25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

TEMMUZ 2020 BU TÜR ZEVKLERDEN SONRA Bu gece senin ağzını başka bir ağızda ararken, neredeyse inanarak ona, çünkü böyle kördür bu nehir ki beni herhangi bir kadına çeken ve onun gözlerinde beni gömen ne üzücüdür sonunda uykunun sahiline dek yüzmek bilerek zevkin şu adaletsiz esir olduğunu, hani şu sahte bozuk paraları kabul eden, onları gülümseyerek sürüme koyan… Unutulmuş paklık, nasıl umut edebilirdim şu Buenos Aires acısını iyileştirmeyi, şu aralıksız umutsuz umudu? Yalnız, açık evimde limanın üstündeki tekrar başlayabilmek için seni sevmeye, tekrar karşılaşabilmek için seninle sabah cafe’sinde bağışlanmayacak hiçbir şey vuku bulmadan… YAPAR GİBİ YAPAN Korktuğu için ülkesini terk eden biri, neden korktuğunu bilmeyen… değiştirir âdetleri, şarapları ve dili. Fark eder, mutsuz bir biçimde, başa çıktığını ve uyur bir pussycat gibi. Hatta stilini bile değiştirir ve yeni dostlar edinir onun kasabalı, saçma ve evcil tarihi hakkında hiçbir şey bilmeyen. H Sıkça sorgular kendini nasıl bu kadar uzun süre bekleyebildiğini terk etmek için sahilsiz nehri, boğucu yakaları, pazarları, pazartesileri, salıları, çarşambaları ve perşembeleri. Temiz bir mazi, evet, fakat dikkatli: bir ayna her aynadır, ve pasaport diyor ki sen doğdun ve sensin ve beyaz tenli düz arkaya yaslı burunlu, Buenos Aires, Eylül… DOSTLAR Sigara dumanı, kahve ve şarap içinden gecenin kenarında çıkarlar ortaya şu sesler misali uzaktan şarkı söyleyen hangi şarkı olduğunu anlayamadığın, sokağın dilinden. Kaderleri gevşekçe bağlı kardeşler …zayıf gölgeler, kovalar alışkanlıklarımın sineklerini ve tutarlar beni su üstünde girdap çektiğinde beni aşağıya Ölü olanlar daha çok konuşur, fısıldayarak geçmişi ve yaşayanlar ılık bir el ve bir çatıdır bana; tüm kayıplarım ve tüm kazançlarım benim… NOCTURNO Bu gece siyah ellerim var, terleyen bir kalp… Her şey arkada kaldı orada, şişeler, gemi, bilmiyorum beni sevip sevmediklerini ya da beni görmeyi umut edip etmediklerini… Yüksek bir orman çevreliyor kent ortasındaki bu evi, biliyorum, hissediyorum kör bir adamın yakınımda ölmekte olduğunu. Eşim küçük bir merdiveni inip çıkıyor yıldızlara güvenmeyen bir deniz kaptanı gibi. Bir bardak süt var, kâğıtlar, gecenin on biri. Dışarıda at sürüleri geliyormuş gibi arkamdaki pencereye kadar. 16 Temmuz 2020 21 Çeviren: Tanıl Bora, Psykhe, 57 sayfa Biyolojik ve sosyal açıdan hayati bir kavram: Dokunma Kimin, kime, ne zaman dokunuşu meşru ve uygundur? Nerede sınır koymak lazımdır? Âşıklar için dokunma ne anlama gelir? Birinin ruhuna dokunmak ne demektir? Bebek ve çocuk gelişiminde dokunmanın nasıl bir yeri vardır? Kucaklaşmak kişinin bağışıklık sistemini nasıl kuvvetlendirir? Bir başkasına zihinsel olarak dokunmanın yolları nelerdir? Nefes almak, bir bakıma dünyaya dokunmak mıdır? Korkulu ya da telaşlıyken neden farkında olmadan yüzümüze dokunuruz? Dokunmanın hormonlarla bağlantısı nedir? Neye “dokunaklı” deriz? Sanat, başkalarına dokunmanın bir biçimi midir? Sevilen felsefeci Wilhelm Schmid Dokunmanın Gücü Üzerine’de, insan türü için hem biyolojik hem sosyal açıdan hayati bir kavramı ele alıyor. Yazar analogdan dijitale doğru evrilen hayatımızda, dokunmanın gücü üzerine bir kez daha etraşıca düşünmeyi öneriyor. www.iletisim.com.tr iletisim@iletisim.com.tr vimeo.com/iletisim facebook.com/iletisimyayin twi er.com/iletisimyayin instagram.com/iletisimyayin
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear