Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
VİTRİNDEKİLER Karar Gecesi / Michel de Castillo / Çev.: Özdemir İnce / Sia Kitap / 352 s. 1970’lerde İspanya’da genç polis dedektifi Santiago Laredo, ülkenin kuzeyindeki küçük bir kente atanır. Atandığı yerin emniyet müdürü Don Avelino Pared, iç savaş döneminde Franco adına cumhuriyetçi devrimcilere kök söktürmüş eski toprak bir polis âmiridir. Don Avelino, Santiago Laredo’yu daha göreve başlamadan etkisi altına alır. Birlikte çalıştıkları bir cinayet soruşturmasında, iç savaşın günahları ortaya dökülürken Don Avelino’nun gizemi de aydınlanmaya başlayacaktır. Castillo’nun Dostoyevski’yi ve yer yer Kafka’yı andıran, 1981 Renaudot ödüllü Karar Gecesi’nde; İspanya, insani duygulardan arınmış, kendisini gerçek adalete değil de daha çok gözetlemeye adayan kişilerle yürütülen bir polis devleti olarak resmediliyor. Turuncu / Orhan Pamuk / Yapı Kredi Yay. / 190 s. Turuncu: Orhan Pamuk’tan İstanbul gecelerinin sokaklarına ve insanlarına dair bir fotoroman. İlk fotoğraf albümü Balkon’da objektifini çalışma evinin balkonundan görünen İstanbul manzarasına, göğe, denize, gemilere ve bu manzaranın değişimlerine çeviren Pamuk, bu kez objektifini kendisi gibi kahramanlarının da dolaşmayı sevdiği İstanbul gecelerine çeviriyor. Turuncu, bu mahalleler, sokaklar ve insanların hayatıyla bu hayattan yavaş yavaş kaybolan bir renge ve ışığa fotoğraf yoluyla yakılmış bir ağıt. Edebiyatın İzinde Yeniden Yeni 19. Yüzyılı Yeniden Yazmak / Seval Şahin, Tevfika İkiz / Bağlam Yay. / 192 s. Kitap, 19’uncu yüzyılın kanonik metinleri arasında yer alan İntibah, Sergüzeşt, Zehra, Araba Sevdası, Mai ve Siyah’ı hem yazarların hem psikanalistlerin hem edebiyat tarihçilerinin bakışlarında yeniden tartışmaya bir kapı aralamayı amaçlıyor. Ve bu metinler, günümüz yazarlarınca yeniden fakat bu kez hikâye formunda yazılıyor. Melisa Kesmez ve Niyazi Zorlu Namık Kemal’in İntibah’ını, Ayşegül Devecioğlu ve Murat Uyurkulak Samipaşazade Sezai’nin Sergüzeşt’ini, Mine Söğüt ve Hüseyin Kıran Nabizade Nazım’ın Zehra’sını, Şebnem İşigüzel ve Engin Türkgeldi Recaizade Mahmut Ekrem’in Araba Sevdası’nı, Cihan Aktaş ve Kaya Tanış Halit Ziya Uşaklıgil’in Mai ve Siyah’ını yeniden yazıyor. Değerlendirme kısmında da Aslı Erkan, Behice Boran, Bengi Düşgör, İrem Erdem Atak metinleri anne ve baba imgelemi, kadınlık ve dönüşüm açısından ele alıyor. Kadim Tarihte Birgi ve Yöresinde İz Bırakmış Önemli Kişiler / Behiç Galip Yavuz / 154 s. MS 200’den bugüne yaşayan, ismi türlü mitolojilerde yer alan Bozdağ’ın eteklerinde yer alan antik kent Birgi, Bizans’tan sonra Aydınoğulları Beyliği’nin başkentliğini yaptı. Daha sonra Osmanlı sınırlarına dahil oldu. Bir asırlık kentte şu anda Bizans kalıntıları olduğu gibi 1312’de yapılmış Aydınoğlu Beyliği’nin simgesi 700 yıllık Ulu Cami bütün görkemiyle yerinde durmaktadır. Tarihçi Behiç Galip Yavuz kitabında, bu bölgeden yetişmiş ve iz bırakmış olan; Şeyh Abdal Musa (Baba) Sultan, Yatağan Baba, Kızıl Deli Seyyid Ali Sultan, Kaygusuz Abdal, Celalüddin Hıdır el Aydıni (Hacı Paşa), İmam Birgivi Mehmet Efendi, Hoca Ataullah Atai Ahmet Efendi ve Birgili Müderris Hoca İbrahim Efendi gibi önemli kişileri inceliyor. Etem Tem’in Hatıraları / Tülay Âlim Baran / Yeditepe Üniversitesi Yay. / 184 s. Etem Hamdi Tem, Milli Mücadele’nin başlarında Mustafa Kemal Atatürk’ün yanındaki tek fotoğraf makinesi sahibi yedek subaydı. 1921’den Atatürk’ün aramızdan ayrılışına, 10 Kasım 1938’e kadar, tarihi, yeri belli 700’e yakın fotoğraf, bir kısmı Kurtuluş Savaşı’na ait 800 metre sinema filmi çekti. Etem Tem, kendi ifadesiyle “Elli yıl, yüz yıl ve daha ileride dünyaya gelecek Türk çocuğu, ‘Bu devletin kurucusu Atatürk işte budur’ diyebilsin” diye, fotoğrafları ile Atatürk’ün yanında bulunduğu sürece tanık olduğu olaylara ilişkin notlarından bir arşiv oluşturdu. Yeditepe Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Tülay Âlim Baran, bu çok değerli hazineyi gözler önüne seriyor. Kinik Felsefe Fragmanları / Antisthenes, Diogenes / Çev.: C. Cengiz Çevik / Türkiye İş Bankası Kültür Yay. / 224 s. Sokrates’in öğrencisi olan ve mutluluğa ancak erdemle ulaşılacağını ve bu erdemin de dünyevi hazları yadsımakla mümkün olabileceğini (mülkiyet, aile, din vb. değer ve yargıları reddederek) savunmuş Antisthenes (MÖ yaklaşık 445365), Kinik felsefenin kurucusu olduğu düşünülen iki filozoftan biridir. Diogenes (MÖ yaklaşık 412323), Antisthenes’in öğrencisi ve bu öğretinin en ünlü filozofudur. Hazinedar Hikesios’un oğlu olan Diogenes anlatılanlara göre babasına teslim edilen “devlet parasının değerini düşürdüğü” için kentten sürgün edilmiştir. Platon, Kinik felsefeden kaynaklanan aşırılıkları yüzünden Diogenes’i “delirmiş Sokrates” olarak nitelemiştir. Antisthenes ve Diogenes’in hiçbir yapıtı günümüze ulaşmamıştır. Konuyla ilgili antik anlatıların çoğunu içeren Kinik Felsefe Fragmanları bu bilgileri bir araya getirirken dikkatleri söz konusu kaynaklara çekmeyi de amaçlıyor. Uçsuz Bucaksız Bir Dünyada Gezinirken / Erhan Karaesmen / Pan Yay. / 186 s. Bir insanın adı olsun, bir doğa oluşumunun adı olsun bazı sözcu¨kler vardır ki zihinlerde kapsayıcı bir kudretin, anıtsal bir bu¨yu¨klu¨ğu¨n canlanmasına yol açar. Himalaya Dağları bunun bir örneği. Benzer şekilde Beethoven sözcu¨ğu¨nu¨n telaffuzu, bir insan adını anımsatmaktan öte çok özel ve yoğun imgelerin kaynağını oluşturur. Himalaya Dağları, doğanın bağrından fışkırmış yoğun gu¨ç unsurlarıdır; Beethoven ise “uygarlık” denen yu¨ce olayın içinden fırlayıp gelmiş çok yoğun bir başka bir gu¨çtu¨r. Erhan Karaesmen’in kaleme aldığı bu kitapta, alışılmışın dışında bu¨tu¨nleşim (fraktallik) anlayışı çerçevesinde sanatsal yaratıcılığın ve çok gu¨çlu¨ bir örnek olarak da Beethoven’in son dönem yapıtları ele alınıyor. Perili Köşk ve Seçme Hikâyeler / Ömer Seyfettin / Can Yay. / 200 s. Ömer Seyfettin’in yirmi bir hikâyesinden oluşan bu seçkide “Kaşağı”, “Yüksek Ökçeler”, “Pembe İncili Kaftan” gibi herkesçe bilinen hikâyeleri, yazarın dil ve anlatım ustalığını gösterdiği diğer keyifli metinleriyle bir araya geliyor. Hayalet Işık / Pierre Drieu La Rochelle / Çev.: Emre Tokcael / Everest Yay. / 112 s. La Rochelle, otuz yaşında intihar eden arkadaşı Jacques Rigaut’dan etkilenerek, arkadaşının ölümünden bir yıl sonra Hayalet Işık’ı kaleme alır. Rigaut’nun son günleri, kahramanı Alain’e esin kaynağı olur. Alain, askerlik hizmetinden döndükten sonra derbeder bir hayat yaşamış, kadınlara ve paraya düşkün, uyuşturucuya bağımlı hale gelmiştir. Bağımlılığı için tedavi görür. Bir gün Paris’teki eski arkadaşlarını ziyaret etmeye karar verir. Arkadaşları hayatla arasındaki bağı onarabilecek midir? Yeni Dalga akımının öncülerinden Louis Malle’in 1963’te Le Feu follet ismiyle sinemaya uyarladığı, 2011’de de Joachim Trier’in Oslo, 31 Ağustos filmine esin olan Hayalet Işık, güncelliğini koruyan, zamansız bir anlatı. Romancının Serüveni Fakir Baykurt’un Kaleminin İzinde / Hatice Eroğlu Akdoğan / Ceylan Yay. / 398 s. Fakir Baykurt, yokluk ve güçlüklerle örülü uzun bir yol yürüdü. Olanaksız gibi görüneni başarmayı, düşünmeyi, yaratıcılığı ve üretmeyi öğreten Köy Enstitüsü aydınlığında yetişmişti. Enstitüden çıktığında bir elinde öğretmen meşalesi diğerinde de kalemi vardı. İnsan ve öğretmen Fakir Baykurt ile şair ve yazar Fakir Baykurt, zorluklarla dolu uzun yolda birbirini hep korudu ve kolladı. Eğitimci, örgütçü, mücadeleci yaşamı, yazarın yazın deryasını büyütüp besledi. Yazma serüveni ile sınıf mücadelesinde kendisine biçtiği rol bir arada var olmayı başardı. Akdoğan kitabında, Baykurt’un çok yönlü yazın evrenin tadına, örgütçü ve mücadeleci olduğu kadar öğretici de olan yaşamının taşıdığı anlama onun kaleminin izinden yürüyerek varmaya çalıştığını ifade ediyor. Makarın Rüyası / Vladimir Korolenko / Çev.: Karsu İlksen Fırat / VakıfBank Kültür Yay. / 80 s. 19’uncu yüzyıl Rus edebiyatının son büyük temsilcilerinden, çağının en müzikal dile sahip hikâyecisi olarak da nitelenen Vladimir Korolenko, 1879’da sürgüne gönderildiği Sibirya’nın Yakutistan bölgesinde Rus toplumunun en dışlanmış insanlarıyla tanışır ve edebiyatının rotasını bu kesimlere yöneltir. Bir Yakut köylüsünün dünyasını samimi bir dille anlatan 1885 tarihli uzun hikâyesi de söz konusu sürgün döneminin yapıtlarından en bilineni. 18 19 Kasım 2020