değil midir kendi payıma böylesi yazarlardan değilim, herkesi okuyorum. min toplumsal yapısında yazarların yaşadığı “hayal kırıklığı”, ona bu niteliği kazandıran” görüşünü irde- Okurluk, donmuş edim değil tabii. Anadilde ya da özgün dil- “küçük düşme” duygusu nedeniyle, asıl “Kemal Atatürk’ün lediği yapıtlar eşliğinde açımladığı “Yayın lerinde veya çeviriler yoluyla adları öne çıkmış yazarları bel- zamanında gelişecek olan yazının başlangıcı sayılabilecek pazarı, yazınsal onur…” başlıklı yazısıyla leyip okuma defterini onlarla açıp kapamak hele hiç değil. gerçek romanın ortaya çıkması”nı “beklemek gerekeceği”ni M. Sadık Aslankara yer alıyor. Ücrada “iki taş arasında bir sap gelincik” duruşuyla yeni vurgular. Oryantalistler de bundan pay çıkarabilir. bir yazarın aşkla yazdığı şiir-öyküyü de okuyabiliyor musu- Öner Yağcı, “Selam” şiirinde, “Edirne’den Atlantik’e kadar/ Bütün ülkeleri gezdim/ nuz, işte o zaman “yazar” derim size. ALIMLANAN SANAT YAPITI PAZARLANAN Yazılarımın telifini alıyorum, telif gelirimin kat kat üzerinde de Yüreği senden zengin/ Sofrası senden fa- KİTAP NESNESİ… kir/ Tek ülke görmedim/ Benim çileli hal- kitap satın alıyorum. Yazar, en başta bu gerçekliği sindirmeli. Öykü-romanda son birkaç yıl içinde tek ya da çoklu ör- Kimileri kitap “yürütebilir”, söz gelimi Ergin Yıldızoğlu’nun kım/ Öksüz memleketim” diyen, yaşama nekle dosyaların katıldığı yarışmalarda üstlendiğim seçici Bir Günün İkinci Yarısı’nda (Cumhuriyet Kitapları, 2024), Z, sevincinin, içtenliğin, iyimserliğin, aşkın, kurul üyeliği sürecinde, yayımlanmaya hazır yüzlerce, belki 1970’ler sonunda kitap yürütünce sevgilisi, “keşke öbürünü de kat kat fazlasıyla dosya akışı olduğunu gözledim. yurt ve doğa sevgisinin, insancıllığın yazarı de çalsaydın” der (74; Ergin’in yapıtına gelecek yazıda ge- Necati Cumalı’yı (13 Ocak 1921 / 10 Ocak Seçici kurula sunulanlarınsa neredeyse hepsinin yayımla- nişçe yer açacağım). nabilirlik niteliği taşıdığını da. 2001) merceğe alıyor. Anısına saygıyla... Ben hiç kitap yürütmedim ama kitapçılara çok borçlu kal- Dosyalara, kitaplara dönelim biz. Yüzler değil belki binler- Rafet Erdem, Rifat Esen ile Muazzez İlmi- dım. Söz gelimi Ankara’da dostum Haluk Erdost işi bıraktı, ce diyerek anabileceğimiz dosyaların yazarları yıl boyunca ye Çığ’ın önsözüyle yayımlanan incelemesi ama benim borcum baki, duruyor. kendileri için ne kadar kitap gideri öngörüyor, olaya bir de İkinci Vatan: Genç Cumhuriyet’e Sığınanlar Şunu da eklemeliyim; ben alımlayıcı okurum, tüketi- bu açıdan bakalım, ben kitap satın almayayım ama kitabım (1933-1953) - Derin İz Bırakan Mülteci Bi- ci okur değil. Bu nedenle okuduğum sanat yapıtının, diye- yayımlansın, satılsın düşüncesi kapkaççı eğilim değilse ne? lim, Sanat ve Kültür İnsanları’nı konuşuyor. lim öykü-romanın kitap nesnesi bağlamında tecimsel yerini Kitap yayımlamak kolaylaştı belki ama büyük bir pazar Dr. Ali Tigrel, Rifat Esen’in kitabını de- bilemem, kitap satarmış satmazmış ilgilendirmez beni. Bu da çıktı ortaya bu yolla. Oysa satın aldığımız öykü-roman ğerlendiriyor. nesnelerin tüketicisi de gofret okurdur, o kadar. kitapları tartışabilmeliyiz. Üzerine düşünce üretip yazılar ka- Doç. Dr. Emre Demir, Umutcan Polat’ın, “Tiyatro patronluğu” yaptığım dönemde çıkardığım hiçbir leme getirebilmeliyiz. Yazınsal onur bunu gerektiriyor. büyük siyasal devrimlerin birbirlerini han- oyun için kazanır, kazanmaz kaygısı gütmedim. Her çıkardı- Nitekim yayın yönetmenimiz Gamze Akdemir’le “Kitaplar gi yönlerden etkilediklerini ve aralarındaki Adası”nın 2025 akışı için aramızda konuşurken üçüncü say- ğım oyunda battım, ama batmaktan asla vazgeçmedim. Öyle etkileşimi araştırdığı, Cumhuriyetin aydın- ya tiyatronun da tiyatral onuru vardır ama değil mi? faya girenlerin “denemeleştiri” boyutunda kalsa da ötekilerin lık gençlerinin tarihi gerçekleri öğrenmeleri Elbette yazarın da her insan varlığın taşıması gereken bir hiç değilse ayda bir “eleştirel” açıdan doygun yazılar olmasının açısından ışık olacak çalışması Karşılaştır- yazınımız açısından da yarar getireceği kanısında buluştuk. öznel onuru olacaktır, ancak yazınsal onur bunun ötesinde malı Devrimler Tarihi’ni inceliyor. O halde haydi 2025 yazılarına, “Kitaplar Adası”nın yirmi farklı katmanlarıyla bu dar yazıya sığamayacak felsefesel Y. Bekir Yurdakul, Behiç Ak’ın ağır keder- derinlik de bekler bizden, gelin burada bırakalım hadi. ikinci yılına… lerimizi, sıkıntılı ve durağan hallerimizi, so- Yazınsal onur, düş kırıklığıyla iç içe yaşanabilir ama bunun AÇIK TEŞEKKÜR: runlarımızı sakinlik ve yalınlıkla ortaya se- yol açtığı geri çekiliş değildir hiçbir zaman, yenilgilere karşın Öykü-roman, kitaplarımı yirmi yıl (2001-2019) boyunca rerken kentin boğucu beton odalarının kar- apaçık direniş, savaşım içerir, bu temelden soyutlanamaz. yayımlayan Can Yayınları’yla ilişkimizi karşılıklı noktaladık. şısına kırların yeşilini, köyün dinginliğini ve Söz gelimi hikâye geçişleri bağlamında tuşlara dokunur- Dünden bugüne Can’da kitaplarıma emek veren yönetsel imecesini koyduğu neşeli romanı Bülbül- casına Recaizade Mahmut Ekrem’in Muhsin Bey yahut Şair- birime, yazın-yayın emekçilerine teşekkür ediyorum. lerin Şarkı Söylediği Yer’i merceğe alıyor. liğin Hazin Bir Neticesi’nden (1889) Yavuz Turgul’un Muhsin Bey’ine (1987), Ayfer Tunç’un Aziz Bey Hadisesi’ne (2000), bü- Vitrindekiler ve Mustafa Başaran’ın hazır- www.sadikaslankara.com, her perşembe öykü-roman, tün bunların eşliğinde insanı insan yapan duygudan sıçrayıp ladığı Bulmaca ile de düşün trafiği sürüyor! tiyatro, belgesel alanlarında güncellenerek sürüyor. İyi okumalar... lİmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına: Alev Coşkun l Yayın Yönetmeni: Gamze Akdemir l Tasarım: Bahadır Aktaş l Sorumlu Müdür: Betül Berişe l Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ l İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişli- İstanbul l Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64 l Uets: 25999 - 15079 - 37611 l Reklam Genel Müdürü: Evsun Sinem Alkan l Reklam Rezervasyon: Tel: 0 (212) 343 72 74 Mail: reklam@cumhuriyet.com.tr l Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. AŞ, Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No: KITAP 11A/41 Bahçelievler - İSTANBUL. l Yerel süreli yayın l Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear