05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

hışırtısı bir cümle/ Her cümle allı yeşilli giysisi- ARAYIŞIN, DURUŞUN, BAKIŞIN, nin pulu/ Gümüşe ve gölgeye verilmiş söz/ De- DİNELMENİN ŞİİRİ! di ve yaprak döker oldu Çingene”. Onun şu dizelerini, nicedir sonladığım Kim- Toplumun yaşadığı anafora bakışın şiiridir onun- siz, Kimsesiz romanımın girişine epigraf olarak kisi. Getirdiği tanıklık yaşanan akıl tutulmasının alıyorum: “Nehirle dağ arasında bir yerdesin/ labirentlerinde gezindirir bizi. “Unutma, hatırla” Aklın karıncalanıyor bir ona/ Bir ötekine baka- dercesine sesini yükseltir kimi kez de: durarak/ Zaman işte; ince, kıvrak bıçak/ Göv- “Ezberlediğin bu hayat nedir ki/ Bakakalmak dene ve anılarına işleyen”. yitirdiklerine/ Orada öylece ahrazlaşarak”. Romanımın kahramanının onun bu şiirlerini okumasını isterdim. Telli’nin kuşağından biriy- TUTUNDUKLARIMIZ VE di anlattığım “kahraman”. Onun sözünün / ta- SAVRULDUKLARIMIZ nıklığının yurdundan geliyordu. Yaşanan “çağ Telli, yaşama tutunarak yol alabileceğimiz de- yangını”nın içinden… ğerleri, ama ötesinde de savrulduklarımızı iç içe Telli’nin şiirinde, yer yer, göz göz olan ke- anlatır bize. Çözülen ve yiteni o parçalanmışlığın derle de karşılaşırız. Hayatın renkleriyle oldu- dilini kuran değil, artık “söyleyen”dir. “Sessizli- ğu gibi, bunu var denen gerçekliklerle de bu- ğin asude karanlığı”ndan bizi geçirirken “Cesa- luşturur, yüzleştirir bizi. ret oradadır/ Israrında kalbinin” der. Bir arayışın, duruşun, bakışın, dinelmenin şi- Belki de onun şiirine ayna tutabilecek üç di- iridir Arkadaşlık Günleriydi’yle bizi karşılayan. zedir bunlar. Bazen “bir şairi üç dizesiyle tanıya- Okuyun; kendi içinizdeki şiir atlasının tınısını his- mıyor, tanımlayamıyorsanız, unutun onu” derim. sedecek yolculuklara çıkacaksınızdır eminim. Bir ölçü mü, yaban bakışı mıdır bu? Sanmam! Bir de, yolunuzu, belki de gazeller kasaba- “İyi şair” buradan ele verir kendini. sına düşüreceksinizdir. Bir yurttur, coğrafya- Ahmet Telli benim şairimdir. Bazı yazılar za- dır, sevgidir, özlemdir, öfkedir de Ahmet Tel- manını bekler. Onu / şiirini hep kendimde “sak- li şiiri… Sizi hiç bilmediğiniz bir yere alıp taşı- lı” tutmuşumdur. Arkadaşlık Günleriydi bana ya- yan söz ırmağıdır. zılmış bir mektup / anlatı gibi de geldi! “Şenlik” yaşadım diyebilirim. Şair, şiirini size döne döne (*) Ahmet Telli, Arkadaşlık Günleriydi, NECATİ SAVAŞ okutabiliyorsa; başka ne diyebilirsiniz ki! Everest Yayınları, s. 111, 2023. NEŞE DOSTER’DEN 100. YILA VE KADINLARA ARMAĞAN ‘Kadın Hakları mı? Hani?’ Neşe Doster, adı olmayan tüm kadınların adını koyduğu Kadın Hakları mı? Hani? (Kadınlar, Sorunları, Çözümleri) (Arshop Yayınları) adlı kitabının, bir sayfasında tüm dünyadan kadınların yaşadıklarına, bir sayfasında çok uzaklara gitmeden hatta evinizden mahallenizden çıkarmadan ülkemiz kadınlarının yaşadıklarına, sorunlarına duru, yalın bir dille tanık ediyor. Olmayan, olamayan haklarına değinirken unutmamamız gereken ama unuttuğumuz gerçekler eşliğinde dünya üzerinde ilk defa kadınları yücelten büyük Ata’mızın emanetini anımsatıyor. karmamak gerek… FUNDA ERGENEKON Ülkemizde çok yoğun yaşandığı için şiddete, baskıya, dayağa, tacize uğrayanlar baskı gö- ADI OLMAYAN TÜM KADINLAR İÇİN ren, yaralanan, öldürülen, sır olan, sesi duyu- Adı olmayan tüm kadınların adını koyduğu Ka- lan, sesini duyuramayan kadınların öyküleri- dın Hakları mı? Hani? (Kadınlar, Sorunları, Çö- ni de yazarak, paylaşarak ‘Ben ne yapabilirim’ zümleri) (Arshop Yayınları) adlı yeni kitabını bir- sorusunu gündeme taşımış oluruz…” çok kimliğiyle bir arada kaleme alıyor Neşe Doster. Bir sayfada karşınıza yazar, bir sayfada anne, bir ATATÜRK’ÜN İZİNDE... sayfada eş, bir sayfada öğretmen, bir sayfada akti- Hepimize yüklenen rollerden çıkmamızı sağ- vist, bir sayfada gazeteci, bir sayfada araştırmacı layacak, bakış açımızı geliştirecek bu kitabın, olarak çıkıyor. Ezilmiş kadını anlıyor ve anlatıyor. raflarda aşk romanlarının, buram buram kadını Kitabında, farklı zamanlarda aynı konularda aşağı çeken bir meta gören kitapların önüne ge- yazılmış, geçmişten günümüze süregelen / sür- çeceğine inanıyorum. dürülegelen sorunları ortaya koyan, görmediği- Yazarın da vurguladığı gibi; “Toplumda kadı- miz gerçeklere tanıklık sunan birçok makale de na yüklenen ve biçilen roller vardır. Hayal kur- karşımıza çıkıyor. mak yasak, çizilen alanın dışına çıkmak yasak, Ancak sanmayın ki sadece karamsar bir tablo çiziyor. Kitap, kadını öznesine gülerek, ağlaya- evlenmek ve çocuk doğurmak mecburi! Her da- rak, kızarak, hüzünlenerek, sevinerek alıyor. im hazır ve nazır olmak mecburi”. düşündüren, ağlatan güçlü kadın yazarları gördüm… Tarih boyunca susturulmuş kadının sesi olmak için ‘KADIN SINIRLARININ ÖTESİNE Bir yanda şiddete uğrayan, korkutulan, susturulan, savaşan Neşe Doster kitabında, hem araştırmalarını GEÇMEK ZORUNDAYIZ!’ yakılan, boğulan, yalnızlaştırılan, camdan atılan, kat- hem de deneyimlerini güçlü bir anlatıyla aktarıyor. Kadın Hakları mı? Hani? Kadınlar, Sorunları, Çö- ledilen kadınları, diğer yanda beklentilerini, istekle- Bir Atatürk kadını olarak Ata’mızın emaneti Cum- zümleri, “Sen ne yapabilirsin” diye sormanın, “Artık rini, arzularını, endişelerini, korkularını, kaygılarını, huriyetimizin 100. yılına hediye ettiği kitabında dile anlaman, anlatman, dile getirmen ve susmaman ge- hayallerini dayatmalar karşısında rafa kaldıran ka- getirilmemiş olanı dile getiriyor. rek” demenin kitabı: dınları gördüm…” “Ülkemizde kadın olarak doğmak suç mu” sorusu- Bu kitabı neden yazdığını anlatırken, kadını nerede, Masallarımızda, efsane ve anlatılarımızda bile eril dü- nun yanıtının izinde bizlere düşen bu kitabı okuyarak nasıl gördüğünü anlatırken şunları söylüyor Neşe Doster: şüncenin önde geldiği, Atatürk’ün kadına verdiği öne- unutmamak ve hatırlamak. “Bir yanda hayatımıza ulusal, küresel, evrensel, bel- min unutulduğu bu zamanlarda yazarın da dediği gibi Özgecan’ı hatırlamak, Neslihan’ı hatırlamak, gesel ölçekte katkı sunan kadınları, diğer yanda haya- “Kadın kimliğimizle var olmanın altını çizmek zo- Kader’i hatırlamak, Nazlı’yı ve burada ismini yaza- tındaki ilkokulu evi ve annesinin öğretileri olan, içindeki rundayız. Kadın sınırlarının ötesine geçmek zorunda- madıklarımı hatırlamak. Ama Büşra ve Tuğçe’nin ka- incecik mizahı, derinlerde yatan ince sızıyı dile getiren, yız. Bıçağın, kurşunun, pompalının, ateşin, kezzabın yazdıklarını güvenli gözlere teslim ederken, güldüren, kadınların çilesinin araçları olduğunu hiç akıldan çı- tilini serbest bırakan hâkimin ismini de hatırlamak! n 6 23 Kasım 2023
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear