05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

MUAMMER HACIOĞLU’NDAN ‘BEN ÇABUK AKŞAM OLUYORUM’ ‘Empati yeteneği yüksek bir şairdi’ “Ben şiir yazmazdım / Açlığın / Sapsarı resmini görmeseydim / Çocukların gözlerinde,” diyen “kavganın doğurduğu şair” Muammer Hacıoğlu’nun hem yaşadığı hem de şahit olduğu hayatların kahramanlarını yazdığı toplu şiirleri “Ben Çabuk Akşam Oluyorum” (Klaros Yayınları) üzerine oğlu şair Volkan Hacıoğlu ile konuştuk. PK 690 BEYOĞLU (Dönence Yayın- matineleri, resimli şiir sergileri… KADİR İNCESU ları) ismiyle yayınlandığında da büyük O günlerin edebiyat ortamı nasıldı? Beyoğlu’nda Hayyam’da ya- ilgi görmüştü. Şiirlerin ilk yayımlandı- İNSANLIK DURUMU pılan şiir akşamlarından çok söz ğı dönem ile 2000 sonrası gördüğü n Muammer Hacıoğlu’nun, Bülent edilirdi. Beyazıt Çınaraltı’nda ki- ilgiyi nasıl değerlendiriyorsunuz? Ecevit’in deyişiyle “Türk halkının taplarını imzalayan şair Hüseyin Özellikle 2000’li yıllarda yeni kuşak- özlemlerini ve toplumsal sorunları- Avni Dede’nin babası Durmuş KADİR İNCESU ların da yetişmesiyle şiire ilginin genel nı yansıtan” şiirlerinin kaynakları ve Dede elindeki küçük bir zili çala- anlamda arttığını görüyoruz. Şiirin geç- özellikleri nelerdir? rak şiir akşamını başlatırmış. devleri / Dergiler / Gazeteler / Yayınev- mişle, bugünle ve gelecekle bir bütün- Muammer Hacıoğlu’nun toplum- Dönemin ünlü simalarının katıldığı ve leri” diyen Muammer Hacıoğlu’nun lük içerisinde var olduğunu günümüz cu gerçekçi çizgideki şiirlerinin kay- şiirler okuduğu şiir akşamlarında sanat, edebiyat tarihimizdeki yeri nedir? gençliği daha iyi kavramış durumda. nakları bir kitabının adı olan İnsanlık edebiyat ve kültür tartışmaları da yapı- Mehmed Kemal, Muammer Muammer Hacıoğlu’nun, Yılmaz Durumu’dur. lırmış. Günün değişik saatlerine göre bu Hacıoğlu’nun ölümü üzerine yazdığı 20 Güney’in “Arkadaş” filminde seslendi- İnsanın yeryüzündeki varoluş müca- buluşmalara şiir suare veya şiir matine Haziran 1992 tarihli Cumhuriyet gaze- rilen “Doğmamış Çocuklara” adlı şiiri delesi sınıf bilinciyle birleşerek haklı adı verilirdi. tesindeki “Şair Öldü Diyeler” adlı köşe yazılmasından yaklaşık 50 yıl sonra bile bir kavganın fitilini ateşler. Türkiye’de yazısında onu “Kuşağı tükenmeye yüz güncelliğini koruyor. Şiirin tarihsel ve Nâzım Hikmet’le başlayan devrimci ‘ŞAİRİN HAYATI ŞİİRE DAHİL’ tutmuş bohem şairler” arasında anıyor: toplumsal işlevine dair bilinç geliştikçe şiir hareketi kırk kuşağı (bir diğer adıyla n “Acılar öyle güzel büyütmüş ki ço- “Tıpkı Baudelaire, Verlaine, Rimba- farklı okumalar gündeme geliyor. “acılı kuşak”) ve altmış sekiz kuşağı cukluğumu / İster istemez şair olmu- ud, Apollinaire, Edgar Allan Poe gibi… Yeni yayımlanan Ben Çabuk Akşam şairleriyle devam eder. şum” diyen Muammer Hacıoğlu’nun Cahit Sıtkı, Orhan Veli, Ni- Hacıoğlu da 1970’li yıllarda yayımla- Oluyorum adlı toplu şiirleri de yeni şiirini, yaşamı şekillendir- yazi Akıncıoğlu, Celal Var- dığı şiir kitaplarıyla bu mücadelenin bir okumalara olanak sağlayan bir külliyat. miş diyebilir miyiz? dar da öyleydi.” n Geçmişin, ilginç edebiyat etkin - parçası olmuştur. “Şairin hayatı şiire dahil,” n “Kendin için bağır- n Babanızın bütün şiirleri, 2006’da, likleri var, hatırlanması gereken. Şiir diyebiliriz. Empati yetene- mayacaksın / Yalnız hal- ği yüksek bir şairdi Muam- kın acısı olacak yüreğinde / mer Hacıoğlu. Öyle ki onun Yalnız halk için çıkacak hayat ufku, zaman menzili sesin” demiş “Oğluma kendi kişisel yaşantısının, Mektup” adlı şiirde. Şairli- sınırlı ömrünün çok ötesi- ğinde babanın etkisi nedir? ne ulaşıyordu. Babamı kaybettiğimizde “Sabriye Hanım” şiirinde on beş yaşımdaydım. para kazanmak için İngiliz- Ancak o yaşa kadar babam ce dersi veren bir üniversite- sayesinde şiir ve edebiyat li kıza şöyle seslenir: dünyasında birçok şairi, “Seni buradan/ oturdu- yazarı, tiyatrocuyu tanıma fırsatım oldu. ğum yerden görüyorum/ gözlerinde Attilâ İlhan, Fazıl Hüsnü Dağlarca, öfkenin kıvılcımları yanıyor/ karda bir Zeki Alasya, bugün de aile dostumuz güvercin gibi titriyor sesin/ yaşamak olan Kandemir Konduk ve daha için de olsa/ girme burjuvanın sularına/ birçok değerli sanatçı… girme kirlenirsin.” Babamın ve içine doğduğum n “Akmayan çeşmelerin şairiyim, akan damların / Acıları benim acıla- edebiyat sanat ortamının şiirim üzerin- rımdır / Sabahçı kahvelerinde uyu- de elbette önemli etkileri oldu. Harold Bloom’un kavramsallaştırdığı Etkilenme yan adamların / Varsınlar görmesinler Muammer Hacıoğlu, Volkan Hacıoğlu ve eşi Fazilet Arıcan. / Görmesinler mısralarımda bağıran Endişesi’ni yine şiirle aştım... n LEYLÂ ERBİL’DEN ‘TUHAF BİR KADIN’ eylâ Erbil’in zihinsel özgürlüğü, kendine özgü yapıtlar ortaya çıkarmıştır. ları tarafından yayımlanan yeni baskısında en başta, yapıtlarının, alışıldık Yine de belli bir tanışıklıktan sonra, bilme- yazar, okura, Mustafa Suphi’nin kaderiyle L edebiyat türlerinin sınırlarını zorlama diğimiz bir metni elimize geçse onun Erbil’e ilgili yeni kaynaklar ulaştırır. sonucunu doğurmuştur. ait olduğunu rahatlıkla anlarız. Dikkat edilirse tanımı gereği bitmiş, yaza- Genellikle öykücü ve romancı olarak tanın- rından kopmuş, okura fırlatılıp orada kalakal- sa da Erbil’in yaygın kabul gören bu edebi YAZARIN ROMANINI mış bir edebi türde, romanda yapılmaktadır türlerle, onların klasik formlarıyla bir “soru- “BİTİRMEMESİ” ÖNEMLİ bu güncelleme… n nu” olduğu hemen her yapıtında fark edilir. Tuhaf Bir Kadın’ın önceleri bir öykü kitabı Kabaca “roman”, “öykü” diyebilsek de sanılmış olması bu bağlamda ilginçtir. Yaza- Tuhaf Bir Zaman / Leylâ Erbil / Türkiye türünü, yaslandığı geleneği ilk anda tam rın romanını “bitirmemesi” de önemlidir. belirleyemediğimiz, birbirini yinelemeyen, Romanın Türkiye İş Bankası Kültür Yayın- İş Bankası Kültür Yayınları / 176 s. 4 16 Eylül 2021
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear