Catalog
                    Publication
                
                - Anneler Günü
 - Atatürk Kitapları
 - Babalar Günü
 - Bilgisayar
 - Bilim Teknik
 - Cumhuriyet
 - Cumhuriyet 19 Mayıs
 - Cumhuriyet 23 Nisan
 - Cumhuriyet Akademi
 - Cumhuriyet Akdeniz
 - Cumhuriyet Alışveriş
 - Cumhuriyet Almanya
 - Cumhuriyet Anadolu
 - Cumhuriyet Ankara
 - Cumhuriyet Büyük Taaruz
 - Cumhuriyet Cumartesi
 - Cumhuriyet Çevre
 - Cumhuriyet Ege
 - Cumhuriyet Eğitim
 - Cumhuriyet Emlak
 - Cumhuriyet Enerji
 - Cumhuriyet Festival
 - Cumhuriyet Gezi
 - Cumhuriyet Gurme
 - Cumhuriyet Haftasonu
 - Cumhuriyet İzmir
 - Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
 - Cumhuriyet Marmara
 - Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
 - Cumhuriyet Oto
 - Cumhuriyet Özel Ekler
 - Cumhuriyet Pazar
 - Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
 - Cumhuriyet Sokak
 - Cumhuriyet Spor
 - Cumhuriyet Strateji
 - Cumhuriyet Tarım
 - Cumhuriyet Yılbaşı
 - Çerçeve Eki
 - Çocuk Kitap
 - Dergi Eki
 - Ekonomi Eki
 - Eskişehir
 - Evleniyoruz
 - Güney Dogu
 - Kitap Eki
 - Özel Ekler
 - Özel Okullar
 - Sevgililer Günü
 - Siyaset Eki
 - Sürdürülebilir yaşam
 - Turizm Eki
 - Yerel Yönetimler
 
                        Years
                    
                    
                
                    Our Subscribers Can Login And Read Original Page
                    I Want To Register And Read The Whole Archive
                    I Want To Buy The Page
                
            
                NUR ALTINYILDIZ ARTUN VE ALİ ARTUN’DAN “DADA KILAVUZ: 19131923”  Her şey ve hiçbir şey: Dada  Nur Altınyıldız Artun ve Ali Artun’un hazırladığı “Dada Kılavuz: 19131923”, ‘düzenli bir düzensizlik’ içeren metinlerle Dada’yı hiçbir kalıba sokmuyor. Bu durum Dada’nın farklılığını, öfkesini ve çatışmacı ruhunu ortaya koyuyor; tam da olması gerektiği gibi… BÜŞRA UYAR  Ali Artun  Nur Altınyıldız Artun  İ stisnai durumlar dışında birçok insan edebiyat akımlarıyla lise yıllarında tanışmak “zorunda” kalır. Birkaç satırda anlatılan akımların hepsinin sahip olduğu ivme  bir eylem olarak var olan bu hareketi keşfetmek, bir “yol gösterici” olmadığı sürece epey zor. Dada Kılavuz: 19131923, işte bu noktada önemli bir yol gösterici. Kaçılan  lincin sanat dallarını ezip anlamların ötesine de geçer. 1917 Ekim Devrimi sonrası, yalnız propaganda aracı olarak kullanılan sinemanın, devrimden yıllar sonra içe  aynıdır: Benzer tepki gösterişe,  ve karşı konulan savaşları, bedenini bir  dönük ve şiirsel bir kişilik kazanması bu  yükselişe ve tepkiye neden oluş. Ancak bu propaganda aracı olarak tanımlayan sanat nun en büyük örneklerinden. Oysa Dada,  kitaplarda birkaç satır bile anlatılmayan ve bahsi geçmedikçe kimseyle tanıştırıl  çıları, azalan ya da artan grupları ve sürekli değişen fikirleri anlayabilmek, muh  kimse ona böyle anlam biçmeden, kendini en güçlü propaganda aracı olarak ortaya  mayan bir hareket vardır ki kendisini ya temelen Dadacıların hiç hoşlanmayacağı ratanlar için sığınak ve en şiddetli deprem bir nizam gerektiriyor. Kitap, Dada’nın  koymuştu. Korkusuzluğu, sert dili, katı gerçekçiliği ve çatışmacı ruhuyla Dada,  olmuştur. Biz bu harekete, bir anlam ifade ettiği dillerde bile aynı anlamı ifade etme  Münih, Zürih, Berlin ve Paris süreçlerini illüstrasyonlar, “fotomontaj”lar, dergi  diktatörlerin kâbusu değilse bile “rahatsız edici” rüyası olmuştu.  yen bir kelimeyle hitap ediyoruz: Dada.  kapakları, sergi fotoğraflarıyla zenginleşti  Dada’yı ilgi çekici kılan unsurlardan  MAKİNELEŞMEYE KARŞI  rerek anlatıyor ve bu gerekli nizamı bizim diğeri de şüphesiz ki makineleşmeye karşı için sağlıyor. Nur Altınyıldız Artun ve Ali bakış açısı. Makineleşme, edebiyatta taş  Yirminci yüzyılın başında; sanatın belki Artun’un “düzenli bir düzensizlik içeri  rayla şehir arasındaki uçurum, resimde  de en özerk çağında, “katı olan her şey  sinde” derlediği metinler Dada’yı hiçbir  fütürizm, mimaride ise eskiden tamamen  buharlaşırken” kübizm, doğayı geometrik kalıba sokmuyor. Bu düzenli düzensizlik, kopuş olarak gözlemlenir. Bu sanat dalları  bir parça hâline getirmekle meşguldü.  Dada’nın farklılığını, öfkesini ve çatışmacı başta makineleşmeyi yadırgasa da değişi  Sembolizm ise en basit şeye bile binlerce ruhunu ortaya koyuyor; tam da olması ge me çabuk uyum sağlar. Bir süre sonra onu  anlam bahşediyordu. Dada, tüm bu akım rektiği gibi...  eleştirmek başlı başına bir eleştiri nedeni  ları sindirip reddederek ortaya çıktığında  Sanat politiktir çünkü sanat hayattır,  hâline gelir. Oysa Dada için makineleşme,  şüphesiz ki özerk ortamın en dikkat çeken hayat ise politiktir. Bu denklemin sonucu savaşın sebebi ve ta kendisidir. Sanatçıla  ve anlaşılmaz unsuru oldu. Dikkat çekiyor olarak birçok sanat dalı savaşın yarattığı  rın makineleşmeye dair düşünceleri ürkü  du çünkü bu sanat hareketi bir “eylem”di. kaos ortamında politik bilinç sahip olmuş, tücü ve karamsardır. Onlar için makine  Çıkarılan tiz ses, damarda akan kan, basit savaş karşıtı bir cephe oluşturma görevini leşme geleceğe değil, dişli çarkların hâkim  bir nefes alış bile Dadacılar için bir sanat seve seve üstlenmiştir. Ancak bu politik bi olduğu distopyaya atılan ilk adımdır. Dada  eseriydi. Belki  de Dada’yı, a  ranmadığı süre  ce bulunmayan,  bulunduğunda  da anlaşılama  yan bir hareket  hâline getiren  buydu. Birçok  akım kaosu ve  tutarsızlığı ken  dine özgü bir dil  ve tutarlılıkla  anlatırken Dada,  her şeyi çıplak  bir şekilde orta  ya koyuyordu.  Sözcüksüz  şiirler yazan,  çirkinlikten utanmayan ve  “Dada Kılavuz: 19131923”, Hugo Ball’dan Tristan Tzara’ya kadar birçok ismi tanımamızı sağlıyor. Hareketin sanatçılarını öğrenmek ise bize Dada hakkında bambaşka bir perspektif kazandırıyor.  Kılavuz: 19131923’te yer alan illüstrasyon ve kolajlar, Dadacıların makineleşmeye karşı tepkilerini ayrıntılı bir şekilde ortaya koyuyor. Aynı zamanda bunların içinde nasıl bir “gizli” hayranlık taşıdığını görebilmek de kitabın nizamıyla fark edilebilir bir unsur. HIRS DADA’YI ÖLDÜRDÜ Dada Kılavuz: 19131923, Hugo Ball’dan Tristan Tzara’ya kadar birçok ismi tanımamızı sağlıyor. Hareketin sanatçılarını öğrenmek ise bize Dada hakkında bambaşka bir perspektif kazandırıyor. Zira, Hugo Ball’un sanat özellikle tiyatro tutkusundan ve buhranından doğan “saf” bir gücün Tristan Tzara’nın hırsları nedeniyle nasıl sönüp gittiğini görebilmemiz ancak sanatçıları tanıyabilmemizle mümkün. “Eylem” ve “olay” şeklinde var olan, kanı ve teri sanat eseri olarak kabul eden bir hareketin kişisel hırslar sebebiyle sonlanması Dada’yı mükemmel bir şekilde anlatıyor aslında: Dada hayattır, kişilik sahibidir. Hırs kişiliği öldürür. Hırs, Dada’yı öldürmüştür. Çağdaş sanat, iddialı manifestolarla sınırlı kalmış akımlarla dolu. Birçok sanatçı mutlak bir hareketsizlikle insanları harekete geçirmeyi hayal ediyor. Popüler kültürü besleyen boş işler ortaya koymak üretkenlik diye adlandırılıyor. Yeni kültür durmadan eleştiriliyor ancak bu eleştiriler insanı tatmin etmeyen bir çiğlik olarak karşımıza çıkıyor. Muhalif olmak isteyen sanatın sesini duyuramama nedeni her zaman iktidar değil çünkü kendisine muhalif diyenler, yaratıcılıktan uzak kalıpların ötesine gidemiyor. Böyle bir sanat ortamında Dada Kılavuz: 19131923, sanatın gücünü hafife alanların mutlaka okuması gereken bir antoloji. Çünkü Dada, hâlâ en zor koşullarda var olmanın ve üretkenliğin dersini veriyor. Sanatta habis bir illet olarak kök salmış utangaçlığın nasıl alt edilebileceğini, tutarsızlığın nasıl tetikleyici güce dönüşebileceğini, yaratıcılığın nasıl sinir bozucu bir muhalif güç şeklini alabileceğini gösteriyor. Birçok çalışmanın aksine Dada Kılavuz: 19131923, yol gösterirken tepeden bakmadığı okuru olaya dâhil ediyor. Tüm bu cümbüşü elle tutulur bir hâle getiren kitap, içimizde bir yerlerde saklanan yaratıcılığı harekete geçiriyor. Kılavuz, zor bir sanat akımını kusursuz şekilde derlemesiyle okuyanda da sorumluluk bilinci yaratıyor. Bir sanat hareketini bu kadar ayrıntılı tanıma fırsatını bulmak, diğer sanat hareketlerini de anlama, yorumlama isteği uyandırıyor. Sanatın ve sanata eleştirel bakmanın “çocuk oyuncağı” olarak görüldüğü bir toplumda bu hisleri uyandırmak oldukça güç. İşte bu noktada Nur Altınyıldız Artun ve Ali Artun’un incelikli çalışması insanı zor olana teşvik ediyor. Dada Kılavuz: 19131923, içimizde Emmy Hennings cümlelerini dillendiriyor: “Sanatın kehanetine inanıldığı bir zamanda, zihnin dolambaçlı yollarına sapmadan, sanatın içinde hayatın yakalanabileceğine inanıyorduk.” n Dada Kılavuz: 19131923 / Nur Altınyıldız Artun, Ali Artun / İletişim Yayınları / 862 s.  8 21 Haziran 2018  KITAP   
            
    
