Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
rıyla tanışanlar bağrına bas-
olmaya, Yaşar Kemal olmaya başlar. naklar getirdiğine” inanarak
tı bağırlarından çıkan bu yaza- yazan Yaşar Kemal’in yazdık-
rı. Anadolu’yu yazdı, trajik in-
CUMHURİYET GAZETESİ ları Türkçenin yüz akıdır. Ede-
RÖPORTAJLARI... sanlık senfonilerine dönüştürdü biyatın asıl öğesinin dil olduğu
20 yaşındayken bölgesindeki ağıtları der- yurdunun insanlarının yaşam bilinciyle yazdı hep. Dilinin us-
lediği Ağıtlar ilk kitabı olur. “Komünist Par- serüvenlerini. talığıyla var etti kendini. “Ya-
tisi kurmaya teşebbüs etmek”ten tutuklana- şar Kemal’in dili” dendi.
rak bir yıla yakın Kozan cezaevinde kalır DÜNYAYI, ANADOLU’YU, Yazarlık serüveninde toplu-
ve çıkınca ver elini İstanbul der. İNSANI, TOPLUMU, munun ve dünyanın sorunlarına
Gülhane’de arzuhalcilik, DOĞAYI SEVDİ, sahip çıktı. Taş Çatlasa, Ağa-
Sarayburnu’nda balıkçılık yapar ve Cum- ÇÖZÜMLEDİ VE YAZDI cın Çürüğü, Baldaki Tuz, Usta-
huriyet çocuğu Yaşar Kemal, Türkiye’nin Dünyayı, doğduğu coğrafya- dır Arı, Zulmün Artsın, Bu Bir
toplumsal, ekonomik ve siyasi açıdan bü- yı, insanı, toplumu, doğayı göz- Çağrıdır, Binbir Çiçekli Bah-
yük değişimlerin yaşandığı 1951-1963 lemledi, anladı, sevdi, çözümle- çe, Röportaj Yazarlığında 60
yılları arasında röportajcı olarak Cumhu- di ve yazdı. Önemini yitiren kül- Yıl, Neredesin Arkadaşım, Sarı
türel değerlerden çevrenin bozu-
riyet gazetesiyle buluşur. Çukurova Ya- Defterdekiler, Sevmek, Sevin-
na Yana, Peri Bacaları, Bu Diyar Baştan lan dengesini, insanla doğayı bü- mek, İyi Şeyler Üstüne, Çocuk-
Başa, Denizler Kurudu, Nuh’un Gemi- tünleştirerek anlattı. lar İnsandır adlı kitapları,
si, Bir Bulut Kaynıyor, Allahın Askerleri, “Bütün yaşamım boyun- onun aydın sorumluluğunun
onun bu döneminin ürünleri olur. ca bir tek düşüm oldu, bundan ürünleri oldu.
Kavrayıcı ve sürükleyici bir üslupla ak- sonra biraz daha, biraz daha İnsanı, doğayı, aşkı, sevda-
tardığı, insanların ve doğanın dertlerini güzel yazabilmek. Hikâyeden, yı, yoksulluğu, mazlumları
kendine dert edinen Yanan Ormanlarda şiirden, romandan başka bir ve zalimleri, insanın insana
50 Gün adlı röportajıyla dikkat çeker. şey düşünmedim, diyebilirim. ettiğini yazdı. Dağları, ova-
“O röportajı yapmak için İstanbul Üni- Politik yaşamım bile edebiyat ları, bataklıkları, çeşitlerini
versitesi Orman Fakültesine gittim. O fakül- ilişkisinden dolayıydı. Dünyayı saymakla bitiremeyeceğimiz
tede 5-6 ay kadar çalıştım; okumalar yap- doğru algılayabilmek, gerçeğe ağacın, otun, çiçeğin, köpe-
tım. Orman için ne diyorlar, diye araştırdım. daha derinlemesine inebilmek, ğin, kuşun, böceğin, rengin,
anlatımımı gerçekle bütünleşti- LÜTFİ ÖZKÖK
Ne kadar yazı varsa, kitap varsa okudum… kokunun, eşsiz güzellikteki
Şu an hâlâ müthiş bir orman kültürüm var. rebilmek...” dedi. doğanın ve bu doğada yaşa-
Röportaj için yaptım bunları ben…” deme- çü, asker kaçaklarını, boşaltılan kentleri, yan insanın sesi oldu.
si onun anlatma gücünün gizemini ortaya ÇAĞDAŞ BİR HOMEROS
kimsesiz kalan çocukları, yaşlıları, kadın-
koyan bir gerçekliktir. Bir şiir, türkü, eylem, destan, belge, ları ve yerlerinden edilen insanların “mü- TOPRAĞIMIZIN, İNSANIMIZIN,
düş, gerçek ve Türkiye’de en çok oku- SANATIMIZIN YÜZÜNÜ
badele” gereğince Yunanistan’a göç et-
ZENGİN DÜŞ VE DÜŞÜN nan romanlardan biri olan İnce Memed’le tirilen Rumların boşalttığı bir adada yeni AĞARTTI!
DÜNYASIYLA HAREKETE GEÇTİ, (4 cilt) parlamaya başlayan Yaşar Kemal Halkın yaşamının, hareketinin, “an”ının
bir yaşam kurma mücadelesini anlattı.
ADIM ADIM USTALAŞTI yıldızı, Dağın Öte Yüzü’nün ciltleriyle Çakırcalı Efe, Yılanı Öldürseler, Kuş- olağanüstü betimlemelerle can bulduğu,
“Yazmaya karar verdiğimde de ne ya- (Ortadirek, Yer Demir Gök Bakır, Ölmez emeğin ve insan sevgisinin yüceldiği bir
lar da Gitti, Deniz Küstü, Hüyükteki Nar
pacağımı aşağı yukarı biliyordum. Bü- Otu) yine sarstı okurunu. Ağacı, Al Gözüm Seyreyle Salih, Tek Ka- ses oldu. Anadolu’nun sesi oldu:
yük bir doymazlıkla, ustalar ne yapmış- Çağdaş bir Homeros oldu: Üç Anado- “Kendimi ben Anadolu’yla oluştur-
natlı Bir Kuş romanlarını, Sarı Sıcak, Te-
lar, diye okumaya çalışıyordum. Okuma- lu Efsanesi, Ağrıdağı Efsanesi, Binboğa- neke, Bütün Hikâyeler, Yolda adlı öyküle- dum diyebilirim. Kendi dilimi oluştu-
lar Efsanesi.
ya, anlamaya. İnsanlar kimdi, doğa ney- rini ve bir şiir kitabını ekledi bu görkemli rurken, Anadolu’yla oluşturdum ken-
di, merakım engel tanımıyordu. Küçük bir Çukurova’ya sürgün edilerek göçen ve romanlarına: Bugünlerde Bahar İndi. dimi... Çukurova benim yalnız doğdu-
ot parçası, bir pınarın akışı, bir kelebeğin orada kök salan ailesinin Anadolu’yla ör- ğum, büyüdüğüm yer değil, bir çeşit ro-
saatlerce kıpırdamadan bir dal, bir yap- tüşen öyküsünü “Kimsecik” üçlemesin- DİLİ, SÖYLEMİNİN TEMEL TAŞI; manımın vatanıdır... Yazarlar, halkla-
rak üstünde duruşu benim için bir tan- de anlattı: Yağmurcuk Kuşu, Kale Kapı- SÖZLÜ ANLATI GELENEĞİ rın söyleyen dilleridir. Ve yazarlar ço-
sıktı. Yeni bir kuş tanımak, yeni bir insan sı, Kanın Sesi. Yazdıklarında folklor ve doğa ile iç ğu zaman üstlerine aldıkları sorumlu-
davranışına tanıklık etmek benim için bir “Akçasaz’ın Ağaları”nda (“O iyi in- içeydi. Söz okyanusunda kulaç attı hep. luğun altından büyük çabalarıyla kalk-
sevinç, bir aydınlık kaynağıydı.” sanlar, o güzel atlara bindiler çekip git- mışlardır, kalkıyorlar...”
Söyleminin temel taşı sözlü anlatı gele-
O, çok iyi bir gözlemci olmasına kat- tiler” cümlesiyle başlayıp biten Demirci- neğiydi. Geleneği bugüne ve geleceğe ta- Yurdunun insanlarının yaşam serü-
tığı titiz araştırmacılıkla, uzun ve de- ler Çarşısı Cinayeti ve Yusufçuk Yusuf), venlerini trajik insanlık senfonilerine
şımanın ustasıydı. Çukurova yerelinden
rin bir hazırlık aşamasından sonra yazdı Çukurova’da birbirini yok etmek için kin- Anadolu ulusallığına, oradan dünyanın dönüştürdü. Aydınlık, güzellik, sevgi,
hep. Zengin bir düş ve düşün dünyasıy- le mücadele eden iki ağayı, onların ezdiği barış kattı toprağımıza. Ağarttı yüzünü
evrenselliğine uzanan bir taşıyıcılık yaptı.
la coğrafyanın gerçekliğine yaptığı tanık- toprağı, o topraklarda yaşayan insanların Kapitalizmin, insanı ve doğayı nasıl toprağımızın, insanımızın, sanatımızın.
lıkla doğa bilincine kattığı sevgiyle, se- doğayı yeşertmesini, feodal düzenin adım “İnsan düşleri öldüğü gün ölür” di-
yok ettiğini yaşamın tüm gerçekliğiyle
siyle, rengiyle, duygusuyla yeni dünyalar adım tükenişini anlattı. gözler önüne serdi. Bilge halk anlatıcı- yen Yaşar Kemal’in düşleri, sayısı 60’ı
kurdu. Çünkü o, Anadolu’nun bir anlatıcı Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana, Karın- sı olarak, çağdaş klasik yaratıcılığına so- geçen yapıtlarında ve hakkında yazılan
için nasıl bir zenginlik içerdiğini düşünü- canın Su İçtiği, Tanyeri Horozları, Çıplak yunan Yaşar Kemal’in yapıtlarında zen- 50’den fazla kitapta yaşamaya devam
yordu, biliyordu. Deniz Çıplak Ada ile tamamlanan “Bir ginleştirilmiş, canlı halk diliyle sunulan ediyor, yapıtları ve yüreğinin sesi içi-
Sürekli yazdı, yaşadığı yıllar, yazdı- Ada Hikâyesi”nde, Balkan Savaşı’ndan tadımsız meyveler evrensel birikimin mizi ısıtıyor. Ne demişti o: “İnsan, ev-
ğı yıllar oldu. Yazdıkça ustalaştı, usta- Sarıkamış’a, Birinci Dünya Savaşı’na sa- ürünleriydi. rende gövdesi kadar değil, yüreği ka-
laştıkça yaygınlaştı ve onun yazdıkla- vaş acılarını, Anadolu’da yaşanan iç gö- “Halkın dilini öğrenmenin büyük ola- dar yer kaplar.”
n
8 24 Şubat 2022