Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
nu Endonezya’da Sarekat İslam (Şirket-i İslam) hareketi- münizm ve komünist aleyhtarı sloganlarıyla yürütülen
GÜNEYDOĞU ASYA TARİHİ VE
nin bu yoldaki en önemli teşkilat olduğunu belirtmesi ge- sağ-sol kavgasının arka planındaki mücadelenin aslında
OSMANLI-TÜRK DÜNYASININ
ne olayları dünya tarihi içinde ele almasına bir örnektir. Sovyetler Birliği, Çin ve ABD’nin üçlü dünya gücü re-
ULUSÖTESİ BAĞLANTILARI!
kabetinin yer aldığı açıklanmaktadır.
Togan’ın derslerinde önem verdiği üçüncü konu Gü-
JAPON İŞGALİ VE GÜNEY DOĞU ASYA Bu bölgenin güncel olaylarını Soğuk Savaş jeopoli-
neydoğu Asya tarihidir. Bu bölümde Osmanlı Devleti ile
TOPLUMLARININ BAĞIMSIZLIK tik analizi çerçevesinde açıklayan Togan’ın 1920’ler-
Sumatra Açe Sultanlığı’nın ilişkileri, Güneydoğu Asya’da
MÜCADELELERİ... de Başkurdistan’da görevli olan devrimci Fedor Serge-
bugünün Malezya ve Endonezya bölgesinin tarihi sultan-
Togan’ın 20. yüzyıl Güney Doğu Asya toplumlarının yev (Artyom/Atrium) ile yaptığı görüşmeleri kullanma-
lıklarının Orta Asya ile olan dini ve kültürel münasebet-
leri, Hint Okyanusu ve Orta Doğu arasındaki deniz aşı- İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra hızla bağımsızlık mücade- sı dikkate değer; o, Sergeyev’in 1920’lerde Güney Doğu
lelerinde başarılı olabilmelerini Japon İmparatorluğu’nun Asya’da devrim potansiyelinin Budistler ve Müslüman-
rı “ipek yolu” ticareti gibi bağlantıları vurgulayan bu kı-
“Asya halklarının uyanışı”, “Asya Asyalılarındır” slo- lar arasında çatışma çıkartmakta yattığı öngörüsünün,
sım, derslerin verildiği dönemde, Osmanlı-Türk dünya-
ganlarıyla Batılı sömürge imparatorluklarına karşı mey- 60’lı yıllarda geçerliliğini koruduğunu ifade etmektedir.
sının bu fazla bilinmeyen ulusötesi bağlantılarına yer ver-
mesiyle özgündür. dan okuyarak, kendi imparatorluğunu yayılmacı siyasetle Bu kısım, Togan’ın tarihçiliğinin yanı sıra güncel
kurarken, sömürge altındaki halkları özellikle Asya Müs- dünya siyaseti içindeki geniş bir Türk dünyasının ba-
lümanlarının bağımsızlık hareketini tahrik etmesi ve des- ğımsızlığını önemseyen yerini belirleyen yaşam deneyi-
RUSYA TÜRK HALKLARININ
DÜŞÜNCE TARİHİ VE tek çıkmasının Avrupa sömürge düzeninin yıkılışına yol miyle sarmallanmış siyasi yaklaşımını sergilemektedir.
İTTİHAD-I İSLAM / PAN-İSLAMCILIK! açtığı vurgusu ilginç bir nokta.
Japonya’nın İkinci Dünya Savaşı sırasında Malez- ÇİN, JAPONYA VE HİNDİÇİN
Hindiçin’i bölümünün sonunda, 19. yüzyılın sonundan
ya ve Endonezya’da kısa süren askeri işgâlinin şiddetli Kitap, biraz şaşırtıcı şekilde Hindistan tarihine çok kı-
itibaren Malezya ve Endonezya ile Vietnam’ın İngiliz,
Hollanda, Fransız sömürgeciliği altındaki tarihinden ba- yöntemlerine rağmen yerel milliyetçiler ile işbirliği yap- saca değinerek sona ermektedir. Şüphesiz, Hindistan ta-
ğımsızlık mücadelelerini içeren kısım ilgi çekicidir. ması Doğu Asya bölge insanları dışında pek bilinmez; rihi ile Türk-Osmanlı bağlantıları ve karşılaştırmalı ana-
ancak, konuyla ilgili araştırma yapanlarca bilinir. liz imkânı zengin bir çalışma alanı olabilecek nitelik-
Burada, A. Zeki Velidi Togan tarihçi olarak konu-
1945’te Japonya teslim olduktan sonra dahi Endonez- tedir. Ancak Asya derslerinin belli bir zaman kısıtlığı
ya modern tarihin milliyetçilik ve bağımsızlık hareketle-
ri, Rusya Türk halklarının düşünce tarihinde önemli olan ya’daki Japon subaylarının milliyetçilere silah yardımı içinde Çin, Japonya ve Hindiçin ağırlıklı olması tercih
İttihad-ı İslam / Pan-İslamcılık tartışmalarıyla bağlantılı yapması hatta direniş gerilla örgütlerini geri dönüş yap- edilmiş gözükmektedir.
mak isteyen Hollandalılara karşı ormanlarda hızla silah- A. Zeki Velidi Togan’ın ele aldığı Asya tarihindeki
karşılaştırmalı bir yaklaşım sergilemektedir.
