Catalog
                    Publication
                
                - Anneler Günü
 - Atatürk Kitapları
 - Babalar Günü
 - Bilgisayar
 - Bilim Teknik
 - Cumhuriyet
 - Cumhuriyet 19 Mayıs
 - Cumhuriyet 23 Nisan
 - Cumhuriyet Akademi
 - Cumhuriyet Akdeniz
 - Cumhuriyet Alışveriş
 - Cumhuriyet Almanya
 - Cumhuriyet Anadolu
 - Cumhuriyet Ankara
 - Cumhuriyet Büyük Taaruz
 - Cumhuriyet Cumartesi
 - Cumhuriyet Çevre
 - Cumhuriyet Ege
 - Cumhuriyet Eğitim
 - Cumhuriyet Emlak
 - Cumhuriyet Enerji
 - Cumhuriyet Festival
 - Cumhuriyet Gezi
 - Cumhuriyet Gurme
 - Cumhuriyet Haftasonu
 - Cumhuriyet İzmir
 - Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
 - Cumhuriyet Marmara
 - Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
 - Cumhuriyet Oto
 - Cumhuriyet Özel Ekler
 - Cumhuriyet Pazar
 - Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
 - Cumhuriyet Sokak
 - Cumhuriyet Spor
 - Cumhuriyet Strateji
 - Cumhuriyet Tarım
 - Cumhuriyet Yılbaşı
 - Çerçeve Eki
 - Çocuk Kitap
 - Dergi Eki
 - Ekonomi Eki
 - Eskişehir
 - Evleniyoruz
 - Güney Dogu
 - Kitap Eki
 - Özel Ekler
 - Özel Okullar
 - Sevgililer Günü
 - Siyaset Eki
 - Sürdürülebilir yaşam
 - Turizm Eki
 - Yerel Yönetimler
 
                        Years
                    
                    
                
                    Our Subscribers Can Login And Read Original Page
                    I Want To Register And Read The Whole Archive
                    I Want To Buy The Page
                
            
                SEYFETTİN ARAÇ’TAN ‘SEVGİLİ YALNIZLIK’
Tanrıyla davalık Likos  
ve sevgili yalnızlığı!
Seyfettin Araç’ın monodiyalog romanı Sevgili Yalnızlık’ta (Doğan 
Solibri / 403 s.), Tidu ve Likos, durmadan ve boşluğa düşmeden 
konuşuyor... Bu kitap aşkın, sadakatin, Tanrı’nın, insanlığın tüm 
hallerinin sorgulandığı bir sorgu odası gibi. Fevkalade hayalperest 
ama deli gibi âşık iki karakterin sorgulayıcı diyaloğundan hareketle 
bir tür “Gel bakalım hayat, seninle bir hesaplaşalım” metni... 
belki de diğer kullarından daha düşük hayat ama adandığı ulvi ruhu ve görev bildiği hikâyesi gibi görünen ama özünde 4 öğrenci-
İPEK ÖZBEY
klasmanda yaratan Tanrı, o berbat ve aşkı sorgulama ritüelleri söz konusu. nin gözünden birbirine paralel hayatları,  
Her yazarın olduğu gibi her romanın da 
iğrenç zamanı seyretti, sonrasında  aileleri, babaları, dönemin askeri cuntası, 
acılarımı seyretti, tek başıma verdiğim kendine özgü bir dili oluyor ve ben bu  köylerde yaşayan insanların içinden  
aranlık bir yanı hep 
romanda sorgulamaları kitabın omurgası  
savaşı seyretti, sonsuz kere kaybedişle- çıkılmaz durumlarını anlatan gerçek bir  
var insanoğlunun. 
olsun diye ana karakterlerin savunma veya 
rimi, her defasında girdiğim savaşlar- hayat hikâyesiyle kendisini okura daha  
Kimseye söyleyeme-
saldırı silahına çevirdim.” 
dan yenik çıkışlarımı seyretti...” fazla açmayı planlıyor... 
‘‘K diği giz’leri, sır’ları 
Ne zaman mı? Parmakları bilgisayarının  
var. Şarkı sözü ezber eder gibi bir  
YAZARIN HUYU:  
‘GEL BAKALIM HAYAT, üstünde, noktaya basmaya az kalmış. 
iyilik güzellik sözleri pelesenk olmuş 
OLMAYANI OLDURMAK!
BİR HESAPLAŞALIM!’ Ezcümle insan ruhunun derinliklerinde bir 
sahte dillerine ve bu çok klişe. Kalbi 
Yazarın, monodiyalog tarzını tercih  
Yazara bu cümleyi kurduran Likos’un  
arkeolog gibi kazı yapan, İnce Memed’i  
kirli, ruhu pasaklı insanoğlunun;  
etmesinin altında kendisine özgü “olmayanı 
acıları mıydı, yoksa kendi hayatının  okuduğunda hayatı değişen, uzun yıllar aile 
güldürdüğü kadar öldürdüğü, kaybetti-
oldurmak” huyu var. “Huy” diyorum çünkü 
izdüşümü var mıydı bu satırlarda, sor-
işlerinde çalışsa da hayalini edebiyat üzerine 
ği kadar terk ettiği var kuytularda ve  
dum. İşte yanıtı: “Bir roman karakte- belli ki bu zor yolda inat etmiş. Bu türe beşin-
kuran, etrafındaki insan kaynağını belli ki iyi 
meydanlarda, biliyorsun...”
ci romanında yeniden dönüş yapacak. Şimdi 
ri yaratmanın en güzel yanı belki de bu 
gözlemlemiş, kitabı boyunca yavanlığa  
Yazar ve şair Seyfettin Araç’ın mono-
sorunun cevabında gizli. Bir karakter yeni romanının heyecanını yaşıyor. 
düşmemiş Seyfettin Araç’la tanışın, ilk roma-
diyalog romanı Sevgili Yalnızlık’ta  
yaratıyorsunuz ve onun sonsuz mutlu- 80’li yılların Mardin’inde bir yatılı okul 
nını okuyun derim... n
(Doğan Solibri), karakteri Tidu’nun  
lukları ya da derin acılarına da sınır-
dilinden bu sözler dökülüveriyor...
lar çiziyorsunuz. Likos’un elbette acıla-
Likos için çok şey söyleyebilirim. 
rı var. Bitmeyen, tükenmeyen, sonu gel-
Herkesleşmekten kaçınan bir “ıssız 
meyen bu acıların bir de yazar olarak 
adam” mı demeliyim, yoksa bir “tutu-
kafamda kurguladığım sınırı aşmamam 
namayan” mı bilmiyorum ama kesin-
gerektiği gibi bir tarafı var. 
likle “sıra dışı”! Tidu ise gönüllü bir 
İşte o çizgiyi aşınca yarattığınız  
kurban... Çekmecede, sandıkta bir tut-
karakter sizi esir alıyor. Siz “onu  
sak, bir gün gazete kâğıdına sarılı, bir 
yarattım, onu yazıyorum” derken bir 
gün Likos’un sözleriyle ilkçağ samimi-
bakmışsınız ki o sizi esir almış oluyor. 
yetinde, başka gün kahrolası kainatın 
Kendi hayatından izdüşümler barındır-
bilenen bilinmeyen tüm sokaklarında, 
madan yazan profesyonel yazarlardan 
adeta Likos için kök salmış bir “ruh”...
değilim daha, amatör ruhum bunu  
Likos’un sadakatle bir derdi olduğu 
engelliyor sanırım...”
kesin, daha doğrusu sadakatsizlikle... 
Seyfettin Araç, 2017’de yurtdışında 
Yaraların kaynağı şu soruların ya-
gittiği bir iş toplantısında sıkılır, buna-
nıtlarında belki: “Güven duygusu zede-
lır, kaçmak için çareler arar... Zihinsel 
lenmiş bir insana sadakatsizlikle darbe 
olarak bir kaçış yolu bulur, bir tiyatro 
vurmak, insan öldürmekle eşdeğer mi-
oyunu yazma fikri doğar... O gün başlar 
dir?”, “Hiçbir şey yokken terk etmek 
Sevgili Yalnızlık’ın serüveni... 
bir kıyım mı?”... “Hayattaki en hakiki 
Karakterler, zaman, mekân, diyalog-
mürşit sevmektir ama aldatmaktan ka-
lar derken tiyatro oyunu olarak yola  
çınan sevmelerdir diye de bitirmek isti-
çıkan metin, monolog roman olmak için 
yorum nedense... Evet, cevabını alayım; 
diretir ve öyle de var eder kendini...
beni gerçekten aldattın mı?”
Yazar, yaratmaya çalıştığı ütopik  
Bu kitap aşkın, sadakatin, Tanrı’nın, 
zamanın ve gerçeküstü karakterleri  
yalnızlığın, insanlığın tüm hallerinin 
okuyucuların tanımaları gerektiğini  
sorgulandığı bir sorgu odası gibi. Likos 
anladığı an kafasında romanı tamamla-
başını Tidu’ya yaslamış, tüm öfkesini 
dığını söylüyor. 
onun üzerinden kusuyor. Tidu bazen bu 
Ve ortaya birbirine zıt, biri olağanüs-
öfkeli hali kaldıramasa da giderek ona 
tü gerçekçi diğeri fevkalade hayalperest 
benziyor. Ve en önemlisi korkularından 
ama deli gibi âşık iki karakterin sorgulayı-
kaçtıkça Likos’a saplanıyor...
cı diyaloğu çıkıyor. Bir tür “Gel bakalım 
Likos acılarından sebeple Tanrı’yla 
hayat, seninle bir hesaplaşalım” metni...  
davalık... Bu dava sonuçlanıncaya  
Peki bunca sorgulamanın tehlikeli bir 
kadar da onunla ilgili konuşmak istemi-
yanı var mı? Araç yanıt veriyor: 
yor. “İddianameden”miş gibi altını,  
“Sorgulamanın en güzel yanı aslın-
üstünü çizdiğim bir cümleyi paylaşa- da en tehlikeli yanı da oluyor. O yüzden “İnsan içindeki zehri en iyi kendi bilirmiş...” 
lım: “Beni de diğer kullarını korur gibi  
sorgulamalar bir yazara veyahut bir  
korumak zorunda olan Tanrı, hiçbir  insana sürpriz sonuçlar vaat edebiliyor. 
şey yapmayıp sadece seyretti, beni  Sevgili Yalnızlık’ta sorgulama üze-
diğer kullarından daha düşük gören, rine kurulu bir hayat var, adanmış bir 
16 Eylül 2021 19
            
    
