05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

DOĞUMUNUN 101. YILINDA Bedia Akarsu ve yapıtları Prof. Dr. Bedia Akarsu (27.01.1921 - 25.02.2016) uzun yıllar İstanbul Üniversitesi Felsefe Bölümü’nde görev yapmış bir felsefecimizdir. Kamuran Birand’dan sonra ikinci kadın felsefe profesörümüzdür. Emekli olduktan sonra Çukurova Üniversitesi’nde Felsefe Grubu Eğitimi bölümünün kuruluş çalışmalarına katılmış ve ders programını hazırlamıştır. Cumhuriyet dönemi felsefesinde aydınlanmacı geleneğin gelişiminde önemli katkıları bulunan, gazete ve dergilerde felsefeyle ilgili pek çok çevirisi yayımlanmış Akarsu’nun öncelikli yoğunlaştığı konular arasında dil, kültür ve ahlak yer alır. Değişen dünyayı ve Türkiye’yi felsefece düşünme ve değerlendirme yönünde ilkeli, sorumluluklarını unutmayan bir aydın olarak iz bırakan Akarsu, her zaman saygıyla anılacaktır. MUSTAFA GÜNAY HUMBOLDT’TAN ATATÜRK’E, DİL VE DEVRİM! Uzun yıllar İstanbul Üniversitesi Fel- sefe Bölümü’nde görev yapmış, gazete ve dergilerde felsefeyle ilgili pek çok çeviri- si yayımlanmış, Cumhuriyet dönemi fel- sefesinde aydınlanmacı geleneğin gelişi- minde önemli katkıları bulunan, Kamuran Birand’dan sonra ikinci kadın felsefe pro- fesörümüz Bedia Akarsu’nun (27. 01.1921 - 25.02.2016) başlıca eserleri şunlardır: Wilhelm von Humboldt’da Dil-Kültür Bağlantısı (1955), Max Scheler’de Kişilik Problemi (1962), Modern Toplumda Ka- Akarsu, dil-kültür ilişkisini ele alan yapı- sefesini de irdeler. “Günümüz felsefesi”nin ya ve yaşam üzerindeki görüşlerine yalnızca dın (1963), Ahlak Öğretileri 1: Mutluluk tı ve diğer kitaplarında yer alan çeşitli çalış- ayırt edici özelliklerini ele alan ve felsefe- deney ve aklın sağladığı doğrularla şekil ver- Ahlakı (1968), Ahlak Öğretileri II - Imma- malarında da kültür konusunu aydınlanmacı nin bilim, kültür ve toplumsal durumla bağ- meye çalışmış, düşünme ve değerde özgürlü- nuel Kant’ın Ahlak Felsefesi (1968), Ata- bir tutumla ele alır. lantılarını inceleyen Akarsu, ortaçağ felse- ğe ulaşmayı bu yolla denemiştir.” (1997 / 87) türk Devrimleri ve Yorumları (1969), Fel- Wilhelm von Humboldt’da Dil-Kültür fesinden Kant’a kadar olan gelişmeleri de sefe Terimleri Sözlüğü (1975), Çağdaş Fel- Bağlantısı kitabında adı geçen filozofun ayrı bir bölümde ele alır. AKARSU’YA GÖRE SCHELER! sefe (1979), Atatürk Devrimi ve Temelle- görüşlerini irdelerken yaşadığımız kül- Atatürk Devrimi ve Temelleri, Max Scheler’de Kişi Kavramı ve İnsan-Ol- ri (1997), Max Scheler’de Kişi Kavramı ve tür değişmelerinin dil ile bağıntılarına iliş- Akarsu’nun Cumhuriyetin kuruluş felsefesi- ma Sorunu, bizde Scheler’i ele alan öncü ki- İnsan-Olma Sorunu (1998), Değişen Dünya kin sorunlarını da önemsediğini belirten nin temel kavram ve düşüncelerini ele alan taplardan biridir. Akarsu’ya göre, “Scheler’de Değişen Değerler (2006). Akarsu’ya göre, “Tarihin ve kültürün kay- yazılarından oluşur. Atatürk’ün öncülüğün- tek sorun vardır: İnsan sorunu.” (s. 24) Aydınlanma felsefesi geleneğini devam et- nağının dil olması, yani tarih - kültür - dil de yapılan devrimlerin ve açılan çağdaşlaş- Akarsu, Scheler’in insan anlayışının ayırt tiren Bedia Akarsu, aydınlanmacı kimliğini bağlantısı sorunu bugün felsefenin de temel ma yolunun düşünsel boyutlarını ve top- edici özelliklerini şöyle açıklar: / kişiliğini hem eylemlerinde / yaptıklarında sorunlarından, üzerinde en çok durulan so- lumsal - kültürel alanda yaşanan sorunla- “Scheler’in psikoloji, sosyoloji, metafi- hem de eserlerinde ortaya koymuştur. runlarından biridir.” (s. 119-120) rı irdeleyen Akarsu, Atatürk devrimlerinin zik, ahlak, ontoloji alanındaki çalışmaları Kendisini en çok Kant ve Scheler’in ah- lak felsefelerinin etkilediğini belirten Bedia Modern Toplumda Kadın, Akarsu’nun yalnızca bir aydınlanma değil aynı zamanda hep insanı anlamak, insanın evrendeki yeri- kadın sorununu felsefece ele alma yönünde bir insanlık devrimi olduğunu vurgular. ni bulmak, insanın kendine düşen ödevleri- Akarsu, bunun gerekçesini şöyle dile ge- öncülüğünü gösterir. Akarsu’ya göre, “ka- Akarsu, Rönesans ile ortaya çıkan ve ay- ni belirlemek, insanın oluşmasını sağlamak tirir: “Kant insana saygıyı, Scheler sevgi- yi öğrettiği için. Saygı ve sevgi ahlak felse- dın henüz insan olmak için, sadece kadın dınlanma ile yayılan Batı düşüncesinin te- için ne gibi bilgiler edinmesi, neler yapma- olarak değil, insan olarak kendini kabul et- melinde “akıl”ın bulunduğunu belirtir: “Akıl sı gerektiğini araştırmak amacını güderler. fesinin temel kavramları olduğu gibi, insan tirmek için savaşmaktadır.” (s. 42) derken her türlü otoriteden bağımsızlaşarak, Scheler insanı hiçbir zaman soyut olarak olmanın da temel nitelikleri”dir. Ahlak Öğretileri 1: Mutluluk Ahlakı kita- özellikle de din otoritesinden bağımsızlaşa- göz önünde tutmamış, onu hep bir toplum, bında Akarsu, ilkçağdan, Herakleitos’tan J.S. rak, insanın kendi aklını kullanması var. Bi- bir kültür çevresi, bir çağ içinde inceleme- KÜLTÜRÜ AYDINLANMACI Mill’e kadar felsefe tarihinde yer alan çeşitli limsel düşünüşün temelinde de yatan budur. ye çalışmıştır.” (s. 24, 25) BİR TUTUMLA ELE ALIR Akarsu’ya göre, Osmanlı döneminde ki- filozofların ahlak görüşlerini ele alır. Ahlak Sorup soruşturarak, araştırarak, sorgulaya- Onun bu kitabının akademik araştırmalarda Öğretileri II: I. Kant’ın Ahlak Felsefesi ise rak doğrulara varmak.” (1997 / s. 38) yeterince incelenmeyişi önemli bir eksikliktir. mi düşünürlerin aydınlanma felsefesiyle il- gilenmeleri vesilesiyle birtakım reformlara adı geçen filozofun ahlak anlayışını inceler. Akarsu’nun Değişen Dünya Değişen De- girişilmişse de, asıl kaynaklara inilemediği Akarsu için, “Kant’ın ahlakı daha çok ken- AYDINLANMAK İSTEYEN VE ğerler kitabı, aydınlanma, globalleşme, la- dini bir ‘sınırlama’ ahlakıdır. Klasik ilkçağ AYDINLATILMAK İSTENEN! iklik, demokrasi, değerler, eğitim, ahlaksal için başarıya ulaşılamamıştır: “Kültürüne yönelmeden, o kültürün ve uy- ahlakı ise kendini sınırlama ahlakı değil, ken- Aydınlanma felsefesi deyince akla ge- yozlaşma, barış, dil, kültür konularını ele garlığın kaynaklarına inmeden, bilimsel dü- dini gerçekleştirme ahlakıdır, daha çok ken- len ilk sorunun neyin aydınlatılması, kimin alan yazılarını içerir. Bu yazılarında, “tüm dini geliştirmeye dayanır.” aydınlatılması sorusu olduğunu belirten insanlığı içine alacak ve uygulayacak bir şünüşe ve laik düzene geçmeden Batı’nın yal- nızca tekniğini almaya kalkması, o tekniği ya- Bedia Akarsu’nun en önemli eserlerinden Akarsu’ya göre, “Söz konusu insandır bu- İnsanlık Devrimi ve Dünya Birliği” ülküsü, ratan temellere inemeyişi Tanzimat dönemini biri olan Felsefe Terimleri Sözlüğü, Türkçe rada. Aydınlanmak isteyen insanın kendisi, ideali dikkat çeker. felsefe yapabilmenin olanaklarını ortaya ko- aydınlatılması istenen de insan yaşamının Yazılarında Türk devriminin laikliğe ve yalnızca ‘Batı taklitçisi’ olarak bırakmıştır.” Dolayısıyla Cumhuriyet döneminde kar- yar. Akarsu’ya göre, “Günümüzde felsefe so- anlamı ve düzenidir.” (1997 / s. 84) bilime dayanan çağdaş bir devrim olduğu- şımıza çıkan aydınlanma ve modernleş- runları Türk dili içinde rahatlıkla ele alınıp Çağdaş kültürün temelinde öncelikle la- na ilişkin vurgular ve aydınlanmacı bir ta- geliştirilebiliyor. Birtakım sorunların Türk- ik düzen ve bilimsel düşünüşün yer aldığını vır kendini gösterir. Ayrıca “insan onuru”, me çabaları hem düşünce hem de uygula- ma bakımından köklü değişiklikler içerir. çede dile getirilemeyeceğini öne sürenler bu- söyleyen Bedia Akarsu, 18. yüzyılda doru- “insana saygı” gibi kavramları ve değerleri Bu noktada Akarsu’un çalışmalarının bel- nu kendi dil yetilerinin yetersizliğinde ya da ğuna erişen aydınlanmayı, “insanın düşün- gündeme getirmesi önemlidir. kendi düşünme tembelliklerinde arasınlar.” me ve değerlemelerinde din ve geleneklere Toplumun çoğunluğunda bu gibi temel li bir kültür bilincine dayandığını söylemek olanaklıdır. Çağdaş Felsefe kitabında Kant’tan günü- bağlı olmaktan kurtulup kendi aklı, kendi ilkelerin geçerli olmadığını söyleyen Bedia Kültürle ilgili sorunlar, Macit Gökberk, müze kadar önemli felsefe akımlarına ve fi- görgüleriyle yaşamını aydınlatmaya giriş- Akarsu, Atatürk’ün ölümünden sonra izle- Takiyettin Mengüşoğlu, Hilmi Ziya Ülken lozoflara yer veren Akarsu, gerçek anlamda mesi” olarak değerlendirir. (1997 / 86) nen yanlış politikaların sonucu olarak her ve Nermi Uygur gibi felsefecilerimizin de çağdaş felsefenin Kant’la başladığını söy- Akarsu’ya göre, “Artık insan kendini bütün alanda görülen çöküntünün ahlak alanında ele aldığı başlıca konular arasında yer alır. lemekle birlikte Kant öncesi dönemin fel- tarihsel otoritelerden bağımsız kılmaya, dün- da kendini gösterdiğini vurgular. n 4 24 Şubat 2022
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear