Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
AFŞAR TİMUÇİN’DEN ‘EDEBİYAT ESTETİĞİ – KONUSUNDA KENDİMLE KONUŞMALAR’ Edebiyat bilinci için… Afşar Timuçin’in kitabı romanın, öykünün, şiirin ve denemenin estetik boyutlarını ele alıp irdeleyen konuşmalardan oluşuyor. Timuçin kendine sorup cevapladığı konular ve sorunlar bağlamında edebiyata yönelik bir bilincin eleştirel çözümlerini dile getirmektedir. MUSTAFA GÜNAY A fşar Timuçin hem felsefe hem de edebiyat alanındaki eserleriyle önemli bir düşünce ve kültür insanıdır. Hiç şüphesiz estetik, onun felsefe çalışmalarının da odağında yer almaktadır. Timuçin’in Edebiyat Estetiği Konusunda Kendimle Konuşmalar adlı kitabı; romanın, öykünün, şiirin ve denemenin estetik boyutlarını ele alıp irdeleyen konuşmalardan oluşuyor. Timuçin bu kitabında, kendine sorup cevapladığı konular ve sorunlar bağlamında edebiyata yönelik bir bilincin eleştirel çözümlerini dile getirmektedir. EDEBİYAT, SİYASET, ÖZGÜRLÜK VE DEĞERLER SORUNU Edebiyatın ve edebiyat insanının toplumla ve kültürle olan ilişkilerine önem veren ve bu bağlamda karşımıza çıkan bazı sorunları irdeleyen Timuçin’e göre, “Sanat yapmak duygu ve düşünce düzeyinde insanı araştırmaktır.”(s. 9) Ona göre, “Güzel her zaman duygusalla düşünselin birlikteliğini duyurur bize. Sanat yapmak estetik değer oluşturmaktır.” (s. 10) Timuçin’e göre, “Kültürün üç kardeş alanı, bilim sanat felsefe kendi açılarından ya da kendi yöntemleriyle insanı araştırırlar.” (s. 10) İnsan araştırması denildiğinde, bundan, bilgiye dayalı geniş çerçeveli bir araştırmayı anladığını belirten Timuçin’e göre, “insan değişen ve değişirken değiştiren bir varlıktır.(…) Her insan araştırması insana bir yaklaşımdır.” (s. 13) SANATAHLAK ILIŞKISI, GÜZEL VE IYI’NIN BIRLIKTELIĞI Timuçin, edebiyatın siyaset yapma aracı olarak kullanılmaması gerektiğini söylerken, yine de edebiyatın siyasallığı içerdiğini şöyle açıklar: “Edebiyatın kendisi bir bakıma zorunlu olarak siyasettir: kendinde toplumu dönüştürücü güçler taşır. Edebiyatın kendinde taşıdığı dönüştürücü güç düşünsel yetkinlikle ilgilidir: edebiyat sanatı yaşamımızı daha çok düşünsel ağırlığıyla etkiliyor. Özgürlük sorunu gibi yaşamsal sorunlar felsefede ve edebiyatta anlatımını buluyor.” (s. 48) Sanat ve ahlak arasındaki ilişkiler bu güne kadar birçok tartışmaları ve farklı yorumları içermiştir. Sanatçılar ve eserleri ahlak ve gelenek adına suçlanmış ve çeşitli yasaklamalarla karşı karşıya kalmıştır. Timuçin’e göre, “Her sanat yapıtı bir ahlak kitabıdır. Ama romandaki ahlak deyim yerindeyse örtülü ahlaktır, kör kör parmağım gözüne ahlakı değildir. Romancı ahlaklı olmalıdır ama o bir ahlak kuramcısı değildir. Ahlakçılık romanı roman olmaktan çıkarır. (…) Ahlak romancının dilinde değil de daha çok kahramanların yapıp ettiklerinde belirmelidir.”(s. 75) NE ANLATILDIĞI KADAR NASIL ANLATILDIĞI DA ÖNEMLİDİR Sanat ve ahlak ilişkisi bağlamında ister istemez iyi ve güzel kavramlarına değinmek ve aralarındaki bağıntıyı da açıklamak gerekir. Bu konuda kendi anlayışını Timuçin şöyle açıklar: “Gerçek sanatçı iyi’yi güzel’de ya da güzel’in koşul ları içinde duyurabilen kişidir. Romancı iyi’yi ve doğru’yu çokça sorun etmeden doğruca güzel’i gerçekleştirmekle yükümlüdür. O arada iyi kendini alttan alta sezdirecektir.” (s. 75) Edebiyatta ne anlattığımız kadar nasıl anlattığımız da önemlidir. Ama bazen bu hususun gözardı edilmesi söz konusudur. Bu konuda Timuçin şunları söyler: “Bazen yazarlar anlattıklarını çokça önemserken neyi nasıl anlatmaları gerektiğini hiç önemsememiş görünürler. Bunu da doğrudan doğruya edebiyat bilincinin eksikliğine bağlayabiliriz.” (s. 85) ŞİİRİN KÜLTÜRLE VE AŞKLA İLİŞKİSİ Kültür kaynaklarının incelenmesi yalnızca dünya kültürü bakımından değil kendi edebiyat tarihimiz bakımından da gereklidir. Timuçin şöyle der: “Toplumunun şiir geçmişini bilmeyen birinin gerçek anlamda şair olabileceğini düşünmüyorum.” (s. 114) Ona göre şiirin başlıca kaynaklarından biri de aşktır. “Şiirse söz konusu olan aşk başta gelir. Aşk şiir için itici hatta yaratıcı etkendir. Şiir için aşk ve aşk için şiir gerçeğini unutmamalıyız.” (s. 121) Timuçin, bazen aşklar tasarlayıp şiire gereçler sağladığından söz eder. Burada söz konusu olan “düşsel aşklar”dır. İster gerçek isterse düşsel olsun, aşk şiirin varlık koşulu durumundadır. Şiir yazmayan kimse yok gibidir ya da en azından herkes yaşamının bir döneminde şiir yazmıştır. Ancak şiir diye yazılan her şey şiir midir ve şiir yazan herkese şair diyebilir miyiz? Bu noktada Timuçin bir ayrım yapar: “Şiir yazanlarla şairleri birbirine karıştırmamak gerekir. Bütün sanatlar gibi şiir sanatı da içtenlik ister.” (s. 122) YAZARLIĞA YÖNELENLERE BAZI ÖNERİLER / KOŞULLAR VE İLKELER Kitabın son bölümünde denemenin edebi ve düşünsel özelliklerini ele alan Timuçin, deneme yazarlığına ve genel olarak yazarlığa niyetlenmiş gençlerin göz önünde tutmaları gereken bazı koşullardan söz eder. Bu koşullar şöyle sıralanır: 1) Yazarlığa yönelen kişi önce kendini iyi yetiştirmelidir. 2) Dil konusunda kılı kırk yararcasına özenli olmalıdır. 3) Gerçek anlamda ahlaklı insan olmalıdır. 4) Seçilen alanda ortaya konulmuş olan başarılı örneklerle ilgilenmeli ve bu örneklerin niteliklerini kılı kırk yararcasına araştırmalıdır. 5) Hayranlıklardan kaçınmalıdır, 6) Esini kendi bilincinin dışında aramamalıdır.(s. 134137) Timuçin, yaşama deneyimlerinin ve okuma serüvenlerinin izlerini taşıyan kitabında başkalarına öğüt vermeyi ya da ustalık sergilemeyi değil, felsefeden beslenen bir anlayış ve tavırla; sanatla, edebiyatla uğraşanlara ve okurlara belli bir estetik bilinç/edebiyat bilinci sunmayı önemsemektedir. Onun söyleminde alçakgönüllü bir tavrın, sorumlu bir aydın yaklaşımının bulunduğu saptanabilir. Bazı yargılarına ve değerlendirmelerine katılmayabilir, benimsemeyebilirsiniz, ama roman, öykü, şiir ve deneme hakkında kendince dile getirdikleri üstüne düşünme gereği duyacağınızı düşünüyorum. Özellikle de edebiyatla uğraşanların, yazarlık yolunda yürümeye çalışanların kitapta yer alan söyleşilerden öğrenecekleri ve düşünüp tartışacakları çok şeyler bulabileceklerini umuyorum. n Edebiyat Estetiği Konusunda Kendimle Konuşmalar / Afşar Timuçin / Bulut Yayınları / 144 s. 4 21 Mayıs 2020