Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
ATİLLÂ DORSAY’DAN ‘IRKÇILIĞI GÖRDÜM TANIYORUM’
‘Irkçılık toplumda artık
karşılık bulmuyor!’
Türkiye’de film eleştirisinin mihenk taşlarından Atillâ Dorsay bu alanda dünyanın en üretken kalemlerinden biri
de aynı zamanda. Dorsay sayıları 50’yi aşan kitaplarının en yenisi olan Irkçılığı Gördüm Tanıyorum’da
(Varlık Yayınları) ırkçılık temalı yazılarını derliyor. 1988 - 2021 yılları arasında çeşitli gazete ve internet sitelerinde
yayınlanan bu yazılar bir yandan geride bıraktığımız 30 küsur yıla dair önemli tanıklıklar içeriyor bir yandan da
Atillâ Dorsay’ın çok yönlü aydın kişiliğinden süzülen görüşlerini okurla buluşturuyor.
nasıl evrildi?
EMRAH KOLUKISA
Öylesine evrildi ki inanması
güç…. Ben kendi adıma farklı ırklar
‘GÜNÜMÜZÜN EN KORKUNÇ
kadar değişik inançlara da saygı
OLAYI GÖÇMEN AKIMI!’
duyan biriyim. O nedenle, imam-
n Sizin bu konuda ne kadar duyarlı ol-
hatip’lerden gelen ve müslümanlığını
duğunuzu elbette biliyoruz ama yine de
ön plana çıkaran bu siyasetçiyi de çok
yeni kitabınızı bütünüyle bu konuya ayır-
yadırgamadım; ona bir fırsat verilmesi
maya neden gerek duyduğunuzu soralım.
gereğine samimiyetle inandım.
Gerek duymanın ötesinde, ırkçılığın
Nitekim bir dönem de Kürtlerle Barış
tüm dünyada yatışmak yerine giderek ge-
ilkesine ve bunu araya ‘akil adamlar’
mi azıya alması; kendilerini en büyük, en
koyarak başarma girişimine de en olumlu
gelişmiş, en çağdaş sanan ve sayan top-
biçimde yaklaşanlardan oldum. Ama öyle
lumlarda bile bir büyük insanlık günahı
olmadı. Bugün gelinen nokta gerçekten
olarak gittikçe çığ gibi büyümesi…
hazindir. Adamların ne partisine hoşgörü
Bırakınız ABD gibi bir dev ülkede baş-
var, ne sanatçılarına… Ama neye
langıcından beri yaşanmış Kızılderili kı-
hoşgörü kaldı ki!...
yımını, siyahi düşmanlığını, bir dönem-
deki Yahudi karşıtlığını, komşu Latin ırk-
GERÇEK TÜRKLÜĞE DÖNÜŞÜN
lara nefretini az mı gözlemledik?. Hâlâ da
İŞARETİ!
gözlemliyoruz.
n İktidar toplumu kutuplaştırarak, ay-
Hele ikinci savaştaki o iğrenç Nazi kı-
rıştırarak günümüzde ırkçılığın, öteki-
yımı ve 6 milyon insanın toplama kamp-
leştirmenin bir çeşidini yapıyor aslında.
larında öldürülmesi bile sanki insanlı-
Sizce bu politika toplumda karşılık bu-
ğa bu konuda gereken uyarıyı yapmış gö-
luyor mu?
zükmüyor. Ve kimi çağdaş toplumlar, o
En azından artık bulmuyor. Çünkü bu-
dönemde buna karşı savaşmış olsalar bi-
KURTULUŞ ARI rada adına Atatürk milliyetçiliği dediği-
le, günümüzde bu suça katılıyorlar.
miz, milliyetçi olsa da her şeyi akılla çö-
Özellikle modern Avrupa’da
zümleyen, çağdaş olmayı baş ilke sayan
Fransa’dan Macaristan’a, Avusturya’dan lında güzel ve gerekli bir duygu olan mil- meniler: o Nubar Terziyan’lar, Adi-
ve böylece yavaş da olsa demokrasiye ge-
Çekya’ya kimi ülkelerin yeni yönetimleri liyetçiliğin en aşırı, en vahşi haliyle çarpı-
le Naşit’ler, Kenan Pars’lar, Toto
çen, ülkede hukuk ve adaleti kesin biçim-
bu günaha dört elle sarılıyorlar. şınca biz de bu acılı manzaralara tanık ol- Karaca’lar, Danyal Topatan’lar... Yönet-
de kuran bir rejim yerine sürekli her açı-
Günümüzün belki en korkunç olayı maya başladık. men Aram Gülyüz’den kamera ustası Mi-
dan geriye giden bir yönetim var.
olan göçmen akımı denen şey, tarihin akı- ke Rafaelyan’a çeşitli ustalar....
Oysa Osmanlı’da çok milletli bir toplumu
Gerçekten Türk olmanın, uzak ve yakın
şı içinde önlenemiyor ve buna karşı he- başarıyla yürütmüş, sonraları ise Ortadoğu’da Ama asıl bilinçli bir ırksal yaklaşım ye-
tarihine bilgiyle ve bilinçle sahip çıkma-
men her ülke vahşice davranıyor. ni bir sinemayla doğdu. Elbette kendisi de
lider olmuş bir ülkede, bu sorunlar daha akıl-
nın keyfini unutmuş bir toplum. Ama ha-
Üzerinde hep düşündüğüm ve etkilen- Kürt kökenli olan Yılmaz Güney filmleri…
cı biçimde belli ölçüde çözümlenebilirdi.
tırlıyor ve giderek daha çok içi yanıyor.
diğim bu konularda hep yazmışım fırsat Bunca ırkı bir arada yaşatmayı başar- “Seyyit Han”dan “Umut”a tüm o başyapıt-
Geriye dönüş, gerçek Türklüğe de dönü-
buldukça… Ben bile bu yazıların çoklu- lar... Ki örneğin “Sürü” için sanatçı şöyle
mış bir ülke, bugün olduğu gibi Kürtler-
ğunu ve önemini unutmuştum. Ama anı- demişti: “Sürü, aslında Kürt halkının ta- şün işareti olacaktır.
den, Alevilerden, Araplardan, Doğu halk-
n 30 yılı aşkın bir zaman zarfında yaz-
larımı yazdığım şu günlerde fark edince, larından olduğu gibi diyelim Yunandan rihiydi; ama bu filmi Kürtçe çekmem dahi
bunları ayrı bir kitapta toplamayı seçtim. mümkün değildi. Eğer oyuncularımı Kürt- dığınız yazılara bakınca kendinizdeki
da aynı derecede nefret eden bir ülke ha-
Ve sanırım iyi yaptım. Umarım bu kitap- değişimi nasıl buldunuz?
line gelmeyebilirdi. çe konuştursaydım, emin olun şimdi hepsi
çığın bu konuda küçük bir misyonu olur. Birçok olayda kimi aşırı milliyetçi gö- hapsi boylamış olurdu.” Büyük bir değişim yok. Aslında o sunuş-
Bu arada kitabımın önsözünü kaleme alan rüşler ve onları destekleyen siyasal parti- ta da dediğim gibi, o sorumsuz gençlikten
Ama sonrasında da örnek alınacak film-
Oya Baydar’ı da anmak isterim. Ele aldı- lerin büyük dahli var, sorumluluğu var. ler oldu elbette... Benim 100 Yılın 100 Fil- sorumluluk yüklenen olgun yaşa geçmek-
Bunları böylesine acı biçimde yaşamaya- le kitabın savundukları bende iyice yerleş-
ğım konuları ve temaları en iyi savunan ya- mi kitabıma aldığım kimi filmler: Erden
zarların başında gelir. Ondan çok esinlen- bilirdik. Bundan sonra bu konularda daha Kıral’ın “Hakkari’de Bir Mevsim”inden Ye- ti. Daha da gelişerek, sağlamlaşarak… Bu
iyiye gitmek? Elbette mümkün. Ama cid- yoldan artık hiç dönmeye de niyetim yok!…
dim, ona çok şey borçluyum. Sağolsun, va- şim Ustaoğlu’nun “Güneşe Yolculuk”una;
rolsun. Ve o güzel yazıları hep sürdürsün... di zihniyet değişimlerine ve bunları getire- Tomris Giritlioğlu’nun “Salkım Hanımın Ben önemli bir bölümünü bu kitapta savun-
cek iktidar değişikliklerine ihtiyacımız var. duğum ilkelerime ve kişisel inançlarıma sa-
Taneleri”nden Çağan Irmak’ın “Dede-
‘ZİHNİYET VE İKTİDAR min İnsanları”na…. hip çıkmayı sürdüreceğim.
‘BİLİNÇLİ IRKSAL YAKLAŞIM n 50’yi aşkın kitapla en üretken sine-
DEĞİŞİMLERİ ŞART!’ Ayrıca başka filmler de var. Farklı yerel
n Irkçılık, ayrımcılık, ötekileştirme... YENİ SİNEMAYLA DOĞDU!’ kültür veya inançlara değinen… Bu çok iyi ma yazarlarından birisiniz. Yeni hangi
n Sinemamızın bu konuları hakkıyla bir şey elbette....
Sizce gün geçtikçe kötüleşiyor muyuz, kitaplar bekliyor okuyucuları?
yoksa iyiye mi gidiyoruz? ele aldığını düşünüyor musunuz? n Kitaptaki yazılarda bazı isimlerin Şu günlerde Yılmaz Güney Kitabı adlı
Yeşilçam’da böylesine bir çaba yok- eskiden nasıl oldukları, nerede
Bu konuda hep çok hassas oldum. Ne- kitabımın eklerle yeni basımını hazırlıyo-
denleri kitapta anlatılıyor. Hele günümüz tu. Ama şu vardı: O ırklar en popü- durdukları da ilginç bir manzara ruz. Sonrasında da anılarımın ikinci cildi
ler filmlerimizde bile (hatta özellik- oluşturuyor. Örneğin Recep Tayyip
Türkiye’sinde ülkemizin tutulduğu yaban- Ünlülerle Tartışmalar, Polemikler, Kav-
cı akımı, gelip kaba milliyetçilikle, yani as- le onlarda) temsil edilirdi. En çok da Er- Erdoğan sizce aradan geçen yıllar içinde galar adıyla gelecek.
n
12 10 Şubat 2022