Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Kapitalist “kültürün karanlığı” Liberalizmin Türkiye entelektüel piyasasında iyi sattığı dönemde okumuştum Yaşar Çabuklu’nun Kovulanın İzi adlı kitabını (Metis Yayınları, 2001). Liberalizmin sağı solu farketmez, kapitalizme inancı yansıtır. O yıllarda küreselleşmeyi bir peri masalı gibi anlatırdı liberaller. T anımam ama anlaşılan, Yaşar Çabuklu herkes tersine giderken Mersin’e gidenlerden. 1988’den beri yazdığı denemeleri içeren kitabında kapitalist Batı’nın kültür evreninde kısa ama yeterince fikir verici bir gezi yaptırıyor bize. Nurdan Gürbilek’in güzel sunuş yazısıyla başlıyor gezi: “Pek iç açıcı şeylerden söz etmiyor elinizdeki kitap. Tersine, uygarlığın yeraltına tıktığı karanlık içeriklerden, toplumsal vicdan tarafından lanetlenmiş sapkın eğilimlerden, bastırılmış yıkıcı dürtülerden söz ediyor.” Çağcıl yaşamın iç yüzüne değişik kavramlar, konular üzerinden ışık tutan denemelerin egemen dizgeye ilişkin yargısı kesin: “Burjuva devriminin evrensel ilkeleri, kapitalizmle birlikte hızlı bir çözülme içine girmiş insan varoluşunu teskin etmek için oluşturulmuş yalanlardır.” Kitap bu yalan dünyanın kolayca değişemeyeceğini gösteriyor. Ancak, başkaldırı duygusuyla değil teskin edilmiş bir biçemle yazılmış kitap. René Char “Gerçeklik, hakikatlerin en az ele geçirilebilir olanıdır.” der. Yazarın ele geçirmekte bence başarılı olduğu gerçekliğin gerçeği kapkara. “Böyle bir gerçek karşısında nasıl sakin kalınabilir?” diye sorabilir insan. Karanlığı kabul eden bir kitap bu. Sakinliğinin nedeni belki de bu kabul edişin bilgece bir tevekkül derecesine çıkmasıdır. “TEORİK DENEME” Daha sonraki yıllarda Çabuklu’nun başka birçok kitabını ve bir söyleşisini ilgiyle okudum. Metinlerine “teorik deneme” dediğini gördüm. Felsefeden, toplum, siyaset, ruh ve insan bilimlerinden beslenen kültürel denemeler de diyebiliriz. Edebiyat ile ilişkisi ikincil görünüyor ama Samuel Beckett’i ve daha birçok yazarı iyi bildiği belli. İlk kitabının yanı sıra gördüğüm son kitabı Kültürün Karanlığı’nda (Paloma Yay.) yazınsal tat ve nitelik buldum. Zaten genel olarak Çabuklu konusunu iyi toparlayıp güzel dile getiriyor, hem bir şeyler öğrenip düşünerek hem de zevkle okunuyor. Yazılarında hep aynı yöntemi izliyor. Belirli bir konuyu alıp iyice irdeliyor, aslında neyi anlattığını ortaya çıkarıyor. Yaşanan günlük ya da toplumsal hayatın aslında ne olduğunu çözümleme çabası da diyebiliriz buna. Çabuklu’nun konularından rastgele bir seçme yapalım: Serbest zaman, beden politikası, tüketim, ev, protez, striptiz, anoreksi, dedikodu, seri cinayet, koleksiyon, hınç, kötülüğün sıradanlaşması, gösteri toplumu, hayvanat bahçeleri, meta fetişizmi... Her konuyu modernlik öncesi, modern ve postmodern olmak üzere üç tarihsel evrede ele alıyor Çabuklu. Eleştirilerini özellikle modern dönemin kaptalizmden kaynaklanan olumsuz yönleri üzerinde yoğunlaştırmış. Modernlik ile postmodernlik arasında sık sık karşılaştırma yapıyor. Modernitenin disiplinli toplumundan postmodernizmin yüzeysel toplumuna geçişin kültürel öyküsünü okuyabilirsiniz Çabuklu’nun metinlerinde. Aslında çok farklı değil bu iki dönem, çünkü ana eksenleri kapitalizmin evrimidir. RUHUMUZA İŞLEYEN KAPİTALİZM... Çabuklu kapitalizmin ruhumuza işleyen iktidarına karşı arayışlara da değiniyor. Kapitalizmin türlü muhalefeti zamanla kendine kattığını anımsıyoruz, örneğin işçi hareketlerini, daha yakın tarihinde yeni sosyal hareketleri, ekonomiyi bırakıp kendini kültürel konulara kısıtlayarak aslında post modernizme hizmet eden liberal solu. Çabuklu’nun tercihiniyse bence en iyi şu sözleri anlatıyor: “konformist bir gündelik hayata karşı işlevsizliğin, bozgunculuğun, uygunsuzluğun anarşizan bir coşku ve yaratıcılıkla birleştirilmesi”. Çabuklu’nun yazdıkları daha çok Batılı yazarların yapıtlarına dayanmaktadır. Batının kendi kendini acımasızca eleştirmesinin izini sürmüştür. (Kazanç güdülü, bireyci, insanmerkezci, araçsal usun zorbalığına dayalı kapitalizmdir eleştirilen.) Bu da Batının başka bölgelerde görülmeyen ve tarih boyunca kendini aşmasına yardımcı olmuş özeleştiri özelliğidir. Dünyanın aşk / nefret duygularıyla baktığı Batı dediğimiz kesim aslında küçüktür. Batı deyince aslında sınırlı sayıda ülkeyi kasdederiz: ABD, Kanada, Nordikler, İngiltere, İrlanda, Fransa, Almanya, Benelüks, İtalya, İsviçre, Avusturya, Avustralya, Yeni Zelanda, İspanya... Öteki Avrupa ülkeleri arkadan gelir. Japonya farklıdır. Ne ki, Batı merkezdir, özellikle kültürel açıdan. Bu bakımdan Çabuklu’nun metinlerini okurken, anlattığı konuların, bizim çevre ülkelerine nasıl yansıdığını da kendiniz düşünebilirsiniz. (Bu yansımanın öykülerini de yazsa Çabuklu.) AYDINLATILMASI GEREKEN KARANLIK Kapitalizm Batıyı aştı, giderek Batının icat ettiği insan hakları olmadan da yaşayabilir. Amansız bir Çin gerçeği var. “Faşizm modernliğe karşı bir olgu değil, modernliğin, otoriter toplum mühendislği anlayışının doğal bir sonucuydu.” diyor Çabuklu. Faşizm sözcüğünün yerine otoriteri koyun, işte Çin ve bazı başka ülkeler... Benim çok iyi bildiğim “Seattle Ruhu” Çin’in Dünya Ticaret Örgütü’ne üye olmasıyla birlikte uçtu gitti. Küresel düzeyde modernlikle post modernlik iç içe... Modernliğin insan hakları, demokrasi, hukuk devleti kazanımlarını yitirmemek gerekiyor. Modern çağda “Bireyin kendinden vazgeçmesine dayalı Hıristiyan ahlak yerini (alan) bireyin kendini gerçekleştirmesine dayalı laik ahlak”tan söz ediyor Çabuklu. Hele bu kazanımı yitirmenin bedeli çok ağır olacaktır. Aslında aydınlanmayla kapitalizmin evliliği yürümedi. Ancak kapitalizm allanıp pullanıp kendi içindeki karanlığı bir güzel gizlemeyi başarıyor. Aydınlatılması gereken bir karanlık. Bu bakımdan Çubuklu’nun yapıtlarını okumalı. n MERHABA Bu sayımızda çağdaş şiirimizin en özgün kişiliklerinden Cemal Süreya yeni yayımlanan çeviri şiirler kitabıyla kapağımızda. Çeviri şiirleri yol açtı da, onun şiir sanatımıza katkılarını bir kez daha anma fırsatı bulduk. Cemal Süreya yalnız şiirleriyle değil, Ahmed Arif, Cahit Külebi, Ceyhun Atuf Kansu, Dağlarca gibi nice önemli ozanımız üstüne yazdığı inceleme yazılarıyla da şiir dünyamıza ışık oldu. Nedret Tanyolaç Kılıçeri, Alman bilim insanı Erich Auerbach’ın ülkemizde çalıştığı yıllarda yazdığı ve çağdaş edebiyat incelemelerinin temel metinlerinden biri sayılan Mimesis’in dilimizde yayımlanmasıyla kavuştuğumuz değerin önemini anlatıyor. Tahir Abacı yazın çevrelerinde dile getirilen bir tartışma konusunu, Marcel Proust ile Ahmet Hamdi Tanpınar arasındaki yazınsal ilişkiyi tartışıyor. Altan Öymen Mehmet Kabasakal’ın yeni kitabı, Türkiye’nin Demokrasi Sınavı’nı güncel siyasal göndermeleriyle inceliyor. Son yıllarda bütün dünyada ilgi gören İspanyol romancı Javier Marias’ın, sevenlerini mutlu edecek yeni bir kitabı daha yayımlandı. Kitabı Korkut Akın değerlendirdi. Walter Benjamin’in “Sıkıntı büyük eylemlerin eşiğidir” sözünden yola çıkan incelemelerden oluşan Sıkıntı Var adlı kitabı Murat Çelik tanıttı. Ünlü korku kitapları yazarı Stephen King de yazarlık serüvenini kaleme aldı. Kitabı Ecem Kodak tanıttı. Çocuk sayfamızda bu hafta Hafize Çınar Güner Kalpten Bağlı kitabı çevresinde çocuk ebeveyn ilişkilerine değiniyor. İyi okumalar. KITAP l İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına: Alev Coşkun l Genel Yayın Yönetmeni: Aykut Küçükkaya l Yayın Yönetmeni: Turgay Fişekçi l Editör: Gamze Akdemir l Tasarım: Bahadır Aktaş l Sorumlu Müdür: Olcay Büyüktaş Akça l Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. l İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişli İstanbul l Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64 l Cumhuriyet Reklam: Reklam Genel Müdürü: Ayla Atamer l Tel: 0 (212) 343 72 74 l Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. Aş., Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No: 11A/41 Bahçelievler İSTANBUL. l Yerel süreli yayın l Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir. turgay.fisekci@cumhuriyet.com.tr cumkitap@cumhuriyet.com.tr twitter: www.twitter.com/CumKitap