05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

Anket di de aşırı yorulsa da mutlu olan...” n “Uzun zamandır şehir içi, şehir dışı katıldım, artık yalnızca şehir içi gidebilirim diye yayınevine bildirdim, hem yolculuklara çok zaman ayırmamış olacağım hem de daha az yorulacağım. Yayınevleri böyle etkinlikler istiyorlarsa bu emeğin ve zamanın karşılığını vermelidir.” n “Yazarı görmek, ondan imza almak çocuk/genç için değerli, ancak hem yazar hem okur açısından birebir paylaşımın yüksek olduğu etkinliklerin daha önemli olduğunu düşünüyorum.” n “Etkinlikler için harcanan zaman ve emek karşılığında özellikle özel okulların küçük de olsa maddi bir karşılık vermeleri gerektiğini düşünüyorum. Böylece bu alanın daha profesyonel bir raya oturması sağlanacaktır.” n “Etkinliklerde yazara yeterli önemin verilmesi. Özellikle eğitmenler, öğretmenler veya ev sahibi kurum tarafından.” n “Okurla canlı iletişim açısından etkinlikleri yazarlar açısından da yararlı görüyorum ama birçok okul bunu kitap almanın ön şartı haline getirince, ben kitabımın alınmamasını tercih etmeye başladım. İş, karşılıklı beslenmenin ötesine geçiyor, yazarın çokça zamanını alıyor, yoğunlaşmasını önlüyor.” n “Ben Ankara’da yaşıyorum. Etkinlik yapmayı seviyor ve bu süreçten besleniyorum. Ancak yayınevlerinin (yazar arkadaşlarım ile yazıştığım için genel konuşabiliyorum) daha çok İstanbul’daki yazarlarla, İstanbul’daki okullarla, İstanbul’da etkinlik planlama eğilimi olması beni üzüyor. Evet, büyükşehirler en büyük pazar ama işin ‘çocuk için’ kısmını unutmamak, dezavantajlı, az gidilen küçük şehirlerde de etkinlik düzenlemek, gidilemiyorsa dijital yollar yöntemler bulup sanal söyleşiler planlayıp imzalı kitapları o şekilde de pazarlayabilmek gerekir diye düşünüyorum. Yayınevleri etkinlik yapma konusunda da çağın gerektirdiği dijital dönüşümleri gerçekleştirebilirlerse pek güzel olacak eminim. Sevgiler herkese...” n “Dünyanın Türkiye dışındaki ülkelerinde yazarçizerler katıldıkları etkinliklerden mutlaka telif ücreti alırlar bu da onların bağımsızlığını güçlendirir, ne yazık ki bu olanak birkaç küçük istisna dışında ülkemizde hâlâ sağlanamamıştır.” n “Yoğun bir şekilde etkinliklere katılan yazarlar, genellikle hayatını yazarak kazananlardır. Başka bir işte tam zamanlı çalışamazsınız zaten. Çünkü bizler de yaz tatilleri, şubat tatilleri, şimdi de ara tatiller gibi zamanlarda düzenli yazabiliyoruz. Bence özel okullarda düzenlenen tüm etkinler, kitap alımı dışında belli bir ücrete tabi olmalı. Bu sembolik bir rakam da olabilir, örneğin her oturum için 250 TL gibi ama yazarlığın bir meslek olduğunu, eğitimciler ve idareciler ancak bu şekilde anlayabilir.” n “Etkinliklerin bazı yayınevleri ve okullar tarafından bir gereklilik olarak görülmesinden hoşlanmıyorum.” n “Anketinizde seçenekler arasın da HAYIR ve EVET dışında BAZEN gibi ara seçimler de olmalıydı. Selam sevgi...” n “Okullardan, STK’lerden beklentimiz olamaz ancak belediyelerin ‘huzur hakkı’, ‘telif’ , ‘yevmiye’ yani adı her neyse... Etkinlikler için belli bir ücret ödemesini isterim.” n “Keyifle yapmama rağmen okulların ‘görevimmiş’ gibi tavır takınmasından rahatsız oluyorum.” n “Bizim işimiz yazmak, dolayısıyla hak ettiğimiz davranış kitaplarımızı okumamış okul müdürleriyle çay içerek vakit kaybetmek veya bir sahne sanatçısı gibi etkinlik performansımızla eleştirilmek değil. Hele ki okullara gitmezsek satış olmayacağıyla tehdit edilmek hiç değil. Zaten asla vaktinde alamadığımız teliflerimiz için, hiçbir ücret almadan oradan oraya koşturmamızı çok yanlış buluyorum. Tüm bu yanlış davranışlara engel olmanın yoluysa, sanıyorum bu duruma hep birlikte karşı çıkmaktan geçiyor. Teşekkürler.” n “Yazarlık yaratıcı bir iş olduğu için etkinlik takvimi yazarın isteğine ve koşullarına göre düzenlenmeli ve yazar tanıtımı etkinlik öncesi yapılmalıdır.” n “Merhaba, az sayıda buluşmaya gittiğim için sebepsonuç ilişkisi kuran sorularınızı olumsuz yanıtlamadım. Eğer etkinliklere gitmem şart koşulsaydı, yanıtlarım kuşkusuz olumsuz olacaktı.” n “Okuma kültürünün geliştirilmesi için yapılan etkinlikler var, yayınevinin pazarlama faaliyeti kapsamında organize edilen etkinlikler var, özel okul ya da başka kurumlara yayınevlerince ‘rüşvet’ olarak teklif edilen ve bu kurumların ‘prestij’ hanesine ya zılan etkinlikler var, yazarların ek gelir elde etmek için de yaratıcılığını ortaya koyduğu ‘yaratıcı’ etkinlikler/atölyeler/eğitimler var, yazarın kitabının animatörü rolünü üstlendiği etkinlikler var, yazar ve okur arasında metnin dışında ve ondan öte köprü kuran, diyalog imkânı sağlayan ekinlikler var... Bu anketin gerçekçi bir sonuç verebilmesi için bunların ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekiyor kanımca. Çünkü her bir etkinlik türü için farklı bir yanıt şıkkı geçerli olabiliyor... Sevgiler.” n “Yurt dışı etkinliklerimden katılım ücreti alıyorum. Bunun Türkiye’de de uygulanması gerekir.” n “Okullardaki etkinliklerin artık abartılmasını, yazarın promosyon malzemesi yapılacak seviyeye gelmesini yanlış buluyorum. Öğretmenlerin görevini yazarların üstüne bırakmaları ve ünlülük üzerinden çocuklara yanlış değerler yansıtmalarını üzüntüyle karşılıyorum. Ama yazarlara ücret ödenmezken, yaratıcı dramacılara ücret ödenmesini de yazara haksızlık olarak görüyorum. Etkinlikler yorabiliyor ama sosyal medya iletişim yükü olmasa, bu çağın sosyal sorumluluk gereği gibi görüyorum. Fakat bunlara ücret talep edilmesinin kabul görmesini, yazar isterse belli oranda gönüllü yapmasının jest olarak görünebilmesini isterdim. Özellikle veli ve öğretmen bilinçlendirme çalışmalarını doğru buluyorum. Bir de geçen iki senede şehir dışında gerçekleştirdiğim iki belediyenin seminerlerinden ücret aldım. Ama diğerlerinin hepsini gönüllü yaptım. Ücretsiz yaptım seçeneğinde açıklama alanı yoktu. O yüzden buraya yazıyorum. Fakat buraya yazdığım tüm ayrıntılar zaten günümüz virüs krizinde önemini ve muhtemelen geçerliliğini tamamen kaybetti.” n “Çok küçük yerlere de ulaşabilmek isterim. İlçe ve köyleri kitapla buluşturma fırsatı her zaman elime geçmiyor. Selamlar.” n “Etkinliklerin olması güzel, çoğu da iyi organize ediliyor. Kimi zaman etkinliklerin yapmış olmak için yapılması rahatsız ediyor. Bu tip etkinlikler takvimi kalabalıklaştırmasa, sahici yapılan etkinlikler ve onların yazara ve okuyucuya katkısı çok daha yüksek olacaktır.” n “Özel okulların etkinlik şartıyla kitap seçmesinin yazara, çocuklara, topluma, edebiyata ve endüstriye hiçbir faydası yok. Değersiz bir uygulama.” n “Merhaba, bu anket için teşekkürler. Etkinliklerin kitap satışına etkisi ile ilgili soruya ‘evet’ dedim ama bana söylenen hep bu. Aslında düşününce düşünmeme vesile olduğunuz için de teşekkürler etkinliklerin kitap satışına etkisini bilmiyorum. Çoğu zaman okul etkinliklerine yayınevinin okul satış sorumlularıyla gidiyorum ve her ne kadar karşılıklı bir sorun yaşamamış olsak da gerçekleri söylemek yerine duymak istediklerimi söylediklerini, ya da bazen bana üstü kapalı ‘etkinlik yoksa satış da yok’ baskısı yaptıklarını hissediyorum.” SONUÇ / DEĞERLENDİRME Çocuk ve gençlik edebiyatı yazarlarını öteki yazarlardan ayıran ve büyük emek içeren etkinlikler üzerine yaptığımız anket gösteriyor ki bu etkinlikler yazarları motive etse de onlar için yorucu. Şehir dışı seyahatleri de içeren bu çeşitli etkinlikleri büyük oranda gönüllü yapıyorlar ama etkinliklerin düzeylerinin daha iyileşmesi konusunda uyarıları var belli ki. Ayrıca imza etkinliği dışında daha uzun süreli ve emek isteyen atölyeler için ücret talep ediyorlar ya da bunu gerekli görüyorlar. Etkinlik için etkinlik yapılmasından yana değiller. Bu etkinlikler onların yazma biçimlerini çoğunlukla etkilemese de gündelik hayatlarını ve yazmaya ayırdıkları süreleri etkiliyor. Çoğu bu etkinlikleri “çocuk ve gençlik yazarı olmanın bir gerekliliği” olarak görüyor ki bence bu da bir tür “yazar profili”nin doğmasına etken. Hiç imzaya katılmayan, etkinlik yapmayan çocuk kitabı yazarı olur mu, sorusunu sorduruyor. Yazmak dışındaki bu ek emek, belli tip bir çocuk yazarını ileride bize dayatabilir mi? Çocuk yazarı mutlak budur, dedirtebilir mi? Düşündürtüyor. Yazarların çoğunlukla özel okullara gidiyor olması da sınıfsal bir adaletsizliğe işaret ediyor. Bazı çocuklar daha şanslı. Tüm çocuklarımızın olanak eşitliği yok, dar gelirli ailelerden gelen çocuklar etkinliklerden yararlanamıyor. Daha çok devlet okuna ulaşmak elzem görünüyor. Yine ankete göre müze ve kütüphanelerde etkinliklerin az olması düşündürücü. Yazarlar kadar yayıncıları, editörleri, okulları ve velileri de etkileyen bu “emek”, getirileri, götürüleri, koşulları ve adaleti tartışılmayı hak ediyor. n 11 23 Nisan 2020
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear