22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Çocuk edebiyatı metinlerinde ‘suç, günah ve arınma’nın alımlanması... Çocuk, tarih boyunca kimi zaman kurtulunması gereken bir nesne; kimi zaman ise geleceğin üzerine kurulduğu bir varlık; kimi zaman da -ki çok azdır- kendine özgü bir özne olarak ele alınmıştır. Geçmişten günümüze çocuk eğitiminde kullanılan bu metinlere yansıyan temel anlayış eşitlikçi metinler hariç, iki ana başlık altında ele alınabilir: Günah ve suç. Günümüz gerçeğinde bu edebiyat ve eğitim anlayışı yerini eşitlikçi anlayışa bırakmış çocuk hayatın öznesi olarak suçlu değil sorumlu bir varlık olarak ele alınmaya başlamıştır. “Çocuk, yetişkinlerin nesnesi değil, hayatın ve günahı öğrenirler ve cennetten kovulurlar. Öte yan- meye karşı çıkar, doğaya dönüşü ve Tanrıya sığınma- edebiyatın öznesidir.” dan bu onların yaşamı öğrenmesinin de başlangıcı- yı öne çıkarır. Pinokyo ise her ne kadar Hıristiyan ah- N. Neydim dır. Cennete dönüşün (ya da dönemeyişin) elbette lak anlayışını yansıtıyor olsa da asıl olarak moderni- bir bedeli olacaktır. tenin bir insanı nasıl oluşturduğunu anlatır, suçluluk ocuk, tarih boyunca kimi zaman kurtulunma- Cinselliğin, bedenin farkedilmesinin günah oluşu çocuk duygusu en çok hesaplaşılan konudur. Bu çerçeve- sı gereken bir nesne, kimi zaman ise geleceğin algısının da buna koşut olarak oluşmasının nedenidir. de sembolik kitaptır. Ç üzerine kurulduğu bir varlık, kimi zaman da -ki Çocuk, toplum içerisinde korku verici bir varlık, hatta Madonna’nın yazdığı Bay Peabody’nin Elmala- çok azdır- kendine özgü bir özne olarak ele alınmıştır. bir günah ürünü olarak ele alınmaktadır. Aziz Augustin’in rı kitabı suçluluk duygusunun nasıl korkunç biçimde Dinin egemen olduğu metinler günah duygusunu öne şu sözleri bunu kanıtlar niteliktedir: “Günahla tohumum yüklenebileceğinin ilginç bir örneğidir. çıkarırken klasik modernist metinler 19. yüzyılda baş- atıldı günahla annem beni karnında taşıdı o halde ne- Peabody, bir kasabada spor öğretmenidir. Çocuk- layan süreçte suçluluk duygusunu öne çıkarılmışlardır. rede ve ne zaman masum oldum Sör?” larla yaptığı antrenman sonrası eve giderken manavın İki ana paradigmada belirginleşen bu anlayışlar, ço- Bu açıdan bakıldığında çocuk eğitimine nasıl yak- önünden geçer ve bir elma alarak yoluna devam eder. cuğa dönük ürettikleri edebiyatta ona dönük bakış açı- laşıldığı konusunda bir fikir de kendiliğinden ortaya Çocuklardan biri buna tanık olur ve bunu arkadaşla- larını kimi zaman açık, kimi zaman da örtülü biçimde çıkmaktadır. “Sadece doğuşumuzda değil, çocukluk rıyla, arkadaşları da aileleri ile paylaşır ve Peabody yansıtmışlardır. Bunlar, dinsel metinler; klasik modern dönemimizde de, akıldan, konuşma ve düşünme ye- hırsız olarak suçlanır ve ötekileştirilir. Sonunda duru- metinler ve 1960’lardan bu yana ortaya çıkan eşitlikçi teneğinden yoksun hayvanlar gibiyiz.” S. F. Sales mu öğrenen Peabody gerçeği öğrencileri ile paylaşır. metinler olarak yayın dünyasında yer almıştır. “Çocukluk hali ölüm olayından sonra insan doğa- Ama olay burada bitmez. Peabody olayı başlatan Geçmişten günümüze çocuk eğitiminde kullanılan sının en iğrenç ve aşağılık halidir.” Berulle (Bkz. Ba- öğrenciyi sahaya çağırır ve ona verdiği kuştüyü do- bu metinlere yansıyan temel anlayış eşitlikçi metinler dinter s. 41) lu yastığı havaya savurarak tüyleri etrafa dağıtmasını hariç, iki ana başlık altında ele alınabilir: Günah ve suç. Bu tanımlamaların ortaya koyduğu çocuğa dönük ister. Ardından Peabody çocuktan etrafa dağılan tüm eğitim de elbette onu bir an önce çocukluktan, yani tüyleri toplamasını ister. Elbette bu imkânsızdır. Pea- GÜNAHIN METİNLERE YANSIMA SİSTEMATİĞİ günahtan, yani suçtan ve de kötülüklerden kurtara- body çocuğa asla düzelmeyecek ve geri dönüşü ol- Bunu basit olarak şöyle kurgulayabiliriz. Özellikle cak bir eğitim olmalıdır. Aşağıdaki metinleri bizdeki mayan suçluluk duygusunu yüklemiştir. çocuğa dönük olarak bakarsak, çocuğun herhangi bazı modernistler hâlâ dini bir metin olarak tanımla- bir eylemi günah olarak tanımlanabilir. Bunu, çocuk SONUÇ masa da Batı’da böyle kategorize edildiği gerçektir. ya kendi öğrenmişliğinden yola çıkarak yapar ya da Tarihsel süreçte sözlü ya da yazılı metinlere baktı- biri ona hatırlatır. Çocuk bundan pişmanlık duyabilir. POLLYANNA, KÜÇÜK KADINLAR, HEIDI… ğımızda bu metinlere çeşitli dinsel ve ideolojik anla- Ona tövbe etmesi söylenir ya da kendisi yapar. Son yışların yansıdığını görürüz. Çocuk bedenine saklanmış bir melektir Pollyanna. aşamada çocuk hidayete erer. Gerçek bir çocuk olsa onun yaptığı saflığı kesinlikle Bu metinlerde en çok dikkati çeken özelliklerden biri günah, hata, yanlış olarak tanımlayabileceğimiz yapmaz. Yaparsa bile günah diyerek bastırılır. SUÇUN METİNLERE YANSIMA SİSTEMATİĞİ davranışları gerçekleştirenlerin beş aşamalı bir süreç- Pollyanna ideal kadını yaratma projesidir ve elbette bu Günah, modernitede suça dönüşür ve dünyevileş- ten geçerek olay örgüsünü tamamladıklarını görürüz. kadın sadece itaat eden, sabreden, bekleyen kadındır. tirilir ancak dinin etkisi burada da kendini gösterir ve “Günah işleme, farkına varma, pişmanlık, tövbe, hi- eşdeğerlilikler (benzerlik de olabilir) ortaya çıkar. Bir Küçük Kadınlar’da dört kız kardeşin baba kutsallığı- dayete erme” olarak tanımladığımız bu süreç çoğun- na saygı çerçevesinde ona layık kadınlar olma çaba- çocuğun eylemi suç olarak tanımlanır; ya çocuk bu- lukla dinsel anlayış içeren metinlerde yer almaktadır. nun farkına varmıştır ya da onu denetleyenler (yaka- sını görürüz. Kızlar beklenen kadın tipini kendilerinde “Suç işleme, suçun farkına varma, pişmanlık ve af lanma); çocuk yaptıklarından pişman olabilir, affedi- oluşturmaya çalışırken daha özgürlükçü davranan Jo- dileme, ceza ve eğitim, insanlaşma” olarak ele alabi- lebilir ya da bu eylem cezalandırılır. Cezalandırma sü- sepfin, Jo adlandırmasıyla erkeksileştirilerek aşağılanır. leceğimiz ikinci anlayış ise suçu dünyevileştirmiş ve recinde yeniden eğitimden geçer. Sonuçta iyi bir in- Heidi, modernleşmeye romantik tepkidir ve kentleş- ondan arınma sürecini insan san ortaya çıkar. ve yurttaş yaratma anlayışına İLK GÜNAH: ELMAYI oturtmuştur. YEME (CİNSELLİK) VE Bu, “modernite”nin temel ÇOCUĞA ETKİSİ görüşü olarak ortaya çıkar. Cennet bahçesinde her Genelde baktığımızda ben- meyveyi yemeye izinli olan zerlikler içeren bu anlayışlar Adem ve Havva’nın, yalnızca hedef olarak ayrılırlar. bir tek ağacın meyvelerinden Günümüz gerçeğinde bu ede- yemesi yasaktır. Ancak bu ya- biyat ve eğitim anlayışı yerini sağı yılan kılığına giren şeyta- eşitlikçi anlayışa bırakmış ço- nın kışkırtmasıyla delen Adem cuk, hayatın öznesi olarak suç- ve Havva iyi ve kötüyü, çıp- lu değil sorumlu bir varlık ola- laklığı, utanmayı dolayısıyla rak ele alınmaya başlamıştır. n 6 13 Nisan 2023
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear