22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

2017’nin şiir birikimi Şiir yıllıkları 1990’lardan başlayarak 2000’lerin ilk on yılı da dâhil, şiir gündemini belirledi. Haklarında çok konuşuldu. Tartılışıldı. Yetmedi kavga edildi. O da yetmeyince yayımlanmasınlar diye imza kampanyaları bile düzenlendi. Beşaltı yıldır ise şairlerin gündeminde yıllıklar yok. Okurlar yıllıkların eksikliğini ne kadar hissediyor bilemiyoruz. Zaten yıllık enflasyonu çoktan bitti. Hatta şimdi yıllık azlığından söz edebiliriz. “Edebiyat Ortamı Şiir Yıllığı 2018” ise geçen yıl şiirde yaşananları görmek açısından bütüncül ve faydalı bir çalışma. D aha önce de yazmıştım, şiir yıllıkları Türk şiirinin nerede olduğunu, düzeyini, yönelimlerini görüp şiiri hayatınıza yakınlaştırmak için iyi birer yardımcı. Her şiirseverin kitaplığında bir şiir yıllığı bulunması gerektiğini düşünüyorum. Sonuçta yıllıklar, hazırlayıcısının gözünden bir senenin panoramasını çizer, var olanı yansıtır. Yıllıkların iyi şiir okuru için olduğu kadar araştırmacılar için de iyi birer kaynak olduğuna inanıyorum. İdeal olan edebiyat yıllıklarının yayımlanması, geçen yılın panoramasının, edebiyat veriminin toplu olarak görülmesidir. Edebiyat yıllıkları 1980’lerden beri hazırlanıyor. Nesin Vakfı ve Varlık yıllıklarını özlemle anıyoruz ama onların bir noktadan sonra yayımlanmamasının nedeni de okur azlığı. Çok büyük bir emekle ve yıl boyu süren bir çalışmayla hazırlanıyor. Sonuçta da ortaya oylumlu işler ortaya çıkıyor; hem hazırlayanlar hem de yayıncılar bunun okur nezdinde karşılığını görmek ister. DERGİLERDE ŞİİR Edebiyat Ortamı Şiir Yıllığı 2018, günümüzde yayımlanan nadir yıllıklardan. Yıllığın hazırlayıcısı şair Arif Ay sunuş yazısına “Birine beddua edecekseniz ‘yıllık hazırlayıcılarından olunuz’ demek yeterlidir” diye başlamış. “Gerçekten yılılk hazırlamanın ne zor bir iş olduğunu hazırlamayanların bilmesi mümkün değil. Günler, geceler boyu dergi, kitap sayfalarına gömülecek, yüzlerce şiir, yazı, söyleşi okuyacak ve bunları bir değerlendirmeye tâbi tutup seçecek ve yazıya dökeceksiniz.” Arif Ay ve ona yıllığın hazırlanmasında yardım eden arkadaşları Beyhan Kanter, Erdem Dönmez ve Halil İlteriş Kutlu yanlış saymadıysam elli beş derginin yıl içinde yayımlanan sayılarını incelemiş. İncelemekle kalmamış birer paragrafla da olsa değinmişler. Elli beş, bir açıdan büyük bir sayı, dergilerin yılda ortalama altı sayı yayımlandığını düşünseniz üç yüzden fazla sayı eder. Öte yandan ülkemizde yayımlanan dergi sayısının iki yüz civarında olduğunu düşünürseniz sayı eksik kalır. Arif Ay, sunuş yazısında “mümkün olduğunca tüm dergilere ve kitaplara ulaşmaya çalıştık” diyor ama özellikle en çok okunan dergiler hâline gelen ve sayıları yirmiyi bulan mizah edebiyat dergilerinin Kafa, Cins, Tuhaf dışında değerlendirmeye alınmaması önemli bir eksik gibi görünüyor. Zira şairlerimizin yüksek tirajları nedeniyle şiir yayımlatmak için bu dergileri tercih ettiğini biliyoruz. Bu dergileri ne kadar edebiyat içi sayacağız ve değerlendirmeye alacağız, tartışılması gerekli bir konu. Ama Kafa dergisi var da neden türün en çok satan dergisi Ot yok diye de sormamak mümkün değil. Bence elli beş dergi bile fazla. Çoğunu okumayı zaman kaybı olarak değerlendirebiliriz. Zira bunlar esas olarak dergi değil derleme havasında yayımlanan süreli yayınlar. Dergi olabilmek için bir bakış açısı, düşünce ve en önemlisi gündem gerekir. Bu tür yayınların çoğunun, yayıncılarının şiir çalışmalarına yer vermeyi amaçladığını görüyoruz. Bütün dergilere ulaşmak gerekli mi? Kuşkuluyum. Belli başlılarını takip etmek, yeni çıkanları incelemek bana yeterli görünüyor. Arif Ay da hangilerinin gerekli olduğunu seçecek yetkinlikte. İncelenen dergilerin listesinden de bu anlaşılıyor. Yeterli bir seçim. Dediğim gibi belki biriki dergi daha eklenebilirdi. Şiir kitaplarında durum daha da vahim. Her üç kişiden dördünün şair olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Teknolojideki gelişmeler sayesinde kitap basımının da kolaylaşmasıyla hemen herkes şiir kitabı yayımlatıyor. İki binden fazla şiir kitabı yayımlandığını tahmin ediyorum. Bunların yüzde 90’ının Arif Ay, şiir yıllığının sunuş yazısında, “hemen tüm dergilere ve kitaplara ulaşmaya çalıştık” diyor. amatör heveslerle yayımlandığını, dolaşıma bile giremediğini tahmin edebiliriz ama geriye kalan iki yüz kayda değer şiir kitabına da ulaşmak kolay değil. Çünkü kitapçılar şiir kitabı satmayı sevmiyor. Belki internet üzerinden bazılarına ulaşılabilir. Edebiyat Ortamı Şiir Yıllığı 2018’de bunların 178’ine erişilmiş ve bir listesi yapılmış. 178 kitabın kayda değer hemen hepsi hakkında da bir paragraftan biriki sayfaya varan uzunlukta değerlendirmeler yapılmış. Ayrıca şiir hakkında yazılan kitapların da çoğunun değerlendirilmesi yapılmış. Bunların da bir listesi verilse iyi olurdu. Tabii çok az sayıda yayımlandığını bildiğimiz çeviri şiir kitaplarını da listeleyip değerlendirmek düşünülebilir. Bunları eksik olarak değil yıllıkta yenilik olarak ne yapılabilir diye düşünüp öneriyorum. “Bu büyük emeğin sonucunda ortaya nasıl bir görünüm çıkmış?” diye soracaksınız. Arif Ay’ın ilk saptaması “Niteliği bastıran, âdeta boğan niteliksiz şiir bolluğu.” Ben bunun arızî olduğu saptamasına katılmıyorum. Bu hep böyleydi, şiir okurunun önce kitaplara, sonra dergilere ilgisinin azalmasında bu niteliksiz şiir bolluğu önemli etken. İyi şiir, kötülerin arasında kayboluyor. KİTAPLARDAN YILLIĞA Şiir yazanlar şiir okumuyor. Bu bilinen bir gerçek ama şiiri takip etmediği için şairlere sitem etmenin doğru olmadığını belirtmeliyim. Zira her şairin kendince bir gündemi var. Tabii gerçek şairlerden söz ediyorum, şiire yeni başlayanlardan değil. O nedenle çıkan bütün şiir kitaplarını, dergileri izlemeleri beklenemez. Hele bu kitaplarda ve dergilerde yer alan şiirlerin yüzde 90’ının “deli saçması” olduğu kanısındaysanız bu sitemi hiç etmemek gerekirdi. Dergi yöneten şairlerin ise şiirle ilgili tüm yayınları, diğer dergileri izlemeleri görüşüne katılıyorum. Arif Ay’ın siteminin nedeni, yıllığın soruşturma bölümü için 2017’de şiiri değerlendirmesi istenen otuz şairden yirmi üçünün “şiiri takip etmedikleri”ni beyan etmesi. Üç kişi sağlık, bir kişi de seyahat gerekçesi ile cevap vermemiş. Bu bölümde Hüseyin Akın, Veysel Çolak, Baki Ayhan T. ve Abdülkadir Budak’ın cevapları var. Hemen hepsi kapsayıcı ve doyurucu. Yıllığı tamamlamışlar. Ama otuz şairin hepsinden böyle cevaplar gelseydi hem sıkıcı hem de tekrarlarla dolu olurdu. Bence bu bölüm ya böyle az ve öz değerlendirme içermeli ya da hiç yapılmamalı. Yıllıkların vazgeçilmezi şiirlerdir. 376 sayfalık yıllığın 120 sayfasını 2017’den seçilen şiirler oluşturuyor. Bence yeterli. Hatta fazla bile. Âdet olduğu üzere şairlerin doğum tarihleri verilse dergilerde şiirleri çıkanların yaş ortalamasını görürdük. Yıl içinde ağırlığın hangi yaş kuşağında olduğunu anlardık. Ayrıca çoğunun genç şairlerden olduğunu sandığımız kapsamlı bir dize seçkisi yapılmış. 2017’nin dergilerinden poetik yazılar, şiir değerlendirmeleri, söyleşiler de yer alıyor. Edebiyat Ortamı Şiir Yıllığı 2018, geçen yıl şiirde yaşananları görmek açısından bütüncül ve faydalı bir çalışma. Benim gibi “şiiri takip etmedikleri”ni beyan eden şairlere olduğu kadar özellikle şiirsevenlere önerilir. Tüm emeği geçenleri kutluyorum. Arif Ay’ın yazdığı gibi “Nice yıllıklı yıllara!” n 10 10 Mayıs 2018 KITAP
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear