22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

(13 NİSAN 1914 / 14 KASIM 1950) Orhan Veli: Yaşamını şiire, şiiri yaşamına uyduran bir ‘Garip’ şair! Anlatamıyorum, Ayrılış, Bedava Yaşıyoruz, Birdenbire, Giderayak, Gün Olur, Harbe Giden, Hayat Böyle Zaten, Hürriyete Doğru, İstanbul’u Dinliyorum, İstanbul Türküsü, Macera gibi şiirlerini şarkı olarak dinlediğimiz, yaşam biçimiyle ve şiirleriyle yeni bir şair tipi yaratan Orhan Veli Kanık (13 Nisan 1914 / 14 Kasım 1950), Garip’le bir fırtına estirdi: Garip / Şiir Hakkında Düşünceler ve Melih Cevdet, Oktay Rifat, Orhan Veli’den Seçilmiş Şiirler (1941). Orhan Veli’nin, Garip’e yazdığı önsöz, şiirimizde büyük etkisi olacak olan bir akımın çıkış bildirgesi olarak kabul edildi. Garip akımının şiir anlayışını aktaran bu önsözle Nâzım Hikmet’in konu, anlatım, biçim özelliklerini tümüyle değiştiren, yeni bir anlayışla yepyeni bir şiirsel yapı kurmasından sonra şiirimizde bir büyük yenilik daha gerçekleştirilmiş oluyordu. “Sizin için insan kardeşlerim,/ Her şey sizin için…” diyen Orhan Veli’yi alkışlarla anıyorum. ÖNER YAĞCI ORHAN VELİ: ‘YENİ BİR ZEVKE ANCAK YENİ YOLLARLA, YENİ VASITALARLA VARILIR!’ Yaşam biçimiyle ve şiirleriyle yeni bir şair tipi yara- tan, Garip’le bir fırtına estiren Orhan Veli Kanık’ın (13 Nisan 1914 / 14 Kasım 1950), Garip / Şiir Hakkın- da Düşünceler ve Melih Cevdet, Oktay Rifat, Orhan Veli’den Seçilmiş Şiirler’e (1941) yazdığı önsöz, şiiri- mizde büyük etkisi olacak olan bir akımın çıkış bildirge- si olarak kabul edildi. Bildirgede “Şiir, yani söz söyleme sanatı, geçmiş asırlar içinde büyük değişikliklere uğramış ve en sonun- da bugünkü noktaya gelmiştir (…) Bugüne kadar bur- juvazinin malı olmaktan, yüksek sanayi devriminin baş- lamasından evvel de dinin ve feodal zümrenin köleliği- ni yapmaktan başka hiçbir işe yaramamış olan şiirde bu değişmeyen taraf; ‘müreffeh sınıfların zevkine hitap et- Ankara Erkek Lisesi -Orhan Veli soldan ikinci sırada-1929 miş olmak’ şeklinde tecelli ediyor” deniyor ve akım ken- dini tanımlıyordu: anlayışa şiddetle karşı çıkış vardı: “Şiirde hücum edilme- Güzel, Sokakta Giderken, Güzel Havalar, Birdenbire…), “Yeni şiirin istinat edeceği (dayanacağı) zevk, artık ekal- si lazım geldiğine inandığımız zihniyetlerden biri de mıs- Cımbızlı Şiir, Vatan İçin, Bedava gibi şiirlerinde toplumsal liyeti (azınlığı) teşkil eden o sınıfın zevki değildir. Bugün- racı zihniyettir... Şiir öyle bir bütündür ki, bütünlüğünün eleştiriyi ironik söylemiyle gerçekleştirdi: “Neler yapmadık kü dünyayı dolduran insanlar, yaşamak hakkını mütemadi farkında bile olunmaz... Yüz kelimelik bir şiirde yüz tane şu vatan için!/ Kimimiz öldük;/ Kimimiz nutuk söyledik.” bir didişmenin sonunda bulmaktadır. Her şey gibi şiir de güzellik arayan insan vardır. Halbuki bin kelimelik bir şi- Dedikodu, Söz, Şanolu Şiir, Sereserpe, “Birincisi o ince- onların hakkıdır ve onların zevkine hitap edecektir... Ye- ir bile bir tek güzellik için yazılır.” cik, o dal gibi kız,/ Şimdi galiba bir tüccar karısı./ Ne ka- ni bir zevke ancak yeni yollarla, yeni vasıtalarla varılır.” Bildirinin son bölümünde, “Eskiye ait olan herşeyin, dar şişmanlamıştır kim bilir./ Ama yine de görmeyi çok is- herşeyden evvel de şairanenin aleyhinde bulunmak lazım- terim,/ Kolay mı? İlk göz ağrısı” dizeleriyle başlayan Aşk UYAK VE ÖLÇÜNÜN YERİNE ‘AHENK’ dır” denilerek “şiirsellik” (bildirinin deyişiyle “şairane- Resmigeçidi gibi şiirlerinde aşk ve cinselliği, Ağaç, Kuş Garip akımı, nazmın temel unsurları olan uyak ve öl- lik”) eleştiriliyordu. ve Bulut, Rüya, Robenson gibi şiirlerinde çocukluğu işledi. çünün yerine “ahenk”i kabul ediyordu: “Bir şiirde eğer Orhan Veli, bu fırtınayı daha sonraki yıllarda yayımla- Bizim Gibi, Tereyağı, Gangster, Harbe Giden gibi şiir- takdir edilmesi lazım gelen bir ahenk mevcutsa, onu te- dığı Vazgeçemediğim, Destan Gibi, Yenisi, Karşı adlı ki- lerinde savaş karşıtlığı vardı: “Harbe giden sarı saçlı ço- min eden vezin veya kafiye değildir. O ahenk, vezinle ka- taplarında da sürdürdü ve her şeyin şiire konu olabileceği cuk!/ Gene böyle güzel dön;/ Dudaklarında deniz kokusu,/ fiyenin haricinde ve vezinle kafiyeye rağmen mevcuttur.” düşüncesini hayata geçirdi (Tüm şiirleri ölümünden son- Kirpiklerinde tuz;/ Harbe giden sarı saçlı çocuk!” “Anane, şiiri nazım dediğimiz bir çerçeve içinde muha- ra bir araya getirildi: Bütün Şiirleri, 1951). Şiirlerinde yoğun olarak yolculuk gözlemlerini (“Gemliğe faza etmiştir” diyerek bu çerçeveye, geleneklere karşı çı- doğru Denizi göreceksin; Sakın şaşırma!”) ve İstanbul’un kıyordu: “Tarihin beğenerek andığı insanlar daima dö- ŞİİR DİLİNİ KONUŞMA DİLİNE YAKLAŞTIRDI VE insanlarını yazdı. nüm noktasında bulunanlardır. Onlar bir anane yıkıp ye- ‘SIRADAN İNSAN’I ŞİİRİNE ÖZNE YAPTI! ni bir anane kurarlar.” Şiir dilini konuşma diline yaklaştırdı ve “sıradan insan”ı DÜZYAZILARI VE ÖYKÜLERİYLE ORHAN KEMAL! şiirine özne yaptı. “Pencere, en iyisi pencere;/ Geçen kuş- Şiirlerinin yanı sıra düzyazılarını da sunduğu Yaprak ŞİİRİ HUDUTTAN KURTARMAK! ları görürsün hiç olmazsa;/ Dört duvarı göreceğine” (Pen- (1 Ocak 1949-1 Haziran 1950) dergisini 28 sayı yayım- Akımın “yeni şiir”inde “Şiiri huduttan kurtarmak bize cere) diyen Orhan Veli, yaşama sevincini yazdı (Ne Kadar layan Orhan Veli’nin 36 yıllık yaşamından geriye nasip oldu” denilerek edebiyattaki sınırlamalara ve dizeci >> 4 14 Kasım 2024
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear