Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SİNAN NİYAZİOĞLU’NDAN ‘ALFABE VE MATBUAT’:
TÜRKİYE’DE ALFABE DEVRİMİ VE MATBUAT REJİMİ (1928-1939)
Cumhuriyet dönemi basın
politikaları konusundaki
yanılgılar üzerine...
M. Sinan Niyazioğlu’nun Vekam (Koç Üniversitesi Vehbi Koç Ankara Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi)
tarafından yayımlanan kitabı Alfabe ve Matbuat, Türkçe ve İngilizce olarak kuşe kağıda basılmış 300 sayfalık yetkin
bir çalışma. Cumhuriyet yönetiminin alfabe ve matbuat politikalarının dış etkilerle biçimlenen uygulamalardan ibaret
olduğunu anlatıyor. Genellikle İstanbul kaynaklı ve yıllardır tekrarlanan bu görüşler bu kez Ankara’dan dile getiriliyor.
mesleği yapanların eğitimli olmaları gerekir. Bu nedenle ya-
KORKMAZ ALEMDAR
sa yazıişleri müdürlerinin lise ya da üniversite mezunu olma-
sı koşulunu getirir. Darülfünun’un 1931’de gazetecilik okulu
ekam (Koç Üniversitesi Vehbi Koç Ankara
açmak için hazırlık yapmasının nedeni budur.
Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Mer-
kezi) tarafından yayımlanan Alfabe ve Matbu-
ANADOLU AJANSI VE TELSİZ TELEFON TÜRK
Vat: Türkiye’de Alfabe Devrimi ve Matbuat Re-
ANONİM ŞİRKETİ VE KÖY ENSTİTÜLERİ İLE
jimi (1928-1939)’ni değerlendirmeye yazarı M. Sinan
AYNI KADERİ PAYLAŞAN BASIN BİRLİĞİ!
Niyazioğlu’nun şu anlatımıyla başlamakta yarar var:
Anadolu Ajansı (1925) ve Telsiz Telefon Türk Anonim
“Alfabe ve Matbuat, erken Cumhuriyet dönemi
Şirketi (1927) için özerk bir yapılanma öngörülür. Anado-
Türkiyesi’nde ulusun inşası söyleminin, alfabe kitapların-
lu Ajansı (AA)’nın genel kurulunda gazeteciler ve kurucu-
dan resmi propaganda yayınlarına uzanan geniş ölçekte-
ların yanı sıra hisselerin yarısına sahip olan hükümet, statü
ki matbuat ürünleriyle somutlaştırılmasının ve kitlelere aşı-
gereği karar alma çoğunluğuna sahip değildir. Çünkü sta-
lanmasının 10 yıllık siyasetini inceliyor. Yayın, Türkiye’de
tüye göre her 10 hisse bir oydur ve hiç kimse 10 oydan faz-
milli yazılı kültürü belirleyen Alfabe Devrimi’nin ve milli 2
la kullanamaz.
matbuat kültürünü biçimlendiren matbuat rejiminin gelişim
Dönemin politikalarını anlamaya yardımcı Basın Kongresi
süreçlerini, Türkiye’nin komşusu ve müttefiki olan siyasal
(1935) gazetecilikte kalitenin ön planda tutulmasını ve örgüt-
rejimlerle 1920’li ve 1930’lu yıllarda kurduğu kültürel iliş-
lenmeyi öngörüyordu. Gazetecilik mesleğinin düzenlenmesi,
kiler üzerinden karşılaştırarak ele almayı ve iki dünya sa-
çalışma koşullarının ve meslek ilkelerinin belirlenmesi gaze-
vaşı arasında Türkiye’deki uluslaşma siyasetinde öne çıkan
te sahipleri ile gazetecilerin kararına bırakılmasını öngören
milli matbuat kültürünü yeniden okumayı öneriyor.
Basın Birliği örgütü bu sayede kuruldu (1938).
Yayında vurgulandığı üzere, Türkiye’deki Alfabe Dev-
1920’lerden itibaren yürürlüğe konulan bu düzenleme-
şünüyorum. Bu bağımlılık Türkiye’de sosyal bilimlerin Batı
rimi, Birinci Dünya Savaşı sonrası Balkan ve Kafkas top-
ler, Türkiye’de iletişim alanında bugüne kadar yapılan en
düşüncesinin etkisinde olmasının sonucudur.
lumlarının uluslaşma sürecini belirleyen Latin harfli milli
önemli planlamanın gerçekleştirildiğini gösterir.
Batı’da üretilen düşünceleri yeni kuşaklara bilgi olarak
alfabe devrimlerinin benzer bir örneğiydi.
Ne yazık ki bu girişimler başarısızlığa uğradı. Gazete-
aktarıyoruz. Orada yazılanları liberal / demokrat / kapitalist
Ülkede büyük kentlerden Anadolu kırsalına uzanan yük-
cilikte eğitim koşulu iki yıl sonra kaldırıldı. AA hüküme-
sistemi övmek ya da yermek için kullanıyoruz.
sek tirajlı yayın faaliyetleriyle milli matbuat kültürünü
te bağlı olarak yönetilmeyi yeğledi. Radyo yayınları aynı
Bunlar çok uzun bir geçmişe sahip kapitalizmin kurdu-
oluşturma amacıyla 1934’te Matbuat Umum Müdürlüğü
kaderi paylaştı. Mesleğe çekidüzen vermesi beklenen Ba-
ğu egemen yapının, siyasal, ekonomik, toplumsal boyutla-
bünyesinde yapılandırılan matbuat rejimi ise 1930’lu yıl-
sın Birliği, gazetecilerin çalışma koşullarını düzeltemeden
rının anlatımıdır.
larda Avrupa’da, Sovyetler Birliği’nde ve ABD’de yürütü-
1946’da ortadan kaldırıldı.
Anlatılanları ve eleştirileri öğrenmek, izlemek zorunda-
len matbuat rejimlerinin yüksek tirajlı yayın faaliyetleriyle
Bu gelişmelerde ülkenin siyasal koşulları yanı sıra yö-
yız. Ama farklı toplumsal yapıları anlamlandırmada ne öl-
resmi ideolojiyi toplumsal kültüre dönüştürme siyasetleri-
netime yakın gazete sahiplerinin engelleyici rolü olduğunu
çüde yararlı olacakları üzerinde de durmamız gerekir.
nin bir senteziydi.” (s. 10).
varsayabiliriz. Sonuç olarak Cumhuriyetin iletişim politika-
Emperyalizmin yok ettiği bir imparatorluktan arta kalan-
Bu yazıda matbuat üzerine söylenenlere odaklanılacak
ları da Köy Enstitüleri ile aynı kaderi paylaştı.
ları yetenekli kadrolarıyla özgün bir yapıya kavuşturma-
ama abece devrimi konusunda da bir noktanın anımsatıl-
ya çalışan Türkiye Cumhuriyeti’ndeki gelişmeleri bilmeden
YASAL DÜZENLEMELERİN BAŞKA
1
masında yarar vardır. Türk yazı devrimi, Bilal Şimşir’in
değerlendirme yapmak yanlış sonuçlara götürür.
ÜLKE DENEYİMLERİNDEN ESİNLENDİĞİNİ
de belirttiği gibi, Balkan ve Kafkas deneylerinin tekrarın-
Althusser, Gramsci, Lacan, Derrida, Habermas ya da Fo-
SÖYLEMEK HAKSIZLIKTIR!
dan çok, iyi tasarlanmış, kısa sürede topluma mal olmuş ve
ucault okumadan çağdaş kapitalizmi anlamak olanaksızdır.
1920 ile 1946 yılları arasında arayışların farkında olmadan
Türk dünyasına da umut veren bir başarı örneğidir.
Onların yöntemleri Cumhuriyetin kuruluş yıllarını açıklama-
yasal düzenlemelerin başka ülke deneyimlerinden esinlendi-
ya yetmez ama onları başarısızlığa uğratan güçlerle bugünü,
CUMHURİYET VE İLETİŞİM POLİTİKALARI
ğini öne sürmek haksızlıktır. Bu haksızlık, Matbuat Umum
yani küresel sistemin denetim altına aldığı, İslamcı ideolo-
Cumhuriyet yönetiminin başarılı uygulamalarından hep söz
Müdürlüğü bütçesinde 1942’de yapılan artışı, “Türkiye’nin
jinin desteği ile geçmişi karalamaya ve dünya sistemine ek-
edilir. Bunlar arasında Meclis’e dayalı bir yönetim sistemi-
uluslararası diplomasisinde yoğun propaganda faaliyeti” ile
lemlemeye çalışanların çabalarını anlamaya yardım edebilir.
nin kurulması, barışın sağlanması, laik cumhuriyetin temel-
açıklamakla da doruğa ulaşmaktadır. (s.175).
Bu arada her yerde saygıyla anılan Cumhuriyetin kuruluş
lerinin atılması, sınai kalkınma çabaları, demiryolları, eğitim Bütçe artışı Vedat Nedim Tör’e sağlanan ek bir olanak değil,
yılları politikalarını anlamaya çalışmak, ona sahip çıkmak
ve kültür alanındaki devrimler hep anımsanır.
AA’ya yapılan devlet yardımının bu tarihte Matbuat Umum
ve bundan gurur duymak zor olmasa gerek.
n
Sorunları Meclis’te çözmeye çalışan, kamuoyunu yönetime
Müdürlüğü bütçesinde yer almasına karar verilmesinin so-
ve değişim çabalarına ortak etmeye özen gösteren bir iktida- nucudur. Bu karar, artan Alman etkisinin sonucu olarak or-
¹ Türk Yazı Devrimi, Türk Tarih Kurumu, 2. Baskı, 2008.
rın basın konusunda taklitçi ve baskıcı bir yöntem izlediği,
taya çıkmıştır. AA’da çalışan Fransızca çevirmenlerin kim- ² Türk, Hikmet Sami, “Anadolu Ajansı Sorunu Ve Çözüm
basını denetim altında tuttuğu, yasal düzenlemelerle özgür- likleri üzerinden koparılan fırtına, hükümeti AA’ya verilen
Yolları”, A.Ü. Hukuk Fakültesi Dergisi, 1977, C. 34, S. 1-4,
lükleri ortadan kaldırmaya çalıştığı söylenebilir mi? Farklı mali desteğin dolaylı hale getirilmesi sonucunu yaratacaktır. s. 61-86; Korkmaz Alemdar, “Anadolu Ajansı (1925-1980)
görüşlerden yazarlar Takriri Sükûn Yasası ve yönetimin ba-
Alfabe ve Matbuat bu kadarla kalsa iyiydi. İki dünya savaşı Devlet Propaganda Örgütünün Gelişimi” Gazi Üniversitesi
zı uygulamalarına bakarak bu yönde görüş öne sürmektedir- arasındaki gelişmeleri de değerlendirmeye çalışırken “kadro” Basın Yayın Yüksekokulu Dergisi, 1986-87 S. 8-9, s. 1-68;
ler. Bu değerlendirmeler haksızdır, yanlıştır. konusuna da değiniyor. Söyledikleri, İlhan Tekeli ile yazdık- Hilmi Bengi, “Tarihsel Süreç İçinde Anadolu Ajansı’nın
Gelişmeleri anımsatalım: 1931 Basın Yasası yönetimin ga- ları okunmadan değerlendirme yapıldığı için, hayatta olsaydı
Özgün Kurumsal Yapısı (1920-2011)”, Ankara Üniversi-
zetecilik mesleğine nasıl baktığını ortaya koyar. Gazetecilik Selim İlkin’i de şaşırtırdı. Alfabe ve Matbuat’ın yıllardır ya- tesi Türk İnkılâp Tarihi Enstitüsü Atatürk Yolu Dergisi, S.
önemlidir çünkü her gün herkese her konuda akıl veren bir şadığımız zihinsel bağımlılığın yeni bir örneği olduğunu dü- 50, Güz 2012, s. 299-341.
4 14 Temmuz 2022