Türkiye’de fazla tanınmayan Güneydoğu Asya top- lı gerilla örgütleri yetiştirmeleri, Asya modern tarihinin birçok konunun, ülkemizde ancak son yıllarda göze çar-
lumlarının sömürgecilik altındaki tarihlerinde özellik- halen tartışılan olgusudur. pan araştırma sahaları haline geliyor olması, eserin ders
le Endonezya’da kuvvetli bir bağımsızlık ve milliyetçilik Kanaatimce, A. Zeki Velidi Togan’ın Japon emperya- olarak verildiği yıllarda öncü olduğunu göstermekte.
lizminin bu çelişkili etkisinin farkında olması, Rusya Kendi ifadesiyle “cihan tarihi” içinde olayları ele alı-
hareketinin İslam kimliği içinde ekonomik güçlenmeyle
oluşmasında Rusya Türk halklarına bir benzerlik hatta ör- Türk halklarının bağımsızlık hareketinin Japonya ile ya- yor olması, yerel tarihi sadece ulus-devlet tarihi olarak
nek oluşturduğuna değinmekte. kın etkileşiminin bilincini sergilemektedir. alan kısıtlayıcı bakış açısının genişlemesi, açılması için
“Zamanımızdaki Türk kavimlerinin mukadderatı mese- halen geçerliliği olan bir yöntem önerisidir.
ÜÇLÜ DÜNYA GÜCÜ REKABETİ: Eseri yayına hazırlayanın eklediği güncel kaynaklar,
lesi bu Güneydoğu Asya kavimleri meselesi ile yakından
ilgilidir. Biz Türk kavimlerinin istikbalini bu örneğe göre SOVYETLER BİRLİĞİ-ÇİN-ABD! haritalar, isimlerin güncel imlalara göre yazılışı gibi bil-
anlayabiliriz” ifadesini kullanmaktadır. Son olarak, bu bölümde, eserin sonunda 1960’larda giler, bugün Asya tarihinin konusuna giriş için bir refe-
Ekonomik gelişmenin bağımsızlık için önemli olduğu- Endonezya ve Vietnam’da patlak veren iç savaşın ko- rans eseri olarak kullanılmasını mümkün kılmaktadır.
n
OĞUZ TAN’DAN ‘YALNIZLIK VE AİDİYET’
Bir hayat memat meselesi!
Doç. Dr. Oğuz Tan’ın yeni kitabı Yalnızlık ve Aidiyet (Timaş Yayınları), yalnızlığa
bilimsel bir bakış niteliğinde. Tıp, psikoloji, sosyoloji ve antropoloji araştırmaları rehberliğinde
yalnızlık gibi oldukça içsel bir konuyu ele alırken yöntemi gözlem ve deney olan çalışmaları
öne çıkaran, çoğu yerde okuyucuyu şaşırtan nicel bulguları edebiyattan, müzikten,
bilim tarihinden göndermelerle harmanlayan bir çalışma.
daha hüzünlü kısmı var: Kendini yalnız hissedenler.
Doç. Dr. Oğuz Tan Yalnızlık ve Aidiyet’te, tam bu
noktaya bakıyor. Ancak bu duygu temelli değil, bilim
penceresinden bir bakış. Doç. Dr. Tan, ihtisas alanın-
daki birikimini farklı disiplinlerden kardığı bilgilerle
sunuyor. Tıp, psikoloji, sosyoloji ve antropoloji araş-
tırmaları rehberliğinde yalnızlık gibi oldukça içsel bir
konu ele alırken gözlem ve deney olan çalışmaları öne
çıkardığı, çoğu yerde okuyucuyu şaşırtan, nicel bul-
guları edebiyattan, müzikten, bilim tarihinden gönder-
melerle harmanlandığı bir çalışma.
Temel bir ihtiyaç olarak sevgi ve aidiyeti, başka-
larının ruh ve beden sağlığımıza nasıl iyi geldiğini,
diğerkâmlığın biyolojik kökenlerini, kantitatif yöntem-
lerin intihar gibi son derece bireysel / psikolojik gibi
görünen bir konuya uygulanması halinde ortaya çıkan
NEVRA ERDOĞAN
sonuçları, aidiyetle ilgili çarpıcı deney ve gözlemleri, yalnızlık
üzerine kafa yoran filozofların düşüncelerini, yalnızlığın kapita-
anayi Devrimi dünyada çok hızlı bir değişime yol açtı. Sa-
lizmle ve modernleşmeyle ilişkisini merceğe alıyor Doç. Dr. Tan.
dece teknoloji değişmedi; fikirler, anlayışlar, gelenekler,
Kantitatif çalışmalarda Émile Durkheim’a, Muzaffer Şerif’e,
S ilişkiler değişti. Modernleşmenin komplikasyonu da yalnız-
Salomon Asch ve Henri Taijfel’e borçlu olduklarımızı anımsa-
laşma oldu. Aileler küçüldü. Hane başına düşen kişi sayısı düştü.
tan, yalnızlığın çok özel tarihinde Georg Simmel, Erich Fromm,
Yakınlarımız endüstriyel bölgelerde kurulan fabrikalara çalış-
David Riesnam, Philip Slater gibi isimlere selam duran, hat-
maya gittiler. Göç olağanüstü boyutlara ulaştı. Şehirlerin büyü-
mesi ve çalışma yaşamının esnek olmayan mesai saatleri yüzün- ta Balzac ve Yusuf Atılgan’ın kişisel hikâyelerine de değinen
den türlü zamanlarda yaşamımıza giren kişilerle ilişkilerimiz pe- kitap, “Çok konuştun, haklısın, ama yalnızım, bunun çözümü
kişemedi. Sorun bu kadarla kalsa iyi. İşin bir de görünmeyen, çok ne?” diye soranlara yanıt niteliğinde bir bölüm de içeriyor. n
8 20 Ekim 2022