Catalog
                    Publication
                
                - Anneler Günü
 - Atatürk Kitapları
 - Babalar Günü
 - Bilgisayar
 - Bilim Teknik
 - Cumhuriyet
 - Cumhuriyet 19 Mayıs
 - Cumhuriyet 23 Nisan
 - Cumhuriyet Akademi
 - Cumhuriyet Akdeniz
 - Cumhuriyet Alışveriş
 - Cumhuriyet Almanya
 - Cumhuriyet Anadolu
 - Cumhuriyet Ankara
 - Cumhuriyet Büyük Taaruz
 - Cumhuriyet Cumartesi
 - Cumhuriyet Çevre
 - Cumhuriyet Ege
 - Cumhuriyet Eğitim
 - Cumhuriyet Emlak
 - Cumhuriyet Enerji
 - Cumhuriyet Festival
 - Cumhuriyet Gezi
 - Cumhuriyet Gurme
 - Cumhuriyet Haftasonu
 - Cumhuriyet İzmir
 - Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
 - Cumhuriyet Marmara
 - Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
 - Cumhuriyet Oto
 - Cumhuriyet Özel Ekler
 - Cumhuriyet Pazar
 - Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
 - Cumhuriyet Sokak
 - Cumhuriyet Spor
 - Cumhuriyet Strateji
 - Cumhuriyet Tarım
 - Cumhuriyet Yılbaşı
 - Çerçeve Eki
 - Çocuk Kitap
 - Dergi Eki
 - Ekonomi Eki
 - Eskişehir
 - Evleniyoruz
 - Güney Dogu
 - Kitap Eki
 - Özel Ekler
 - Özel Okullar
 - Sevgililer Günü
 - Siyaset Eki
 - Sürdürülebilir yaşam
 - Turizm Eki
 - Yerel Yönetimler
 
                        Years
                    
                    
                
                    Our Subscribers Can Login And Read Original Page
                    I Want To Register And Read The Whole Archive
                    I Want To Buy The Page
                
            
                MERHABA
apağımızda, 68.  
yaşında yazmaya 
başladığı, devrimle-
K rin savunucusu 68 
Kuşağı’nı yaratan öğretmenle-
re, bağımsızlık sevdasının  
uykusuz aydınlarına saygıyla 
Tunç gibi bir roman
kaleme aldığı incelemesi  
68 Kuşağı - Doğuş ve Arayış 
ve ömrünü Anadolu insanının 
aydınlanmasına adamış ölüm-
Anlatı, gerçekle kurgu birbiriyle kaynaştırılırsa 
süz bilge Server Tanilli üzerine 
romana dönüşür. Albert Camus’nün bu konuda genç 
yazdığı, Düşünce Tarihinin  
Durak Bilmeyen Dinamosu  
yazarları uyardığını görüyoruz: 
kitapları ile Öner Yağcı yer alı-
“Bir insanın yapıtları, çoğu kez, onun özlediği, 
yor. Gamze Akdemir’in söyle-
şisi ve Ahmet Özer’in yazısı...
heveslendiği şeylerin öyküsüdür. Yapıtınız hiçbir 
Üçüncü sayfamızda,  
zaman kendi öykünüz değildir, hele yaşamöykünüz 
Ayfer Tunç’un usta işi romanı 
Osman’ı merceğe aldığı  
olduğu savındaki yapıtlarda. Hiçbir insan, hiçbir 
yazısıyla Adnan Binyazar  
zaman, kendini olduğu gibi anlatmayı göze alamaz. 
yer alıyor.
Y. Bekir Yurdakul, Çiğdem 
Her sanatçı, kendi doğrusunun peşindedir.”
MUHSİN AKGÜN
Sezer’in, çocuk dünyamızın  
yalınlığına eş bir dille, sorun-
lara yaklaşma ve sorun çözme  
ROMAN KİŞİLERİYLE nın sağlandığı romanı okurken yazıya  mız bir çağda yaşıyoruz. Bir kurcalıyorsu-
becerilerimiz üzerine düşün-
YÜZ YÜZE GETİRİYOR! şu eklemeyi yapmak gereğini duydum:  nuz, her şey bir şeylerle ilgili çıkıyor.  
meye çağırdığı Hep Senin 
Ayfer Tunç, “her şey olmak ister- Anlatı, gerçekle kurgu birbiriyle kaynaştı-
Sürekli bir yalan üretimi. Neye inanacağı-
Yüzünden’i irdeliyor.
ken hiçbir şey olamayan, hem servetini rılırsa romana dönüşür. 
mızı bilmez hale geldik.”
Ata Devrim, Michel 
hem kendini tüketen” bir adamın öyküsü Albert Camus’nün bu konuda genç 
“Çok okumaktan kafayı üşütmüş diyor-
Foucault’un, “parrhesia” (söz 
olan Osman’da (Can Yayınları), geçirdiği yazarları uyardığını görüyoruz: “Bir insa-
lardı. Okumayı kötülemek için üretilmiş 
söyleme / konuşma özgürlü-
ağır bir kazada beyni parçalanarak ölen nın yapıtları, çoğu kez, onun özlediği, he-
argümanlardan biriydi, fazla okuma  
ğü) sözcüğünün tarihini gözler 
Osman’ın öncesini-sonrasını “kendi doğ- veslendiği şeylerin öyküsüdür. Yapıtınız 
sürmenaj olursun vardı bir de biz çocuk- önüne serdiği yapıtı Söylem 
rusunun peşine” düşerek irdeliyor. hiçbir zaman kendi öykünüz değildir, he-
ken. Şimdi okumadığı için bu tür sözlere ve Hakikat’i inceliyor.
Tunç, daha Aziz Bey Hadisesi (Can Ya- le yaşamöykünüz olduğu savındaki yapıt-
Batuhan Sarıcan, Robert 
gerek kalmadı.”
yınları) ile anlatı dünyasına iyi bir romanla  larda. Hiçbir insan, hiçbir zaman, kendini 
Seethaler’ın şöhreti ölme-
Osman, bu içeriğiyle; beğenisi, dilsel 
girmiştir. Onun ardından yazdıkları,  olduğu gibi anlatmayı göze alamaz. Her den önce bulan büyük bir is-
yalınlığıyla, kendini kitap iklimlerinde  
biçim-anlatım-dilsel yaratım-kişi beti- min, Gustav Mahler’in huzur-
sanatçı, kendi doğrusunun peşindedir.” 
dolaştıran bilinçli okurlara, çoğunluğunu 
suzluk ve kaygı dolu yaşamı-
mi açılarından birbirini geliştirici kılmıştır. 
gençlerin oluşturduğu yeni okurlar  
nı anlattığı titiz çalışması Son 
Romanları ise kuru anlatıma alışkın  OLAYIN ARTALANI
kazandıracaktır.
Senfoni’yi inceliyor.
olanlara gerçek romanın yolunu açmıştır.  Osman’ı ölüme belki de duyguları-
Gültekin Emre, yazar, çevir-
Osman olayları genişleterek okuru nı, düşüncelerini, neşesini, kahkahaları-
İYİ ROMANCI
men Erhan Altan ile Avustur-
avutmuyor, değişimlerin sonuçlarını,  nı, özgüvenini, saygınlığını, sevilmişliğini, 
Osman’ı okurken Tunç’un; Cervantes’in 
ya Kitaplığı Dizisi, çeviriler ve 
etkili sahnelerle canlı kılıp roman kişile- umutlarını, beklentilerini, düşlerini,  
Don Quijote, Halit Ziya Uşaklıgil’in Aşk-ı 
Avusturya şiirini konuşuyor.
riyle okuru yüz yüze getiriyor. coşkularını... yitirmesi sürüklemiştir. 
Memnu, Yaşar Kemal’in İnce Memed  
Miraçhan Yılmaz, Resul 
Tunç’un, 504 sayfalık romanının 241 
romanlarının yapısındaki gerçek-kurgu 
Babaoğlu’nun Türkiye’nin  
SARSICI OLAYLAR, sayfası, Osman’ın ölümünün ardından 
iç içeliğini, ardından Balzac, Dostoyevs- Soğuk Savaş Dönemi Kültür  
TANIKLIKLAR... olayı görüp etkilenenlere, yakınlarına, 
Hayatında İngiliz Etkisi:  
ki, Tolstoy, Victor Hugo gibi romancıların 
Ayfer Tunç’un romanlarını okuyan- çalışma arkadaşlarına, birlikte yaşadık-
1948-1965 isimli incelemesi-
bölgeselliği evrenselliğe dönüştüren uzun 
lar, gerçeğin yanı başında kurguyu, kur- larına yöneltilen sorulara verilen yanıtla-
ni tanıtıyor.
soluklu üsluplarını andırdığını düşündüm. 
gunun havasına girdiğinde de gerçeğin ra ayrılmıştır. Bana kalırsa, olayların  
Gülsev Toksöz, Ulaş 
Fransız etkisi görülse de romancılığımı-
inandırıcı etkisini duyar içinde. Daha  artalanı da sayılması gereken bu bölüm, 
Karakaya’nın, babası ODTÜ’lü 
zın temel taşlarından biri sayılan Halit  
Aziz Bey Hadisesi’nde bu iç içelikten  roman içinde ayrı bir romandır.
“Karadenizli Necdet”ten dinle-
Ziya Uşaklıgil’in Aşk-ı Memnu’su ile insa-
nasıl etkilenmiş olmalıyım ki, sabaha 
Ayfer Tunç, romana ayrı bir yenilik  
diği, 1960 ile sonrasında  
nımızın yapısına göre yaratılan ilk roman 
karşı okuduğum Osman’ı, içimde okura kazandıran bu bölümde Türkiye’den  
ezilenlerin ve devrimcilerin  
olduğunu ileri sürenlere ben de katıldım.
duyurmak isteği duymuştum: insan portreleri çiziyor. öykülerini, kendi öyküleriy-
Yaşar Kemal’in İnce Memed’i ve onun 
“Yoksul ya da varlıklı, insanın ne gibi Ölümün ardından konuşanların arasın- le harmanladığı Yarına Kalan’ı 
ardından yazdıkları, romanımızda bir atı-
inceliyor.
değişimlere uğrayarak yürek yakan  da kimler yok ki! 
lımdır. Dilimizdeki Arapçanın, Farsçanın, 
Zeynep S. Sayın, Fatoş 
acılar çektiğinin özüne varmak istiyorsa- Erdemiyle, acıma duygusuyla şarkıcı-
sızmaya başlayan Batı dillerinin karşısı- Beykal’ın kara öyküleri Cinai 
nız elinizdeki ivedi işleri bir yana bırakıp lar, doğru sözlülüğüyle Nasrettin Hoca 
Absürtler ve Yakın Katillerim’i 
na, sözcük üretmeye her yönden elverişli 
kitapçıya koşun, Ayfer Tunç’un son  ağızlılar, gerçeği dile getiren söz ustaları,  
değerlendiriyor.
dilimizi koymuştur. Romanlarının coşkun 
romanı Osman’ı daha yolda okumaya değerbilirler, dolaylı yollara sapmadan 
Mustafa Başaran’ın hazırla-
akan ırmakları andıran üslubunu yarattığı 
başlayın. Birkaç sayfa sonra, trafik  konuşan yalın anlatıcılar, dilimizi  
dığı Bulmaca düşün serüveni-
bu dili, kültürümüzü sonsuz kılacak genç 
kazasında ölen Osman’ı tanıyanların  argosuyla, bilgece söylemiyle kulla-
ne davet etmeyi sürdürüyor.
kuşaklara armağan etmiştir.
tanıklıkları sizi yaşananların ardındaki  nanlar, okurun yaratıcı dünyasına renkli 
Düzeltme: Geçen haftaki 
Gencecik yaşındayken yazınımıza  
sarsıcı olaylarla yüzleştirecektir.” manzaralarla döşeyenler... 
sayımızın kapağında,  
Aziz Bey Hadisesi gibi seçkin bir roman 
Romanın olay örgüsünde, Osman’ın Şu yargılar, kimilerinin kaba, düşünce 
Salih Bolat ile Seyfettin 
biri bitmeden, öbürünün başladığı deği- yoksunu, görgüsüz diye yanından uzak kazandıran Ayfer Tunç, onun ardından 
Araç’ın isimleri yanlış anon-
yazdığı 10’u aşkın romana Osman’ı da 
şim dalgalanmaları arasında kendini var tuttuğu insanımızın toplumsal eleştiri 
sun üzerine yazılmıştır. Salih 
katarak iyi romancılar arasında seçkin 
ettikçe nasıl tükendiği önde tutulmuştur.    mantığının ürünü: 
Bolat’ın yapıtının ismi ‘Gittikçe 
Romanda gerçek-kurgu kaynaşması- “Gerçeğin kendisinden emin olmadığı- sayılanlardan olmuştur. n
Yakın, Seyfettin Araç’ın yapıtı-
nın ismi ‘Sevgili Yalnızlık’  
olacaktır. Düzeltir, özür dileriz.
l İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına: Alev Coşkun l Genel Yayın Yönetmeni: Aykut Küçükkaya 
l Editör: Gamze Akdemir l Tasarım: Bahadır Aktaş l Sorumlu Müdür: Hakan Akarsu   
İyi okumalar...
l Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. l İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel 
Editörden
Sok. No: 2, 34381 Şişli- İstanbul  l Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64 l Reklam Genel 
Koordinatörü: Esra Bozok l Reklam Rezervasyon: Tel: 0 (212) 343 72 74 Mail: reklam@cumhuriyet.com.tr  
cumkitap@cumhuriyet.com.tr
l Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. Aş., Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No: 
KITAP twitter: www.twitter.com/CumKitap
11A/41 Bahçelievler - İSTANBUL. l Yerel süreli yayın l Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir. 
            
    
