Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
VİTRİNKIDTAEPKİLER Anılarımın Kardeşi İzmir / Refik Durbaş / Sözcükler Kitabevi / 208 s. “İlkgençliğimi İzmir’de yaşadım. Onun melteminde uçurtma uçurdum. İlk şiirlerimi onun imbatında yazdım. İlk aşkımın adını onun rüzgârında ezberime aldım. İzmir, aşkımdı çünkü benim.” Refik Durbaş, kişisel tarihinde önemli yeri olan şehrin 1960’larına, Anılarımın Kenti İzmir ile belleği özelinde ayna tutuyor. 29 Numaralı Koltuğun Hikâyesi / Amin Maalouf / Çeviren: Orçun Türkay / Yapı Kredi Yayınları / 208 s. 2011’de Claude LéviStrauss’un ardından Fransız Akademisi’nde 29. koltuğa seçilmişti. Yaptığı kabul konuşması da kitaplaştırılan Maalouf, on sekiz isme yer verdiği 29 Numaralı Koltuğun Hikâyesi ile bu kez de Fransa’nın siyasi ve kültürel geçmişine akademi özelinde ışık tutuyor. Koltuğun ilk sahibi Pierre Bardin ile başlayan serüven LéviStrauss’a kadar uzanıyor. Çatlak Kızlar Sağlam Kapıda / Ayten Kaya Görgün / Ayizi Kitap / 166 s. Ayten Kaya Görgün, Arıza Babaların Çatlak Kızları‘ndan sonra bu kez de Çatlak Kızlar Sağlam Kapıda ile okura merhaba dedi. Küçük bir kızın dört abla içinde büyüme hikâyesini ve genç bir adamın sağlam kapı olarak nitelenen askeriyede başından geçenleri konu ediniyor yazar. Köklerinden kopup şehir yaşamında tutunmaya çalışan kadınları gözlemci bir bakışla kitabına taşıyor. İtibarlar / Juan Gabriel Vásquez / Çeviren: Süleyman Doğru / Everest Yayınları / 160 s. Kolombiyalı Juan Gabriel Vásquez, İtibarlar ile güvenilirlik ve saygınlığın nasıl bir anda sarsılabileceğine dair bir parantez açıyor. Geçmişin tozlu raflarının karıştırmasının yaratacağı sorunları ele alan yazar, kamuoyunun benimsediği figürlerin özel yaşamlarının gün yüzüne çıkışı üzerinden bir kurguyla okur karşısında. Roman, Javier Mallarino adlı siyasi karikatüristin yaşadıkları bağlamında itibar zemininin kayganlığına dikkat çekiyor. Zamanın Kelimeleri / Tanıl Bora / İletişim Yayınları / 278 s. “Yerli ve millî”, “Yeni Türkiye”, “benim esnafım”, “kimse kusura bakmasın”, “fıtrat”, “algı operasyonu”, “ölü ele geçirme”, “hassasiyetlerimiz”, “paralel”, “herkesi kucaklamak”, “marjinal”, “fitne”, “çift başlılık”, “durmak yok”, “Sen kimsin?..” Tanıl Bora, Zamanın Kelimeleri ile siyasilerden sıkça duyduğumuz ve sorgulanmadan kullanılan bazı sözlerin peşine düşüyor. Kitap, konuya ilişkin ideolojik bir anlam haritası çıkarmayı amaçlıyor. Gammaz Ceketi / Christopher Goffard / Çeviren: Efe Pötöy / Ayrıntı Yayınları / 320 s. Christopher Goffard, ilk romanı Gammaz Ceketi’nde klasik suç yapılarını kara komediyle buluşturuyor. Roman kahramanı Benny Bunt, polislere muhbirlik yaparak geçinen, kırk bir yaşında bir bulaşıkçı. Edindiği bir arkadaş, onun bu macerasını farklı boyutlara taşır. Benny artık, cinayet planlayan Gus adlı arkadaşıyla muhbirliğini yaptığı polisler arasında kalmıştır. Yazar, kitabında, gerilim öğelerinin yanına mizahî bir anlatım ekliyor. Babil’in Kadınları / Zainab Bahrani / Çeviren: Sercan Çalcı / Kolektif Kitap / 344 s. Zainab Bahrani, Babil’in Kadınları ile Antik Mezopotamya kültürüne perde aralayıp kadınlık temsilleri hakkında bilgi veriyor. Bu kültürün toplumsal cinsiyet rollerini irdeleyen Bahrani, konuya eleştirel bir bakış getiriyor. Var olan tanımların, kadınların sosyal yaşamdaki deneyimleriyle uyuşmadığını dile getiren yazarın çalışması; göstergebilim, yapıbozum, psikanaliz ve tarihsel eleştiri odağında metodolojik bir zemin oluşturuyor. Haşhaşilerin Esrarlı Tarihi / Joseph von Hammer / Yayına Hazırlayan ve Çeviren: Ahmet Aydoğan / Say Yayınları / 398 s. Haşhaşilerin Esrarlı Tarihi, gizli cemiyetlerin zayıf hükümetlerde yaratabileceği tehlikeli etkiyi mercek altına alıyor. Joseph von Hammer, Haşhaşi tarikatını var eden siyasal iklimin izini sürerken “dün başımıza gelenlerin gerçeğini aydınlatmadan bugün başımıza gelenleri anlayamayız” deyip bu topluluğun gelişimini araştırarak konuyu kör itaat, bağnaz fedailik, haşin dincilik gibi kavramlarla tartışıyor. Gerçekçiler İçin Ütopya / Rutger Bregman / Çeviren: Duygu Akın / Domingo Yayınevi / 328 s. Rutger Bregman, Gerçekçiler İçin Ütopya’yı, geleceğin kilitlerini açma girişimi olarak değerlendirip bugün hayatın akışında sıradan gelen şeylerin de bir zamanlar ütopik olduğu vurguluyor. Tüketim üzerine kurulmuş toplumsal yapıyı eleştiren yazar; pek çok saha çalışması, deney ve vakadan yararlanırken kimi ütopik fikirlerin erişilebilirliğini irdeliyor. Kapalı Kapılar Ardında / B. A. Paris / Çeviren: Mehmet Gürsel / Doğan Kitap / 298 s. B. A. Paris’in kaleminden Kapalı Kapılar Ardında, yeni evli bir çifti konu ediniyor. Roman kahramanı sevgi dolu ev hanımı Grace, yakışıklı ve başarılı avukat eşi Jack olmadan dışarı çıkmaz, telefonlara cevap vermez. Mutlu görünen bu evliliğin aslında bir tutsaklığa dönüşmesiyle ilerliyor roman. Mükemmel evliliğin aslında büyük bir yalan olduğunu vurguluyor. Böğürtlen Kışı / Sarah Jio / Çeviren: Fatma Zeynep Öztürk / Pena Yayınları / 304 s. Sarah Jio’nun 2013’te yayımlanan üçüncü romanı Böğürtlen Kışı yeniden okurla buluştu. Anneliği temele alan roman, çaresizliğe de yoğunlaşıyor. Mevsimi olmamasına rağmen bastı ran kış ekseninde bir evlat kaybetmenin hüznünü konu edinen Jio, yaşanmamış bir aşkın acısını da ele alıyor. Sürgün / Turan Akıncı / Remzi Kitabevi / 254 s. Turan Akıncı, Sürgün’de; II. Abdülhamit’in Yıldız Sarayı yıllarını ve sürgününü ele alıyor. Dönemin az bilinen olaylarına da ışık tutan Akıncı, Mebusan Meclisi’nde yapılan oylamayla tahttan indirilen padişahı ve otuz üç yıllık hanedanlığını incelerken II. Abdülhamit’in merakları ve parasal ilişkilerine dair bilgi veriyor. Gözün Serüveni / Ürün Dirier / Büyük Kitaplar / 132 s. Ürün Dirier, Gözün Serüveni ile görmenin yalnızca mekanik bir süreç olmadığını vurgulayıp konuya farklı bir pencereden bakıyor. “Görme Sanrısı Üzerine Bilimsel Bir Anlatı” alt başlığını taşıyan çalışmada Dirier, görmenin bedenle zihin arasındaki şekillenişine ayna tutarken duyularımızı fiziksel dünyayla buluşturmayı hedefliyor. Gönüllü Emeği ve İş Hukuku / Kübra Doğan Yenisey, Mahmut Kabakcı / Bilgi Üniversitesi Yayınları / 126 s. Gönüllülüğün iş ve sosyal güvenlik hukukundaki yerini inceleyen Kübra Doğan Yenisey ile Mahmut Kabakcı, Avrupa ülkeleri başta olmak üzere birçok örnekle konuya yaklaşıyor. Yazarlar kitapla Türkiye için geliştirilecek bir modelin temel noktalarına dikkat çekip bir özgürlük alanı olarak görülen gönüllülük faaliyetleri çerçevesinde bireyin ifade ve özgürlük alanını hukuk zemininde ele alıyor. Kimsesiz Mektuplar / Gökhan Dağıstanlı / İnkılâp Kitabevi / 152 s. “Bildiğim hiçbir şiir anlatacaklarıma derman olmadığında, bir rakı masasında gözlerinin içine bakarak söyleyemediklerimi ya da gözyaşlarımın refakatinde kalbine haykırdıklarımı oturup bu kimsesiz mektup satırlarına döktüm.” Gökhan Dağıstanlı, ilk kitabı Kimsesiz Mektuplar ile okur karşısında. n 28 22 Şubat 2018 KITAP