Catalog
                    Publication
                
                - Anneler Günü
 - Atatürk Kitapları
 - Babalar Günü
 - Bilgisayar
 - Bilim Teknik
 - Cumhuriyet
 - Cumhuriyet 19 Mayıs
 - Cumhuriyet 23 Nisan
 - Cumhuriyet Akademi
 - Cumhuriyet Akdeniz
 - Cumhuriyet Alışveriş
 - Cumhuriyet Almanya
 - Cumhuriyet Anadolu
 - Cumhuriyet Ankara
 - Cumhuriyet Büyük Taaruz
 - Cumhuriyet Cumartesi
 - Cumhuriyet Çevre
 - Cumhuriyet Ege
 - Cumhuriyet Eğitim
 - Cumhuriyet Emlak
 - Cumhuriyet Enerji
 - Cumhuriyet Festival
 - Cumhuriyet Gezi
 - Cumhuriyet Gurme
 - Cumhuriyet Haftasonu
 - Cumhuriyet İzmir
 - Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
 - Cumhuriyet Marmara
 - Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
 - Cumhuriyet Oto
 - Cumhuriyet Özel Ekler
 - Cumhuriyet Pazar
 - Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
 - Cumhuriyet Sokak
 - Cumhuriyet Spor
 - Cumhuriyet Strateji
 - Cumhuriyet Tarım
 - Cumhuriyet Yılbaşı
 - Çerçeve Eki
 - Çocuk Kitap
 - Dergi Eki
 - Ekonomi Eki
 - Eskişehir
 - Evleniyoruz
 - Güney Dogu
 - Kitap Eki
 - Özel Ekler
 - Özel Okullar
 - Sevgililer Günü
 - Siyaset Eki
 - Sürdürülebilir yaşam
 - Turizm Eki
 - Yerel Yönetimler
 
                        Years
                    
                    
                
                    Our Subscribers Can Login And Read Original Page
                    I Want To Register And Read The Whole Archive
                    I Want To Buy The Page
                
            
                Düşüne taşına bir yolculuk!
Yedi kıtadan 35 ülkeye çağırıyor/ bekliyor bizi efsaneler. Mavisel Yener’in, 
efsanelerin kapısına yerleştirdiği kısa manzum anlatılarsa -sundukları şiirsel 
tatlardan öte- efsaneler üzerine düşünmeye ağırbaşlı çağrılar olarak da okunmayı 
diliyorlar. Bana sorarsanız, yapıtla kucaklaştığınızda ilkin o 35 şiir arka arkaya 
okuyun isterim ki ilk yolculuğunuz efsanelerin “ne”liği üzerine olsun.
da dolaşırken yine düşündüm bunu. Romanın (gün-
Y. BEKİR YURDAKUL
cenin, anının, denemenin) “dünkü çocuk”luğu düşün-
ce aklıma gülümsedim. Şu yer yuvarlağında sözcük-
apısını çalmış bir efsane, yedi tane ay var-
lerimizle var oluşumuzdan bu yana bizimle değil mi-
mış cebinde, hayalden ejderhalar bekler-
dir efsaneler, masallar, destanlar...
‘‘K ken eşikte, yazmış, çizmiş defterine, yer-
leştirmiş kapısını çalanı/ çoğalanı zamanın içine, Bugün yaşanan, bir anı; dilden dile gezdirdiği-
uçurmuş ülkeden ülkeye...” mizde, her söyleyişte yeni kimlikler, yeni anlar / 
Çocuk ve gençlik yazınına; sözcüklerin girdiği her 
mekânlar kazanmıyor mu? Binlerce, on binlerce yıl-
rolü birbirinden başarılı yolculuklara çevirerek sa-
dır söylenegelen anlatılar üzerinde düşünmekse as-
yısız yapıtlar kazandıran Mavisel Yener, bizi bir kez 
lında arkeolojik kazı türünden incelikli, milim santim 
daha efsanelerin büyülü, gizemli; alttan alta gerçe-
hesabıyla yol alacağımız bir yolculuktur da. 
ği, hayatı, insanı söyleyen dünyasına çağırıyor. Çok 
Demem o ki her biri birer definedir aslında Mavi-
değil, bir yıl kadar önce Anadolu Efsanelerinin Pe-
sel Yener’in kalemiyle yeniden güzelledikleri de bi-
1
şinde dolaşmış, bu kadim kültürün barındırdıkla-
zim için...  
rından bir bölümünü yeniden keşfetmeye, anlama-
35 efsanenin ülkeleri, anlatıların izleği bir yana ki 
ya, yorumlamaya durmuştuk.
her birini aynı merak, aynı heyecan, aynı ilgiyle oku-
İnsana, onun da bir parçası olduğu doğaya iliş-
yacak belki de bunca kısacık oluşlarına hayıflana-
kinse anlatılan, elbette bütün dünyanındır o. Her-
caksınız; efsaneler üzerine bu yapıtın anımsattıkla-
hangi bir coğrafyada söylenegelen, bir yerde değer 
rına ilişkin başka bir konudan daha açalım sözü.
ötekine, kucaklaşırlar çoğu zaman; başka bir anla-
tı gibi dursa da inince biraz derine, bir kardeşlik gü-
DÜŞÜNÜN BAKALIM
lümser anların bir yerinde...
Poznan, Roma, İzmir... varın ötekileri de siz ekleyin; 
Bundandır, bu kardeşliği, o sımsıcak dilinin / söz-
hepsi kendisine özgü, kendisiyle anılan / bütünleş-
cüklerinin akışına bırakıp kitap kardeşliğine dönüş-
miş hikâyeler, masallar, efsaneler barındırır. Hiç de-
türüyor Mavisel Yener. İki kitabı yan yana / peş pe-
ğilse bir hikâyesi olsun yoksa bir yerin, yoktur ki ora-
şe okuduğunuzda o arkadaşlık / kardeşlik size de 
sı aslında ya da kıymetsizdir... Sahi şu kolayca “ge-
gülümseyecektir.
lişmiş” yaftasını astığımız kent parçalarında yükselen 
yapılara ilişkin bir hikâyecik olsun var mı kulağınızda? 
ŞİİR AÇIYOR KAPIYI
Tam da bu noktada şu da düşer aklıma: Efsane 
Yedi kıtadan 35 ülkeye çağırıyor bizi efsaneler. 
mi öncedir, efsaneye konu olan mı? Örneğin Poz-
Efsanelerin kapısına yerleştirdiği kısa manzum an-
arkaya okuyun isterim ki ilk yolculuğunuz efsanele-
nan, keçileriyle ünlendiği için mi “Keçiler Şehri”dir? 
latılarsa -sundukları şiirsel tatlardan öte- efsane-
rin “ne”liği üzerine olsun.
Değilse efsanenin izleği mi doğurmuştur bu güze-
ler üzerine düşünmeye ağırbaşlı çağrılar olarak da 
okunmayı diliyorlar bence. SANKİ ÜÇ KARDEŞ! lim yakıştırmayı?
O 35 şiiri, yerli yerinde okumanın ötesine geçmeye Halkın doğayı ve hayatı anlama, anlamlandırma Bir efsanenin, belki bir düşün ardına düşüp var 
çabası olduğu kadar, zorbayla, zorbalıkla başa çık-
de çağırdı beni bu metinler; öyle de yaptım. Dahası edilmiştir belki de hayat ne ki o efsanenin labirent-
bir adım daha attım, onların bağrından aldığım dize- ma, onu alt etme yollarından biridir de aslında des-
lerinde döne dolaşa keşfederiz o kentin doğuşunu 
tanlar, halk hikâyeleri, kıssalar, manzum anlatılar, 
leri (son bölüme iki dize ekleyip) yeniden sıraladım:
yıllar sonra yeniden.
“Güneşle ay kardeşti/ Ay ışığı ormana erişince/ masallar ve efsaneler de elbette... Ve öylesine ya-
Onca uzağa uzanmaya ne gerek! Çocukluğumu-
kınlar ki birbirlerine! 
Masallar geçsin sulardan/ Kuşlar sayıya sığmazken/ 
zun hepimiz için birer efsaneye dönüşmesi de işte 
Gerçekler sığar mı düşe “Efsane” sözcüğü Farsça. “Eski çağlardan be-
bundandır ve boşuna değildir.
Akmış söz çağlardan çağa/ Bir efsane yazılmış ri söylenegelen, olağanüstü varlıkları, olayları konu 
Şöyle koyalım noktayı: Bir yapıt; izleği, uyandırdı-
2
parşömene/ İnsanlar efsanelerde saklar geçmişini/ edinen imgesel öykü, söylence...” Başka anlamlar 
ğı merak öğesi kadar düşündürdüklerinin çokluğuy-
Ne kadarı gerçek, bilmem ki/ Gerçeğe karışır düşler da kazanmış yıllar içinde.
la da değerlidir. Epey bir zaman dolaşacaksınız ef-
Bir rüyadır efsane/ Herkes istediğini görür/ Her ef- “Destan”, o da Farsçadan gelmiş, “Tarih öncesi 
sanelerin peşinde; haberiniz olsun! 
n
sane, eşsiz bir hazine/ Her zaman hatırlanır/ Çözül- Tanrı, Tanrıça, yarı tanrı ve kahramanlarla ilgili ola-
memiş büyük sır ğanüstü olayları konu alan koşuk...” 
Dünya Efsanelerinin Peşinde / Mavisel Yener / 
Aklını ardında bırakma sakın/ Sabırlı olmak asıl “Masal”sa Arapçadan çıkmış yola. “Genellikle hal-
Resimleyen: Cem Kızıltuğ / Doğan Çocuk / 176 
hüner/ Şimdi zaman trenine bindin/ Gerçeği insanın kın yarattığı, ağızdan ağza, kuşaktan kuşağa sürüp 
s. / 10+ / 2022. 
özünde ara/ Onunla çözüldü kördüğümler gelen, çoğunlukla insanların ya da Tanrıların başın-
1
 Anadolu Efsanelerinin Peşinde / Mavisel Yener 
Gökten düşsün üç elma/ Biri efsaneyi anlatana.../ dan geçen, olağandışı olayların yer aldığı anlatı türü.”
/ Resimleyen: Cem Kızıltuğ / Doğan Egmont / 145s. 
Öteki elmaların kime gideceği/ Bu kısacık anlatıda gizli!” Şimdi bu tanımları da sıraladım ya yine anımsadım: 
/ 10+ / 2021.
Derdim o elmalardan birini almak değil elinizden Kimi zaman da oturur hangi türün en eski olduğunu 
2
ne ki yapıtla kucaklaştığınızda ilkin o 35 şiiri arka düşünürüm. Yener’in çağrısıyla efsanelerin dünyasın- Dil Derneği Türkçe Sözlük
15 Aralık 2022
12
Desen: CEM KIZILTUĞ
            
    
